Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/192 E. 2020/581 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/192 Esas
KARAR NO:2020/581

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/04/2019
KARAR TARİHİ:18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davalı şirket ile müvekkili arasında 29.08.2018 tarihli protokol imzalandığını, protokol gereğince (IV. Maddesinin 1.fıkrası) davalı şirket tarafından …’na 24.09.2018 ila 17.09.2018 tarihleri arasında 7.000,00 TL ve 22.10.2018 ila 26.10.2018 tarihleri arasında 7.000,00 TLödeme yapılması, yine protokol gereğince (IV. Maddesinin 2.fıkrası) davalı şirket tarafından …’na 09.11.2018 tarihine kadar 17.306,00 TL ve 10.12.2018 tarihine kadar da 17.306,00 TL ödeme yapılacağının kabul ve taahhüt edildiğini, davalı şirket ile davacı arasında imzalanan protokolün IV. Maddesinin 1.fıkrasının yerine getirildiğini, ancak IV. Maddesinin 2.fıkrasında bulunan taahhütlerin yerine getirilmediğini, protokol hükümlerinin yerine getirilmemesi nedeniyle …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalı şirket sabit ve likit olan alacağa kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, açıklanan nedenlerle; davalı itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20’si kadar icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın mutlak ticari dava olma şartlarını taşımadığı gibi nispi ticari dava niteliği de taşımadığını, davacının tacir olmadığını, bu nedenlerle davanın görevli ve yetkili mahkemede görülmesi gerektiğinden davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
…. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklısının dosyamız davacısı …, borçlusunun dosyamız davalısı …. A.Ş. olduğu, alacaklı tarafından 34.612,00-TL asıl alacak, 678,49-TL işlemiş faiz olmak üzere 35.290,49-TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak belgenin 29/08/2018 tarihli protokol olduğu tespit edilmiştir.
Takip dayanağı yapılan protokolün incelenmesinde; davacı …, davalı …. A.Ş. Ve dava dışı …. Ltd. Şti. Arasında imzalandığı, protokol konusunun şirket çalışanı doktor’ un sağlık kurumunda, şirket elemanı olarak çalışmasının şartlarını düzenleyen 30/10/2017 tarihli iki ekiyle imzalanmış tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılması olduğu, tarafların protokol ile daha önce imzalanmış bulunan her türlü sözleşmenin geçerliliğini yitirdiğini, birbirlerini ibra ettiklerini, bu sözleşmede yer alan yükümlülükler dışında karşılıklı hak ve alacak talepleri olmadığını, sağlık kurumunun sertifika bedeli karşılığı 24/09/2018 ila 28/09/2018 günleri arasında 7.000,00-TL, 22/10/2018 ila 26/10/2018 günleri arasında 7.000,00-TL toplam 14.000,00-TL yi … Bankası … şubesi hesabına yatırmayı kabul ve taahhüt ettiği, sağlık kurumunun doktorun Nisan ayı çalışması karşılığı 17.306,00-TL nı 09/11/2018 tarihinde … Bankası … şubesi hesabına yatırmayı kabul ve taahhüt ettiği, sağlık kurumunun doktorun mayıs ayı çalışması karşılığı 17.306,00-TL nı 10/12/2018 tarihinde … Bankası … şubesi hesabına yatırmayı kabul ve taahhüt ettiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığında, imzalanan protokol kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Yine, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Mahkememizin görev alanı mutlak ticari davalar ve her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren davalarla sınırlı olup, her ne kadar davalı şirket tacir ise de davacının tacir olmadığı, dava konusunun taraflar arasında imzalanan ücret alacağına ilişkin yapılan protokol kaynaklanan alacağın icra takibine konu edilmesi nedeniyle itirazın iptali istemine ilişkin olduğu ve davanın mutlak/nispi ticari dava olmadığı anlaşılmış, dava konusu uyuşmazlık hakkında Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK 114/1-c, ve 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza