Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/261 E. 2021/610 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/261 Esas
KARAR NO:2021/610

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/05/2019
KARAR TARİHİ:27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin İstanbul adresinde… markası ile restoran işletmeciliği yaptığını, davalı şirketin müvekkil şirketten müteaddit kereler yeme-içme hizmeti aldığını, müvekkil şirket tarafından yeme içme hizmeti karşlığında fatura kesildiğini, davalının bu faturaların hiçbirine itiraz etmediğini, hatta davalının bu faturalara yönelik olarak müvekkil şirkete 17/06/2014 tarihinde 2.068,00 TL ve 10/03/2016 tarihinde 1.422,00 TL ödemeler yaptığını, ancak davalı şirketin almış olduğu yeme içme hizmetine ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından kesilen diğer faturaların ödenmediğini, müvekkil şirket ile davalı şirket arasında müdeaddit kereler faturaların ödenmesi için görüşüldüğü ancak ödemelerin yapılmaması nedeniyle …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, takibe konu 2014-2015 ve 2016 yıllarına ait 12 adet faturaların davacının ticari defterlerine işlendiğini ve davalının da ticari defterlerine işlendiğini, ticari defterler incelendiğinde borcun varlığının görüleceğini,davalının haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere İnkar tazminatına mahkum edilmesine, mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamış olup münkir olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 9.413,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafa ait 2014-2015 ve 2016 yılları ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı taraf ile aralarında ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle 9.413,00-TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafın kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle borcunun bulunmadığı, davaya konu 12 adet faturanın 5 adeti ticari deftere işlendiği, 7 adeti için kayıt bulunmadığı, 5 adet fatura toplamının 8.684,00-TL , 7 adet faturanın toplam 6.149,00-TL olduğu, 5 adet faturaya ilişkin ödemelerin yapıldığı, cari hesap alacağı teşkil eden faturaların davalıya teslim edildiği, verilen hizmetin yeme-içme konusu ile ilgili olduğu, taraflar arasında süreklilik arz etmesi nedeniyle hizmetin verildiği, 7 adet faturanında faturanında davalıya teslim edildiğinden davacı tarafın davalıdan 6.149,00-TL alacaklı olduğu hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun tarafların itirazlar nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle ; Taraflar arasındaki süreklilik arz eden bir cari hesap ilişkisi olduğunu, cari hesaba ilişkin muhtelif dönemlerde kısmi ödemelerin yapıldığını, Davaya konu 12 adet faturadan 5 adetinin defter kayıtlarında yer aldığı ve toplamı 6.149,00 TL 7 adet faturanını ise defter ve kayıtlarda yer almadığı ve 5 adet faturaya ilişkin ödemelerin yapıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin sürekliliği ve yapılan hizmetin özelliği dikkate alındığında hizmetin verildiği kanaatinde olduklarının ve düzenlenen faturalara itiraz edilmediğinin görüldüğü sonuç ve kanaatine varıldığını, davaya konu 12 adet 9.413,00 TL faturalar ile ilgili değerlendirmenin davaya konu 5 adet fatura davacının defter kayıtlarında yer aldığı ve ödemlerinin yapıldığının defter ve kayıtlarından da anlaşıldığı, davaya konu 7 adet fatura toplam değerinin 6.149,00 TL olan faturalar ise davalının defter ve kayıtlarında yer almadığını kök raporda izah ettikleri sebepler ile sadece 7 adet fatura için davacının alacaklı olduğu, 7 adet faturanın kayıtlarda yer almadığı ve ödemesinin yapılmadığı, ilgili faturalara ilişkin olarak fatura toplamının 6.149,00 TL olduğu, davacı tarafın 6.149,00 TL alacaklı olduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Rapora taraflarca tebliğ üzerine itiraz edilmiştir. Ancak mahkememizce alınan rapor hükme esas alınmaya yeterli görüldüğünden yeniden rapor alınmasına gerek duyulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlığın, davacı tarafça verilen hizmet nedeniyle düzenlenen faturalar nedeniyle, davalı tarafın borçlu olup olmadığı, fatura bedellerinin davalı şirket tarafından ödenip ödenmediği, davalı şirketin varsa borç miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamında, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tarafların ticari defterleri incelenmiş davacı kayıtlarına göre davalıya 12 adet faturanın düzenlendiği, 5 adet faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve ödemelerinin yapılmış olduğu, 7 adet faturanın ise davalı kayıtlarında yer almadığı, ancak davacı tarafında süreklilik arz edecek şekilde davalıya yeme-içme hizmetinin verildiğinin sabit olduğu, bilirkişi raporunda davalı şirket yetkilisi tarafından fatura dönemleri içinde çalışanlara ulaşılamadığının bildirildiği, faturaların davalıya teslim edildiği, davalının teslim edilen, fakat deftere işlenmemiş 7 adet fatura toplamı 6.149,00 TL’den kaynaklı davacının davalı taraftan alacaklı olduğu kanaatine varılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği, takip konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 6.149,00 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile, takibin 6.149,00 TL’ye yıllık %9,75 oranında ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesi suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 1.229,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 420,03 TL karar harcından peşin alınan 160,76 TL’nin mahsubu ile geri kalan 259,27 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına katılmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca “… Tarafların birinin mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu tarafa davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur….” şeklinde olduğu anlaşıldığından, davacı tarafça yapılmış olan posta ve tebligat ücreti 127,50 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 927,50 TL yargılama giderinin, davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı için karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafın zorunlu arabuluculuk toplantısına katılmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca ” .. Tarafların birinin mazeretsiz olarak ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu tarafa davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur ayrıca bu taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmez”….” şeklinde olduğu anlaşıldığından, davalı vekiline vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır