Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/961 E. 2021/138 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/961 Esas
KARAR NO :2021/138

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/10/2018
KARAR TARİHİ:17/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ayakkabı, terlik vs. üretimi yapan bir şahıs şirketi olduğunu, Davalının satın alma gayesi ile Müvekkile sipariş ürünler yaptırdığını, müvekkili tarafından siparişi verilen tüm ürünlerin Davalı’ya teslim edilmesine rağmen bedellerinin ödenmediğini, müvekkilin alacağını davalıdan tahsil edememiş olması sebebiyle …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile İlamsız icra takibi başlatıldığını, İşbu icra takibine konu borca, Davalı borçlunun itirazda bulunduğunu, Borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak ödeme emrine itiraz ederek icra takibinin durmasına, müvekkilin mağduriyetine neden olduğunu. İcra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde “Benim böyle bir borcum yoktur” seklinde beyan edildiğini, iddialara ilişkin de herhangi bir belge sunulamadığını, Davalı Firmanın işbu tavrı ile yalnızca süre kazanmak maksadıyla takibin durdurulmasına sebebiyet verecek kötü niyetli bir yaklaşımda bulunduğu aleni olduğunu belirterek, öncelikli olarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, kötü niyetli davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 98.454,83TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında “sözlü” olarak yapılan mal satışına ilişkin anlaşma kapsamında, davacı tarafından satılan mallar için düzenlenen fatura bedellerinden davalının sorumlu olup olmadığı ve sorumlu ise miktarı, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Düzenlenen raporda özetle; Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, Davacı sahibi lehine delil niteliği bulunan 2016 yıllarına ait ticari defterlerine göre; Davacının Davalı şirket ile cari hesap hareketlerini 120.014 Alıcılar cari kartında takip ettiği, fazla ödeme yapmak suretiyle 83.316,60 TL alacaklı duruma geçtiği, Davalı tarafından savunma verilmediği tespit edildiği, Davacının İbraz ettiği 2016 yılı … Mizanın da 120.014 hesabında 120.014 cari kart numarası ile “… İnş….Dış Ticaret Ltd. Şti. adı ile 83.316,60 TL alacağın kayıtlı olduğunun görüldüğü, davalı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten 83.316,60 TL alacaklı olduğu,
Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili herhangi bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş bir borç ihtarnamesinin mevcut olmadığı, temerrüdün takip tarihi itibarıyla oluştuğu, bu sebeple işlemiş faiz talebinin sayın mahkemenin takdirinde olduğu, her türlü hukuki tavsif, nihai karar ve HMK 329 md. ‘ye göre icra inkar tazminatı taleplerinin Mahkemenin kanaatinde olduğu hususlarında görüş ve kanaat bildirmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara tebliğ edilmiş, tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazları nedeniyle beyan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davalı tarafın kendisine ait yasal defter ve belgeleri dava dosyasına ibraz etmediği gibi dava dosyasına ibraz edilen tarafınca incelenen davacı taraf yasal defterlerindeki alacak tutarının tarafından hesaplandığı, asıl raporun cari hesap ekstresi incelendiğinde, davacının icra takibinden sonra herhangi bir ticari münasebet kaydını yapmadığı, sunulan asıl raporda herhangi bir hatanın olmadığı, davacı tarafın yasal defter ticari münasebet kayıtlarına göre davalıdan 83.316,60 TL alacağı olduğu kaydının olduğu, bu alacak için davalıyı temerrütte düşürmediği bu nedenle İcra takip tarihine kadar bu alacağa faiz hesaplamasının Mahkemeye bırakıldığı kanaati bildirilmiştir.
Dava, ticari satış nedeniyle davacı alacağının tahsili için girişilen takibe itirazın iptali davasıdır. Fatura tek başına alacağın kanıtı değildir. Fatura düzenlenmesi tek başına mal teslimini kanıtlamaz. Ayrıca tek taraflı olarak düzenlenen faturanın faturayı düzenleyenin kendi defterlerine kayıt edilmiş olması da alacağının varlığını ispatlamaz. Karşı tarafın faturaya itirazında, dayanağı temel ilişkinin ve fatura içeriği malın karşı tarafa tesliminin kanıtlanması gerekir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığından, münkir konumunda olduğu anlaşılmıştır. Buna göre dava dilekçesinde ileri sürülen tüm vakıalar inkar etmiş sayılacaktır. Takibe dayanak olarak gösterilen tüm faturaların, irsaliyeli fatura olduğu, ancak dosya kapsamında irsaliyelerde, fatura konusu malları teslim aldığına dair bir imza bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır. Davanın takibe bağlılığı alacağın miktarı bakımından söz konusu olduğu gibi alacağın kaynağı bakımından da geçerlidir. Davalı da gerek münkir olması nedeniyle, gerekse aşamalarda verdiği beyanlarda fatura konusu malların kendisine teslim edilmediğini savunmaktadır. Hal böyle olunca, fatura konusu malların teslimi hususunda ispat yükü davacı tarafta olup, teslim olgusunu usulüne uygun delillerle ispat etmelidir. Davacı, delilleri arasında ticari defter ve kayıtlara dayanmış olmakla birlikte, salt davalı ticari defter ve kayıtlarına dayanmadığından, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenememesi, davacının iddiasını ispata yeterli olmayacaktır. Davacı tarafça her ne kadar dosyaya sunduğu fotoğraflar ile teslim olgusu ispat edilmek istenmiş ise de sunulan fotoğrafların fatura konusu mallara ait olup olmadığı tespit edilmediğinden itibar edilmemiş, icra takip dayanağı faturaların davalı tarafa tebliğine ilişkin bir belge sunulmadığından faturalarda malların teslimine dair bir karine mevcut olmadığı gibi davacının tek taraflı olarak düzenlemiş olduğu ticari defterler alacak iddiasını ispatlamaya yeterli değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşıldığında, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 1.189,09 TL’nin mahsubu ile geri kalan 1.129,79 TL bakiye harcın karar kesinleştiğinde, talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 13.303,21 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.17/02/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza