Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/321 Esas
KARAR NO :2020/722
DAVA:İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/05/2019
KARAR TARİHİ:30/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 3.şahıs ….Ltd.Şti. tarafından keşide edilen … seri nolu 18.11.2017 günlü 45.500.00 TL Tutarlı … Aş bankası … … şubesine ait çekin 20.11.2017 tarihinde … … Bilgi yönetim … şubesi aracılığıyla ibraz edildiği ve karşılıksız olduğunu, Çek … ile ibraz edildiğinden muhatap bankadan çek teminatı istenemediğini, 01.05.2019 tarihinde ise muhatap banka … A.Ş bankasi … meydan şubesinden çek teminatının ödenmesinin istenildiği, ancak muhatap bankanın bu kez çek üzerindeki imzanın keşideci şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle çek teminatını ödemediği bu hususta çek üzerine meşruhat yazıldığını, müvekkilinin borçlu bankadan olan alacağının tahsili için açılan …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Nolu dosyasına itiraz ederek durmasına sebep olduğunu belirterek, yukarıda açıklanan sebeplerle borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 icra İnkar tazminatı ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının tacir olup kanunun kendisine yüklemiş olduğu “Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” Şeklindeki özen sorumluluğuna riayet etmeden hareket ettiğini, davacı şirket yetkililerinin, çek keşide eden üçüncü şahıs şirketin, temsil yetkilisi olmayan imza ile çeki kabul ettiklerini, bir çekin keşide edilmesi banka ile keşideci arasında daha önceden yapılmış bulunan bir akde dayandığı, başka bir ifade ile banka ile hesap sahibi bir anlaşma yapar ve mudii kendi hesabından ödenmek üzere bankayı “muhatap” alıp, çek keşide etme hakkını elde edeceğini, çekin keşide edilmesinin esasen, bankanın çekin ödenmesi için muhatap alındığı bir keşideci talimatından başka bir şey olmadığını, çek sahibi ile banka arasında imzalanan sözleşmeye uygun olarak, bankanın; hesap sahibi keşidecinin imzasının sıhhatini kontrol etmesi, hak ve yetkisinden önce “özen sorumluluğu” kapsamında görevi olduğunu, bir güven kurumu olan, Müvekkil Banka’nın yaptığı işlemin doğru olduğunu, karşılıksız kaşesi vurulmaması, bunun yerine “imza tutmadığından ödenememiştir” şeklinde işlem yapılmasının hatalı olmadığını, böyle bir durumda davacının elinde olan çeke dair ilamsız takip yapmasına engel bulunmadığını, Dava konusu çeklerdeki imza sahibi üçüncü kişi hakkında sahtecilik nedeniyle suç duyurusunda bulunma konusunda da şikayet hakkı bulunduğunu, buna rağmen davacı ilgili şikayet ve takip yollarına başvurmaksızın Müvekkil Banka aleyhine haksız yere dava açma yolunu seçtiğini, huzurdaki davaya konu ihtilaf ile ilgili müvekkil Bankaya kusur izafe edilemeyeceğini, ispat yükü üzerinde olan davacı, Müvekkil Banka aleyhinde ileri sürdüğü iddialarını ispat edemediğini, TTK.nun 713 ve 727. maddeleri uyarınca bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmadığını, davanın dürüstlük kuralına aykırı, kötü niyetli olduğu ve hukuki menfaatinin bulunmadığını, müvekkili bankaya Kötü niyet tazminatı ödemesini gerektiğini belirterek, davanın reddine, kötü niyetli dava ve talepleri nedeniyle yüzde 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmişlerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.410,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davada uyuşmazlığın, davalı banka tarafından çek sorumluluk bedelinin davacıya ödenmesi gerekip gerekmediği noktasında toplanmıştır.
TTK 795.madde “Çek görüldüğünde ödenir. Buna aykırı herhangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir. Düzenlenme günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan çek, ibraz günü ödenir.” hükmü düzenlenmiş, TTK 801.madde de “Cirosu kabil bir çeki ödeyecek muhatap, cirolar arasında düzenli bir teselsülün var olup olmadığını incelemekle yükümlü ise de cirantaların imzalarının geçerliliğini araştırmak zorunda değildir.” hükmü, yine 815.maddesinde ise “Bu Kısımda geçen “banka”dan amaç, Bankacılık Kanununa tabi olan kuruluşlardır. Ancak, ödeme yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında “banka” teriminden hangi kuruluşların anlaşılacağı ödeme yeri hukukuna göre belirlenir.” hükümleri düzenlenmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, dava konusu çekin … Bankası …Şubesine ait … çek seri nolu keşidecisi …. Ltd. Şti. olan 18/11/2017 keşide tarihli 47.500,00-TL bedelli çekin … Bankası … … servisi aracılığıyla 20/11/2017 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız işlemi gördüğü, çekin son cirantası olan davacı tarafça davalı bankaya çek yaprağı sorumluluk bedelinin ödenmesi için başvurulduğu, çek keşidecisi hesap sahibinin imzasını taşımadığından işlem yapılmadan iade edildiği anlaşılmaktadır. İbraz edilen çekin keşidecesi olan dava dışı … 14/06/2017 tarihinde şirket hissedarı …’ın şirkette yer alan hisselerini …’ ya devrederek ortaklıktan ayrıldığı, ayrılan şirket ortağının müdürlüğünün de sona erdiği, şirketin tek pay ve sahibi, imzaya ve temsile yetkili ortağının … olduğuna karar verildiği, alınan kararın Ticaret Sicil Gazetesinin 29/06/2017 tarih 9356 sayılı gazetesinde ilan edildiği, şirket ortaklığından ayrılan ve imza yetkisi artık bulunmayan kişilerin şirket adına çek keşide edemeyeceği, ticaret sicil gazetesinde yapılan ilan ile bu durumun tüm ilgililer için bağlayıcı nitelikte olduğu, TTK 795.madde uyarınca çekin ibraz edildiğinde ödeneceğinin düzenlendiği, davacı tarafça çekin vadeli olarak verildiğine ilişkin herhangi bir kayıt veya vade anlaşması da sunulmadığı, yetkisiz temsilci tarafından keşide edilen çek açısından, keşidecinin bedel yönünden sorumlu olabileceği kabul edilse bile, çek yaprağı sorumluluk bedelinin ödenmesi için davalı bankanın TTK 801.madde de yer alan geçerli bir keşidecisi imzası olması halinde, çek bedelinden sorumlu olacağı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı şirket tarafından icra takibinin kötü niyetle başlatıldığı, davalı tarafça ispat edilemediğinden davalı kötü niyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 10,00 TL bakiye harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 1.410,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/12/2020
Katip …
E-imza
Hakim …
E-imza