Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2019/1213 K. 23.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/19 Esas
KARAR NO : 2019/1201

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2014
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili davası ile; müvekkilinin iç ve dış mekan mobilya italatı ve satışı yapan köklü bir şirket olduğunu, pek çok ünlü markanın Türkiyedeki tek temsilcisi konumunda bulunduğunu, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişkinin bulunup, bu doğrultuda faturalandırılan ve davalıya teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmediğini, bu nedenle alacağın tahsili için İst. … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 inkar tazminatı, masraf ve ücreti vekalate hükmedilmesi talep ve dava olunmuştur.

CEVAP : Davalı vekili cevabı ile; davaya konu faturadaki ürünlerin bedelinin müvekkili şirket tarafından bonolar ile ödendiğini, söz konusu 4 adet bononun davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından 2 adet 02/11/2011 ve 14/11/2011 vadeli her biri 22.000 TL değerindeki bonolar için İst. … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile diğer 2 bono olan 01/03/2012 ve 12/03/2012 vadeli her biri 100.000 er TL tutarlı bonolar yönünden ise İst. … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, bedelinin tahsil edildiğini, sırf faturaların düzenlenip müvekkile teslim edilmiş olmasının ise malların alındığına dair kanıt olamayacağını, teslimin ispat edilmesi gerektiğini, işlemiş faizin yasal dayanağının olmadığı, inkar tazminatı isteminin ise koşullarının olmayıp likit bulunmadığı, bu nedenle haksız davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
İncelenen İst. … İcra Müdürlüğünün… sayılı takibinde 250.000 TL cari hesap alacağına istinaden 57.210,07 TL işlemiş faizi ile toplam 307.210,07 TL üzerinden yapılan takibe borçlu tarafından süresinde borçlarının bulunmadığı, temerrüdün oluşmadığı nedenle tümüne itiraz ettikleri belirlenmiştir.
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış takip dosyası, kayıtlar, ödemeler, fatura ve teslim belgeleri, yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Davalının beyanı üzerine bonolar ile ödendiği ifade olunan ve vade ve miktarları belirlenmiş olan bonolara istinaden davacı tarafından yapılan diğer takip dosyalarıda celp edilmiş, İst…. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasında her biri 22.000 TL olan 2 adet bonoya istinaden işlemiş faizi ile 62.008,22 TL üzerinden yapılan takipte borçlu tarafından dosyadaki kapak hesabıda dikkate alınarak takipte kesinleşen bu miktar üzerinden toplam 74.970,88 TL alacak miktarının hesap edildiği ve bunun borçlu tarafından dosyaya takipte yatırıldığı tespit edilmiştir.
Yine İst. … İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasında da her biri 100.000 er TL olan 2 adet bonoya istinaden işlemiş faizi ile toplam 270.896,52 TL üzerinden takibin başladığı, bu dosyada da kesinleşen takip dikkate alınarak yapılan kapak hesabı sonucunda 318.000 TL ödemenin borçlu tarafından icra dosyasına yapıldığı belirlenmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller doğrultusunda takibe konu alacak miktarı, fatura ve mal teslimi, buna ilişkin dayanaklar, ticari ilişki, diğer takiplerle yapılan işlemlerdeki ödemeler, tarafların kayıtlarında da denetlenmek suretiyle var ise alacağın belirlenmesi için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
Yapılan inceleme ile; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davacıya ait defterlerin usulüne uygun tutulduğu, yapılan incelemesinde davacı defterlerinde davalıdan en son 31/10/2014 tarihi itibariyle 339.924,08 TL alacaklı bulunduğu, alacaklısı davacı olan ve borçlusu davalı şirket ve… görünen her biri 100.000 er TL bonolardan dolayı takibin yapıldığı, bunun bedelin tahsil edildiğine dair davacı defterlerinde kayıt bulunmadığı, söz konusu bonoların davacı kayıtlarında …adına olan hesaba kaydedildiği, bilahare tahsilattan sonra … adına diğer çeşitli borçlar hesabına alındığı ve 900 nazım hesaplardan… borcu olarak kaydedildiği tespit edilmiştir.
Davalı kayıtlarında yapılan incelemede de davalının 2009 ve 2010 yıllarına ait ticari defterleri hariç diğer defterlerinin usulüne uygun olduğu, davalı defterlerinde davacıya borç olarak 31/10/2014 takip tarihi itibariyle 48.187,90 TL olarak kayıtlı olduğu, tarafların cari hesap bakiyelerinin 31/12/2009 itibari ile 166.033,42 TL olarak görünmekle birbirini teyid ettiği, ancak davacı kayıtlarında olduğu halde davalı kayıtlarında olmayan 7 adet faturadan toplamı 162.659,98 TL ile bakiye 41.907,41 TL nin toplamı halinde 204.567,39 TL lik davacı alacak bakiyesine ulaşıldığı belirlenmiştir.
Yine 2011 yılı kayıtlarında tarafların fatura kayıtlarının birbirini teyid ettiği, davalı kayıtlarında davacıya yapılan ödemelerin gösterildiği, bu ödemeler içerisinde her biri 100.000 er TL tutarlı senetlerinde bulunduğu, tarafların 200.000 TL tutarlı 2 bono dışındaki ticari defter ve kayıtlarının birbirini teyid etmemesinin nedeni eksik kayıt olarak değerlendirildiği, davacı tarafından bonoların kaynağının kişisel olduğu, …alacağı olduğunun ifade edildiği, davacı kayıtlarının esas alınması ve 200.000 TL nin kişisel borçtan kaynaklandığının kabul edilmesi halinde davacı alacağının 339.914,08 TL olup, bu 200.000 TL nin şirket alacağı olduğunun kabulü halinde ise davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 139.914,08 TL alacaklı olduğunun belirlendiği, bunun yanı sıra davalı kayıtlarının esas alınması ve 200.000 TL nin kişisel borçtan kaynaklandığının kabul edilmesi halinede davacının davalıdan alacağının 248.187,90 TL olup, 200.000 TL nin şirket borcu olarak ödendiğinin kabulü halinde ise davalıdan 48.187,90 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yine dosyada takibe konu her ne kadar miktar içerisinde işlemiş faiz mevcut ise de davacının bu alacak yönünden davalıyı takipten önce temerrüde düşürecek ihbar ya da ihtarının bulunmadığı belirlenerek rapor olunmuştur.
Mahkememizce taraflardan söz konusu 7 adet faturanın davalıya tebliği hususu ve dayanakları yönünden ve rapora karşı diyeceklerinin ifade edilmesi istenmiş, davacı vekilince bu yönde dosyaya fatura konusu ürünlerin davalıya teslim edildiğine dair irsaliyelerin bulunduğu, malların teslim edildiğinde dair kayıtların yer aldığı, keza davalının da cevabı ile bu malları teslim aldığı, ancak ödeme yapılmadığını ikrar etmesi karşısında ve müvekkiline ait defterlerin usulüne uygun olup, bu 7 adet faturanın 2010 yılı defterlerinde davalının kayıtlı olmadığı ve bilirkişi tarafından da belirlendiği üzere davalının 2009 ve 2010 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmadığının da ifade edildiği, bunun yanı sıra icra kanalı ile tahsil edilen 200.000 TL tutarındaki 2 adet faturanın davalı şirket ile ilgisi olmayıp dava dışı…’ın ve yine dava dışı Semih Rividiye olan borcuna istinaden düzenlenmiş olduğu, bu nedenle müvekkilinin kayıtlarında …hesabında yer aldığı, borçtan düşülmesinin mümkün olamayacağı, müvekkilinin kayıtlarının dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir.
Davalı vekili ise cevap beyanlarını tekrarla davacının defterlerinin lehine delil kabul edilmemesi gerektiğini, müvekkilinin 2 adet bonoyu ödediği, buna ilişkin davacı ticari defterlerinin aksine senet olarak yasal kesin delil bulunduğu, davacı kayıtlarında olup, davalı kayıtlarında bulunmayan faturaların kabulünün mümkün olmadığı, bonolar ile ödemelerin yapıldığı, söz konusu diğer takip dosyalarının senetler ile ilgili olan borçlu olarak hem… ve hem de müvekkilinin gösterildiği ve tahsilatlarında bu şekilde yapıldığını, …ile ilgili herhangi bir takibin veya ona ilişkin dayanağın ifade edilmediğini, söz konusu ödemeleri bu ticari ilişki içerisinde düzenlenmiş olan faturalara istinaden yaptıklarını, davacının bunun yanı sıra icra takibini 250.000 TL üzerinden başlatmasının da anlaşılamadığını, zira davacı alacağının 339.924,08 TL olarak bilirkişinin 200.000 TL ye dahil etmemesi halinde belirlediği, alacağın likit bulunmadığı nedenle reddine karar verilmesi istenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu, davacının söz konusu ödemenin Semih Rividiye ait borç yönünden yapıldığına ilişkin herhangi bir dayanak sunamamış olması ve kayıtlarda yer alan ödemeler ve takip dosyalarındaki ödemeler tüm takiplerin borçluları değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı alacak takip konularının oluştuğu denetlenmiş ve 200.000 TL toplam tutarlı senedinde bu borca ilişkin olduğu mahkememizce kanaat getirilmiş olmakla ve bilirkişi raporu ve açıklamalar ile de sabit görülerek davalının takibe yönelik itirazının kısmen iptali ile 200.000 TL tutarlı bonoların ödemesinin de davacı kayıtlarında usulüne uygun olarak düzenlenmiş alacak miktarından düşülerek 139.914,08 TL üzerinden kabulü ile temerrüdün takip ile oluştuğu, inkar tazminat talebinin ise alacağın cari hesap ve fatura borcu bulunup, bu nedenle koşullarının bulunduğu ve likit olduğu değerlendirilerek karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin … E.-… K.sayılı, 20/12/2018 tarihli ilamı ile,
“Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargılama sırasında davalı taraf, takip ve dava konusu borcun ödendiğini savunmuş ve bir kısım belgeler sunmuştur. Karar sonrasında ise davalının vermiş olduğu gerekçeli istinaf dilekçesinde borcun ödendiğini, ancak ödeme belgelerine yargılama sırasında ulaşamadıklarını belirterek bir kısım ödeme belgeleri sunmuştur. Ödeme, borcu sona erdiren durumlardan olup mahkemece bu hususun gözetilmesi gerekir. Bu durumda davalı tarafın istinaf dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin karar yerinde değerlendirilmesi, bu konuda ödemeye ilişkin hususların araştırılması ve gerektiğinde bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişiden rapor alınmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, deliller tam toplanmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu yönlerden davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş, bu aşamada davalı vekilinin sair, davacı vekilinin ise tüm istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş …” mahkememize kararı kaldırılarak dosya mahkememize gönderilmiştir.
Dava dosyası yeni esasa kaydedilerek yargılamasına devam olunmuştur.
Mahkememizce davalı tarafça sunulan ödeme belgelerinin, davacı defterlerinde ve davalı taraf defterlerinde inceleme yapılarak yer alıp almadığı hususlarında inceleme yapılmak suretiyle bilirkişiden rapor istenilmiştir. Bilirkişi 08/11/2019 tarihli raporunda;
” Takip sonrası bedellerininin davacı yanca tahsil edildiği tartışmasız olan toplam 200.000,00 TL tutarlı iki bononun kişisel borçtan kaynaklandığının kabul edilmesi halinde, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının 339.914,08 TL olduğu, 200.000,00 TL’nin şirket alacağı olduğunun kabulü halinde ise davacının davalıdan alacağının 139.914,08 TL olduğu,
Davacı ana para alacağına takip tarihinden başlamak üzere 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesinde düzenlenen faizin uygulanması gerektiği,
Davacı tarafından talep edilen %20 oranında inkar tazminatı konusundaki kararın mahkemeye ait olduğu, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, icra takip dosyası dosyadaki diğer tüm bilgi ve belgeler ile alınan, bilirkişi raporları, mahkememizin ilk kararı ve ilk karar üzerine istinaf dairesince verilen karar ve tüm dosya kapsamınca davacının davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan ihtilaf faturaya dayalı mal bedelinin ödenmemesinden kaynaklı olup davacı ile davalı arasındaki işleyen ticari işleyiş itibari ile davacı tarafından davalıya satılan fatura ve irsaliyeye bağlanan malların davalıya teslim edildiği, taraflar arasındaki emsal önceki ticari ilişkinin de bu şekilde olduğu buna göre de detaylı bilgileri içeren irsaliyeler dikkate alındığında davalı tarafından davacıya yönlendirilen nakliyeciler vasıtasıyla davacının satmış olduğu malların davalıya teslimlerinin yapıldığına kanaat getirilmiştir. Buna göre de bu mal bedellerinin davacıya ödenip ödenmediğinin tespiti gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça 200.000,00 TL’lik ödeme iddiasında bulunulmuş ise de senede dayalı bu ödemenin davalı şirket ile ilgisinin olmadığına kanaat getirilmiştir zira senet borçlusunun… olduğu ve usulüne uygun tutulmuş ve birbirini teyit etmiş olması, tasdiklerinin süresinde yapılmış olması nedeni ile davacı lehine delil olduğuna kanaat getirilen davacı defterlerinin bu ödemenin dava dışı üçüncü kişi işinden dolayı alındığının sabit olması nedeni ile davanın 200.00,00 TL’lik senede dayalı ödeme iddiasına itibar edilmemiştir. Yine davalı tarafça dayanılan aralarında kira ilişkisi bulunduğuna ve ödemenin kira alacağına mahsuben yapıldığına ilişkin savunmasına da itibar edilmemiştir zira deyinilen kira ilişkisinin taraflara farklıdır. Yine davalı tarafın ödeme iddiası üzerine İstinaf Dairesi tarafından deyinilen ödemelerin de alınan bilirkişi raporu ile daha önce cari hesaptan düşülmüş olduğu, doğrudan davacıya yapılmayan davalı ile ilgisi olmayan ödemelerinde dikkate alınamayacağına kanaat getirildiğinden davacının davalıdan 250.000,00 TL’lik alacağı olduğuna ve davalının bu kısma ilişkin itirazının iptali gerektiğine kanaat getirilmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş ise de, fatura ve ilişkinin 6762 SY eski Türk Ticaret Kanunu dönemine ilişkin olması 6102 SY 1530. Maddesinin Türk Ticaret Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli hakkındaki kanunun 2. Maddesi uyarınca geçmişe uygulanamayacağı ve davacı tarafça takipten önce davalı temerrüde düşürülmediğinden davalıdan işlemiş faiz talebinde bulunamayacağına buna göre de, davalının işlemiş faize ilişkin itirazında haklı olduğuna davacının bu yöndeki davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının kabul edilen kısma ilişkin davası faturaya dayalı olup alacak likit kabul edildiğinden, taraflar arasında bir cari hesap sözleşmesi bulunmayıp cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunduğu bu nedenle bir mutabakat gerekmediği ve faturaya dayalı borcun davalı tarafça bilinebileceği, likit olduğu kabul edildiğinden, kabul edilen 250.000,00 TL üzerinden taktiren % 20 oranında hesaplanan 50.000,00 TL inkar tazminatının da davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM
1-a)Davacının davasının kısmen kabulü ile Davalının İstanbul … İcra müdürlüğünün …3 esas sayılı dosyasındaki 250.000,00 TL’lik asıl alacağa itirazın iptali ile takibin kabul edilen bu kısmına değişen oranlarda ticari avans faizi yürütülmek sureti ile devamına,
b)Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 50.000,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 17.077,50 TL karar harcından peşin alınan 5.246,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 11.831,10 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 5.090,40-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 4.142,44-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 20.950,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı 21,00 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 3,91 TL yargılama giderinin takdiren davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 6.643,11 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ
17.077,50 TL İ.H 3.739,40 TL İlk Masraf
5.246,40 TL P.H / 1.100,00 TL Bilirkişi ücreti
11.831,10 TL Bakiye harç 251,00 TL Tebligat gideri
5.090,40 TL