Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/212 E. 2019/1231 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/212 Esas
KARAR NO : 2019/1231

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı müvekkil ile davalı arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkili tarafından davalıya 20.205,00 TL bedelli 18/01/2019 tarihli bir çek verildiğini ve iş bu çekin davalı tarafından Bursa … İcra Dairesi … E. Sayılı dosyası ile 25/01/2019 tarihinde icra takibine koyulduğunu, başlatılan icra takibinin akabinde davalı tarafça müvekkili iş yerinde 29/01/2018 tarihinde haciz işlemi yapıldığını ve haciz esnasında müvekkili tarafından davalıya, borcuna karşılık olarak ve teminat amacıyla 28.700,00 TL bedelli bir bono verildiğini sonrasında davalı, müvekkilinin iş yerinde yapılan 29/01/2019 tarihli haciz esnasında müvekkilinin kendilerine verdiği 28.700,00 TL bedelli bonoyu da 13/02/2019 tarihinde Bursa … İcra Dairesi’nde … E. sayılı dosya ile icra takibine koyduğunu, müvekkilinin davalıya olan borcunun aralarındaki ticari ilişki nedeniyle davalı tarafa vermiş olduğu çekten kaynaklandığını, davalı tarafın hem 18/01/2019 tarihli çeki icraya koyduğunu hem de müvekkilinin iş yerine yaptığı haciz esnasında, müvekkilinin teminat amacıyla kendilerine verdiği 28.700,00 TL’lik bonoyu icraya koyduğunu, bahsi geçen her iki kambiyo senedinin de aynı borçtan kaynaklandığını, müvekkili aleyhine açılmış olan Burs … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından …Belediye Başkanlığı’na yazılan haciz ihbarnamesi neticesinde 18.02.2019 tarihinde dosya borcunu karşılar miktar olan 28.042,58 TL’nin dosyaya tahsil edildiğini, bu ödeme ile müvekkilinin tüm borcunun ödenmiş olmasına rağmen; davalı tarafından başlatılan ve aynı borçtan kaynaklanan ikinci icra takibi olan Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasına mahsuben ödeme yapılması için davalı vekilince icra baskısı yapıldığını ve neticede müvekkili tarafından iş bu dosyaya mahsuben ve mükerrer olmak üzere 18/02/2019 tarihinde 9.602,85 TL’lik bir ödeme yapıldığını, bu ödemenin müvekkili şirket yetkilisinin oğlu olan …’ın hesabından davalı vekili olan Av. …’ün hesabına davacı şirket adına ödendiğini, iş bu halde davalının müvekkilinden yaptığı tahsilatın müvekkilinin kendilerine olan borcunu 9.602,85 TL aştığını, davalı tarafın tahsilde tekerrür ettiğini, açıklanan nedenlerle; müvekkilinin davalıya mükerrer olarak yaptığı 9.602,850 TL’lik ödemenin tahsilde tekerrüre neden olması ve bu hususun müvekkilin maddi bir zararına sebebiyet vermesi nedeniyle ödeme yapılan tarihten itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline iadesine, davalı yanın iş bu tahsilatı haksız ve kötü niyetli olarak tahsil etmesi sebebiyle %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Uyuşmazlık konusu bononun belirtildiği taraflar arasında düzenlenmiş olan protokolde “İşbu protokol kapsamında yaşanacak her türlü hukuki uyuşmazlıkta Bursa Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri yetkilidir.” şeklinde yetkiye ilişkin bir düzenleme yapıldığını, uyuşmazlık konusu hakkında yetkili mahkemenin Bursa mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin haklı alacağından dolayı Bursa … İcra Müdürlüğü…Esas sayılı icra dosyasından hacze gidildiğini, müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, anlaşma neticesinde alacaklı ve borçlu taraf arasında protokol imzalandığını ve bu protokolle beraber dosya borcuna istinaden 28.700,00 TL bedelli bir adet bono alındığını, alınan bononun vade tarihine kadar tam ödenmemesi ve ödemeler konusunda herhangi bir düzensizlik meydana gelmesi halinde, esas dosya borcuna mükerrer olmamak kaydı ile protokol konusu bononun icra takibine konulacağının belirlendiğini, belirlenen vade tarihlerinde davacı tarafça borcun ödenmemesi üzerine tarafların hür iradeleri ile imza altına alınan protokole istinaden alınan bononun Bursa … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı icra dosyası ile takibe konulduğunu, iş bu bononun 13.02.2019 tarihinde takibe konu edildikten sonra, asıl Bursa …İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosya borcuna ilişkin ödeme yapıldığını ve bu dosyanın kapatıldığını, davacı tarafça fazla tahsilat yapıldığı ve tahsilde tekerrür edildiğini iddia etmiş olsa dahi, sonradan başlatılan takipte takip masrafları, vekalet ücreti gibi masrafları göz ardı ettiğini, neticede protokol şartlarına uymayıp, bu bononun takibe konu edilmesine sebebiyet verenin karşı taraf olduğunu, icra takibi başladıktan sonra alacaklı tarafa icra vekalet ücreti ve icra takip masraflarının ödenmesinin gerektiğini, iş bu dosyadan asıl alacağın tahsiline ilişkin bir taleplerinin olmadığını, açıklanan nedenlerle; taraflar arasında düzenlenen 29.01.2018 tarihli protokol ile uyuşmazlıklara ilişkin Bursa Mahkemeleri yetkili seçildiği için iş bu dava hakkında yetkisizlik kararı verilmesene, esas incelemeye geçilmesi halinde davanın esastan reddine , kötü niyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, icra takip dosyalarına yapılan mükerrer ödemeler nedeniyle istirdat istemine ilişkindir.
Davalı tarafından taraflar arasında imzalanmış bir protokol bulunduğu ve bu doğrultuda, davalının mahkememizin yetkili olmadığı itirazı karşısında, yetki itirazı öncelikle incelenmiştir.
Dava şartları 6100 sayılı HMK 114.maddesinde düzenlenmiş olup, HMK 115.maddesinde “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır. Yine HMK 138.maddesinde “Mahkeme, öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verir; gerektiği takdirde kararını vermeden önce, bu konuda tarafları ön inceleme duruşmasında dinleyebilir.” hükmü mevcut olduğundan, Mahkememizce dava şartlarının mevcut olup olmadığı yönünde öncelikle değerlendirme yapılmıştır. HMK 114/1-ç maddesi uyarınca kesin yetki bir dava şartı olup, HMK 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” hükmü yer almaktadır. Yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde HMK’nın 17. maddesi uyarınca geçerlidir. Tarafların tacir olduğu, imzalamış oldukları protokol ile protokol kapsamında çıkacak uyuşmazlıklarda Bursa Mahkemeleri ve icra müdürlüklerini yetkili kıldıkları, davanın da söz konusu protokol kapsamında yapılana ödemelerin istirdatı kapsamında olduğu dikkate alındığında, yetkili mahkemenin HMK 17.maddesi uyarınca Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kanaatine varıldığından, HMK 114/1-ç maddesi gereğince kesin yetki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-ç maddesindeki yetki dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi uyarınca usulden reddine,
2-Yetkili mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğuna,
3-Yargılama giderlerinin HMK 331.maddesi uyarınca yetkili mahkemesince değerlendirilmesine,
4-Tarafların 2 haftalık hak düşürücü süre içinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesi için müracaat etmemeleri halinde yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza