Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2023/833 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/743 Esas
KARAR NO:2023/831

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :30/12/2020
KARAR TARİHİ:31/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davalı-borçlunun …. İcra Dairesi … Es.Sayılı Dosyasına konu borca itiraz etmiş olduğu, yapılan itirazın haksız ve mesnetsiz olduğu, takibi durdurmak ve zaman kazanmak suretiyle kötü niyetle borçtan kaçınmak amacını taşıdığı, takibe konu cari hesap ekstresi ve konu faturalar vesair belgeler incelendiğinde davalı- borçlunun takibe konu icra dosyasından davacı-alacaklıya borçlu olduğunun görüleceği, Davacı–alacaklı müvekkillin davalı-borçludan alacaklı olduğu şirket ticari defterleri ve kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile de açıkça ortaya çıkacağı, Davacı-alacaklı cari hesap ekstresine de konu fatura alacaklarını bugüne kadar alamadığı, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile Davalı-Borçlunun Usul Ve Yasaya Aykırı …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasındaki haksız ve kötü niyetli borca, faize ve ferilerine ilişkin itirazlarının iptaline, takibin devamına, arabuluculuk görüşmelerinin son bulduğu tarihten itibaren işleyecek ticari faiz ile haksız ve kötü niyetli itirazlarından dolayı davalı-borçlunun alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, İtirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; Mahkeme tarafından 16.11.2022 gün ve saat 14.00’deki inceleme gününü bildirir tebliğ mazbatası ihtar yerine geçmek üzere 16.11.2022 tarihinde davalıya (aynı konutta yaşayan yakınına) tebliğ edilmesine rağmen; Davalı taraf inceleme günü mahkemede bulunmamış ve kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği; bu halde davalının ticari defterlerini TTK.80 ve HMK. 219. maddeleri gereğince ibrazdan kaçınıp kaçınmadığı hususunun takdiri Mahkemeye ait olduğu, Mahkeme Tarafından Davacının Alacaklı Olduğunun Kabulü Halinde Aşağıdaki Değerlendirmelerin Yapılması Gerekmiş Olup, Takdir Sayın Mahkeme’ye Ait Olmak Üzere; 16.12.2022 inceleme gününde … İflas İdaresi … İflas dosyasına sunulan defterlerin incelenmesi için İflas İdaresine başvurulmuş olup 16.12.2022 tarihinde tanzim edilen “Ticari Defterler (Flash Bellek Teslim Tutanağı)” ile yapılan inceleme tutanak altına alınmış olduğu; İflas İdaresinde Mahzende davacının envanter defterleri üzerinde ve iflas idaresine verilen flash belleğe yüklenen e-defter kayıtları üzerinde inceleme yapılmış olup; davacının davalıdan 29.03.2019 takip tarihinde 110.300,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, Dolayısıyla; …. İflas İdaresi … İflas dosyasında yapılan inceleme ve dava dosyasında davalının davacıya ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir ödeme belgesi görülememekle birlikte; davacının 29.03.2019 icra takip tarihinde davalıdan (davacının icra takibindeki talebi gibi); 110.300,00 TL alacaklı olabileceği mütalaa olunmakla birlikte takdiri Mahkeme’ye ait olduğu, Davacı taraf 29.03.2019 tarihli icra takibinde 110.300,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 avans faizi işletilmesini talep ettiği, 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin “avans’ oranında hesaplanacağı belirtildiği, TCMB verilerinden 29.03.2019 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu görüldüğünden, davacının muhasebe kayıtlarında belirlenen 110.300,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, faizin infaz aşamasında hesaplanabileceği, alacağın 100.300,00 TL olabileceğinin mütalaa edildiği, Davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin ise Mahkemeye ait olduğu, sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davacının rapora karşı beyan dilekçesi sunmuş, mahkememizin 30/05/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; kök raporda herhangi bir değişiklik yapılmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilinin ek rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuş oldukları görüldü.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı taraf borcun “cari hesaba/açık hesaba dayalı alacak bakiyesinden kaynaklandığını ileri sürerek takip borçlusu/davalı aleyhine 29.03.2019 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile 110.300,00 TL asıl alacağı için takip başlattığı, davanın, davalının yaptığı itirazın iptali davası olduğu, davacı müflisin 2019-2020 ve 2021 (01.01.2021-31.03.2021) yıllarına ait ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları, delil kabiliyetlerinin olduğu, gününü bildirir tebliğ mazbatası ihtar yerine geçmek üzere 16.11.2022 tarihinde davalıya (aynı konutta yaşayan yakınına) tebliğ edilmesine rağmen davalının defterlerini ibraz etmediği, davacı defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede davacının davalıdan 29.03.2019 takip tarihinde 110.300,00 TL alacaklı olduğunun görüldüğü, 3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin ‘avans’ oranında hesaplanacağının belirtildiği, TCMB verilerinden 29.03.2019 takip tarihi itibariyle avans faizi oranının %19,50 olduğu, davacının muhasebe kayıtlarında belirlenen 110.300,00 TL asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceğinin bilirkişi raporuyla tespit edildiği, ‘İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.’ … BAM 5. HD 2022/… E – 2022/… K sayılı ilamında da belirtildiği gibi davalı tarafın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunun mahkememizce kabul edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı gibi alınan ek ve kök rapora da herhangi bir itirazının bulunmadığı, bilirkişi raporlarında da tespit edildiği üzere davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davalı borçlunun haksız itirazının iptali ile takibin devamına, dava konusu alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 7.534,59 TL karar ve ilam harcından 1.332,15 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 6.202,44 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.394,35 TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan‬ 1.737,25 TL masraf tebligat, posta, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 3.131,6‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk toplantısına davalı tarafın katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.31/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır