Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/27 E. 2019/704 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/27 Esas
KARAR NO: 2019/704

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/01/2019
KARAR TARİHİ: 10/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkilinin davalı banka müşterilerinden olup TR… IBAN numaralı hesap sahibi olduğunu, iş bu hesaba bağlı iş cep uygulamasından 03.05.2018 tarihinde müvekkilin bilgisi ve talimatı dışında 10.000 TL ve 20.000 TL olmak üzere toplamda 30.000 TL iki ayrı kişiye EFT çıkışı yapıldığını, davalı bankanın garanti kapsamında korumakla yükümlü olduğu hesaptan güvenlik tedbirlerindeki eksiklikler nedeni ile müvekkilinin zararına sebep olduğunu, zaararın giderilmesi için 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 17 ve 6102 sayılı 5/A maddesi uyarınca İstanbul Anadolu Arabuluculuk Merkezine başvuru yapıldığını, … Arabuluculuk Dosya Numarası üzerinden yapılan görüşmelerde sonuç alınamadığını belirterek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile; dava tarihinden itibaren işleyecek reskont faizle ile birlikte 30.000 TL’nin ödenmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkil Banka’nın Genel Müdürlük birimlerine 03.05.2018 tarihinde müvekkil banka sesli yanıt sistemine (IVR ) gelen bildirime istinaden 667147 numaralı müvekkil Banka müşterisi, davacı …’nın güvenlik sorularını yanıtlayamaması ve telefondaki sesinin müşteri temsilcimizde tereddüte yola açması sonucu, arayan şahısın talep ettiği işlemlerin yapılmadığını ve hesapların İVEDİ OLARAK müvekkil banka tarafından incelendiğini , aynı tarihte hesabından İŞ CEP (internet uygulaması) aracılığı yapılan işlemler için hemen…bank A.Ş. ile irtibata geçilip , 20.000-TL’lik EFT’nin çekildiğinin öğrenildiğini, 10.000-TL’nin ise çekilmesinin müvekkil banka tarafından…Bank A.Ş. aranarak engellendiğini, somut olayda davacının müvekkili bankanın çağrı merkezine ulaştığı ve yapılan görüşmede davacının olay tarihinde ( 0535 ) 281 36 84 numaralı telefondan arayan ve sigorta prim iadesi yapacağını belirten şahıslarla bilgilerini paylaşması sonucunda dolandırıcılığa maruz kaldığının öğrenildiğini, kişisel saldırılara karşı korunmak için önlem alma veya almama eylemi tamamen davacının insiyatif ve sorumluluğunda olduğunu, böyle bir durumda müvekkil Banka’ya kusur atfedilmesinin hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı düştüğünü belirterek, haksız ve hukuka aykırı davanın REDDİNE, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, davacının izni ve onayı olmadan davalı bankanın uhdesinde bulunan hesaptan hukuka aykırı eylemle çekilen bedelin tazmini davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde, dava konusunun Mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiştir.
Dava tarihi olan 01.04.2016 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k bendinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi “tüketici”, 3/ı bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem “tüketici işlemi” olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde de görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Tüketici konumundaki davacı tarafından açılan davada, Kanunda “bankacılık ve benzeri sözleşmeler” olarak ifade edilen ve tahdidi olarak sayılmayan bir hukuki işlemine dayanıldığından, Mahkememiz önüne gelen durumda, Davacı, hesabından başka hesaplara bilgisi olmadan yapılan EFT işlemleri nedeniyle uğradığı zararın tazminini talep etmekte olup, tacir sıfatı bulunmadığı ve tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevli olması karşısında, görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM :Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …

Hakim …