Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/33 E. 2022/870 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2019/33 Esas
KARAR NO:2022/870

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:04/02/2016
KARAR TARİHİ:12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 07/06/2015 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olup, …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığını, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçe şirketi … A.Ş., … plakalı aracın ZMMS poliçe şirketi … Sigorta A.Ş.olduğunu, müvekkilinin tedavisinin … Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Merkezinde yapıldığını, davalı şirketlere başvurulduğunu herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye 50.000,00 TL maluliyet sebebi ile maddi tazminatın davalılar … Şirketi ve … Sigorta A.Ş.den başvuru tarihini müteakip 8 iş günün bitimi tarihinden başlayarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limitinin maktuen ödenecek bir rakam olmadığını, sigortalısı olan sürücünün zararının kanıtlanması gerektiğini,zararın kanıtlanmaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğunun olmadığını, davacının kalıcı bir sakatlığı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 03/09/2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde olduğunu, sigortaladığı araç işletenin sorumluluğu nispetinde zarardan sorumlu tutulabileceğini, davacının müvekkili sigortalısı araçta hatır için taşındığını, davacının mütefarik kusurunun dikkate alınmasının gerektiğini, dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek maluliyet ve kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini belirterek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat isteminden ibarettir.
Mahkememizin … esasına kaydı yapılan dosyada, yargılama aşamasında; Davacı vekili 06/04/2016 tarihli dilekçesinde, davalılardan … Şirketi ile 2/03/2016 tarihinde sulh olunduğunu, dava konusu nedeniyle ibralaşıldığını, davalı … Şirketi yönünden tüm taleplerinden feragat ettiklerini,
Davalı … Şirketi vekili 07/04/2016 tarihli dilekçesinde sulh anlaşması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesine karar verilmesini,
Davalı … Sigorta vekili 27/04/2016 tarihli dilekçesinde davacı taraf ile sulh olunduğunu, ödeme yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyanları değerlendirilmiş, HMK 307. Maddesi uyarınca davacı taraf talep sonucundan vazgeçmiş olup; feragatin şeklinin HMK. 309. Maddesinde öngörülen koşulları içerdiği anlaşılmakla; HMK. 311. Maddesi uyarınca feragat beyanı kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan gerekçesi ile feragat beyanı nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacı tarafın ” davalılardan … Sigorta A.Ş.’den alınan ödemenin kısmi ödeme niteliğinde olduğu, herhangi bir feragat dilekçeleri bulunmadan ve yokluklarında feragat ettikleri gerekçesiyle karara çıkartıldığı, davalının sunmuş olduğu ve taraflarınca imzalanan ödemeye ilişkin belgenin makbuz niteliğinde olduğu, davadan feragat ettikleri anlamına gelmediği, davalılardan … Şirketi ile her ne kadar dava devam ederken davacıya ödeme yapılmasından bahisle taleplerinden vazgeçmişseler de henüz hesap raporu gelmeden yapılan anlaşmaların 2918 sayılı Yasa’nın 111. maddesi gereği geçerli olmadığı, müvekkiline davalı tarafından davasından vazgeçmesi şartıyla ödeme yapılacağı belirtildiğinden davacının davasından vazgeçmek zorunda bırakıldığı, müvekkilinin yargılama sırasında henüz tazminat miktarı belirlenmeden doğmamış hakkından feragat etmesinin mümkün olmadığı, öncelikle hesap raporu alınması ve raporla ödenen tutar arasında açık nispetsizlik bulunması halinde ibranamenin makbuz hükmünde olup belirlenen tazminattan mahsup edilmesi gerektiği, kendilerinin kusur ve maluliyet raporunu önceden öngörmelerinin mümkün olmadığı…” gerekçesiyle istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 06/12/2018 tarih, 2017/1263 esas 2018/1682 Karar sayılı kararı ile “HMK’nın 307.maddesine göre, feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.
