Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/96 E. 2022/115 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/96 Esas
KARAR NO :2022/115

DAVA:Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/01/2018
KARAR TARİHİ:15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki alım-satım ilişkisinden kaynaklı olarak davaya konu … çek nolu, 30/04/2018 tarihli, 4.000,00-TL bedelli; … çek nolu, 31/05/2018 tarihli, 5.000,00-TL bedelli ve … çek nolu, 30/06/2018 tarihli, 6.000,00-TL bedelli çeklerin davalıya verildiğini fakat davalının batma arifesinde olduğunu, verilmesi gereken hizmeti vermediğini ve ödemelerin de yapılmadığını belirterek davaya konu çekler yönünden borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senedine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizce iddia, toplanan deliller ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; “…dava ve icra dosyalarının incelenmesi neticesinde her türlü nihai karar ve hukuki değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; davacı … tarafından davaya konu edilen; …Bankası A.Ş. … Şubesi nezdinde bulunan … no.lu mevduat hesabından düzenlenen … çek no lu 30.04 2018 çek tarihli ve 4.000,00 TL tutarlı, … çek no.lu 31.05.2018 çek tarihli ve 5.000,00 TL tutarlı, … çek no lu 30.06.2018 çek tarihli ve 6.000,00 TL tutarlı, çeklerin davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya verilip verilmediği, davalı tarafça mal tesliminin yapılıp yapılmadığı, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı ve davacının borçlu olup olmadığı davacı şirketin Sayın Mahkemenin 10.12.2019 tarihli ara kararı ile ticari defter ve kayıtlarını 10.01.2020 günü incelemeye ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinde de bulunmaması ve davalı şirketin de gerek 10.01.2020 tarihli ara karara uymaması ve zaten davaya cevap dilekçesi sunmaması ve dava sürecine de iştirak etmemesi nedeni ile tespit edilemediği yönünde görüş ve kanaat sunmuş, Mahkememize ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi ek raporunda çeklerin davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıya verilip verilmediği, davalı tarafça mal tesliminin yapılıp yapılmadığı, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı ve davacının borçlu olup olmadığı davacı şirketin Sayın Mahkemenin 10.12.2019 tarihli ara kararı ile ticari defter ve kayıtlarını 10.01.2020 günü incelemeye ibraz etmemesi ve yerinde inceleme talebinde de bulunmaması ve davalı şirketin de gerek 10.01.2020 tarihli ara karara uymaması ve zaten davaya cevap dilekçesi sunmaması ve dava sürecine de iştirak etmemesi nedeni ile tespit edilemediği” yönünde görüş ve kanaat sunulmuştur.
Mahkememizce dava konusu çekler hakkında İİK m.72/2 uyarınca icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verildiği, …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı keşideci … (… …) tarafından davalı lehtar … … A.Ş. Lehine düzenlenen … çek nolu, 30/04/2018 tarihli, 4.000,00-TL bedelli, yine …. İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; … çek nolu, 31/05/2018 tarihli, 5.000,00-TL bedelli çeke ve son olarak …. İcra Dairesinin …esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; … çek nolu, 30/06/2018 tarihli, 6.000,00-TL bedelli dava konusu çeklere dayalı olarak davalı lehtar tarafından davacı keşideci aleyhine icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayımızda takibe dayanak çekler yönünden davacının imza inkarının bulunmadığı, davacı tarafından çeklerin davalıdan mal alımına rağmen malların teslim edilmediğimden bahisle bedelsiz kaldığı iddiası ile işbu dava açılmıştır.
Bir kambiyo senedi olarak çek de bütün sebepten mücerret alacaklarda olduğu gibi kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı def’i (savunma) olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler, m.200’daki meblağdan az bir miktara ilişkin olsa bile tanıkla ispat olunamaz; ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
Bu kapsamda somut olayımıza baktığımızda; davacı keşideci tarafından davalı olan lehtara karşı bedelsizlik def’inde bulunulması mümkün ise de; davacılar tarafından davaya konu çeklerin bedelsiz olduğu ileri sürüldüğünden ispat yükü davacıya düşmekte olup, davacı keşideci tarafından imzalanan çeklerin davacının iddia ettiği sebeplerle davalıya ciro edildiği ve ardından bedelsiz kaldığı yönünde HMK 200 md.si anlamında dosya kapsamında delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan herbiri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. HMK’nın 190.maddesinde de; ispat yükünün kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu vurgulanmıştır.
İspat yükü kendisine düşen taraf, başlangıçta diğer delilleri ile birlikte yemin teklifinde de bulunabilir. Bu halde, öncelikle, diğer delilleri incelenir, bunlar ile iddia ispat edilirse yemin teklifine gerek kalmaz. Buna karşılık, diğer delillerle iddia veya savunmasını ispat edemezse, o zaman kendisine yemin teklifi hakkı kullandırılmalıdır. Bu durumda, mahkemenin; iddiasını veya savunmasını başka delillerle ispat edememiş olan tarafa, yemin teklif etme hakkı olduğunu hatırlatması uygun olur. Taraf davasını kendisi takip etmekte ise, mahkeme, yemin teklif etme hakkı olduğunu tarafa duruşmada kendisi hatırlatır.
Taraf davasını vekil aracılığıyla takip etmekte ise, mahkeme yemin teklif etme hakkını tarafın vekiline hatırlatır. Bu halde tarafın kendisine yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacağını bildirmesi için ihbarname gönderilmesine gerek yoktur. (B.Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulu, Altıncı Baskı, cilt III, syf 2483-2562)
6100 sayılı yasanın 229. maddesinin 1. fıkrasında “Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. 2. fıkrasında kendisine yemin iade olunan kimse yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır.”
Somut olayda; davacı tarafından dava dilekçesi ile açıkça yemin deliline dayanılmış olması sebebiyle davacıya yemin delil hakkı hatırlatılmış, davacı tarafından yemin delil hakkının kullanılacağı bildirilmiş ve yemin metni sunulmuş mahkememizce sunulan yemin metni ve yeminin eda edilmemesi halinde hukuki sonuçlarına ilişkin ihtar ile duruşma günü ve saatinin TK.21.maddesine göre usulüne uygun olarak davalı şirket yetkilisi …’na tebliğ edilmiş olmasına rağmen, mahkememiz 15/02/2022 tarihli celsede yapılan yoklamada kendisinin hazır bulunmadığı, mazeret de bildirmediği bu hali ile davalı şirket yetkilisinin yemin eda etmediği, yeminden kaçındığı açık olup, yeminden kaçınma halinde davalının dava konusu olayı ikrar etmiş olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davaya konu Kuveyttürk Bankası … Şubesine ait
-… çek nolu, 30/04/2018 tarihli, 4.000,00-TL bedelli;
-… çek nolu, 31/05/2018 tarihli, 5.000,00-TL bedelli;
-… çek nolu, 30/06/2018 tarihli, 6.000,00-TL bedelli çekler yönünden DAVACININ DAVALIYA BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 1.024,65-TL karar ve ilam harcından 256,17-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 768,48-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 292,07-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 965,50-TL masraf olmak üzere toplam 1.257,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip …

Hakim …