Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/425 E. 2022/883 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:… Esas
KARAR NO:2022/883

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/07/2019
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, davacı şirketin düzenlediği … … Fuarına katılım için, Fuar Katılım Sözleşmesi imzaladığını, davacıya 15.04…. tarihli fuar katılımına ilişkin 8.071,20 Euro tutarında ve 15.04…. tarihli 811,61 TL tutarında elektrik bedeli faturası düzenlendiğini, davalının fatura
tutarlarının 4.967,73 Euro ve 109,51 TL’lik kısmını ödemediğini, davalının borçlu olduğu tutarı ödememesi nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … E.
nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibinin başlatıldıktan sonra 18.051,61 TL
tutarında ödemeyi icra dosyasına yaptığını, ancak kalan bakiye tutar için itirazda bulunduğunu,
davalı borçlunun ödemesi gereken bakiyenin kalanını ödemediğini ve ödediğine dair herhangi bir belge
de sunmadığını, iddia ve beyan ile; alacağın ve faizin ödeme tarihindeki Euro kuru üzerinden hesaplanmasına, fer’ilerinin, yargılama
giderlerinin tahsiline ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istimine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacı tarafından, davalı ile davacı şirketin düzenlediği … … Fuarına katılım için, fuar katılım sözleşmesinin akdedildiği, sözleşme gereğince davacı tarafça 15.04…. tarihli fuar katılımına ilişkin 8.071,20 Euro tutarında ve 15.04…. tarihli 811,61 TL tutarında elektrik bedeli faturası düzenlendiği, davalı tarafından fatura tutarlarının 4.967,73 € ve 109,51 TL’lik kısmını ödendiği, bakiye miktarın tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığı ve davalı tarafça icra takibi başlatıldıktan sonra 18.051,61 TL tutarında ödemenin icra dosyasına yapıldığı ancak davalı tarafın kalan bakiye tutar için itirazda bulunduğu beyan edilmekle alacağın ve faizin ödeme tarihindeki Avro kuru üzerinden hesaplanması ile davanın kabulü talepli işbu alacak davasının açıldığı, dava dilekçesinin başlığında konu olarak, “Ticari ilişkiden kaynaklı alacak” açıklamasının bulunduğu, alacak tutarı olarak, “13.938,47 TL” ifadesinin yazılmış olduğu, netice-i talep kısmının ise, ” alacağın ve faizin ödeme tarihindeki Avro kuru üzerinden hesaplanmasına, ferilerinin, yargılama giderlerinin tahsiline ve ücret-i vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini vekâleten saygılarımızla arz ve talep ederiz.” şeklinde olduğu bu hali ile faiz türü ve başlangıcı ile ilgili bir talep olmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce 03.10.2019 tarihli celse 2 no’lu ara karar ile, davacıya dava değeri olan 13.938,47 TL tutarındaki alacağına ilişkin açıklama yapılması hususunda süre verildiği;
Davacı vekili tarafından sunulan 18/10/2019 tarihli beyan dilekçesi ile; “Davalı Şirket, Müvekkil Şirketin düzenlediği … … Fuarına katılım için fuar katılım sözleşmesini imzalamış olup işbu sözleşme uyarınca stand kira bedeli ödemesine ilişkin son vade tarihi 07.04…. olarak belirlenmiştir. Müvekkil Şirket, stand kira bedeline ilişkin 15.04…. tarihinde Davalı Şirkete 8.071,20 Euro (25.983,61 TL) tutarında fatura kesmiştir. Bunun üzerine, Davalı Şirket Müvekkil Şirkete 30.06…. tarihinde 10.000,- TL tutarında ödeme yapmış ve Müvekkil Şirket tarafından bakiye alacak 30.06…. tarihindeki kur değeri üzerinden 4.967,73 Euro olarak hesaplanmıştır. Müvekkil Şirket bununla birlikte 15.04…. tarihinde fuar kapsamında vermiş olduğu elektrik hizmetine ve ödemiş olduğu damga vergisine ilişkin Davalı Şirkete 811,61 TL tutarında ayrı bir fatura daha kesmiştir. Müvekkil Şirket tarafından, Davalı Şirket’in yapmış olduğu 702,10 TL tutarındaki ödeme söz konusu alacaktan mahsup edilerek bakiye alacak 109,51 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı Şirketin 4.967,73 EUR ve 109,51 TL tutarındaki bakiye borcunu ödememesi üzerine …. İcra Dairesinde 05.12…. tarih ve … Esas numarası ile toplam 22.669,59 TL tutarlı ilamsız icra takibi (Ödeme Emri için bknz. EK-1) başlatılmış olup Davalı Şirketin icra dosyasına yapmış olduğu 18.051,61 TL tutarındaki ödeme sonuncunda dosya kapsamında kalan borcu 03.07.2019 tarihli kapak hesabında 13.038,47 TL olarak belirlenmiştir (Kapak Hesabı için bknz. EK-2). Tüm bu sebeplerle Davalı Şirketin borca itirazı haksız olup söz konusu itirazın iptali gerekmektedir. ” şeklinde beyanda bulunulduğu,
Ancak işbu davanın alacak davası olarak açılmış olması sebebiyle mahkememizce 03/03/2020 tarihli celse 1 nolu ara karar ile yeniden beyanda bulunulması için süre verilmiş olup,
Davacı vekili tarafından sunulan 02/11/2021 tarihli dilekçe ile; “Sayın Mahkemeniz nezdinde … E. Numaralı dosya tahtında görülmekte olan dava bir alacak davası olup 17.10.2019 tarihli beyan dilekçemizde sehven itirazın iptali talep edilmiştir. Bununla birlikte, Sayın Mahkemeniz tarafından 03.03.2020 tarihli Duruşma Tutanağı’nın 1 No’lu Ara Karar’ı gereği talep edilmiş olan, … E. numaralı icra dosyasına göre dava değeri olarak bilinen 13.038,47 TL ‘ye ait kalemlere ilişkin açıklamalarımız şu şekildedir: Davalı Şirket, Müvekkil Şirketin düzenlediği … … Fuarına katılım için fuar katılım sözleşmesini imzalamış olup işbu sözleşme uyarınca stand kira bedeli ödemesine ilişkin son vade tarihi 07.04…. olarak belirlenmiştir. Müvekkil Şirket, stand kira bedeline ilişkin 15.04…. tarihinde Davalı Şirkete 8.071,20 Euro (25.983,61 TL) tutarında fatura kesmiştir. Bunun üzerine, Davalı Şirket Müvekkil Şirkete 30.06…. tarihinde 10.000,- TL tutarında ödeme yapmış ve Müvekkil Şirket tarafından bakiye alacak 30.06…. tarihindeki kur değeri üzerinden 4.967,73 Euro olarak hesaplanmıştır. Müvekkil Şirket bununla birlikte 15.04…. tarihinde fuar kapsamında vermiş olduğu elektrik hizmetine ve ödemiş olduğu damga vergisine ilişkin Davalı Şirkete 811,61 TL tutarında ayrı bir fatura daha kesmiştir. Müvekkil Şirket tarafından, Davalı Şirket’in yapmış olduğu 702,10 TL tutarındaki ödeme söz konusu alacaktan mahsup edilerek bakiye alacak 109,51 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı Şirketin 4.967,73 EUR ve 109,51 TL tutarındaki bakiye borcunu ödememesi üzerine …. İcra Dairesinde 05.12…. tarih ve … Esas numarası ile toplam 22.669,59 TL tutarlı ilamsız icra takibi başlatılmış olup Davalı Şirketin icra dosyasına yapmış olduğu 18.051,61 TL tutarındaki ödeme sonuncunda dosya kapsamında kalan borcu 03.07.2019 tarihli kapak hesabında 13.038,47 TL olarak belirlenmiştir.” şeklinde beyanda bulunulduğu görülmüştür.
Bu kapsamda; dava dilekçesi ve davacı tarafça dava konusu ve değerine ilişkin sunulan beyan dilekçeleri dikkate alındığında davanın 13.038,47 TL alacağın tahsili istemli olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalı tarafın defter ve kayıtlarının yargı çevremiz dışında olması sebebiyle talimat yoluyla bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından sunulan 30/03/2021 tarihli raporda özetle; “Davalı dosyası incelendiğinde …-2017 yılları defterlerinin e-defter
olduğu, açılış ve kapanış tasdiki T.T.K. nun 69 ile 213 sayılı V.U.K.’
nun 220 ve 222 nci maddelerinde öngörülmüş olan esaslara uygun
olarak yaptırıldığı, ilgili yılların defterlerinin kayıtlama sistemi
olarak Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğine ve
Muhasebe İlke ve kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit
edildiği, davalı ticari defter kayıtlarına göre 31/12/2017 tarihi itibari ile
davalının davacıya borcunun olmadığı görüldüğü, davacı ile davalı arasında yapılmış bir sözleşmenin dosyaya
sunulmuş olmasına rağmen, davalının ticari defter ve kayıtları
incelendiğinde taraflar arasında hizmet alım satım konusunda bir
ticari ilişkinin mevcut olduğu kanaatine varıldığı, …. İcra Müdürlüğü … E. numaralı dosyası
incelendiğinde davacı tarafından takip tarihine kadar davalının
temerrüte düşürüldüğüne dair bir belge sunulmamış olması
nedeniyle tarafımdan faiz hesaplaması yapılmadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın rapora itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verilmiş, 25/10/2021 tarihinde sunulan talimat ek raporunda özetle;
“Davalı defter kayıtlarının çelişkiye düşürecek hata ve eksikliklerinin
bulunmadığı, davalı defterlerinin T.T.K.’ nu açısından ve Tek Düzen
Muhasebe Sistemi Uygulama genel tebliğine ve Muhasebe İlke ve
kurallarına uygun olarak tutulduğu, davalı şirket olan … SAN. TİC. LTD. ŞTİ.’nin
davacıya olan 20.04…. tarihli 32.063,33 TL borcunu, 30.12.2017
tarihinde şirket ortağına devrettiği, şirket ortağı hesabında bu
borcun davacı tarafa ödenip ödenmediğine dair bir kayda
rastlanılmadığı, şirket ortağının bahse konu borcu ödediğine dair
evrakı mahkemeye sunması gerektiği, aksi durumda şirket ortağının
şirkete ait borcu ödemediği için davalının davacıya borçlu olacağı, önceki rapora ilave edecek başkaca bir hususun bulunmadığı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davacı tarafın da ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle birleştirici rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 17/05/2022 tarihli raporda özetle ;
“Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarına göre davalı şirketten en son işlem tarihi olan 31.12…. tarihinden dava tarihini kapsar şekilde 31.12.2019 tarih itibariyle 900,33 Euro karşılığı 3.340,13 TL
alacaklı olduğu,
yukarıda gerekçeleri açıklandığı üzere fiili durumun kayıt altına alındığının kabulü ihtimalinde davacı şirketin davalı şirketten 109,51 TL + 885,58 Euro karşılığı 3.274,58 TL =3.384,09 TL alacaklı olacağı, davalı şirketin talimat raporuna göre en son incelemesi yapılan 31.12.2017 tarih itibariyle 32.063,33-TL davacı şirkete olan borcunu şirket ortağına devir ile kapattığı, davalının ticari defterlerinde bu
nedenle davacıya borçlu görülmediği, davalı şirket ortağının ise ödeme yapıp yapmadığının tespit
edilemediği, yukarıda gerekçeleri açıklandığı üzere fiili durumun kayıt altına alındığının kabulü ihtimalinde davalı
şirketin davacı şirkete 109,51 TL borçlu olacağı, davalı şirketin 109,51 TL sözleşmeden doğan damga vergisini ödemeyi reddettiği ancak 109,51 TL tutarın da içinde olduğu faturaya itiraz etmediği ve ticari defterlerine kayıt ettiği ve ilgili sözleşme
maddesine göre davalının damga vergisi ödemesini davacı şirket ile paylaşmayı kabul ettiği, icra takibine konu edilen her iki faturanın gerek davacı gerekse de davalı ticari defterlerinde kayıtlı
olduğu, Euro tutarlı faturanın mevzuatımız gereği TL olarak kayıt edilmesi gerektiği ve buna uyulduğu, ancak sözleşme gereği TL ödemelerin ödeme günündeki kur üzerinden Euro bedel ile borçtan düşülmesi
gerektiği, bu nedenle davacının 8.071,20 Euro bedelli fatura ödemelerini Euro takip etmesinin doğru olacağı, davalının ise TL olarak kabul etmesinin hatalı olacağı, bu durumda davalı şirketin davacıya olan
borcunun fiili durumun kabulü halinde 885,58 Euro karşılığı 3.274,58 TL + 109,51 TL= 3.384,09 TL
olması gerektiği ticari defter ve kayıtlarındaki hatalı işlemlerin yerine fiili durumun kabul edilmesi halinde aslında
tarafların mutabık olacağı, davacının davalı şirketten 109,51 TL + 885,58 Euro karşılığı 3.274,58 TL =3.384,09 TL alacaklı
olacağı,
davalının davacı şirkete 109,51 TL + 885,58 Euro karşılığı 3.274,58 TL =3.384,09 TL borçlu olacağı” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan talimat raporları ve birleştirici bilirkişi raporuna göre davacı tarafın davalıdan 885,58 Euro karşılığı 3.274,58 TL ve 109,51 TL olmak üzere toplam 3.384,09 TL alacaklı olduğu, her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarının lehlerine delil vasfına haiz olduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen faturaların her iki tarafın da ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tarafların defter ve kayıtlarının uyumlu olduğu bu hali ile davacı tarafından davalıya hizmet verildiğinin kabulü gerektiği ve davalı tarafça borcun ödendiğinin ispatı gerektiği açık olup, davalı tarafça bakiye borç bedelinin davacıya ödendiğine dair herhangi bir delil sunulmadığı anlaşılmakla davanın toplam 3.384,09 TL bedel üzerinden kısmen kabulü ile; davacı tarafça faiz türü ve başlangıcı yönünden talepte bulunulmadığından alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 3.384,09-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 231,16 TL harcın, peşin alınan 238,04 TL’den düşümü ile geriye kalan 6,88 TL peşin harcın davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılmış olan 50,80 TL ilk yargılama gideri ve yargılama aşamasında yapılan 1.967,30 TL olmak üzere toplam 2.018,10 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 489,90 TL yargılama gideri ve 238,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 727,94 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 3.384,09 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacı tarafa ödenmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının davacıya iadesine,
7-1.118,64-TL arabuluculuk ücretinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 271,59-TL’nin davalıdan tahsili ile geriye kalan 847,05‬ TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır