Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/141 E. 2019/248 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/141 Esas
KARAR NO : 2019/248
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 26/04/2019
KARAR TARİHİ: 20/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkili şirketin, davalı şirketin 2014 yılından bu yana Manisa Bayiliğini yaptığını, taraflar arasındaki ticari ilişki, ticari defterler incelendiğinde de görüleceğini, bayilik ilişkisi kapsamında bir çok traktör vb araç alınıp, satıldığını ve bir takım ödemeler yapıldığını, ancak bahsi geçen bayilik ilişkisinin 2017 yılı itibariyle son bulduğunu, tarafların karşılıklı olarak anlaştıklarını ve bayilik ilişkisinin son bulduğunu, 20.12.2017 tarihli Mali Müşavir … imzalı ön rapora göre, 20.12.2017 tarihi itibarıyle tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve alacağının olmadığını, ancak davalının bayilik sözleşmesi devam ederken müvekkilinden bu bayilik sözleşmesi uyarınca keşidecisi müvekkili ve lehtarı davalı taraf olan, … Bankası…Şubesine ait,… çek numaralı, 711.090.00 TL bedelli ve 31.12.2017 vadeli bir adet çeki elden teslim aldığını, davalının bu çeki alırken de gerekçe olarak “…teminat için alıyoruz, tahsile vermeyeceğiz…” dediklerini, bu anlaşma gereği davalı tarafa verilen çekin iade edileceğinin kararlaştırıldığını, davalı şirket ile yapılan görüşmelerde de çekin iade edileceği söylenmesine rağmen iade edilmediğini, davalı tarafa .. Noterliğinin 20.12.2017 tarihli ve… Yevmiye numaralı ihtarnamesiyle yapılan uyarıya rağmen, şimdiye kadar tarafımıza teslim edilmediğini, ayrıca, ticari defterler ve cari hesap dökümleri de incelendiğinde taraflar arası herhangi bir alacak ve borç ilişkisi bulunmamasına rağmen çekin iadesi hususunda müvekkiline herhangi bir açıklama yapılmadığını, bu çek nedeniyle müvekkili şirketin karşı tarafa herhangi bir borcu olmadığını, ancak çekin gününün yaklaştığını, tahsil için bankaya ibraz edilme ya da 3.kişiye devir ve ciro edilme ihtimali olduğunu, ticari defterler ve cari hesap dökümlerinin taraflarınca yeminli mali müşavir olan …a inceletilerek taraflar arasında herhangi bir borç alacak olmadığına dair rapor alındığını, taraflarınca teslim edilen araçlar ve yapılan ödemelerin defterlerde kayıtlı olduğunu, davalı tarafa vermiş oldukları çekin, bu kısım dışında, bedelsiz kaldığını,..vs.” ileri sürerek, keşidecisi müvekkili … olan ve lehtarı davalı taraf olan,… Bankası… Şubesine ait, … çek numaralı, 711.090.00.TL bedelli ve 31.12.2017 vadeli bir adet çek nedeniyle çekin bedelsiz kaldığının tespiti ile müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı 12/01/2018 havale tarihli cevap dilekçesiyle ve özetle;” Taraflar arasındaki Tümosan Bayilik Sözleşmesinde 30 maddede ihtilafların hal merci olarak İstanbul Merkez Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğuna dair yetki kaydı konulduğunu, tarafların tacir olduğundan HMK M 17’deki yetki sözleşmesinin koşullarının tam olarak mevcut olduğunu, tarafların yetki sözleşmesi yaptığından konu ihtilafa görevli ve yetkili mahkemenin mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ayrıca menfi tespite konu evrakın çek olduğundan tarafların her ikisininde tüzel kişi tacir olduğundan ihtilafta Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, davaya konu çekin teminat çeki olmadığını, hiçbir zaman müvekkili tarafından böyle bir beyanda bulunulmadığını, çekin iade edileceğinin söylenmediğini, davacı taraftan alınan çek de bayilik ilişkisi sürerken değil Mayıs 2017 döneminde alındığını, bu dönemde taraflar arasında herhangi bir traktör alım-satım ilişkisi olmayıp ilişkinin tasfiye sürecinde olduğunu, davacının …Noterliği aracılığı ile gönderdiği ihtarnameye cevap verilerek davacının haksız olan tüm iddialarının reddedildiğini, davacı şirketin daimi olarak kullandığı e posta adresinden 24/07/2017 tarihinde vekil tarafından gönderilen e-posta içeriğindeki word dosyada borca 2017 sonuna çek verildiğinin açıkça ifade edildiğini, dava dilekçesi ekindeki muhasebe hesaplarının gerçeğe uygun olmadığını, davacının, müvekkili şirketin traktör bayisi olarak faaliyet gösterdiğini, davacının müvekkilinden üçüncü şahıslara satmak üzere traktör aldığını, bedellerini nakit veya kıymetli evrak olarak müvekkiline ödediğini, davacının zora düşmesi üzerine bir kısım çekleri ödemediğini, müvekkilinin bu çekleri ödeyerek piyasadan topladığını, davacı tarafın ödeme güçlüğünü aşamaması üzerine 27/01/2017 tarihli sözleşme ile davacının bir kısım motorlu araçlarının borcuna mahsuben satın alındığını, müvekkilinin de nihai kullanıcı olmadığından sözleşmede açıkca konu araçların satımına dair masrafların da satim bedeline eklendikten sonra nihai satış bedelinin düşük olması halinde konu fark bedelin davacıya fatura edileceği, satış bedelinin yüksek olması halinde konu fark bedelin davacının borcundan düşüleceğinin ifade edildiğini, bu kapsamda…, …, …, …, … ve … plakalı araçların davacıdan satın alındığını, hiçbir ayıbı olmadığı ifade edilen araçlardan … ve … plakalı araçların çekme belgeli ve arazaları sebebiyle yürür durumda olmadığının müvekkilince görülerek tamiratının yaptırıldığını, … plakalı aracın davacı şirket şoförlerince İstanbul’a getirilirken kazaya uğradığını, aylarca serviste kaldığını, davacıya ihtarname çekilerek sürecin hatırlatıldığını, davacının borcunu yine ödemedeğinden nezdindeki yedek parçaların iade alındığını, borcun tasfiye edilmeye çalışıldığını ve davacı tarafça bakiye borcu için yıl sonuna tek çek verildiğini, sıralı çek istenmesine rağmen davacı tarafça tek çek verildiğini ve nihayetinde de haksız ve kötü niyetli davanın açıldığını,…vs.” ileri sürerek, İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan verilen ihtiyati tedbir kararırın kaldırılmasını, bu talebin reddi halinde yetkisizlik kararı verilmesini, açılan davanın reddini ve davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; Davacının davalı ile arasında olan bayilik sözleşmesi kapsamında davaya konu 711.090,00 TL bedelli çek nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı hususlarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın mahkememize Manisa …Asliye Hukuk Mahkemesinin …E – … K.sayılı, 26/04/2018 tarihli yetkisizlik kararı ile gönderildiği ve mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilince sunulan 26/03/2019 tarihli dilekçe ile tarafların sulh olduğunu, sulh gereğince tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak asıl alacak, kötü niyet tazminatı, vekalet ücreti, yargılama gideri v.s.talepleri olmadığını, konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesini ve ayrıca ihtiyati tedbir kararı için verilen teminat mektubunun iadesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili ise 26/03/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların sulh olduklarını, sulh gereğince tarafların birbirlerinden karşılıklı olarak asıl alacak/inkar tazminatı/ vekalet ücreti/ yargılama gideri v.s.bulunmadığını ayrıca davacının ihtiyati tedbir kararı için verdiği teminat mektubunun iadesine muvafakat ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin …Noterliği … yevmiye nolu, 07/09/2010 tarihli incelenen vekaletnamesinde, uzlaşma, davadan feragat, davadan ve kanun yollarından feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin ….Noterliği … yevmiye nolu, 09/04/2015 tarihli incelenen vekaletnamesinde, davadan sulh ve feragat etmeye, sulh ve feragati kabule yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
İncelenen dosyada tarafların beyanları doğrultusunda, davanın konusuz kaldığı ve esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Açıklanan nedenlerle;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 12.143,64 TL’den düşümü ile geri kalan 12.099,24 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Yargılama giderlerinin talep gereği tarafların üzerinde bırakılmasına,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde teminat mektubunun davacıya iadesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …