Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2020/304 K. 08.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2020/304

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/07/2019
KARAR TARİHİ : 08/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkillerinin, davalı bankanın kredi borçluları …Şti. ile 04.07.2014 tarihli sözleşme ile 09.09.2014 Tarihli Anahtar Teslimi İnşaat Sözleşmesi ve bu sözleşmenin 21. Maddesi kapsamında yapılan 17.12.2014 tarihli Ek Protokolü yaptığını, protokol kapsamında arsa payı karşılığı inşaat imalat ve yapım görevini üstlenildiğini, bu sözleşmeler kapsamında davalı banka ile kredi borçluları yanında garantörler sıfatı ile 17.02.2015 tarihli “Ek Protokol” imzaladıklarını, taraflar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi ile davacılar …A.Ş. ve …, kredi borçluları …Şti. ile, yaptığı arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi ile hak ettiği taşınmaz tapuları dışında Ek protokolde belirtilen m2 ilave taşınmaz tapusu alma hakkı da kazandığını, bu kapsamda inşaat ve imalat işlerini yapan davacılar… A.Ş ve …’ın davalı bankaya 4.000.000,00 USD kadar bir ödemeyi de nakit olarak yaptığını, arsa sahiplerinden …’ın, asıl kredi borçluları … Şti ve ortakları ile olan ihtilafı nedeniyle açılan davada ihtiyati tedbir kararı alması sonucu tüm taşınmaz tapularına tapu devrini önleyen nitelikte bir tedbir konulduğunu, arsa payı karşılığı inşaat yapan davacılar …A.Ş. ve … malat ve inşaat işlerini yapmasına, garantörlük ek protokolü kapsamında ödemeler yapmasına karşılık, … tarafından tapuya koydurulan ihtiyati tedbir şerhi nedeniyle satış ve tapu devri yapamadığı için müşterilerine taşınmaz satışını da gerçekleştiremediğini, bu nedenle de garantörlük sözleşmesi kapsamındaki ödemelerde gecikme oluştuğunu, davalı banka 30.10.2015 tarihinde borçlular ve kefiller ile olan asıl kredi sözleşme ve ekleri ile davacılar …A.Ş. ile …’ın da taraf olduğu garantörlük sözleşmesini de kat ettiğini, bunun akabinde davacılar …A.Ş. ve … sözleşme kapsamındaki imalat ve inşaat yapım işi ile projenin aksamasına sebep diğer taraflardan kaynaklı sorunların çözümü için iyi niyetli gayretler gösterdiğini, davacılar …A.Ş. ve …, kredi borçlusu şirket ve bir kısım hissedarları ile birlikte davalı banka ile 20.02.2017 tarihli İnşaatın Tamamlanması ve İpoteklerin Fekkine Dair Protokolü imzaladığını, protokol uyarınca borçlu, kefil veya garantörler tarafından … mahallesi, 23 pafta, 144 ada, 286 parselde mevcut inşaat projesinin tamamlanmasının amaçlandığını, u protokolün imzalanmasından sonra davacılar …A.Ş. ve … akdedilen sözleşmeler kapsamında üstlenilen yükümlülükleri eksiksiz fazlası ile yerine getimiş, inşaatın %98′ ini tamamladığını, bu süre içerisinde kredi borçlusu …Şti. hissedarları arasında çıkan ihtilaf ve açılan davalar sonucu tekrar taşınmaz tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir kararı ve davalıdır şerhi konulduğunu, taraflar arasında münakid 20.02.2017 tarihli İnşaatın Tamamlanması ve İpoteklerin Fekkine Dair Protokol 30.09.2017 tarihi itibarı ile ihlal edilmiş olmasına rağmen …A.Ş. ve … ile davalı banka arasındaki müzakerelerin sürdürülerek imalat ve inşaat işlerinin tamamlanmasının sağlandığını, davalı bankanın 20.02.2017 tarihli protokol ile karar altına alınan bir kısım ipoteklerin kaldırılması sözü vermesine rağmen bu sözlerini yerine getirmediğini ve adeta garantör sıfatı ile tüm mali yükü üzerinde taşıyan davacılar …A.Ş. ve …’ın zararına hareket ettiğini, davalı banka 20.02.2017 tarihli İnşaattın Tamamlanması ve İpoteklerin Fekkine Daire Protokol başta olmak üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, inşaat %98 oranında tamamlanma sına rağmen protokol ekinde ayrıntıları belirtilen taşınmazlar üzerindeki ipoteği fek etmediğini, akabinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında 150.000.000,00.-TL tutarın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibinin durdurulması, mümkün olmaması halinde ise icra dosyasında takibe konu davacı şirket adına kayıtlı 31 adet taşınmazın icradan satışının durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir ederiz.

CEVAP :Müvekkili banka ile Tasfiye Halinde…Şti arasında 27.03.2013 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi teminatı olarak…’de bulunan taşınmaz üzerinde 1.dereceden 150.000,00 TL ipotekin 05.04.2013 tarihinde tesis edildiğini, devamında arsa üzerindeki ipotekin arsa üzerine yapılan inşaatta yer alan her bir bağımsız bölüm üzerine edilmiş olup davaya konu 31 adet taşınmazlar üzerinde de 1.derece 150.000,00 TL tutarında müvekkili banka lehine ipotek bulunduğunu, davacıların müvekkili banka ile 17.02.2015 tarihinde Tasfiye Halinde…Şti’nin 14.000.000,00 USD tutarındaki borcuna garantör olduklarına dair garantörlük mektubunu imzalayarak müvekkili bankaya sunduklarını, davacıların ve asıl kredi borçlusunun borcu ödememeleri sebebiyle müvekkili banka tarafından …Noterliği’nin 30.10.2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile hesabın kat edildiğini, davacılar ile yapılan görüşmeler neticesinde 20.02.2017 tarihinde davacukar, Tasfiye Halinde…Şti ve kefiller ile müvekkili banka arasında inşaatın tamamlanması ve ipoteklerin fekkine dair protokolün imzalandığını, ancak davacıların iş bu protokole ilişkin yükümlülüklerini de yerine getirmediklerinden söz konusu protokolün hükümsüz kaldığını, borçlu, kefiller ve sonradan kredi borcunun 14.000.000,00 USD tutarına garantör olan davacı garantörler tarafından borcun ödenmemesi sebebiyle 30.10.2015 tarihinde kat edilen hesabın güncel borç tutarının, borçlular, kefiller, garantörler ve ipotekli taşınmaz maliklerine … Noterliğinin 11.10.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile bildirildiğini, ancak ihtara rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkili banka tarafından öncelikle İstanbul Bakırköy’de buylunan 206 adet bağımsız bölüm üzerinde yer alan 150.000,00 TL bedelli ve 1.derece ipotekli alacak için ipotek limitiyle sınırlı olmak üzere İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacıların iddialarının hukuka, emsal Yargıtay kararlarına ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava tazminat davasıdır.
Davada; davacı tarafından, taraflar arasında imzalanan garantörlük sözleşmesi ve protokol hükümlerine göre davalının üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle maddi zararının tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartları sayılmış, yine HMK 115.maddesinde ise dava şartlarının incelemesinin nasıl gerçekleştirileceği düzenlenmiştir. Buna göre “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulde reddeder.”
6102 sayılı kanun 5.maddesinde 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/a maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle Arabuluculuk dava şartının eklenildiği, HMK 118/1 madde gereğince “Davanın dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış ” sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak Arabuluculuk getirildiğini, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarada, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünün bulunduğunu ve yine 7153 sayılı kanun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü yer bulunduğu, söz konusu yasa değişikliği ile arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte bir dava şartı olmamasına rağmen somut durumda, davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi incelendiğinde arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğine ilişkin bir ibare veya beyan bulunmaması nedeniyle, hak kayıplarına sebebiyet verilmemesi amacıyla, mahkememizin tensip zabtının 5/E maddesi ile arabuluculuk son tutanağını sunması için davacı vekiline kesin süre verildiği ancak kesin süre içerisinde de herhangi bir sunumda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda açıklanan yasa hükümleri ve davanın 10/07/2019 tarihinde açılmasıda göz önüne alındığında iş bu davada davanın HMK 114/2 ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın Arabuluculuk dava şartı nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, arabuluculuk dava şartı yokluğundan HMK 114/2, HMK 115/2 maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 853,88 TL’nin mahsubu ile geri kalan 799,48 TL bakiye harcın davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacının üstünde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 3.400,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza