Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/992 E. 2020/579 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/992 Esas
KARAR NO:2020/579

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/10/2018
KARAR TARİHİ :18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15.03.2018 tarihli Gözetim ve Danışmanlık hükümlerince iş yerinde silahsız güvenlik bulundurulması hususunda anlaşıldığını, 14.07.2018 tarihinde yüklenici tarafından çalıştırılan bir güvenlik personelinin vardiyası sırasında çalışanın açık görüş mesafesinde gerçekleşen bir hırsızlık olayının meydana geldiğini, gerçekleşen hırsızlık olayı öncesinde ve sırasında söz konusu çalışanın mahalde bulunan güvenlik kabininde telefonu ile ilgilendiğini ve kendisine verilen görevi gereği gibi yerine getirmediğini, fiil tarihinde 4-5 kişilik hırsızların küçük bir ticari araçla alana yaklaşarak orada palet üzerinde çuvallar halinde bulunan siirt fıstığı ürünlerini alarak araçlarına yüklediklerini, açık alanda hırsızlığı tespit edemeyen çalışanın kusurlu olduğunu ve çalışma şekline aykırı davranışından dolayı zararın oluştuğunu, sözleşme hükümleri gereğince davalı tarafın zararı tazmin etmesi gerektiğini, davalı tarafın talebe rağmen bu zararı karşılamadığını, açıklanan nedenlerle; sözleşmenin ifasında kusur nedeniyle uğranılan zararın şimdilik 10.000,00 TL kalması ve belirsiz alacak davası olarak 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile zarar tarihinden itibaren reeskont faizi ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış olduğunu, ancak dava dilekçesinde dahi 13 çuval işlenmiş ve satışa hazır vaziyette Siirt fıstığı olduğu belirtilen zararın belirlenebilir olduğunu, alacağın belirli veya belirlenebilir ise belirsiz alacak davasının açılamayacağını, davacı tarafın sözleşmenin konusu ve niteliğinde yanılgıya düştüğünü, müvekkili şirketin unvanında güvenlik ibaresi olması verilen her hizmetin güvenlik hizmeti olduğu veya güvenlik hizmeti dışında başka iş yapılmayacağı anlamına gelmediğini, güvenlik hizmet sözleşmelerinin dava konusu sözleşmeden farklı hüküm ve koşullara tabi sözleşme olduğunu, davacının iddia ettiği gibi silahsız güvenlik bulundurulması hususunda bir anlaşma bulunmadığını, sözleşmenin 7.maddesinde alınan hizmetin 3 danışma personeli olarak belirlendiğini, yine 5.maddesinde ise danışma personeline ödenecek ücretin belirlendiğinin açıkça yazılı olduğunu, bu personellerin, davacının güvenliğini sağlama, hırsızlığa engel olma v.b yükümlülüklerinin bulunmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 4. Maddesinin son cümlesi gereğince davacının talep hakkının bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Mahkememizce tanık beyanı alınmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu raporunda özetle; davalı şirkete mensup erkek görevlinin güvenlik görevlilerinin kullandığı moboda olduğu, davacıya ait işyerinin 46 adet kamera ile izlendiği, kameraların sayısının hırsızlık olayından önce de aynı olduğu, mobo içerisinde … amblemli ziyaretçi defteri olduğu, defterin uzun yıllardır aynı sistemle işletmeye gelen araçların gelişi tarihi, gelen kişi, ziyaret edilen kişi, kaydı yapan Güvenlik Görevlisi adı soyadı, imzasının bulunduğu haliyle kayıt yapıldığı, güvenlik mobosunda gündüz bir, gece bir, istirahatli bir olmak üzere 3 personelin görev yaptığı, gece görevlisinin işyeri kapalı olduğunda geceleri iş yerinin muhtelif 3 noktasının her saat başı tur kontrol kalemi ile kontrol noktası devriye atılarak kontrol edildiği, iş yerinin gündüzleri açık, hafta sonları kapalı olduğu, iş yerinin güvenliğinin … personelleri tarafından sağlandığı, olaya ilişkin kamera kayıtları incelendiğinde hırsızlık esnasında çalınan çuvalların bulunduğu yerin güvenlik mobuna mesafesinin 24 metre açık mesafede olduğu, güvenlik mobunun kapısının açık veya kapalı olsun çevreyi geniş açıdan tüm alanı görebileceği açıda olduğu, 24 metre mesafenin gözle görülebilme mesafesi olduğu, hırsızlık olayında, güvenlik mobu içerisinde bulunan personelin görev esnasında zamanın büyük kısmını elinde cep telefonu olduğunun değerlendirildiği cisim ile ilgilenerek geçirdiği, oturuş pozisyonuna göre çuvalların bulunduğu noktayı çıplak gözle göreme imkanının olduğu, görevlinin kimse ile görüşmediği, zaman zaman sevkiyat alanını gezdiği, kişinin işyerinin güvenliğini sağlayan görevli olduğu, şüpheli şahısların 13 adet çuvalı araca yüklemeleri sırasında davalı görevlisinin güvenlik mobu içerisinde cep telefonu olduğu değerlendirilen cisimle ilgilendiği, mob dışına çıkmadığı, görevlinin çuvalların bulunduğu alana bakması halinde şahısların şüpheli hareketlerini fark edeceği, olayın bariz şekilde hırsızlık eylemi olarak algılanmasının mümkün olduğu, davalı şirket personelinin iş yerinin korunmasına yönelik görev icra ettiği, taraflar arasında 15/03/2018-31/12/2018 tarihleri arasını kapsayan “Gözetim ve Danışmanlık Sözleşmesi” imzalandığı, hırsızlık olayının sözleşme tarihleri arasında meydana geldiği, sözleşmenin 3.maddesinde “Yüklenici, Müşteri tarafından verilecek talimat doğrultusunda bildirilen yerde talep edilen işleri ifa edecektir.” şeklinde düzenleme olduğu, davalı personelinin zaman zaman güvenlik mobu zaman zaman sevkiyat alanında dolaşarak kontrollerde bulunarak iş yerinde güvenlik görevi ifa ettiği, ticaret sicil kaydı ve SGK kayıtlarında işyeri ünvan listesinde … Meslek Kodu (Güvenlik Görevlisi), İş KOlu … (Özel Güvenlik Faaliyetleri) olduğu, olay sırasında görevli dava dışı …’ ın güvenlik hizmetini gereği gibi ifa etmediği ve zararın doğması ile borca aykırı davranışı arasında illiyet bağı olduğu, davalının TBK 116.madde uyarınca yardımcı kişinin fiilinden sorumlu olduğu, davacının ticari defter ve kayıtları incelendiğinde 14/08/2018 tarihli e-fatura incelendiğinde … adlı ürünün 1.000 kg miktarının 48,50-TL birim fiyat üzerinden 48.500,00-TL + %1 kdv 485,00-TL= 48.985,00-TL tutar ile alındığı, çalının 13 çuval, 50 kg fıstığın mal bedelinin 31.840,25-TL olması gerektiği yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
Davacı vekili tarafından ıslah dilekçesi sunularak, dava dilekçesinde 10.000,00-TL olarak belirttiği alacağını 31.840,25-TL olarak ıslah ettiğini bildirmiştir.
Davada uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin güvenlik hizmeti sözleşmesi olup olmadığı, hırsızlık olayı nedeniyle davalının sorumluluğunun oluşup oluşmadığı, davacının sözleşmeye dayalı olarak tazmin talebinde bulunup bulunamayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Dosya kapsamı incelendiğinde, taraflar arasında “Gözetim ve Danışmanlık Sözleşmesi”nin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Temel uyuşmazlık sözleşmenin güvenlik hizmeti sözleşmesi niteliğinde olup olmadığı noktasındadır. sözleşmenin 3.maddesinde “Yüklenici, Müşteri tarafından verilecek talimat doğrultusunda bildirilen yerde talep edilen işleri ifa edecektir.” şeklinde düzenleme olduğu, … amblemli ziyaretçi defteri olduğu, defterin uzun yıllardır aynı sistemle işletmeye gelen araçların gelişi tarihi, gelen kişi, ziyaret edilen kişi, kaydı yapan Güvenlik Görevlisi adı soyadı, imzasının bulunduğu haliyle kayıt yapıldığı, güvenlik mobosunda gündüz bir, gece bir, istirahatli bir olmak üzere 3 personelin görev yaptığı, gece görevlisinin işyeri kapalı olduğunda geceleri iş yerinin muhtelif 3 noktasının her saat başı tur kontrol kalemi ile kontrol noktası devriye atılarak kontrol edildiği, iş yerinin gündüzleri açık, hafta sonları kapalı olduğu, iş yerinin gece kapalı olduğu, gece görev yapan personelin iş yerinin korunması amacıyla görevli olduğu, ticaret sicil kaydı ve SGK kayıtlarında işyeri ünvan listesinde İş Kolu … (Özel Güvenlik Faaliyetleri) olduğu, personel hizmet kayıt dökümünde … Meslek Kodu (Güvenlik Görevlisi) olarak kayıt bulunduğu hususları hep beraber değerlendirildiğinde verilen hizmetin “Güvenlik Hizmeti” olduğu, hırsızlık olayının sözleşme süresi içerisinde meydana geldiği, hırsızlık esnasında çalınan çuvalların bulunduğu yerin güvenlik mobuna mesafesinin 24 metre açık mesafede olduğu, güvenlik mobunun kapısının açık veya kapalı olsun çevreyi geniş açıdan tüm alanı görebileceği açıda olduğu, 24 metre mesafenin gözle görülebilme mesafesi olduğu, hırsızlık olayında, güvenlik mobu içerisinde bulunan personelin görev esnasında zamanın büyük kısmını elinde cep telefonu olduğunun değerlendirildiği cisim ile ilgilenerek geçirdiği, oturuş pozisyonuna göre çuvalların bulunduğu noktayı çıplak gözle göreme imkanının olduğu, görevlinin kimse ile görüşmediği, zaman zaman sevkiyat alanını gezdiği, şüpheli şahısların 13 adet çuvalı araca yüklemeleri sırasında davalı görevlisinin güvenlik mobu içerisinde cep telefonu olduğu değerlendirilen cisimle ilgilendiği, mob dışına çıkmadığı, görevlinin çuvalların bulunduğu alana bakması halinde şahısların şüpheli hareketlerini fark edeceği, olayın bariz şekilde hırsızlık eylemi olarak algılanmasının mümkün olduğu, görevli dava dışı …’ ın güvenlik hizmetini gereği gibi ifa etmediği ve zararın doğması ile borca aykırı davranışı arasında illiyet bağı olduğu, davalının TBK 116.madde uyarınca yardımcı kişinin fiilinden sorumlu olduğu, sorumlukluk miktarının davacı ticari kayıtlarına göre 31.840,25-TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekilince, davacı vekilinin ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı vekilinin dava dilekçesinde davasını belirsiz alacak davası olarak niteliği, her ne kadar sunduğu beyan dilekçesinde davayı ıslah ettiğini belirtmiş ise de sunduğu talebinin bedel arttırım olarak kabul edilmesine karar verilmiş, ayrıca TBK 146.madde uyarınca zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından, davalının zamanaşımı itirazı yerinde görülmemiş ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM
1-Davacının davasının kabulü ile 31.840,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-31.840,25 TL alacağa 14.07.2018 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 2.175,01 TL karar harcından peşin alınan 543,78 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.631,23 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacının yaptığı 3.123,48 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.776,04 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/11/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza