Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/181 E. 2021/260 K. 14.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1198 Esas
KARAR NO:2021/309

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu ile davacı şirket arasında 01.10.2010 tarihli … E sözleşme nolu İngilizce Dil Eğitim Hizmet Sözleşmesi imzalandığım, toplam sözleşme bedelinin, sözleşmenin 2.5, maddesinde ve EK-2 belgesinde açıkça belirtildiğini, ancak davalı şirketin söz konusu sözleşmeye dayalı bir adet fatura bedelini ödemediğinden hakkında …. İcra Müdürlüğümün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibin durmasına sebep olduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, davalı borçlunun takibe dayanak sözleşmeye ve imzaya ibrazı olmadığını, buna rağmen borcu bulunmadığını iddia ettiğini, ancak borcun ödendiğine dair hiçbir delil sunmadığını, tüm bu nedenlerle 4.212,00 TL alacakları için takip tarihinden itibaren fiili ödeme gününe kadar yıllık ticari reeskont faizi uygulanarak faiz, masraf ve vekalet ücreti ile tahsilini teminen borçlunun itirazının iptal edilerek takibin devamına, % 20’den az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilin esine karar verilmesini yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından aleyhlerine açılan itirazın iptali davasının haksız ve kötü niyetli olduğundan reddi gerektiğini, davacının İtirazın iptaline konu ettiği takibin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının, davanın açılış tarihinden 7 yıl önce açılmış bir takip olup, davalı tarafından haksız takibe İtiraz edildiğini, İcra İflas Kanunu 67 Maddede 44’de ” takip talebine iîiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir” sabit olduğunu, davacının ise işbu davayı borca itirazdan tam 7 yıl sonra açtığını, takibe itirazın müteakiben bir sene içerisinde işbu davanın açılması gerektiğini, davacının itirazın iptalini isteme hakkının kanunen düştüğünden davanın usulden reddi gerektiğini, buna ek olarak davacının başlatmış olduğu …. icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibinde süresinde, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiğini, faturalardan kaynaklandığı iddia edilen böyle bir borç bulunmadığını, karşı tarafın iş bu takibi kötü niyetli olarak başlattığını, taraflar arasında ticari ilişkiden doğmuş ve mutabakata varılmış bu minavalde bir alacak borç ilişkisi bulunmadığını, takibin üzerinden yedi sene geçtikten sonra borca itiraz edildiğini fark edilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğundan işbu davanın açılmasının da haksız ve hukuksuz olduğundan davanın reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle İşbu itirazın iptali davasının İcra İflas Kanunu 67. Maddesi gereğince açılması için öngörülen hak düşürücü süre geçtiğinden davanın usulden reddini, Davalı aleyhine başlatılan takibe konu borç bulunmadığından ve açılan İtirazın iptali davasının hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğundan esastan reddini,davacının takipte ve işbu itirazın iptali davasında kötü niyetli olduğundan davacının % 20 kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 4.212,00 üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin takip dosyasında, borca ve icra müdürlüğünün yetkisine itirazı etmiş olduğu anlaşılmış, icra müdürlüğünün yetkisine itirazı, İİK 50.madde yollaması ile HMK 17. Madde gereğince tarafların tacir olduğu ve davaya konu taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme 2.9.maddesi ile sözleşmeden doğacak uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkemeleri ve icra müdürlüklerini yetkili kıldıkları anlaşıldığından reddine karar verilmiştir.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında imzalanan “İngilizce Dil Eğitim Hizmet Sözleşmesi” kapsamında, davacı tarafından verilen hizmet nedeniyle düzenlenen fatura bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Düzenlenen raporda özetle; davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı taraf kayıtlarına göre takip talebinin sebebi olarak 01/10/2010 tarihli İngilizce Dil Eğitim Hizmet Sözleşmesine dayalı olarak 30/11/2010 düzenleme tarihli 4.212,00 TL tutarında faturanın gösterildiği, sözleşmede bahsi geçen Ek-1 Katılımcı Listesinin bulunduğu, 6 katılımcı bulunduğu, davalının 4.212,00 TL banka havalesi ile ödeme yaptığı, davalı tarafça ticaari defterlerin ibraz edilmediği, mail yoluyla bildirimde bulunduğu, 2010-2015 yılı dahil olan süreçte 30/11/2020 tarih 4.212,00 TL bedelli faturadan dolayı borçlu olduğu, taraflar arasında 01.10.2010 tarihinde imzalanan sözleşmeye bağlı ticari ilişki kurulduğunu, sözleşme şartlarına uygun olarak davacı şirket tarafından davalı şirkete her biri 4,212,00 TL bedelli olmak üzere toplam 8.424,00 TL bedelli fatura düzenlendiğini, her iki tarafın ticari defterlerini görme imkanı olmadan sunulan 2010 yılı cari hesap ekstrelerinc göre işbu takip ve davaya konusu davacı tarafından davalı şirkete düzenlenen 30.11.2020 tarih ve M906269 seri/sıra no.lu ve kdv dahil 4.212,00 TL bedelli faturanın ödenmemiş olduğu, davacı şirketin sunulan 2010 yılı cari hesap ekstresine göre davalıdan 4,212,00 TL alacaklı olduğunu,davalı şirketin mail yolu ile yaptığı bildirimlere göre 2010 yılından 2015 yılı dahil olan süreçte davacı şirkete 30.11.2020 tarih ve … seri/sıra no.lu ve kdv dahil 4.212,00 TL bedelli faturadan dolayı, 4.212,00 TL borçlu olduğu, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre, dava konusu talebin dayandırıldığı 4347 E. Sayılı Sözleşmeye kapsamında 31.10.2010 tarihinde davalı şirketten 8.424,00 TL alacaklı olduğunu, 26.11.2010 tarihinde davalı şirket tarafından davacı şirkete 4.212,00 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığını, bu işlem sonrası davacı şirketin davalı şirketten 8.424,00 TL – 4.212,00 TL-4.212,00 TL alacaklı olduğunu, davacı şirketin ticari defterlerinde 26.11.2010 tarihinden itibaren gerek icra tarihi gerekse dava tarihi itibariyle davalı şirketten 4.212,00 TL alacaklı olduğunu,24.08.2011 tarihinden itibaren davacının davalıdan olan alacağını hukuki işlemin başlatılması nedeni ile “128 Şüpheli Ticari Alacaklar” hesabında takip ettiğini,davacı şirketin icra takip talebindeki alacak talebinin ticari defterleri ile uyumlu olduğunu, davaya konu takip talebi yönünden davacı şirketin ticari defter ve kayıtlan ile davalı şirketin sadece bir kısım kayıtlan mail ite sunduğu belgelere göre mutabık olduklarını,İcra ve dava tarihi itibari ile davacı şirketin davalı şirketten 4.212,00 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin davacı şirkete 4.212,00 TL borçlu olduğu tespitlerinin yapıldığını, işbu itirazın iptali davasının 4.212,00 TL ana para üzerinden açılmış olduğunu, takip talebinde de ana para alacağının 4.212,00 TL olduğu hususlarında görüş bildirilmiştir.
Raporun taraflara tebliğ edildiği, davalı vekilince itiraz edilmiş olup, bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu anlaşıldığından, talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 01/10/2010 tarihinde imzalanan İngilizce Dil Eğitim Hizmet Sözleşmesine dayalı olduğu, davacı şirketin işbu davaya ve takibe konu ettiği davalı şirketten olan alacağının verilen hizmetten kaynaklı olup, 30.11.2020 tarih ve M906269 seri/sıra no.lu ve kdv dahil 4.212,00 TL bedelli ile alacaklı olduğu, davalı şirketin sözleşme kapsamında banka havalesi yoluyla 4.212,00 TL ödeme yapıldığını, bu işlem sonrası davacı şirketin davalı şirketten 8.424,00 TL – 4.212,00 TL=4.212,00 TL alacaklı olduğu, taraf ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyit eder nitelikte olduğu, davacı tarafından sunulan sözleşme, katılımcı listesi uyarınca, sözleşme ile taahhüt edilen hizmetin verildiği anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM
1-Davanın kabulü ile; ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazlarının iptali ile takibin aynı şartlarla devamına,
2-Dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 842,40 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 287,72 TL karar harcından peşin alınan 71,94 TL’nin mahsubu ile geri kalan 215,78 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 107,84 ilk masraf, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 146,70 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.254,54 yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.28/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza