Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/15 E. 2019/477 K. 20.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2019/15 Esas
KARAR NO: 2019/477

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 11/01/2019
KARAR TARİHİ: 20/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin …A.Ş.aleyhine İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinde Tapu İptali ve Tescil davası açtıklarını yargılama sırasında şirketin ticaret sicil kaydının silindiğini öğrendiklerini adı geçen mahkemece kendilerine ihya davası açmaları için süre verildiği belirterek, ticaret sicil müdürlüğünden kaydı silinen …A.Ş.nin İstanbul…Asliye Hukuk Mahkemesinin … E.sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : … vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili müdürlüğün TTK.32.ve Ticaret Sicili yönetmeliğinin 34.hükmü çercevesinde işlem yapıldığını,… ticaret sicil numarasında kayıtlı bulunan ….A.Ş.nin 6102 sayılı TTK.geçici 7.maddesi kapsamında sermaya artırımını yerine getirmediğinden 31/07/2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğini, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını belirterek, haksız ve dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
İhbar olunanlara usulüne uygun tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır.
İhbar olunan …, … ve … cevap dilekçelerinde özetle, kendisinin ihyası talep edilen şirketin ortakları olduklarını, İstanbul…Asliye Hukuk Mah…. E.sayılı dosyasına konu olan iki adet dükkanın …’a ait olduğunu, bu dükkanların ölünceye kadar …’un öldükten sonra mirasçıları tarafından kullanıldığını, ancak dükkanların tapu kayıtlarının şirket üzerinde kaldığını, şirketin ve kendisinin dava konusu dükkanlar üzerinde herhangi bir hakkı olmadığını, şirketin ihya edilmesine de bir itirazı olmadığını beyan etmişlerdir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirket ile ilgili Ticaret Sicil dosyasının bir örneği celp edilip dosyamız içerisine konulmuştur.
Tasfiyesi 30/07/2013 tarihinde tamamlanmış olmakla sicilden terkin edilen …’nün … sicil numarasında kayıtlı “….A.Ş.”nin tasfiyenin yapılarak tasfiyenin kapatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirkete ait ilgili Ticaret Sicil dosyası örneği ve İstanbul…Asliye Hukuk Mahkemesi …esas sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayalı olarak sicilden terkin edilen…A.Ş.nin davacının açmış olduğu İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasında temsilinin sağlanmasına dönük ihya davasıdır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı yöneltilmesi gerektiğinden ve davacı tarafça sicile karşı dava açılmış olduğu, zira ihyası istenenin tasfiye ile terkin edilmediği, 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi uyarınca sicilden terkin edildiği anlaşılmış, buna göre de husumetin doğru yöneltildiğine kanaat getirilmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça Tapu İptali ve Tescili için İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinde açmış olduğu davasında; davanın görülebilmesi için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması gerektiği ve bu nedenle de davalı kılınmak istenilen …A.Ş. ihyasında davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
İhyası talep edilen şirketin daha önce tasfiye görmediği, ancak ihya davası sonucunda şirketin tapuda adına kayıtlı bulunan taşınmazın iptali davasına karşı tasfiye işlemlerinin yapılması gerektiği, zira şirketin sicilden terkininin onun hak ve yükümlülüklerini sonlandırmadığı ve bu nedenle de ihyası ile birlikte aynı zamanda şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğine, her ne kadar 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesine istinaden şirket terkin edilmiş ve bu yasa maddesinden kaynaklı ihya davalarında menfaati bulunanların 5 yıl içerisinde dava açması gerektiği, oysa mahkememizde açılan dava tarihi itibariyle bu sürenin aşılmış olmasına rağmen davalının adına tapuda kayıtlı taşınmaz bulunduğu, ihbar edilenler tarafınca sunulan beyanlarında taşınmazın üzerinde şirket ortağı olmalarına rağmen şirketin herhangi bir hak ve menfaatinin bulunmadığının belirtilmiş olduğu, buna göre de asliye hukuk mahkemesinde devam etmekte olan tapu iptal ve tescil davası dikkate alınarak akabindeki ek yükümlülüklerin yerine getirilmesi için 6102 sayılı yasanın 547.maddesi uyarınca şirketin ihyası ile birlikte tasfiye memuru atanması gerektiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi özellikle kamu ikdisadi teşekküllerinin bünyesinde bulunmakla birlikte uzun yıllar alınmış olan tasfiye kararına rağmen tasfiyesi tamamlanmayan şirketlere dönük olarak “kısa yollu tasfiye” hükmü olarak nitelendirilen bu yasa hükmünün yasa koyucu tarafından özellikle KİP’lerden veya kamudan gelen talepler üzerine yasaya konulmuş olduğu, buna göre de sicilden terkin edilenin hak ve yükümlülüklerini sonlandırmadığı hususları da dikkate alındığında ihyası talep edilenin uhtesinde bulunan taşınmaza ilişkin açılan dava dolayısıyla yükümlülüğü bulunduğu ve bu nedenle de geçici 7.madde uyarınca sicil müdürlüğünce kısa yollu tasfiye hükmüne tabi tutulmuş olmasına rağmen henüz tasfiyesinin mümkün olmadığı ve ihyası gerektiği, zira ortada eksik tasfiye hususunun bulunduğuna kanaat getirilmiş, bu nedenle de 6102 sayılı yasanın geçici 7. Maddesine istinaden sicil tarafından resen terkin yapılmış olmasına rağmen, eksik tasfiye durumundan dolayı geçici 7.maddedeki hak düşürücü sürenin dikkate alınamayacağı, bunun yerine 6102 sayılı yasanın 547.maddesindeki eksik tasfiye nedeniyle ihya gerektiğine ve bunun da menfaat bulunması durumuna göre ve ek tasfiyeyi gerektiren ihya şartlarının olması halinde zamana bağlı olmaksızın dava açılabileceğine kanaat getirilmiş, bu nedenle de eksik tasfiyenin tamamlanabilmesi için talep eden davacının hukuki yararı bulunduğundan ihya davasının kabulüne ve 6102 sayılı yasanın 547/2 maddesi uyarınca da resen tasfiye memuru atanması gerektiği cihetiyle tasfiye memuru olarak da Filiz Yaylacı’nın atanmasına ve aylık 1.000,00 TL ücret takdirine, davanın açılmasında davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda sorumlu tutulamayacağına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM-Gerekçede açıklandığı üzere:
1-Davacının davasının kabulü ile …nün … sicil nosunda kayıtlı …A.Ş.nin İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesinin… E.sayılı dosyasına hasreten 6102 sayılı yasa 547.maddesi uyarınca ihyasına,
2-Tasfiye memuru olarak … T.C.Kimlik nolu SMMM…’nın atanmasına,
3-Tasfiye Memuruna aylık 1.000,00 TL ücret takdirine, 3 aylık peşin ücretin davacı tarafça ikmaline,
4-Kararın Ticaret Sicil müdürlüğünde tesciline, ticaret sicil gazetesinde ilanına,
5-Harç peşin alındığından yeniden belirlenmesine yer olmadığına,
6-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına rağmen davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Peşin yatırılan gider avansından harcanmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili yüzüne karşı davalının yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Üye …
E-İmza
Katip …
E-İmza