Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/214 E. 2019/769 K. 18.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/214 Esas
KARAR NO : 2019/769

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 18/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … 5. İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasının 13.11.2018 tarihli 1. Celsesinin 1 no’lu ara kararı gereği ihya davası açılması için taraflarına süre verildiğini, söz konusu davaya konu icra takibinin, ihyası istenen şirketin alacaklı olduğu … 12. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası olduğunu, … 5. İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında şirket aleyhine salt takibi sürüncemede bırakmak için haksız ve kötü niyetli olarak husumet yokluğu nedeniyle icra emrinin iptali ve takibin durdurulması istemli dava açıldığını, taraflarınca … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/898 esas ve 2017/129 karar sayılı ilamı dosyasından dava açıldığını ve mahkemece 28.02.2017 tarihinde karar verildiğini, gerekçeli kararında “davanın asıl alacak ve faiz yönünden … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına ve asıl alacak üzerinden hesap edilecek olan %40 icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verildiğini, müvekkilinin resen terkin edilen …Ltd.Şti.’nde şirkette pay sahibi ve şirket yetkilisi olduğunu, …Ltd.Şti.’nin ticaret sicilinden 18.02.2015 tarihinde resen terkin edildiğini, 24.02.2015 tarih ve 876 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiğini, şirketin tüzel kişiliğinin terkin ile sona ereceğini, söz konusu şirketin sicilden terkin tarihinden itibaren ve öncesinde alacaklı ve borçlu olduğu bir çok dosyanın olduğunu, dolayısıyla şirketin salt bu olaylarla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesi gerektiğini, ihyası istenilen …Ltd.Şti.’nin sicilden terkininin usulsüz olduğunu, açıklanan nedenlerle 18.02.2015 tarihinde resen sicilden terkin edilen …Ltd.Şti.’nin … 12. İcra Müdürlüğü … esas, … 5. İcra Hukuk Mahkemesi … esas ve İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/898 esas 2017/129 karar sayılı dosyalarıyla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebliğe rağmen cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirkete ait ilgili Ticaret Sicil dosyası örneği ve davacının dayandığı … 12. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, … 5. İcra Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyası ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/898 esas sayılı dosyalarına ilişkin uyap kayıtları incelenmiştir.
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayalı olarak sicilden terkin edilen tüzel kişinin icra dosyası ve mahkeme dosyaları yönünden ihyası davasıdır.
6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi ile yasa koyucu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde geçici 7. maddenin 1. fıkrasının a maddesinde öngörülen sermayelerin 24.06.1995 tarihli ve 559 sayılı kanun hükmünde kararname ile TTK’da değişiklik öngören hükümleri uyarınca kararlaştırılan sermaye değerine yükseltmemiş olmaları, b fıkrasına göre münfesih olan anonim ve limited şirketler, c fıkrasına göre kooperatifler kanununa göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler, d fıkrasına göre sebebi ne olursa olsun son 5 yıla ait aralıksız olağan genel kurul toplantısı yapmamış olan anonim şirketler ile kooperatifler ve e fıkrasına göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları ve son katı bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatiflere ilişkin olarak kısa tasfiye yolu olarak da tabir edilen yasa koyucu tarafından yine tabelaları bulunan ancak faal olmayan veya yasaya uygun hale getirilmeyen şirketler ve kooperatifler için sicilden terkin imkanı getirilmiş ve buna göre de ticaret sicil memurluklarında bu yasa maddesi işletilerek şirketlerin ticaret sicilden terkinlerine karar verilmiştir.
Aynı maddenin 2. fıkrasında açıkça “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” açık hükmü dikkate alındığında leh ve aleyhlerine yargılaması bulunan şirket ve kooperatifler yönünden geçici 7.maddenin uygulanamayacağı belirtilmiş olup, mahkememizde açılan davada ihyası istenilen şirketin ortağı olan davacı tarafça, terkin edilen şirketin … 12. İcra Müdürlüğü’nün …, … 5. İcra Hukuk Mahkemesinin … ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyalarında görülmekte olan icra ve davalarına rağmen sicil müdürlüğünce ihyası istenilenin sicilden terkin edilmiş olduğu, buna göre de terkin hususunun usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasadan önce bu yasada düzenlenmiş olan anonim şirketler için 547.maddesi ve yine 6102 sayılı yasanın 643. maddesi yollamasıyla anonim şirketler için uygulama alanı bulunan 547.maddenin tasfiyesi yapılmış olmasına rağmen tasfiye sonrasında ek tasfiye yapılması gerektiği anlaşılan hususlar için getirilmiş olan bu düzenleme ve 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi yok iken 6762 sayılı eTK yürürlükte olduğu dönemde yargı içtihatlarıyla ihya hususu ve ek tasfiye hususları kabul edilmiş olup, buna göre uygulamalar gelişmiş olmasına rağmen yasa koyucu bu boşluğu doldurmak babında 6102 sayılı yasa ile eksik tasfiye olması halinde 547.maddeyi, bazı diğer eksiklik hallerinde ise 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesini düzenlemekle yargı kararlarıyla doldurulmak istenilen yasal boşluğu ortadan kaldırmıştır.
6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesine dayalı olarak yapılacak olan ihya taleplerinde yasanın 15.fıkrasında “ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir” şeklindeki düzenleme uyarınca dosyamız davacısı gibi menfaati bulunanların yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürede bu şekilde ihya davası açabilecekleri öngörülmüş olup, dosyadaki sicil kaydına göre davalı şirketin 18.02.2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, mahkememizde açılan davada ise henüz 5 yıllık süre dolmadan 15.04.2019 tarihinde davanın açılmış olduğu, bu haliyle davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı yöneltilmesi gerekir. Mahkememizde açılan davada; terkin edilen şirketin tasfiye sürecine girmediği ve tasfiye memurunun olmadığı, bu nedenle davacı taraf, ticaret sicil müdürlüğünü davalı göstermiş olup, husumeti doğru yönelttiği anlaşılmıştır.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafın şirket ortağı olduğu ve ihyası istenilenin bir kısım İcra takip dosyası ve yargılamalarının bulunduğu ve buna istinaden de ihyada menfaatinin olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ortağı olduğu terkin edilen şirketin, süren icra takip dosyası ve yargılamalarından dolayı temsil edilmesi için ihyasının gerektiği, ancak tasfiye olunmaksızın şirketten tescil edilmiş olması nedeniyle ek tasfiyesinin gerekmediği, bu nedenle de tasfiye memuru da atanmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının kabulü ile, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasına kayıtlıyken terkin edilen … Şirketi’nin … 12. İcra Müdürlüğü’nün …, … 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarına hasreten ihyasına,
2-İşin niteliği gereği tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde ticaret sicilde tesciline, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilanına,
4-Alınması gereken 44,40 karar harcının peşin alınmış olması nedeniyle hazineye irad kaydedilmesine,
5-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/07/2019

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza