Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/42 E. 2019/610 K. 24.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/18 Esas
KARAR NO: 2019/609

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 15/01/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili alacağı için davalılardan olan alacağın tahsili için 29.06.2018 tarihinde İstanbul … İcra Dairesinde … esas sayılı dosyası ile takibe başlanıldığını, ödeme emrinin davalılara tebliğ edildiğini, davalıların süresinde icra takibine haksız ve yersiz olarak itirazda bulunarak takibi durdurduğunu, borçlu şirket ve diğer borçlu vekillerinin itiraz dilekçesinde alacaklı müvekkiline herhangi bir borçları olmadığını belirtmiş ve alacağın tamamı ile tüm ferilerine itiraz edildiğini, müvekkili …’ın Osmanbey piyasasında çok saygın bir iş adamı olduğunu, faaliyetlerini turizm, tekstil ve ihracat yaparak sürdürdüğünü, müvekkilinin borçlu şirket yetkilileri ve sahibiyle senelerdir iş yaptığını, kuryeler vasıtasıyla para gönderip döviz aldığını, bankaların erken kapanmasından dolayı ilgili şirkete emanet olarak döviz de bıraktıklarını, icra takibi yapılmadan önce borçlularla herhangi bir anlaşmazlık meydana gelmediğini, borçlu şirketle olan ticaretlerin senelerdir sürdüğünü, ancak daha sonra emanete verilen paraların istenmesiyle birlikte borçlu şirket sahiplerinin emanete bırakılan paraları göndermediğini, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile yargılamasının devam ettiğini belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının para göndermiş olduğu hesap işlem döviz finansal kurumsal hesabı olduğunu, dolayısıyla bahsi geçen davada müvekkili yönünden husumet eksikliğinden usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin davalı şirkette sadece yetkili müdürlüğünü yaptığını, davacı ile müvekkili arasında bir senet düzenlenmediğini, davacının bahsi geçen tutarı ispat edecek nitelikte hiç bir belge sunmadığını, ceza dosyasının henüz kovuşturma aşamasında olduğunu, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmadığını, tüzel kişilikte ortaklığı veya hissesinin de bulunmadığını belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle husumet yokluğunda usulden reddine, davanın esastan reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasındaki ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.540.438,00 USD ve 50.664,09 EUR üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
HMK 114/2 madde uyarınca, diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirtilmiş, HMK 138.maddesi de dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, yine HMK 115/1.maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkemece resen dikkate alınması gerektiği hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
HMK 118/1 maddesi gereğince “Davanın dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış ” sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak Arabuluculuk getirildiğini, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarada, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünün bulunduğu ve yine 7155 sayılı kanun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde, kanunun 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut durumda, incelenen dosyada davanın 15/01/2019 tarihinde, 7155 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır.
TTK’nin 5/A maddesine göre, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
TTK’nin 5/A maddesi ile yapılan düzenleme usul hukukuna ilişkin bir düzenlemedir. Usul hukukuna ilişkin düzenlemeler anında uygulama alanı bulur. Kaldı ki 7155 sayılı kanunun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde, kanunun 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü bulunduğu açıkça düzenlenmiş olmakla ve davanın da arabulucuk dava şartının yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olduğu, buna göre arabulucuya başvurulmadan mahkemeden itirazın iptali davasının açılamayacağına, bu nedenle de iş bu davada davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki dava şartı yokluğundan ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :
1-Davacının davasının HMK 114/2, 6102 sayılı yasanın 5/A ve HMK 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 97.674,79.-TL’den düşümü ile geri kalan 97.630,39 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılardan …’in yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza