Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/388 E. 2022/30 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/388 Esas
KARAR NO : 2022/30

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 28/06/2019
KARAR TARİHİ : 17/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar mahkememize sundukları dava dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde davacılar kısmında adı geçenlerin kooperatifin ana sözleşmesinin 01/06/4989 yılında onaylanması ile üye olduklarını, ve bu güne kadar kooperatife karşı sorumluluklarını yerine getirdiklerini, İnşaatçı firmanın 29/03/2004 tarihinde kooperatifin sahip olduğu yerleri, kooperatif YÖNETİM KURULU na bir tutanakla teslim ettiğini, fakat sahip olduğu yerleri 1163 sayılı koop.kanunun ve koop ana sözleşmesinin Yapı kullanım izni alındıktan sonra mülkiyet hakkının 1 yıl içinde üyelere verilmesi devri şarttır, emredici hükümlerine rağmen -ONBEŞ- yıldır teslim edilmediğini, ayrıca genel kurullarda dile getirilen konularda, sorulan sorularda istenen bilgilerin laf kalabalığına getirilerek cevap verilmediğini, tutanaklara yazılmadığını, Yönetim kurulu üyelerinin aile bireylerinin meydana getirdiği genel kurulda hazirun cetveli azınlıkta kalan davacıların kooperatifin işleyişi,kira sözleşmelerinin kimlerle hangi şartlarla yapıldığını,kırtasiye harcamalarındaki yüksek rakamın sebebini, kira almaktan ve bunun vergiler dışında kalan kısmını gelir dağılımı şeklinde çok az miktarda üyelere vermesi dışında hiç bir işlevi olmayan kooperatifde personel giderinin çok yüksek boyut da olması le ilgili sorular ve genel kurula verilen dilekçedeki sorular cevapsız kaldığını belirtmişler, sonuç olarak mahkeme tarafından atanacak denetçi tarafından incelenmesini ,bilgi ve belgeleriyle birlikte tespit edilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP : Davalı vekili dava dilekçesinde özetle, her yıl yapılan kooperatif genel kurulları akabinde davacılar veya bir kısım davacılar tarafından kooperatif aleyhine genel kurul iptali, özel denetçi tayini, bilgi alma ve inceleme hakkı gibi çeşitli davalar açıldığını, bu davalar ile davacıların kooperatifin işleyişine ket vurmakta ve kooperatifin maddi olarak zarara uğramasına neden olduklarını, bu konudaki her türlü tazminat haklarını saklı tuttuklarını, diğer yandan davacıların taleplerini bugüne kadar açtıkları her davada öne sürmüş olmalarına karşın, dönüp dolaşıp aynı konularda aynı sorularla kooperatifin işleyişine ket vurulmaya ve kooperatifi mahkeme süreçleriyle meşkul edilmeye çalıştıklarını, davacıların tüm taleplerinin açıkça hukuka aykırı olup belirtilen taleplerin reddi gerektiğini, davacıların dava konusu talepleri açısından dava şartı bulunmadığını, iş bu dava konusu hukuka aykırı bilgi alma talebi konularında daha önceden kesin olarak verilmiş mahkeme hükmü bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı taleplere dair açılan iş bu davanın hukuk muhakemeleri kanunu [hmk] md.114 f.1-ı,i maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacılardan …’un tek başına aktif dava ehliyeti bulunmadığını, diğer mirasçıların da davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacıların dava konusu talepleri koopk.’na açıkça aykırı olup belirtilen taleplerin esastan reddi gerektiğini belirterek, mahkeme nezdindeki iş bu davada dava şartı noksanlığı [derdestlik ve kesin hüküm] bulunduğundan davanın dava şartı yokluğundan reddine [hmk. md.114 f.1-ı,i] karar verilmesini, davacılardan …’un tek başına aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine [hmk. md.114 f.1-d] karar verilmesini, davacı tarafın tüm taleplerinin esastan reddine karar verilmesini, her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere takdir edilecek yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, (her ne kadar 18/07/2019 tarihli tensip tutanağında bilgi edinme davası olarak belirtilmiş ise de) dava dilekçesi netice kısmında “mahkeme tarafından atanacak denetçi tarafından incelenmesini ,bilgi ve belgeleriyle birlikte tespit edilmesini” şeklindeki ifadeler kapsamında, davanın özel denetçi tayini davası olduğu kanaati ile, bu yönü ile davaya devam olunmuştur.
Mahkememizce, Kooperatife ait sicil dosyası, Davalı kooperatif’e ait 19/06/2019 tarihli Genel Kurul Tutanakları, Davalı Kooperatif paydaşlarını gösterir bilgiler ve ilgili mahkeme dosyaları celp edilmiştir.
Davalı vekilinin bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin daha önceden mahkeme kararı olduğunu belirterek ileri sürdüğü kesin hüküm ve derdestlik itirazlarının mahkememizde görülen dava, özel denetçi atanması talebine ilişkin olduğu nedenle ,reddine karar verilmiştir.
Davacı … yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ancak bu davacı tarafından önceki celse öncesinde mazeret dilekçesi sunulmuş olduğu anlaşılmakla, işlemden kaldırma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacılar, davalı kooperatifin yapılan genel kurul toplantısında taleplerinin reddedildiğini belirterek davalı kooperatife özel denetçi atanmasını talep etmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. Maddesi gereğince, bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda TTK.daki anonim şirketlere ait hükümler uygulanır.
TTK’nın 438. Maddesi uyarınca, ”Her pay sahibi, pay sahipliği haklarını kullanılabilmesi için gerekli olduğu taktirde bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. ”
TTK’nın 439/1. Maddesi uyarınca, ”Genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi halinde, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atanmasını talep edebilirler.” Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca, “Mahkeme, şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra karar verir. Mahkeme istemi yerinde görürse, istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzman görevlendirir.”
TTK 438/1 maddesine göre; davacıların özel denetçi tayini talep edebilmesi için bilgi alma ve inceleme hakkını kullanması gerektiği, bu hakkının kullanılmadan özel denetim isteme hakkının kullanılamayacağı, yani bu durumun özel denetim isteme hakkının kullanımı için ön şart olduğu belirlenmiş olup; her ne kadar 19/06/2019 tarihli genel kurul öncesinde birtakım hususları hakkında genel kurulda görüşülmesi ve bilgi verilmesi hususunda önerge verilmiş ve davacıların bu önergeleri genel kurulda reddedilmiş ise de, TTK 437/5 te yer alan “Bilgi alma veya inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibi, reddi izleyen on gün içinde, diğer hâllerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu asliye ticaret mahkemesine başvurabilir.” düzenlemesine göre, bilgi alma hakkı ile ilgili prosedür işletilmemiş ve davanın konusunu oluşturan talepler yönünden bilgi edinme ve inceleme hakkı tam olarak kullanılmadan, özel denetçi tayini için kanunun tanımladığı şekilde ön koşul gerçekleşmeden açılan davanın reddine dair karar verilmiştir.
Ayrıca özel denetçi tayininin mahkemeden istenebilmesi için, bu hususta genel kurula başvuru yapılmış olunması ve genel kurulun özel denetçi talebini reddetmesi gerekmekte olup, özel denetçi tayini için genel kurula yapılmış bir başvuru da bulunmamaktadır. Bu husus ta davanın reddini gerektirmektedir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafların özel denetçi tayini taleplerinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 44,40 TL nin mahsubu ile, eksik kalan 36,30 TL harcın davacılardan alınarak hazineye aktarılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5,100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı … vekili ile hazır bulunan davacıların yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluklarında oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/01/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza