Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/300 E. 2019/1232 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/300 Esas
KARAR NO : 2019/1232

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 21/05/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil şirketin davalı … A.Ş. ‘nin yetkili bayisi olan …A.Ş.’den 07.09.2018 tarihli fatura ile … şase nolu,… motor nolu, … plakalı, … marka/modelli aracı satın aldığını, satın alınan gizli ayıplı ve yukarıda yazılı özellikleri tanımlanan aracın davalının yetkili bayiisi diğer davalı …A.Ş.’den teslim alındıktan sonra İzmir’den İstanbul’a dönüş yolunun 250. metresinde arızalandığını, müvekkili şirket yetkilileri tarafından aracın satın alındığı firmaya haber verilerek, davalı yetkili bayii tarafından servis kaydı açılmaksızın, tamiri yapılarak, müvekkili şirkete teslim edildiğini, dava konusu aracın birden çok kez arıza verdiğini ve yetkili servis…’a götürülerek, birden fazla iş emri açılarak, arızanın giderilmesine çalışıldığını ancak bir netice alınamadığını, dava konusu satın alınan aracın Türk Ticaret Kanunu’nun 23. maddesi göndermesi ile Türk Borçlar Kanunu m. 219/1 ve devamı maddeleri gereğince gizli ayıplı mal niteliğinde olduğundan müvekkili şirketçe işbu gizli ayıplı aracın iadesi ve ayıpsız benzeri ile değişimi için her iki davalıya da ihtarname gönderildiğini, bunun üzerine her iki davalı aleyhine ticari arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, her iki davalı ile yapılan görüşmede anlaşma sağlanamadığını ve sattıkları malın arkasında durmadıklarını, açıklanan nedenlerle; müvekkili şirket tarafından satın alınan araçta oluşan sürekli arızaların, davalıların satmış oldukları araçtaki gizli ayıptan kaynaklanmakta olduğundan, 6098 sayılı TBK m. 227. içeriğindeki seçimlik hakkını kullanarak gizli ayıplı aracın davalılara iadesi ile aracın ayıpsız ve kullanılmamış (sıfır kilometre) benzeri ile değiştirilmesine, … A.Ş.’nin … Sözleşme Nolu kredi ödemeleri ile müvekkili şirket tarafından dava konusu araca takılan 9.499,00-TL aksesuar bedelinin ticari avans faiziyle birlikte iadesi ile 5.000-TL manevi tazminatın ödenmesine, yargılama masrafları, vekâlet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin davaya konu aracın satıcısı ve ithal edeni olmadığını, ithalatçı veya satıcı sıfatına haiz olmayan müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, uyuşmazlığa konu … plakalı aracın satıcısının diğer davalı …A.Ş. olduğunu, ayıplı mal iddiasının, ilgili mevzuat gereğince satıcıya, ithalatçıya veya üreticiye karşı ileri sürülmesi gerektiğini, davacı tarafın yasaların kendisine yüklediği yükümlülüklerin hiçbirisini yerine getirmediğini, davacı tarafından süresinde yapılmış bir ayıp ihbarı bulunmadığını, araç değişim talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının aracın onarımını yaptırdıktan sonra aracın yenisi ile değişimini talep etmesinin Medeni Kanunun 2. maddesine aykırı olduğunu, davacı tarafın seçimlik haklarından onarım hakkını kullansığını, mezkûr araca yetkili servis tarafından servis işlemi uygulandığını ve servis girişine konu sikayetlerin giderildiğini, aracın sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, onarım neticesinde şikâyetlerin de giderildiği göz önünde bulundurulduğunda davacının sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının mümkün olmadığını, dava konusu araçta varlığı iddia edilen herhangi bir ayıp bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; davacı yanın tüm iddia ve talepleri ile haksız ve hukuka aykırı davanın öncelikle husumet nedeniyle usulden reddine, mahkemece aksi kanaat hasıl olursa davanın esastan reddine karar verilmesini ve tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafça karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin adresinin Bornova/İzmir olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, arabulucu görüşmelerinde aksesuar bedeli ve manevi tazminat taleplerinin müzakere edilmediğini, bu nedenle bu taleplerin usulden reddi gerektiğini, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, davacının aracında üretimden kaynaklanan herhangi bir ayıbın bulunmadığını, davacının aracında sürekli olarak tekrarlayan, giderilemeyen, maldan yararlanmasını önemli ölçüde güçleştiren ya da zorlaştıran herhangi bir arızanın da bulunmadığını, aracın teslim tarihinde araçta herhangi bir ayıbın bulunmadığını, davacının iddia ve taleplerinin yerinde olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle davanın yetkisizlik sebebiyle usulden reddine, davacının kredi ödemeleri, aksesuar bedeli iadesi ve manevi tazminat taleplerinin arabuluculuk dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise ayıp ihbarının yapılmaması nedeniyle davanın usulden reddine, haksız ve hukuka aykırı açılan davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, ticari satımdan kaynaklanan malın değişimi, alacak ve manevi tazminat davasıdır.
Davada uyuşmazlık; davacı tarafından davalı … A.Ş.’ den alınan araçta oluşan sürekli arızaların, TBK 227.madde kapsamında gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı, malın ayıpsız bir benzeri ile değişiminin talep edilip edilemeyeceği, davacının yaptığı kredi ödemeleri ve aksesuar bedellerinin iadesini talep edip edemeyeceği, davalılardan manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı noktalarında toplanmıştır.
Davalı …A.Ş. tarafından mahkememizin yetkisine itiraz edildiği, davalı şirketin kayıtlı bulunduğu yerin İzmir olduğu, yetkili mahkemenin ise İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu yönünde itirazlarını sunmuştur. Diğer davalı … A.Ş. tarafından verilen cevap dilekçesinde ise davalı şirketin satılan aracın satıcısı veya ithal edeni olmadığı, husumet yöneltilemeyeceği, dava konusu aracın ithalatçısının…A.Ş. Olduğu yönünde itirazlarını sunmuştur.
6100 sayılı HMK 6.maddesinde “Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” hükmü yer almaktadır. HMK 7.maddesinde ise “Davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir. Ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılır” hükmü yer almaktadır. Dava şartları 6100 sayılı HMK 114.maddesinde düzenlenmiş olup, HMK 115.maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır. Yine HMK 138.maddesinde “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükmü mevcut olduğundan, Mahkememizce dava şartlarının mevcut olup olmadığı yönünde öncelikle değerlendirme yapılmıştır. Somut durumda, davalı …. A.Ş.’ nin, dava konusu aracın ithalatçısı veya satıcısı olmadığı, aracın ithalatçısının …A.Ş. olduğu, davacının HMK 124.madde uyarınca taraf değişikliğine ilişkin herhangi bir talepte bulunmadığı, söz konusu nedenle davalı sıfatının bulunmadığı, diğer davalı ….A.Ş.nin adresinin YunusEmre Mah.7523 Sok.No:2 Bornova/İzmir olduğu, HMK 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetki bir dava şartı olup, HMK 7. Maddesinde uyarınca davalılar arasında, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan ortak yetkili bir mahkemede belirlenmediği dikkate alındığında, yetkili mahkemenin HMK 7.maddesi uyarınca İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığından, HMK 114/1-ç maddesi gereğince kesin yetki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM ;Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-ç ve 115/2 maddesi gereğince yetki dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin İZMİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … A.Ş vekilinin yüzüne karşı, davalı …A.Ş’nin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza