Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/267 E. 2021/525 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/267 Esas
KARAR NO:2021/525

DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:08/05/2019
KARAR TARİHİ:22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin …, … sektöründe faaliyet gösterdiğini, davacı şirketin müşterisi olan … Yapı Tekn. Tie, A. Ş.’ne ait … … … cihazını tamirini sağlamak amacıyla …. Sokak (… … Sokak) No: …/… …/… adresinde muhkim … … Ltd. Şti. firmasına gönderilmek üzere müşterisinden teslim aldığını, 30.01.2018 tarihli … seri numaralı sevk irsaliyesi ile alıcı … Mühendislik firmasına teslim edilmek üzere … gönderi kodu ile … Kargo … Şubesi’ne 30.01.2018 tarihinde teslim edildiğini, sevk irsaliyesi düzenlenerek emtianın davalı taşıyıcıya teslimi ile birlikte taşıma sözleşmesi kurulduğunu,kargo sorgulamalarında alıcı … Mühendislik’e teslim edildiği şeklinde bilgi girişi yapılmışsa da teslim alan olarak … isimli bir vatandaş görünse de alıcı ile yapılan şifai görüşmelerde gönderilen emtianın kendilerine teslim edilmediğini, … isminde bir çalışanlarının bulunmadığı bilgisi alındığını, kargo firması ile yapılan şifai görüşmelerde gönderilen emtianın … Kargo … Şubesinde kaybedildiği bilgisinin davacı şirkete verildiğini, bunun üzerine davacı şirketçe gerek şifai gerekse yazılı yapılan başvurularda bir sonuç alınmadığını, davacı şirketin zararının tazmin edilmediğini,davacı şirketin müşterisi olan … Yapı Tek. Tic. A.Ş.’nin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla anılan şirkete söz konusu cihazın yenisini temin ederek ilgili firmaya teslim edildiğini, davacı şirketin bu sebeple gönderilen emtianın taşıma esnasında zıyaa uğraması nedeniyle zarar oluştuğunu,Yargılamaya konu emtianın değerinin 8.294,02 TL olduğunu,
Davacı şirketin zararının tazmini amacıyla belirtilen tutar ve davalı firmaya teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tazmini amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün … E, Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığım, davalı vekili tarafından itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, gönderen ve taşıyan arasında taşıma sözleşmesinin amacının, taşınmasına karar verilen emtianın taşıyıcıya teslim edildiği biçimde aynen alıcıya ulaştırılması olduğunu, bu nedenle taşıyıcının, taşıma işlemini yaparken gereken dikkat ve özeni göstermesi gerektiğim, aksi halde, taşıyıcı emtianın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen süre içerisinde emtianın uğradığı ziyaa ve hasardan sorumlu olacağını, ayrıca göndericinin davacı şirketin Bilişim Teknolojileri işiyle iştigalini de nazara alması, gönderilen emtiaları taşıtken gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerektiğinden davalının ağır kusurlu olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, davalı tarafından ziyaa ilişkin herhangi bir mücbir sebepte gösterilmediğini, davalının ağır kusurlu olması ve pervasızca hareketleri nedeniyle zarara sebebiyet vermiş olması nedeniyle TTK’da yer alan sorumluluktan kurtulma ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacağını, alacağın likit bir alacak olup, yargılamayı gerektirir bir durumun söz konusu olmadığını, bu nedenle haksız itirazda bulunan davalının % 20’de aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle ve emsal kararlar da göz önünde bulundurularak,davalı şirket ile arabuluculuk görüşmelerinin de sonuçsuz kaldığının beyan ve iddia ile, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibine vaki itirazın reddi ile takibin devamına ve haksız İtirazdan ötürü % 20 İnkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davalı şirketin dava konusu taşımada sorumlu olduğunu kabul manasına gelmemek üzere TTK’nun 855. maddesi; “Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem hakları on yılda, diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar. Bu süre, eşya taşımasında, eşyanın gönderilene teslimi; yolcu taşımasında, yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlar. Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu gideceği yere ulaşamamış ise, zamanaşımı süresi, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlar.” Hükmüne havi olduğunu, davalı şirket tarafından üzerlerine düşen edimlerin gerektiği gibi yerine getirildiğini, huzurdaki davada davalı şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davalı şirkete teslim edilen kargonun alıcısına usulüne uygun olarak teslim edildiğini, bu hususun şirket kayıtlan ile sabit olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunu kabul manasına gelmemek üzere davacı tarafından kargo içeriğinin kesin deliller ile ispatı gerektiğini, davacı tarafından davalı şirkete içerisinde … … cihazı bulunan kargonun teslim edildiği ve kargonun alıcısı dışında üçüncü bir kişiye teslim edildiğinin iddia edildiğini, Medeni Kanun’un “İspat Yükü” başlığım taşıyan 6. maddesinin “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığım ispatla yükümlüdür.” hükmüne havi olduğunu, buna göre dava konusu ürünün davalı şirkete eksiksiz olarak teslim edildiğinin ve söz konusu kargonun kaybolduğu şeklindeki iddianın ispatının davacı tarafın yükümlülüğünde olduğunu, kargo paketi içerisindeki emtianın ne olduğu ve ürünün ne şekilde kargoya verildiği hususunun net bir şekilde tespit edilemediğini, davalı tarafından kayıp olduğu iddia edilen kargonun ne olduğu hususu ve içinde yer alan eşyalara ilişkin kesin delil gerektiğini,tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine ve davacı tarafın kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE ;
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının gönderdiği kargonun usulüne uygun olarak teslim edilip edilmediği, davacının zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise miktarı ile davacının davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 9.237,83 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, işbu davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Ayrıca …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacının 8.294,02 TL asıl alacak, 943,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.237,83 TL talepte bulunduğu, dava dilekçesinde icra dosyasındaki tüm itirazların iptalini talep ettiği ancak, dava değeri olarak 8.294,02 TL’yi gösterdiği görülmüştür. Mahkememizce verilen kesin süre içerisinde eksik harç tamamlanmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına mahkememizce karar verilmiştir. Bilirkişi heyetinin raporunda özetle; Davacı gönderen İle davalı taşıyıcı kargo şirketi arasında taşıma sözleşmesi kurulduğu, taşıma konusu kargonun dava dışı alıcına / gönderilene teslim edildiğinin tespit edilemediği; eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde ziyandan taşıyıcının sorumlu olduğunu, (TTK m. 875/1); davacı gönderenin eşyayı davalı kargo şirketine taşınması için teslim ettiği 30/01/2018 tarihinden İtibaren kargo şirketinin eşyayı dava dışı alıcısına teslim etmemesi halinde eşyanın zayi olduğunu kabul edebileceği(TTK m. 874/1); Zayi olduğu iddia edilen kargonun TTK m. 880 uyarınca tespit edilecek değerinin tazminat olarak istenebileceğini, ancak zayi olduğu ileri sürülen eşya ile ilgili faturanın 31/10/2013 tarihli olması, 30/01/2018 tarih ve A-… seri/sıra numaralı Sevk İrsaliyesinde “Ürün çok yavaş çalışıyor bizim gözlemlediğimiz kadar disk yavaş problemli” şeklinde kayıt bulunması ve heyette teknik (mal) bilirkişisinin de bulunmaması nedeniyle, eşyanın taşınmak üzere davalı kargo şirketine teslim edildiği 30/01/2018 tarihindeki değerinin hesaplanamadığı, Dosyada taşıma konusu kargo [(FG-1000 BDL) … -1000 …] ile ilgili taşıma senedi / yük senedi, kargo teslim formu vs. belgeler yer almadığından, davalı taşıyıcı kargo şirketinin kg başına … sınırlı sorumluluk (TTK m. 882/1) tutarının da hesaplanamadığını, Davacının davalıya yaptığı 30.01.2018 tarihindeki başvurusunda, davalıdan 8.294,02 TL tutarındaki mal bedelinin ödenmesinin talep edildiği, anılan beyanın malın bedelinin ödenmesi talebini içerdiği ve en kısa zamanda denildiğini, söz konusu sürenin MK m. 2 uyarınca Mahkemenin de uygun görmesi uyarınca 7 gün olarak kabul edilebileceği, davalının temerrüde düştüğü tarihin buna göre belirlenebileceği, mahkemece söz konusu başvuruyu ihtar niteliğinde değerlendirmemesi halinde davalı kargo şirketinin takip tarihi itibariyle temerrüde düştüğü ve takip tarihinden itibaren ticari avans faizi üzerinden temerrüt faizi işletilmesi gerektiği, zamanaşımı konusunda değerlendiıme ve takdirin Mahkemede olduğu görüş ve kanaatlerini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları ve bilirkişi raporu içeriği göz önüne alınarak, bilirkişi heyetine teknik bilirkişi olarak …’ nın katılması ile oluşacak heyetten, mahkememizce ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyetinin sunduğu ek raporda özetle; kök rapordaki görüş ve kanaatimizi korudukları, davacının taşıma konusu eşyayı dava dışı alıcısına teslim edilmek üzere 31/01/2018 tarihinde davalı taşıyıcıya teslim ettiği, eşyanın teslim tarihi olan 31/01/2018’den itibaren 20 gün içinde alıcısına teslim edilmemesi durumda zayi olduğu varsayılarak davalı taşıyıcının sorumluluğuna başvurabileceği (TTK m. 874/1), taşıma konusu ürününü ne olduğu ve alıcısına teslim edildiği yönündeki davalı taşıyıcı iddialarının ispatı gerektiği, teknik değerlendirme ile taşınan ürünün satış faturasındaki fiyatının teslim tarihindeki değeri olarak kabul edilebileceği, 23/10/2013 tarihli satış faturasında ürünün fiyatının 6.231,91 TL olduğunu ve davalı taşıyıcının söz konusu tutardan sorumlu tutulabileceğini (TTK m. 875/1 ve 880/1),davalı taşıyıcının zayi olduğu varsayılan ürünün brüt kg başına 8,33 SDR ile sınırlı sorumlu olduğu (TTK m. 882/1 ve 4), davalı tarafın sunduğu 17/02/2018 tarihli e- fatura detayındaki ürünün brüt 17 kg olduğu bilgisinin esas alınması halinde, 17 kg X 8,33 SDR = 141,61 SDR X 5.4694 TL [31/01/2018 tarihinde 1 SDR =5,4694 TLolup (https://www.tcmb.gov.tr/kurlar/kurlar_tr.html)] = 774,52 TL ile sınırlı sorumlu olduğunu; somut uyuşmazlık bakımından sınırlı sorumluluğunun uygulanıp uygulanmayacağını hususunun mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatinin bildirmiştir.
Mahkememizce, tarafların rapora itiraz dilekçesinde belirttiği sebeplerin hukuki değerlendirme noktasında toplanması ve hukuki nitelendirme ve taktirin mahkememize ait olması nedeni ile yeniden ek rapor tanzimi yoluna gidilmemiştir. Dosyaya sunulan 27/08/2021 tarihli ek bilirkişi raporu hükme esas alınmıştır.
Dava; taşıma sözleşmesine konu kargonun alıcı dışında bir üçüncü kişiye teslimi suretiyle kaybolmasından kaynaklı zayi olan mal bedelinin tahsili istemine nedeniyle başlatılan icra takibinde, itirazın iptali şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı taşıyıcı kargo şirketinin eşyanın yanlış kişiye tesliminde kusurlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
11.06.2009 tarih ve 27255 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Karayolu Taşma Yönetmeliği”nin 45. Maddesi 2. bendinde gönderici kendi adres ve kimlik bilgilerini tam ve doğru olarak kargo şirketlerine bildirmek zorundadır. madde 43/12’ye göre ise kargo şirketleri gönderiyi teslim ederken alıcının kimlik bilgilerini almak ve kaydetmekle yükümlüdür.
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve bu kanuna istinaden çıkartılarak 09.01.2008 tarihi ve 26571 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Yönetmelikte kimlik tespiti yapmak zorunda olan yükümlüler arasında kargo şirketleri de sayıldığı, göndericinin ve alıcının T.C kimlik numarası ve/veya Vergi numarası ile birlikte kimlik bilgilerinin alınması ve kaydedilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 231. Maddesine göre Fatura tanzimi sırasında müşteri; adını soyadını, vergi dairesini, vergi numarasını ve kimliğini ibraz etmek zorundadır. 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Vergi Kimlik Numarası Genel Tebliği’ne göre bireyler için T.C. Kimlik Numarası olarak kabul edilmiş olup, bu nedenle fatura tanziminde müşterinin T. C Kimlik Numarası da kaydedilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu 856. Maddesinde Taşıma Senedinin açıklanmıştır. Maddeye göre;
“(1) Taşıma senedi taraflardan birinin istemi üzerine düzenlenir. Senet üç özgün nüsha olarak hazırlanır ve gönderen tarafından imzalanır. Gönderen, taşıyıcının da taşıma senedini imzalamasını isteyebilir. El yazısı ile imzalanmış taşıma senetlerinin suretlerindeki imza, damga veya mühür şeklinde ya da basılı olabilir. Bir nüsha gönderene aittir, diğeri eşyaya eşlik eder, üçüncüsü taşıyıcıda kalır.
(2) Taşıma senedi düzenlenmemiş olsa bile, taraftarın karşılıklı ve birbirine uygun iradeleri ile tasıma söyleşmesi kurulur. Eşyanın taşıyıcıya teslimi, taşıma sözleşmesinin varlığına karinedir.”
Yine, TTK’nun Taşıyıcının Sorumluluğu ile ilgili 875 maddesine göre;
(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğa dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmuşa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.
4925 Sayılı 10.07.2003 kabul tarihli Karayolu Taşıma Kanunun amaç ve kapsamında yer alan Kargo işletmeciliği yer almakta olup 9. Maddesinde;
“Acenteler ve taşıma işleri komisyoncuları bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden taşımacı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur. Nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapanlar, eşyayı teslim aldığı andan teslim edilinceye kadar, eşyanın tamamı ve kısmen kaybından ve vuku bulacak hasarından, korunması ve taşınmasından, güvenliği ve düzenliliğini sağlamaktan, çevre kirliliğini önleme ve insan sağlığını koruma konusundaki kurallara uymaktan sorumludur.” ifadesi yer almaktadır.
Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik 09.01.2008 tarih ve 26751 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin Yükümlüler ile ilgili 4. maddesinin (i) bendinde “Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü ile kargo şirketleri”, Müşterinin Tanınmasına İlişkin Esasları 6. maddesinde gerçek kişilere ait kimlik tespit şartlarının şu şekilde yer almaktadır.
i) Gerçek kişilerin kimlik tespitinde; ilgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, uyruğu, Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, kimlik belgesinin türü ve numarası, adresi ye imza örneği, varsa telefon numarası, faks numarası, elektronik posta adresi ile iş ve mesleğine ilişkin bilgiler alınır.
(2)İlgilinin adı, soyadı, doğum yeri ve tarihi, anne ve baba adı, uyruğu ve kimlik belgesinin türü ve numarasına ilişkin bilgilerin doğruluğu;
a)Türk uyruklular için T.C nüfus cüzdanı, T.C sürücü belgesi veva pasaport,
b)Türk uyruklu olmayanlar için pasaport, ikamet belgesi veya Bakanlıkça uygun görülen kimlik belgesi, üzerinden teyit edilir. Yetkililerce istenildiğinde sunulmak üzere teyide esas kimlik belgelerinin asıllarının veya noterce onaylanmış suretlerinin ibrazı sonrası okunabilir fotokopisi veya elektronik görüntüsü alınır yahut kimliğe ilişkin bilgiler kaydedilir.
3)Sürekli iş ilişkisi tesisinde beyan edilen adresin doğruluğu; yerleşim yeri belgesi, ilgili adına düzenlenmiş elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi abonelik gerektiren bir hizmete ilişkin olan işlem tarihinden önceki üç ay içinde düzenlenmiş fatura, herhangi bir kamu kurumu tarafından verilen belge veya Başkanlıkça uygun görülen diğer belge ve yöntemlerle teyit edilir. Teyide esas belgelerin okunabilir fotokopisi veya elektronik görüntüsü alınır yahut belgeye ait ayırt edici bilgiler kaydedilir.
4)Telefon ve faks numarası ile elektronik posta adresinin doğruluğunun teyidi, bu araçları kullanarak ilgiliyle irtibat kurmak suretiyle yapılır.
TTK’nun Sorumluluktan Kurtulma ile ilgili 876 maddesine göre ise;
(1)Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
TTK’ııun Sorumluluk Sınırı ile ilgili 882 maddesi aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(1) Gönderinin tamamının zıyaı veya hasarı hâlinde, 880 ve 881 inci maddeler uyarınca ödenecek tazminat, gönderinin net olmayan ağırlığının her bir kilogramı icin 8,33 Özel Çekme Hakkını karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(2) Gönderinin münferit parçalarının zıyaı veya hasarı hâlinde taşıyıcının sorumluluğu;
(a)Gönderinin tamamı değerini kaybetmişse tamamının,
(b)Gönderinin bir kısmi değerini kaybetmişse, değerini kaybeden kısmının,
net olmayan ağırlığının her bir kilogramı için 8,33 Özel Çekme Hakkım karşılayan tutar ile sınırlıdır.
(3) Taşıyıcının, taşıma suresinin aşılmasından doğan sorumluluğu, taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır.
4) Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraftarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.
TTK’nun Sorumluluğu Sınırlama Hakkının Kaybı ile ilgili 886 maddesi aşağıda belirtildiği şekilde açıklandığını;
(I) Zarara, kasten veva pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veva ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda; taraflar arasında taşımaya yönelik bir sözleşmenin mevcut olduğu, taşıma faturasında, taşımaya konu ürünün kargo şirketi tarafından teslim alındığının sabit olduğu saptanmıştır. Yukarıda belirtilen kanun ve mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu olayda davacı tarafından, alıcı … Mühendislik şirketine gönderilmek üzere, davalı tarafından alınan anılı emtianın, alıcısı dışında, … isimli bir kişiye teslim edildiği, bu kişi ile alıcının arasında (şirket çalışanı olup olmadığının) tespit edilemediği, alıcı şirkette teslime ilişkin davalı tarafında geçerli bir kayıtta dosyaya sunulmadığı, dolayısıyla taraflar arasında bir taşıma sözleşmesinin mevcut olduğu, sözleşme uyarınca davalıya taşınması için verilen emtianın, alıcısı dışındaki başka bir kişiye teslim edilmesi nedeniyle davalının, davacının uğradığı zarardan sorumlu olacağına kanaat edilmiştir. TTK’nın 886. maddesi uyarınca, zarara pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiiliyle veya ihmaliyle sebebiyet vermiş sayılır ve sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamayacaktır. Davacının uğradığını ispat ettiği gerçek zararının tamamından sorumlu olacağı kanaatine varılmıştır. Teknik bilirkişi marifeti ile tespit edildiği davacı tarafından belirtilen dava konusu edilen kargo içeriği dikkate alındığında söz konusu makine/ekipmanının her ne kadar kargo edilirken durumları bilinmemekle beraber çalışır/kullanılabilir ancak ikinci el oldukları ve yaklaşık kullanılmışlık süreleri dikkate alındığında, 6.231,91 TL bedelin ikinci el satışına esas piyasa rayiç bedeli olarak uygun bulunduğu, davalının tazmin etmekle yükümlü olduğu davacının gerçek zararının 6.231,91 TL olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır. Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, taşıma işinin, taşıma faturasına göre 17/02/2018 tarihinde gerçekleştiği, icra takibinin ise 03/12/2018 tarihinde başlatıldığı, icra takibinin açılması ile zamanaşımının kesildiği, dava tarihi itibariyle 1 yıllık sürenin dolmadığı anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 6.231,91 TL asıl alacak, 699,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.931,08 TL’ye yönelik davalı itirazlarının iptali ile takibin 6.231,91 TL asıl alacak için takip şartları ile devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 1.386,21 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 473,46 TL karar harcından peşin alınan 95,46 TL’den düşümü ile eksik olan 378,00 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ve bilirkişi ücreti toplamı olan 5.052,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre. 3.790,55 TL yargılama gideri, 95,46 TL peşin harç ve 62,50 tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.948,51 TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.306,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
8- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır