Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/354 E. 2021/185 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/354 Esas
KARAR NO:2021/185

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :18/06/2019
KARAR TARİHİ:05/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı …. A.Ş. (Eski unvanı: …. A.Ş) arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, davalı kefillerin işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklarını, anılan GKS’ye istinaden taksitli ticari kredi kullandırıldığını, kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle …. Noterliğinin 07.02.2019 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnameleri keşide edilmesine rağmen 741.246,13 TL nakdi kredi borcunun ödenmediğini, İhtarname ile verilen süre içinde borcun Ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, davalının asıl borca ve takibin tüm ferilerine itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek, 560.912,46 TL nakdi kredi üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin dava dışı …. A.Ş. ile davacı banka arasında imzalanan sözleşmeye kefil olduğunu, Genel Kredi Sözleşmesinde asıl borçlunun …. A.Ş. olduğu, müvekkil ile aralarında bir bağının bulunmadığını, genel kredi sözleşmesinin 47. ve 48. Sayfalarındaki kefaletin usulüne uygun olarak tesis edilmediğini, kefalete ilişkin yasal şartların yerine getirilmemiş olduğundan dava konusu kredi sözleşmesi ile ilgili davacı bankaya herhangi bir borcunun bulunmadığını, Talep edilen faiz oranının fahiş olduğu, yapılan kısmi ödemelere ilişkin dosyaya bir bilginin sunulmadığı, dolayısıyla bakiye borcun net olarak bilinemediği belirtilerek, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacının davalıdan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle ferileri ile birlikte miktarı, kefaletin geçerli olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı ile davacının kötü niyetli olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 700.565,82-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacının var ise alacağının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi mahkememize sunduğu 09/10/2021 tarihli raporunda özetle;
1-Davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı …. A.ş. arasında Genel Kredi sözleşmesi akdedildiği, davalı kefilinde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduklan, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davalı Kefilin/lerin Sorumluğu: Davalı/Kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limiti tutannın 10.500.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan ASIL BORÇ toplamının 743.710,77 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl borcun (ana para borcunun), kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı KEFİLİN hem kendi ve hem de dava DIŞI kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlanndan sorumlu olduklan nazara alınarak, kefalet limiti kısıtlaması olmaksızın borcun tamamından müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği (Lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.m sayın yargı makamınca değerlendirilebileceği)
Takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemeler nazara alınarak Hem takip ve hemde dava tarihi itibariyle yapılan terditli hesaplama sonuçları aşağıda (a) ve (b) bentleri altında arz edilmiştir.
3.A-Davacı Bankanın TAKİP TARİHİ İtibariyle Alacakları:
Alacak karneleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak 692.484,55 692.484,55 692.484,55
İşlemiş faiz 7.254,31 5.193,63 5.193,63
BSMV 362,71 259,68 259,68
İhtarname gideri 464,25 464,25 464,25 /
TOPLAM 700.565,82 698.402,11 698.402,11
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 2.163.71 TL (700.565.82 -698.402.11=) reddi durumunda. TAKİP Tarihinden itibaren asıl alacak tutan 692.484,55 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %45 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
3.B-Davacı Bankanın DAVA TARİHİ İtibariyle Alacakları:
Asıl alacak (anapara): 547.130,03
İşlemiş faiz….: 17.097,00
BSMV…….: 857.00
TOPLAM ALACAK…: 565.084,03 TL’dır.
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; Dava Tarihinden itibaren asıl alacak tutan 547.130,03 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık %45 oranında işleyecek sözleşmesel temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
4-Dava tarihinden sonra olmak üzere (8) Adet/kalem daha ödeme yapılmıştır. Bu ödemeler/tahsilatlar toplamı 379.599,90 TL’dır. Dosyanın kesin infazı sırasında bu ödemelerin borca mahsup edilmesi gerektiği,hususlarında görüş ve kanaatini sunmuştur.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 22/02/2021 tarihli dilekçesinde kredi asıl borçlusu …Ltd.Şti tarafından müvekkili bankaya haricen ödemeler yapılarak dava konusu kredi borcunun kapatıldığını, ancak davalının itirazı nedeniyle davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatı taleplerinin bulunduğunu bildirmişlerdir.
Davalı taraf, davacının sunduğu sözleşmelerin takipte ve davada farklı olduğunu iddia etmiş ise de, davacı vekilince sunulan ve mahkememiz kasasına alınan dava dışı … ile ilgili kredi sözleşmesi dikkate alındığında bu hususa açıklık getirilmiş olup, dava konusu olan kredi sözleşmesinin mahkememiz kasasında bulunan sözleşme olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf, davacı tarafından sunulan dava konusu kredi sözleşmesinin asıl kredi borçlusu tarafından imzalanmadığını, kefil olarak kendilerinin imzasının bulunduğunu, asıl borçlunun imzası olmadığından kendi kefaletlerinin de geçerli olmadığını iddia etmiş ise de, dava dışı kredi asıl borçlusu olan … firması ile mahkememiz tarafından yapılan yazışma içeriklerine göre, asıl borçlunun kredi sözleşmesini ve kredi ilişkisini kabul ettiği, itirazının olmadığı, en nihayetinde kredi borcuna ilişkin başlatılan dava konusu icra takip dosyası borcunun ödendiği de görülmekle, kredi ilişkisinin geçerli olduğu ve davalı kefaletinin de geçerli olduğu kanaatiyle davalının kefaletin geçerli olmadığına dair bu iddiaları dikkate alınmamıştır.
Netice olarak, dava konusu takip dosyasına konu olan kredi borcunun, dava dışı asıl kredi borçlusu tarafından ödendiği ve davacı vekilinin ve davalı vekilinin kredi borcuna konu icra dosya borcunun ödendiğine yönelik beyanı da dikkate alınarak itirazın iptali talepli olarak açılan işbu davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında esas yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup, mahkememizce yaptırılan ve hükme esas alınmaya elverişli bulunan bilirkişi incelemesi sonrası düzenlenen raporda borçlu olduğu tespit edilen davalı kefilin davanın açılmasına sebebiyet verilmiş olduğu da gözetilerek, itirazında haksız olan davalı aleyhine icra inkar tazminatı ve yargılama gideri ile vekalet ücretine hükmolunmuştur.
Dava dilekçesinde 560.912,46 TL talep edilmiş olup, bilirkişi raporunda (10. Sayfada) dava tarihi itibari ile 565.084,03 TL alacak hesaplandığından, taleple bağlılık gereği vekalet ücreti hesabında AAÜT madde 6 da gözetilerek dava değeri dikkate alınmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Dava konusuz kaldığından itirazın iptali talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporuna göre belirlenen takip tarihine göre toplam alacak miktarı olan 698.402,11 TL ve dava dilekçesindeki 560.912,46 TL dikkate alınarak, 560.912,46 TL’nin % 20 si olan 112.182,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 6.076,16 TL harçtan mahsubu ile fazla alınmış olan 6.016,86 TL’nin karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
4-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan 110,30 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 169,20 TL ve bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.279,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 45.095,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/03/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza