Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/106 E. 2020/636 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/106 Esas
KARAR NO:2020/636

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/07/2018
KARAR TARİHİ:02/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında 01/05/2016 tarihinde … Tasarımcı Sözleşme Metni imzalandığını, mezkur sözleşmenin ilk tesisinde sözleşme süresinin 01/05/2016 -01/05/2017 olarak belirlendiğini, bu süre sonunda taraflardan birinin anlaşmaya itiraz etmediği veya fesih etmediği takdirde anlaşmanın 1’er yıllık sürelerle yenileceğinin hüküm altına alındığını, müvekkilinin sözleşme gereğince kendisine tahmil olunan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin kendisine tahmil olan mali yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediğini, müvekkilinin şirketten muaccel hale gelmiş 7.240 Euro alacağının mevcut olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkiline bu borçların ödeneceğinin söylenmesine rağmen dava tarihine kadar herhangi bir borcun ödenmediğini, müvekkilinin davalı şirketten alacağı olan 7.240 Euro’nun ödenmesi için …, Noterliğinin 08/05/2018 tarih ve … yevmiye n olu ihtarnamesi ile alacağının ödenmesini istediğini, ancak bu talebin de semeresiz kaldığını, tüm bu nedenlerle müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 01/05/2016 tarihli … Tasarımcı Sözleşme’sine binaen müvekkilesinin muaccel hale gelmiş 7.420 Euro alacağının ödeme tarihi itibariyle TL cinsinden avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasında akdedilen sözleşmede belirtildiği üzere davacı tarafın ancak belirli bir hizmet karşılığında ücrete hak kazandığını, hizmet vermiş olduğu döneme ilişkin faturaları ise usulüne uygun müvekkili şirkete tebliğ ettirmesi ve müvekkili şirketin de faturaları kayda almış olması gerektiğini, ancak davacının dosyaya sunmuş olduğu faturaları müvekkili şirkete tebliğ ettirmediğini, davacı tarafın dava konusu ettiği bedele ilişkin olarak hizmet verdiğini ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafın 1 Ocak 2018 tarihi itibariyle ve diğer talep ettiği dönemlere ilişkin müvekkili şirkete gelmediğini ve bu döneme ilişkin hizmet vermediğini, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dosyasının ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … E-… K.sayılı 13/12/2018 tarihli verilen Yetkisizlik kararı ile geldiği ve mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Dava, sözleşmeye dayalı ticari ilişki kapsamında açılan alacak davasıdır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu raporunda özetle;
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01.05.2016 imza tarihli … Tasanmcı Sözleşme’si ile kurulduğu, bu sözleşmenin tasanm yapılması açısından eser, katalog çekimlerinde bulunulması açısından vekalet sözleşmesine özgü edimler içermekle bir karma sözleşme olduğu,
Davacının dosyaya bazı çizimler sunduğu, bu çizim ve tasanmlann varlığının davacının edimlerini gereği gibi yerine getirdiği sonucunu doğurup doğurmayacağı hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacmın bedele hak kazanabilmesi için ödemelerin denk geldiği veya önceki döneme ilişkin tüm edimlerini ifa etmiş olması gerektiği,
Davalının, davacının ödenmeyen faturalara İlişkin dönemde edimlerini yerine getinnediğini ve şirkette bulunmadığını beyan ettiği, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde davacının asli ediminin koleksiyon tasarlamak olduğu ve anılan şirkette bulunmasının asli veya yan bir yükümlülük olarak kendisine yüklenmediğinin görüldüğü, bu açıdan davalının, davacımn şirkete gelmediği yönündeki beyanının sözleşmede dayanağının bulunmadığı,
Uyuşmazlığa konu faturalar açısından ise davalıya tebliğ edildiklerine ilişkin bir bilgiye dosya kapsamında rastlanmadığı, davacının faturalann elektronik posta ile yollandığı iddiası karşısında dosya kapsamındaki incelemelerimizde söz konusu elektronik postaların bulunmadığının tespit edildiği, şu hâlde ödenmeyen aylara ilişkin edimlerini gereği gibi ifa ettiğini ispat yükünün davacının üzerinde olduğu,
Bununla birlikte davacımn davalı ile faturalann dayandığını İddia ettiği bakiye borç bedeli ile ilgili olduğu düşünülen vvhatsap yazışmalannı dosyaya sunduğu, bu yazışmalann delil niteliğini takdir ve bu içeriğe göre borçlu olup olmadığı konusundaki nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu,
Davacı tarafından talep edilen fatura alacağının esasen sözleşme ile belirlenen ücret alacağı olduğu,
Davacının Hollanda’da yerleşik gerçek kişi şirket olarak faaliyette bulunduğu, düzenlenen faturalann Euro para cinsi ile tanzim edildiği, dava konusu talep edilen alacağın 7.240,00 Euro olup harca esas değerin 23.07.2018 (… dava açılış tarihi) tarihli Merkez Bankasının döviz alış kuru olan kur üzerinden 40.562,00 TL olarak talep edildiği, 40.562,00 TL / 7.240,00 Euro = 5.6024 kurun yapılan kontrolde kabul edilebilir olduğu,
Davalı şirket ticari defterlerinde davacının hesap hareketlerinin takip edildiği cari hesaplarda davaya konu edilen faturalann görülmediği, davalı tarafından sadece 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmiş olup, davacının kendi beyanında dava konusu faturalan 06.02.2018 tarihinde teslim ettiğini beyan ettiği, bu durumda 2017 yılında kayıt altına alınmamasının açıklanabilir arşıhk davalı ticari defterlerinde diğer hesap hareketlerinin neye dayalı yapıldığının anlaşılmasının mümkün olmadığı,
Davalı şirketin 31.12.2017 tarih itibari ile kendi kayıtlarına göre 8.184,40 TL davacı şirketten alacaklı olduğu, hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Mahkememizce tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş, davacı ve davalı taraflara defterlerini sunması için süre verilmiş ve süreler sonunda dosyanın ek rapor alınması için tekrar bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları ek raporda özetle,
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 01.05.2016 imza tarihli … Tasarımcı Sözleşme’si ile kurulduğu bu sözleşmenin tasarım yapılması açısından eser, katalog çekimlerinde bulunulması açısından vekale sözleşmesine özgü edimler içermekle bir karına sözleşme olduğu,
Davacının dosyaya bazı çizimler sunduğu, bu çizim ve tasanmlann varlığının davacının edimlerin gereği gibi yerine getirdiği sonucunu doğurup doğurmayacağı hususunun Sayın Mahkememi takdirinde olduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının bedele hak kazanabilmesi içiı ödemelerin denk geldığj veya önceki döneme ilişkin tüm edimlerini ifa etmiş olması gerektiği,
Davalının, davacının ödenmeyen faturalara ilişkin dönemde edimlerini yerine getirmediğini ve şirkette bulunmadığını beyan ettiği, taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde davacının asli ediminit koleksiyon tasarlamak olduğu ve anılan şirkette bulunmasının aslı veya yan bir yükümlülük olaral kendisine yüklenmediğinin görüldüğü, bu açıdan davalının, davacııun şirkete gelmediği yönilndek beyanının sözleşmede dayanağının bulunmadığı,
Uyuşmazlığa konu faturalar açısından ise davalıya tebliğ edildiklerine ilişkin bir bilgiye dosya kapsamında rastlanmadığı, davacının faturaların elektronik posta ile yollandığı iddiası karşısında dosy; kapsamındaki incelemelerimizde söz konusu elektronik postalann bulunmadığının tespit edildiği, şı hâlde ödenmeyen aylara ilişkin edimlerini gereği gibi ifa ettiğini ispat yükünün davacının ürerindi olduğu, 2018 yılı kayıtlarında dava konusu edilen bir adet faturanın davalı kayıtlarında bulunduğunu! anlaşıldığı.
Bununla birlikte davacının davalı ile faturalann dayandığını iddia ettiği bakiye borç bedeli ile ilgıli olduğu düşünülen whatsap yazışmalarını dosyaya sunduğu, bu yazışmalann delil niteliğini takdir ve bu içeriğe göre borçlu olup olmadığı konusundaki nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu
Davacı tarafından talep edilen fatura alacağının esasen sözleşme ile belirlenen ücret alacağı olduğu,
Davacının Hollanda’da yerleşik gerçek kişi şirket olarak faaliyette bulunduğu, düzenlenen faturalan ı F.uro para cinsi ile tanzim edildiği, dava komısıı talep edilen alacağın 7,240,00 Euro olup harca esa i değerin 23,07.2018 (… dava açılış tarihi) tanhli Merkez Bankasının döviz alış kuru olan ku üzerinden 40 562,00 TL olarak talep edildiği, 40.562,00 TL / 7.240,00 Euro = 5.6024 kurun yapılan kontrolde kabul edilebilir olduğu,
Davalı şirket ticari defterlerinde davacının hesap hareketlerinin takip edildiği cari hesaplarda davaya konu edilen faturaların görülmediği, davalı tarafından sadece 2017 yılı ticari defterleri ibraz edilmiş olup, davacının kendi beyanında dava konusu faturalan 0602,2018 tarihinde teslim ettiğini beya ı etliği, bu durumda 2017 yılında kayıt altına alınmamasının açıklanabilir olduğu, buna karşılık davalı ticari defterlerinde diğer hesap hareketlerinin neye dayalı yapıldığının anlaşılmasının mümkün olmadığı,
-Davalının 2018 yılı ticari defterlerinin CD ortamında sunulması ile bu kez dava konusu 5 faturanın sadece 01.02,2018 tarih I8Î01 no.lu ve 2.000,00 Euro bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı,
Davalı şirketin 31.12.2017 tarih itibarı ile kendi kayıtlarına göre 8.184,40 TL davacı şirketten alacaklı olduğu,
Davalı Şirketin kök raporda sunulmayan 2018 yılı ticari defterlerinin incelenmesi neticesi dava tarih itibariyle davacı şirketten 16.798,28 TL alacaklı olması gerektiği,
Yapılan malı incelemede taraflar arası borç/alacak bakiyesinin açıklanan gerekçe ve tespitlerin belirlenmesinin olanaklı olmadığı, hususlarında ek görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Davada uyuşmazlığın; imzalanan sözleşme kapsamında davacı tarafından düzenlenen faturalara dayalı olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında; taraflar arasında “… Tasarımcı Sözleşmesi” nin imzalandığı hususunda çekişme bulunmamaktadır. Sözleşmenin süre olarak 01/05/2016-01/05/2017 arasında geçerli olduğu, taraflardan biri anlaşmaya itiraz etmediği sürece 1 yıllık süreyle yineleneceğinin kararlaştırıldığı, sözleşmenin itiraza uğradığına ilişkin bir kayıt sunulmamıştır, bu durumda uyuşmazlığın sözleşme yürürlükte olduğu süre içerisinde ortaya çıktığı anlaşılmıştır. Sıralı ifanın söz konusu olduğu, Davacı tarafın davalıya kolleksiyon tasarımcılığı yapmayı taahhüt ettiği, davalı tarafında 01/05/2016-01/01/2017 tarihleri arasında aylık 2.000,00-Euro ödeme ve davacının yurt dışında bulunması nedeniyle, gidiş-dönüş uçak bileti, otel oda ve kahvaltı bedelini karşılamayı üstlendiği, geliş gidiş sürelerinin her 45 günde bir 5 gece civarında olmasının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça, davacının şirkete gelmediği, hizmet vermediği iddiası ileri sürülmüş ise de, sözleşme gereğince davacının sürekli surette davalı şirkette bulunması gerektirir nitelikte bir edim yüklenmediği, dosyaya sunulan e-posta yazışmalarının HMK 199.madde anlamında belge niteliğinde olduğu, e-posta yazışmalarında incelendiğinde davacının yüklendiği edimi ifa ettiği anlaşıldığından, davalı tarafın itirazlarına itibar edilmemiştir. Taraflar arasındaki cari hesap hareket ve kayıtlarının birbiri ile uyumsuz olduğu, davalı ticari defterlerinin hesap hareketlerinin neye dayalı olarak yapıldığının anlaşılamadığını, davalı şirketin kayıtlarında yaptığı ödemeler neticesinde davacıdan 16.798,28-TL alacaklı olduğu, borç-alacak bakiyesinin belirlenmesinin olanaklı olmadığı, dava konusu alacağın 5 adet faturadan kaynaklı olduğu, 2017 yılında 4 adet faturanın davalı kayıtlarında olmadığı, 01/02/2018 tarihli 2.000,00-Euro bedelli faturanın davalı kayıtlarında yer aldığı, davacının faturalarını bir kısmını elden teslim ettiği, bir kısmını da e-posta ile teslim ettiği,önceki faturalara davalının itirazının bulunmadığı ve kayıtlarının yapıldığı ve ödeme yapıldığı, davalının ise dava konusu edilen faturaları ticari defterlerine bilerek işlemediği, sözleşme ile ödemelerin aylık yapılacağınında kararlaştırıldığı göz önüne alındığında, sözleşme ediminin de ifa edildiği anlaşıldığından, fatura bedelleri toplamı olan 7.240,00-Euro davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak, davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile 7.240,00 Euro’nun dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesi suretiyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.770,79 TL karar harcından peşin alınan 692,70 TL’nin mahsubu ile geri kalan 2.078,09 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 733,80 TL ilk masraf, 177,40 TL posta gideri ve 2.700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.611,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 6.073,06 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.02/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza