Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/998 E. 2021/418 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/998 Esas
KARAR NO:2021/418

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/10/2018
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında imzalanan “…” uyarınca müvekkilinin davalıya sözleşme ile bağlı kalma taahhüdüne istinaden indirimli 3 ayrı lokasyonda 1 yıl süre ile İnternet hizmeti sağlamayı ve bu hizmeti için gerekli kendi ekipmanlarını kullanmayı taahhüt ettiğini, hizmetin verilmeye başlanmasından sonra faturaları ödemeyen davalının sözleşmeyi haksız ve tek taraflı feshettiğini, talep etmelerine rağmen mülkiyeti müvekkiline ait olan cihaz ve ekipmanları iade etmediğini, müvekkilinin haksız fesih nedeni ile zarara uğradığını, bu sebeplerle huzurdaki davanın açılarak ödenmemiş fatura bedeli olan 9.225,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren (19/08/2016) itibaren işleyecek Merkez bankası Avans Faizi ile birlikte tahsilini, sözleşmenin haksız fesihi nedeniyle uğranılan 25.000,00 TL zararın tahsilini, ekipmanların teslim edilmemesi nedeniyle uğranılan 65.500,00 TL zararın tahsilini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … Sulh Ceza Mahkemesinin 17/11/2015 tarihli ve … D.iş sayılı kararı ile müvekkili şirketinde aralarında bulunduğu firmalara ve iştiraklere kayyım atandığını, ülke genelinde … ye yönelik alınan olağanüstü hal kararı sebebiyle kayyım atanan müvekkili şirketin hızlı karar almasının mümkün olmadığını, müvekkilinin kusuru olmadığını, tamamen oluşan olağanüstü durum nedeni ile bu durumun ortaya çıktığını, müvekkilinin aldığı hizmet süresince oluşan faturaları ödediğini, davaya konu edilen faturalara ilişkin dönemde müvekkilinin hizmet almadığını, davacının hizmet verdiğini ispat etmesinin gerektiğini, davacının kötü niyetle hareket ettiğini, davanın açılmasında hiçbir hukuki nedenin olmadığını, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava taraflar arasındaki … sonrasında davacının davalıya verdiğini iddia ettiği hizmet bedeli faturaların ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasıdır.
Dosya mahkememizce reesen belirlenen konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdii edilerek rapor hazırlaması istenmiş olup bilirkişi heyeti raporunda “Taraflar arasındaki hukuki sorunun, kurmuş oldukları 24.2 2015 tarihli sözleşmenin süresinden önce haksız olarak feshedilip feshedilmediği, düzenlenen faturanın dayandığı alacağın doğup doğmadığı noktasında toplandığı. Feshin dayandığı sebep açısından değerlendirme, Uyuşmazlığın dayandığı sözleşmenin belirli süreli sürekli borç ilişkisi niteliği taşıyan bir abonelik sözleşmesi olduğu, sözleşmenin m. 2 hükmünde taraflardan birinin bir yıllık sürenin sona ermesinden bir ay önce yazılı bildirimde bulunmaması halinde bir yıl süre ile yenileneceğinin düzenlendiği, kural olarak sözleşmenin süresinin 24.2.2015-24.2.2016 olduğu, sözleşmenin eki niteliğindeki abonelik formunda kullanıma hazır olma laritıi olarak 12,3,2015’in belirlendiği, kullanımın gerçekleşmesi ile sürekli borç ilişkisi doğacağından her ne kadar sözleşme 24.2.2015 tarihli olsa da ifanın başladığı 12.3,2015 tarihinden itibaren kararlaştırılan bir yıllık sürenin işlediği sonucuna varıldığı, sürenin 12.3.2015- 12.3.2016 olarak belirlendiği, Dosya kapsamındaki yazışmalardan sözleşmenin uzatıldığı 2. yıl henüz tamamlanmadan davalı tarafından sona erdirildiği, sona erme türünün, davalıya sözleşmeden veya yasadan doğan bir sona erdirme sebebe (haklı sebep) dayanmadığı» fesih anından bağlayarak davalının sözleşme dolayısıyla kullanımına bırakılan ekipmanı iade ile yükümlü olduğu, Davacının fesih anma kadar hizmet verilmeye (data sağlanmaya) devam edildiğini ve 30.4.2016 tarihli faturanın 5,5.2016 tarihinde tebliğ alınmasına rağmen sözleşmede belirlenen (m, 5.5) 5 günlük sürede ödenmediğini vc anılan fatura bedelinin de tahsilini talep ettiği, faturaya itiraz edilmediği, davalının hizmet sağlanan süre boyunca tüm ödemelerini aksatmadan yaptığım beyan ettiği, davacının ise uyuşmazlığın konusunun hikmetin alınıp alınmadığı hususu olmadığını, davacının…’i kapatarak hizmeti kendisinin kestiğim, kendisinin hizmeti sağlamaya devam ettiğini beyan ettiği, Teknik incelemede ise 2015 yılı Mart Ayında başlayan hat kullanımının 2015 yılı Kasım Ayı içinde bittiğinin tespit edildiği, hizmetin kullanılmadığı sabit olmakla birlikte hizmetin ^itch’İn kesilip kesilmediği hususunda teknik olarak bir değerlendirme yapılmasının dosya kapsamındaki bilgiler ışığında mümkün olmadığının belirtildiği, bu nedenle fatura alacağına dayanan hizmetin sağlanıp sağlanmadığı hususunda bir değerlendirme yapılamadığı, hizmetin dayandığı faturaya itiraz edilmemiş olmasının fatura içeriğinin kabul edildiği yönünde aksi ispat edilebilen (adi) yasal karine olduğu (HMK m. 190/11), fatura içeriğini kabul etmiş sayılan taraf bunun aksini iddia ve ispat edebileceği, somut olayda teknik incelemede, 2015 Kasım Ayından itibaren data sağlanmadığı tespit edilmiş olup fatura tarihinin 30.4.2016 olduğu, şu halde data kesilmesinin davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı hususunun ispat yükü konusunda nihai takdirin Sayın Mahkemede olduğu (MK m. 6), Teknik bakımdan değerlendirme Dava konusu edilen Hat kullanımın 2015 yılı Mart ayında başlayıp, 2015 Yılı Kasım ayında bittiği, 24.2.2015 imza tarihli sözleşmesinin Ekinde (24.02.2015-01) Abonelik Formunun Toplam Aylık Hizmet Ücreti kısmında 7.500.-TL-»-Vergiler yer aldığı, Mali bakımdan değerlendirme Davacı tarafından Davalıya Faturalar … ile gönderildiğinden, düzenlenen vc dava konusu edilen 30.4.2016 tarih 29408 nolu 9.225,00-TL tutarlı faturanın … … kanalı ile Davalıya 6.5.2016 tarihinde teslim edildiği, Davacının paylaştığı Cari Hesap ekstresine göre Cari Hesaptan Kaynaklı 9.225.-TL Alacaklı olduğu, Davacının 2016 yılı Kanuni Defterlerini Bilirkişi incelemesi için İbraz edemediğinden (Defter incelemesi için Vergi dairesinde olduğundan) Davaya konu edilen 30,4.2016 tarihli faturanın MEVCUT DURUMDA Kanuni Defterlerinde YER ALDIĞINA Dair herhangi bir bilgiye sahip olamadığımızdan, 2016 yılı Kanuni defterlerin inceleme için bilirkişi ekibimize sunulduktan sonra inceleme yapabileceğimizi. Davalının İade etmediği ürünlerin kendisi/muadilinin bugünkü defterinin 77.421.99 TL (KDV Hariç) olduğu, Mevcut bilgiler ışığında, Davacının Davalıdan İade edilmeyen ürünler tutarı olan TOPLAM 77.421,99 TL ALACAKLI olduğu” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraflarca yapılan beyan ve itirazlar neticesinde dosya ek rapor hazırlamak üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti ek raporunda “tarafımıza iletilen, tüm dosya münderecatı ve tarafların kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonrasında ve yukarıda paylaşılan bilgiler ışığında nihai karar Sayın Mahkeme’nize ait olmak üzere KÖK rapordaki kanaatlerimize ilave olarak; Davacının henüz 2016 yılı Kanuni defterlerini incelenmek için sunmadığı, Kanuni defterlerini Sunması ve inceleme sonucuna göre Davacının paylaştığı Cari Hesap ekstresine göre Cari Hesaptan Kaynaklı 9.225.00-TL Alacaklı olabileceği, Defter incelemesi olmadan bu konuda kanaat bildirilemeyeceği Davalının İade etmediği ürünlerin kendisi/muadilinin bugünkü değerinin 77.421,99 TL (KDV Hariç) olduğu, bu ürünlerin bedelinin yanında KDV’niıı de zarar kapsamına girdiği hususunda nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, Mal bedelinin bugünkü değerinin 77.421,99 TL üzerinden hesaplanan KDV (%18) 13.935.96 TL olacağı, Toplam tutarında KDVDahil: 91.357.95JTL olacağı, Sayın Mahkemenin kök raporda ifade edildiği üzere feshin haksız olduğunu kabul ettiği takdirde, davacının Sözleşmeden kaynaklı sözleşme süresi sonuna kadar düzenlemesi gereken (Nisan 2016 faturası hariç) Fatura tutarının 73.500.-TL olduğu, 19.08.2016 tarihi itibari ile 73.500.-TL’nın Dava tarihine kadar ki Avans faiz oranından hesaplanan Toplam Faiz tutarının 18.367,95 TL olduğu, Davacının şimdilik 25.000 TL talep ettiği ve 19.08.2016 tarihi itibari ile Sözleşmeden kaynaklı tazminat tutarının 73.500.-TL için 18.367,95 TL olup TOPLAM (25.000 +18.367,95=) 43.367,95 TL olacağı Kanaatine varılmıştır ” şeklinde ek raporunu sunmuşlardır.
Davacının itirazları gözetilmeksizin ek rapor hazırlanması üzerine dosya bilirkişi heyetine tevdii edilerek bu hususlarında dikkate alınarak ek rapor hazırlamaları talep edilmiş bilirkişi heyeti 2. Ek raporunda “• Davacı tarafından düzenlenen faturaların Davacı taraf Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, Faturalarla ilgili Malı idareye yapılması gereken bildirimlerin süresinde yapıldığı, Açılış ve kapanış kayıtlarının Kanun öngördüğü süreler içinde yapıldığı, Davacı lehine delil olma kuvvetine sahip olduğu, Taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak ortaya çıkan Cari Hesap kaynaklı 30.04.2016 tarih 29408 nolu fatura tutarı 9.225.- TL’a Davalı taraftan ALACAKLI olduğu, Bu Alacak için temerrüt tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan Faizin 2.305,37 TL olduğu Davalının iade etmediği ürünlerin kendi sî/muadilinin bugünkü değerinin 77.421,99 TL (KDV Hariç) olduğu, bu ürünlerin bedelinin yanında KDV’nin de zarar kapsamına girdiği hususunda nihai takdir Sayın Mahkemeye ait olmak üzere. Mal bedelinin bugünkü değerinin 77.421,99 TL üzerinden hesaplanan KDV (%18) 1.935.96 TL olacağı, Toplam tutarında KDV Dahil: 91.357,95 TL olacağı, Sayın Mahkemenin kök raporda ifade edildiği Üzere feshin haksız olduğunu kabul ettiği takdirde, davacının Sözleşmeden kaynaklı sözleşme süresi sonuna kadar Sözleşme gereğince düzenlemesi gereken (Mayıs 2016 – 24.02.20017 dönemi için) Fatura tutarının 73,500.-TL olduğu, Temerrüt tarihi 19.08.2016 tarihi itibari ile 73.500,00-TL nin Dava tarihine kadar ki Avans faiz oranından hesaplanan Toplara Faiz tutarının 18,367,95 TL olduğu, Davacının bu dava özelinde, yukarıda belirttiğimiz hesaplamalar ışığında Nihai Alacak rakamının kararı Sayın Mahkemeye ait olmak üzere DAVALI TARAFTAN oluşan ALACAKLARI; Cari Hesaptan Kaynaklı olarak: 9.225,00-TL’a ALACAKLI olduğu, Cari Hesaptan kaynaklı 9,225.00-TL için temerrüt tarihinden, dava tarihine kadar hesaplanan Faizin 2.305,37 TL olduğu, Sözleşme süresinin kalan süresi için (Mayıs 2016 – 24.02.20017 dönemi) 73,500.00-TL Gelirden mahrum Kaldığı, 73.500.00-TL’a ALACAKLI olduğu. 73.500,00- TL Gelir için Temerrüt tarihi 19,08.2016 ile dava tarihi 31.10.2018 arasında 18,367,95 TL’a Faiz Alacağı oluştuğu, 18,367.95 TL Faizden kaynaklı ALACAKLI olduğu. İade edilmesi gereken Yatırımların bugünkü değerinin 77,421,99 TL + KDV {%m 1.935.96 TL olmak üzere KDV Dahil; 91.357.95 TL olduğu, Davacının Fazlaya ilişkin tüm talep, ıslah ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile ödenmemiş olduğu iddia edilen 9.225,00 TL fatura badelinin temerrüt tarihi olan 19.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek Merkez bankası avans faizi 2.305,37 TL’a ile birlikte tahsiline, yazılı taleplere rağmen iade edilmeyen davacıya ait ekipmanların güncel değerlerinin bilirkişi marifetiyle tespit edilerek şimdilik 66.500,00 TL’nin tahsiline, haksız fesih nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmini amacıyla temerrüt tarihi olan 19.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek Merkez bankası avans faizinin 6.247,60 TL ile birlikte şimdilik 25.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin taleplerinin olduğunu, Toplam Davacının talep tutarının (3.225.00- TL + 2.305,37 TL +66,500,00- TL + 6.247,60 TL + 25.000.00- TL=) 109.277,97 TL’a olarak tarafımızdan hesaplanmıştır.” şeklinde 2 ek raporunu sunmuştur.
Netice olarak bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli , denetime açık olduğu anlaşılmakla iade edilmeyen davacıya ait ekipmanların güncel değerlerinin 66.500,00 TL’nin tahsiline, davacının sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğradığı 25.000,00 TL zararın olduğu, ayrıca dava konusu olan 9.225,00 TL fatura bedelinin mevcut olduğu ve davacının iddia ve taleplerinin yerinde olduğu davacının belirttiği alacak kalemlerinin karşılığının davalıya verildiği davacı talebinin kabul edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmış olmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile 9.225,00 TL fatura bedelinin 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının sözleşmenin feshi nedeni ile uğradığı 25.000,00 TL zararın 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacıya ait ekipman bedeli olan 66.500,00 TL nin 19/08/2016 tarihinden itibaren işleyecek merkez bankası avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 6.880,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.767,64 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 5.112,88 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.767,64 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 2.310,00 TL olmak üzere toplam 4.074,64 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13.518,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/06/2021

Katip …

Hakim …