HMK’nın 309.maddesine göre ise, feragat dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin, hüküm ifade etmesi için, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
Davalı … Sigorta A.Ş. hakkında davacının belirtilen düzenlemelere uygun geçerli bir feragat beyanı yok iken davalı hakkında davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Diğer davalı açısından ise davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu 06/04/2016 tarihli dilekçesi ile davalı … Şirketi yönünden davaya ilişkin tüm taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiş, davalı ile aralarında yapmış oldukları “ibraname-sulh anlaşması”nı dosyaya sunmuş olduğundan, usulüne uygun feragat beyanı üzerine mahkemece davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin kurduğu hükümde isabetsizlik bulunmamakta ise de feragat tarihinden sonra davacıda gelişen-değişen bir durumun olması hali veya HMK’nın 311. maddesinde belirtilen irade fesadı hallerinde feragatin iptalinin istenebilmesi hükümleri ve ayrıca KTK’nın 111. maddesi birarada değerlendirilerek kusur ve maluliyet raporu alınmadan önce davadan feragat beyanının davanın sonucuna etkisi mahkemece tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinden davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen şekilde yargılamanın devamı için HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir…” gerekçe gösterilerek Davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü mahkememiz kararının HMK.353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılmasına, karar verilmiştir.
Kaldırma Kararı sonrasında mahkememizin 2019/33 esasına kaydı yapılan dosyada yargılamaya kaldığı yerden devam olunmuştur.
Mahkememizce celbine karar verilen belgeler dosya içerisine alınarak, dosyada kusur oranının ve maluliyet oranının belirlenmesi için ATK’ya sevki sağlanmış, Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 17 Aralık 2020 tarihli maluliyete ilişkin raporda özetle; dosya içinde mevcut belgelerin hep birlikte değerlendirildiği, neticeten
İmran oğlu 1971 doğumlu …’nun 07/06/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr 1 X (1Aa…..22)A %26
E cetveline göre %28 (yüzdeyirmisekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2. İyileşme(iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaasını bildirmiştir.
Yine Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 13/07/2021 tarihli kusura ilişkin raporda özetle; dosya içinde mevcut belgelerin hep birlikte incelendiği, sonuç olarak; dava konusu olayda, sürücü İshak Ölçer’in %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’un %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu kanaatini bildirilmiştir.
Mahkememizce davacının hizmet kaydının ve gerçekleşen kaza nedeniyle davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında bilgiler celp edilmiş, dosyanın bu haliyle Aktüer bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan 24/12/2021 tarihli raporda özetle; tarafların iddia ve savunmaları, dosya içerisinde mevcut bilgi ve belgelerin hep birlikte değerlendirildiğini, neticeten;
Davacı …”nun 07.06.2015 tarihli kazasından uğramış olduğu zararın davalılardan tahsili talebine ilişkin olarak;
* Davacı vekilinin 06.04.2016 tarihli dilekçesinde, davalı … Şirketi ile tüm talepleri yönüyle feragat ettiklerini,
* Davalı … Sigorta AŞ’nin yaptığı ödemenin kısmi ödeme olarak kabul edilerek
davanın devam etmesini istediğinin görüldüğünü,
Ödeme Tarihindeki Verilere Göre:
* Davacının uğramış olduğu zarardan ödeme tarihine ve kusur oranlarına göre davalı … Şirketinin sorumluluğunun 109.545,68 TL olduğunu, davacının davalı … Şirketi yönüyle feragat ettiği dikkate alındığında bu yönüyle bir değerlendirme yapılamayacağını,
*Davacının uğramış olduğu zarardan ödeme tarihine ve kusur oranlarına göre davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun 19.331,58 TL olduğunu, davalı … Sigorta AŞ tarafından davacı adına 20.04.2016 tarihli ibraname ile 41.369,24 TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibariyle davalı … Sigorta AŞ’nin bakiye tazminat sorumluluğunun kalmadığını, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere rapor yazım tarihindeki verilere göre: Davacı adına davalı … Sigorta AŞ yönüyle hak kazanılan toplam maddi tazminat 387.219,25 TL olduğunu, davacı adına davalı … Şirketi yönüyle hak kazanılan toplam maddi tazminat 17.223,94TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce, taraflarca yapılan itirazlar ve beyanlar değerlendirilmiş ve dosyanın yeniden Aktüer bilirkişiye tevdi edilerek, tarafların itirazlarını karşılar nitelikte ve terditli olacak şekilde davalı … yönünden feragat beyanı dikkate alınmadan ancak yapılan ödeme dikkate alınarak ve ödeme tarihi de gözetilerek hesaplama yapılmak suretiyle ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan ek raporda özetle; dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, tarafların beyan ve itirazlarının hep birlikte değerlendirildiğini, neticeten; Davacı …”nun 07.06.2015 tarihli kazasından uğramış olduğu zararın davalılardan tahsili talebine ilişkin olarak;
Davalı … Şirketi Yönüyle: Davacı vekilinin 06.04.2016 tarihli dilekçesinde, davalı … Şirketi ile tüm talepleri yönüyle feragat ettikleri,
* Davalı … Şirketinin sorumluluğunun 113.651,18 TL olduğunu, davalı … Şirketi tarafından davacı adına 01.04.2016 tarihinde 41.000,00 TL ödeme yapıldığını,
* Yapılan ödemenin hesaplamayı karşılamadığını, ancak davacının davalı … Şirketi yönüyle feragat ettiği, bu yönüyle davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını,
* Feragatın dikkate alınmaması halinde davalı … Şirketinin yapılan ödemenin güncellenmiş halinin mahsubu sonrası sorumlu olduğu tutarın 390.780,69 TL olduğunu,
Davalı … Sigorta AŞ yönüyle:
* Davacının uğramış olduğu zarardan ödeme tarihine ve kusur oranlarına göre davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun 20.056,08 TL olduğunu, davalı … Sigorta AŞ tarafından davacı adına 20.04.2016 tarihli ibraname ile 41.369,24 TL ödeme yapıldığını, ödeme tarihi itibariyle davalı … Sigorta AŞ bakiye tazminat sorumluluğunun kalmadığını, nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere rapor yazım tarihine göre yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubu sonrasında bakiye tazminatın 16.664,58 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmiş davacı ve davalı … vekilinin rapora beyan ve itirazlarını sunmuşlardır.
Davacı tarafın, dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen 50,00 TL yönünden ne kadar miktarda hangi alacak kaleminden talepte bulunduğu hususlarında ayrı ayrı rakam belirtilmemesi nedeniyle mahkememizce bu hususta açıklayıcı beyan istenmiş, davacı vekilince sunulan 01/06/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile ıslah taleplerinin kabulü ile 50,00.-TL olan maddi tazminata ilişkin dava değerinin 407.445,27-TL (… şirketi açısından 390.780,69-TL ve davalı … sigorta A. Ş. Açısından 16.664,58-TL sorumlu olmak üzere) ve temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi olarak ıslahına karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda;
07.06.2015 tarihli kazada yaralanan davacının uğramış olduğu zararların tazmini
talebiyle kusur nispetinde davalılardan zararının tazminin talep ettiği, ATK tarafından, davacının E cetveline göre %28 (yüzdeyirmisekiz) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği mütalaasının bildirildiği, yine Adli Tıp Kurumunca düzenlenen 13/07/2021 tarihli kusura ilişkin raporda dava konusu olayda, sürücü İshak Ölçer’in %15 (yüzde onbeş) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’un %85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, davalı … Sigorta AŞ tarafından davacı adına 20.04.2016 tarihli ibraname ile
41.369,24 TL, davalı … Şirketi tarafından davacı adına 01.04.2016
tarihinde 41.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 111.maddesi 2.fıkrasına göre, zarar görenler,
sigorta şirketinden veya sorumlulardan aldıkları tazminatın “yetersiz” olduğunu ileri sürerek “iki
yıllık hak düşürücü içinde” açacakları bir dava ile anlaşmanın iptalini ve kalan zararlarının
ödenmesini isteyebilirler.
2918 sayılı KTK.111/2.maddesine dayanılarak anlaşma ve uzlaşmaların (sulhname,
ibraname, feragatnamelerin) iptali için, ödenen tazminatın “yetersiz” veya “aşırı” olduğunun
“açıkça belli olması” yeterli olup, ayrıca 818 sayılı BK’nun 21.maddesi ile 23,28,29 vd.
maddelerindeki (6098 sayılı TBK’nun 28.maddesi ile 30,36,37 vd. maddelerindeki) yanılma,
yanıltma, aldatma, korkutma, bilgisizlik, deneyimsizlik, parasal yönden darda ve sıkıntıda olmak
gibi istenci (iradeyi) sakatlayan durumlara sığınılmasına ve bunların kanıtlanmaya çalışılmasına
gerek yoktur. Davacı vekilinin 06.04.2016 tarihli dilekçesinde, davalı …
Sigorta Şirketi ile tüm talepleri yönüyle feragat ettikleri,
davalı … Şirketinin sorumluluğunun 113.651,18 TL
olduğu, davalı … Şirketi tarafından davacı adına
01.04.2016 tarihinde 41.000,00 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin hesaplamayı karşılamadığı, ancak davacının davalı Anadolu
Anonim Türk Sigorta Şirketi yönüyle feragat ettiği, bu yönüyle davalı sigorta
şirketinin sorumluluğunun kalmadığı, davalı … Sigorta AŞ yönüyle, davacının uğramış olduğu zarardan ödeme tarihine ve kusur oranlarına göre
davalı … Sigorta AŞ’nin sorumluluğunun 20.056,08 TL olduğu, davalı … Sigorta AŞ tarafından davacı adına 20.04.2016 tarihli ibraname ile
41.369,24 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin güncellenmiş değerinin mahsubu sonrasında bakiye
tazminatın 16.664,58 TL olduğu anlaşılmış olup her ne kadar hesaplama yapılmadan davacı feragat beyanı sunmuşsa da, feragatin tek taraflı bir işlem olduğu, davacı tarafından yapılmasıyla sonuç doğuracağı, davacı vekilinin 06.04.2016 tarihli dilekçesinde açıkça feragat ettiğini beyan ettiği, davalı … Sigorta A.Ş. bakımından usulüne uygun yapılmış bir feragat olmadığı, dosyada hesaplama yapılmadan evvel sunulan ibranamenin sonuç doğurmayacağı, yapılan hesaplamada davalı … tarafından yapılan ödemenin güncellenmesiyle bakiye tazminat alacağı kaldığı anlaşıldığından, davanın davalı … Şirketi bakımından feragat nedeniyle reddine, diğer davalı … Sigorta A.Ş. bakımından kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın … Sigorta A.Ş. Bakımından kısmen kabulüyle 16.664,58 TL’nin 20/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
2-Davalı … şirketi yönünden feragat nedeniyle reddine,
Davalı … Sigorta A.Ş yönünden yapılan harç ve yargılama gideri hesaplaması;
3-Alınması gereken 1.138,35 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 29,20 TL ve 1.391,46 TL ıslah harcının toplamı olan 1.420,66 TL’den mahsubu ile artan 282,31 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 33,50 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan 1.528,40 TL yargılama gideri ve 1.391,46 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.953,36 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 -TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş’den alınıp davacıya verilmesine,
Davalı … şirketi yönünden yapılan yarılama gideri hesaplaması;
6-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 29,20 TL ve 1.391,46 TL ıslah harcının toplamı olan 1.420,66 TL’den düşümü ile 1.339,96 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
9-Davalı … şirketi vekili tarafından sunulan feragat dilekçesi ekinde yer alan sulh anlaşmasında taraflarca vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi konusunda anlaşılmış olduğundan davalı … şirketi vekiline vekalet ücretine hükmedilmemesine,
10-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’NİN 63,96 TL’lik kısmının Davalılardan … Sigorta A.Ş’den, 1.496,04 TL’nin ise davacıdan TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır