Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/318 E. 2021/524 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/318 Esas
KARAR NO:2021/524

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :28/05/2019
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı aracın, davalıya sigortalı işletmenin personeli tarafından 12.07.2018 tarihinde park edilmesi sırasında maddi hasar meydana geldiğini,
Hasarın oluşumunda davalının sigortalısının personellerinin kusurunun neden olduğunu, davalı şirket personelinin olayın meydana gelişinde asli ve tam kusurlu olduğunu,
Müvekkil şirketin bu kaza nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasarın onarımı için 1.173,51 L tazminat ödediğini, müvekkil şirketçe ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili için davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girildiğini, vaki itiraz üzerine davanın açıldığını beyanla, haksız itirazın iptali ile haksız itiraz sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :… Sigorta A.Ş. Vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının dayanağı otopark sorumluluk teminatı dahilinde yer alan vale parking hizmetinin olay başına ve yıllık 50.000,00.- TL. tutara kadar teminat sağladığını, şirketlerinin poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, kazayı gerçekleştirdiği iddia edilen sürücünün sigortalı şirket ile çalışma ilişkisinin ispat edilmesi gerektiğini, poliçe özel şartlarında motorlu kara taşıtının camlarına gelecek her türlü hasarın teminat dışı olduğunun belirlendiğini, aracın alındığı yer ile otopark arasındaki mesafenin 500 m. Den fazla olması halinde meydana gelen 3. Şahıs hasarlarının teminat dışı olacağının poliçede kararlaştırıldığını, poliçede her bir maddi hasarda araç başına minimum 250,00.- TL. olmak üzere hasar tutarı üzerinden %10 muafiyet uygulanacağının belirlendiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :,
Davanın itirazın iptali davası olduğu görüldü.
Taraflar arasındaki ihtilafın Sigortalı araçta meydana gelen gerçek zararın ne olduğu hasarın poliçe kapsamında olup olmadığı, davacının davalıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görüldü.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının dosyamız içine celp edildiği, dosyanın incelenmesinde davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.210,84 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ile birlikte dosya kapsamı ve dava konusu araçta meydana gelen gerçek zarar miktarı, poliçeler ve şartlarına göre davalının sorumluluk hususunun ve davacının davlıdan alacak talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecek olması halinde miktarını belirlemek üzere dosyanın bilirkişiye tevdi olunduğu, bilirkişilerin raporlarını sundukları, 09/07/2021 tarihli raporda özetle;Davalı şirkete sigortalı otopark işletmesinin çalışanı Sercan Kaynar’ın hatalı sevk ve idaresinin, birinci (asli) derecede ve tam, % 100 (yüzde yüz) oranında etkili bulunduğunu, Davacı şirketin sigortalısının toplam zararının (dava konusu araçta meydana gelen hasarın onarım bedelinin) 1.173,51.- TL. olduğunu, Davacı şirketin kasko sigorta poliçesi kapsamında meydana gelen zararı sigortalısına ödeyerek T.T.K. 1472. Maddesi kapsamında dava ve talep hakkı bulunduğunu, … Sigorta A.Ş.’nin poliçe teminatı kapsamında 923,51.- TL. zarardan sorumluluğu bulunduğunu, Takip tarihine kadar işlemiş faizin 31,17.- TL. olacağı, sonuç ve kanaatini bildirmiş olduğu anlaşıldı.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilinin rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuş olduğu anlaşıldı. Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın, haksız fiile sebebiyet verdiği iddia edilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Davada, itirazın iptali davasına konu icra takibinde, alacak rücuan ödenen paranın tahsili istemine ilişkin olup, rücu ve halefiyet Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 22/03/1944 Tarih E. 37, K. 9, R.G. 3.7.1944 sayılı kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmayıp; aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6102 sayılı TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.maddesinde ise “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre; davacı sigorta şirketinin sigortalısı hangi görevli ve yetkili mahkemede dava açabilecek ise, sigorta şirketinin de halefiyet gereğince, aynen sigortalı gibi o mahkemede dava açabileceğine işaret edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1. maddesinde; “Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” hükmü yer almaktadır. HMK 114/1.c maddesi uyarınca “Mahkemenin görevli olması” dava şartlarından olup, HMK 138 maddesi dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerekmektedir. HMK 115. maddesinde ise “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir…” düzenlemesi yer almaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğu belirtilmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkindir.
Somut durumda; sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava olmadığından, halefiyet davası ticari dava olmayıp aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Dosyamız kapsamında davacı sigorta şirketine sigortalı araçta meydana gelen zarara ilişkin uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, dava dışı sigortalı ile davalı şirket arasında sigorta ilişkisinin bulunmadığı, tüketici sıfatına sahip olmadığı ve davaya bakmaya genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerden;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı yokluğunda USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır