Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/291 E. 2021/462 K. 07.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/291 Esas
KARAR NO:2021/462

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/05/2019
KARAR TARİHİ:07/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi ile dava dışı kredi lehtarı … Tar.Ür. Gıd. Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği, davalı kefillerinde işbu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, bahse konu sözleşmeye istinaden kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı, kredinin sözleşme hükümlerine aykırı kullanılması nedeniyle … 2. Noterliğinin 27.03.2017 tarihli ve … yevmiye no.lu ihtarnameleri keşide edilmesine rağmen nakdi kredi borcunun ödenmediği, hesap kat İhtarnamesi ile verilen süre içinde borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, davalı/borçluların yetkiye, asıl borca ve takibin tüm fertlerine itirazları üzerine takibin durduğu, taleple edilen faizin sözleşmenin 22 m ile TMK 2. m. uygun olduğu, Genel Kredi Sözleşmesinin 41 m. delil anlaşması mahiyetinde olduğu, bu nedenle müvekkili bankanın defter ve kayıtlarının kesin delil olacağını beyan ederek itirazın takibi sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, 52.657,77 TL nakdi kredi üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın müvekkil şirket aleyhinde dava ikame etmişse de, müvekkil şirkete dava konusu edilen sözleşmenin var olup olmadığını saptayabilecek bir belge dahi gönderilmediğinden, bu hususta savunma yapılabilmesi imkanı verildiğinden bahsedilmesi mümkün olmayacağını, dolayısıyla, müvekkil şirketin sözleşmede taraf olup olmadığı, müvekkil şirketin yetkilisinin imzasını içerip içermediği, borcun ödenip ödenmediği, herhangi bir def’i ya da itirazın mevcut olup olmadığı, borcun yenilenip yenilenmediği yahut başkaca herhangi bir hak ya da savunmanın tespit dahi edilemediği işbu davada savunma ve cevapların gereği gibi arz edilmesi mümkün olmadığını, bu hususların yanında, karşı tarafın sunduğu yegane evrak olan arabuluculuk son tutanağında müvekkil şirkete telefon numarasından ulaşılamadığı, davet mektubunun ise müvekkilim şirkete ait olmayan adresine … vs yoluyla gönderildiği ancak teslim alınmadığından hukuka aykırı şekilde yokluğunda düzenlendiği ortada olup; savunma hakkını açıkça ihlal etmekle hukuka tümüyle aykırı şekilde düzenlenen bu tutanağın geçerli bir arabuluculuk tutanağı olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, karşı tarafın sunduğu arabuluculuk tutanağının 05/04/2019 tarihli olup bu tarihte müvekkil şirketin adresinin “… … Mah. … Cad. No:…/… …/ …” olduğunu, oysa işbu arabuluculuk tutanağında ise müvekkil şirketin adresi olarak “… Mah. … Sokak No:… … K:… D:… …/ …” adresi gösterilmiş olup bu adrese davet mektubu gönderildiği ancak teslim alınmadığı belirtilerek müvekkil şirketin yokluğunda tutanak tutulduğunu, arabuluculuk tutanağının davaya esas olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, tüm hususlar bir arada değerlendirildiğinde, müvekkilim şirketin savunma hakkını hiçe sayan işbu arabuluculuk tutanağının davaya esas olarak kabul edilmesi mümkün olmadığından, işbu davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle öncelikle huzurdaki davaya dayanak teşkil eden belgelerin sunulması davacı tarafa süre verilmesine, sunulduğunda sunulan belgelerin müvekkilim şirkete tebliğine, sunulmadığı takdirde işbu davanın 6100 s. HMK Md. 318 uyarınca usulden reddine,ilaveten usul ve yasaya aykırı şekilde düzenlenmiş olan arabuluculuk tutanağının hukuka aykırılığının tespit edilerek neticede işbu davanın arabuluculuk dava şartı yokluğundan da ayrıca usulden reddine, esasa ilişkin her türlü cevap, itiraz, def’i ve savunmalarını sunma hakları huzurdaki davanın hukuka uygun hale getirilinceye kadar şimdilik saklı tutulmasına,yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve cevap dilekçesi sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 36.280,05-TL asıl alacak, 15.107,49-TL uygulanmış faiz, 755,37-TL uygulanmış BSMV, 514,86-TL masraf olmak üzere toplam 52.657,77 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, davacı tarafından davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının davalıdan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle miktarı, alacağın likit olup olmadığı, uygulanan faiz oranlarının sözleşmeye uygun olup olmadığı, noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce taraflar arasındaki sözleşme, takip dosyası, dava dilekçesi, tüm dosya ekleri ve banka kayıtları incelenerek detaylı gerekçeli denetime açık olacak şekilde davacının davalıdan varsa takip ve dava tarihi itibariyle asıl alacak ve ferilerine ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi 28/02/2021 tarihli raporunda özetle;
Davacı ile dava dışı kredi lehtarı … Tar. Ür. Gıda Tic. Ltd. Şti. arasında genel kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı …Ltd. Şti.’ nin 800.000,00-TL kefalet limiti ile müteselsil kefil olarak yer aldığı, dava dışı … Tar. Ür. Gıda Tic. Ltd. Şti.’ ne kredili mevduat hesabı kredisi kullandırıldığı, hesap kat ihtarnamesinin 27/03/2017 tarihinde keşide edildiği, hesap kat ihtarı ile 24/03/2017 tarihi itibariyle kat edildiği, toplam 51.538,31-TL nakdi alacağın 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, dava dışı kredi lehtarına gönderilen tebligatın 30/03/2017 tarihinde iade edildiği, davalıya gönderilen tebligatın ise 30/03/2017 tarihinde tebliğ edildiği, 01/04/2017 tarihi itibariyle temerrüte düştükleri, TCMB tarafında yayınlanan 2013/8 sayılı tebliğ gereğince, kredili mevduat hesabı kredilerine sözleşme ile belirlenen faizlerin değil, kredi kartları için TCMB yayınladığı akdi ve gecikme faiz oranlarının aynen KMH kredilerinde de uygulanacağının anlaşıldığı, tebliğe göre 01/04/2017 tarihinde akdi faizin %24,24 oranında ve temerrüt faizinin %30,24 oranında olduğu, takip talebinde %30,24 oranında temerrüt faizi talep edildiği, temerrüt tarihi itibariyle davacı bankanın 36.280,05-TL asıl alacak, 171,00-TL işlemiş faiz, 8,55-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere 36.459,60-TL alacaklı olduğu, takip talabinde ise 36.280,05-TL asıl alacak talep edildiği, taleple bağlı kalınmasının yerinde olacağı, davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağının 36.280,05-TL asıl alacak, 171,00-TL akdi faiz, 15.024,27-TL temerrüt faizi, 759,76-TL %5 gider vergisi (BSMV), 488,35-TL ihtarname masrafı olmak üzere 52.723,43-TL alacağı olduğu, davacı bankanın ise takip talebinde toplam 52.657,77-TL talep ettiği ve talep ile bağlı kalınması gerektiği, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar müvekkili yönünden, dava şartı arabuluculuk son tutanağının usulüne uygun olmadığı, arabuluculuk için çağrının davacı şirkete telefon numarasından ulaşılamadığı, davet mektubunun ise davacı şirkete ait olmayan adresine … vs ile gönderildiği, teslim alınmadığından, hukuka aykırı şekilde yokluklarında düzenlendiği ve geçerli bir arabuluculuk tutanağı olmadığından bahisle dava şartının mevcut olmadığı itirazında bulunulmuş ise de; dosya kapsamı, celp edilen arabuluculuk dosyası üzerinde yapılan inceleme neticesinde; dosyada mevcut genel kredi sözleşmesinde, davalı şirketin müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzasının bulunduğu, genel kredi sözleşmesinin 28.maddesinde özel bir düzenlemenin yer aldığı, 28/3.maddesine göre müşteri ve kefillerin yeni ikametgahlarını ticaret sicile usulüne uygun tescil ettirerek, bankaya noter aracılığı ile bildirmediği takdirde ilk ikametgahına yapılacak tebliğlere bir itirazının olmayacağını kabul ettiği ve davalının kredi sözleşmesinde bildirdiği adres ile arabuluculuk tutanağında yer alan adresin aynı olduğu, adres değişikliğini davacı bankaya noter aracılığı ile sunulduğuna ilişkin herhangi bir kayıtın davalı tarafça ibraz edilmediği, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu yönetmeliği 24/2 maddesi ve 24/3.maddeleri uyarınca işlemlerin de arabulucu tarafından davacının bildirimine göre yapıldığı, işbu durumda arabuluculuk son tutanağının usulüne uygun olduğu ve dava şartının mevcut olduğu tespit edildiğinden, davalı tarafın bu savunmalarına da itibar edilmemiştir.
Buna göre de, davacı tarafın dava dışı kredi lehtarına kullandırılan krediden müteselsil kefaletinde dolayı takip tarihi itibari ile kredi mevduat hesabı yönünden dava dilekçesi, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme, alınan bilirkişi raporu dikkate alınarak, her ne kadar davalıdan icra takip tarihi itibariyle 52.723,43-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, davacının davasının talebi ile bağlı kalınarak kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Taraflar arasındaki ilişkinin Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı olması ve davalı tarafça borcun miktarının bilinebilecek durumda olması dikkate alınarak alacak likit kabul edilmiş ve buna göre de, kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren % 20 oranında hesaplanan 10.531,55 TL’lik inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının kabulü ile, davalı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki itirazlarının iptali ile, takibin aynı şartlarla devamına,
2-Dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 10.531,55 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.597,05 TL karar harcından peşin alınan 635,98 TL’nin mahsubu ile geri kalan 2.961,07 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 686,78 TL ilk masraf, 800,00 TL Bilirkişi ücreti ve 46,20 TL Tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.532,98 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 7.645,51 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.07/07/2021

Katip …. Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır