Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/955 E. 2021/10 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/955 Esas
KARAR NO:2021/10

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/01/2018 tarihinde davalılar tarafından müvekkilinin kablolarının bulunduğu yerde kazı çalışması yapıldığını, bu çalışma nedeniyle müvekkilinin elektrik kablolarının zarar gördüğünü, zararın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazı yapılan bölgede davalının elektrik kablolarının bulunduğuna ilişkin herhangi bir talebe ya da levha bulunmadığını, yapılan kazıda ufak bir kablo hasarının yaşandığını ve hasarın olay yerinde … ekipleri tarafından giderildiğini, kazıyı yapanın diğer davalı olduğunu, bu nedenle husumet yönünden davanın reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Çeliksan vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kaza mahallinde herhangi bir çalışma yapmadığını, müvekkili şirket çalışanları tarafından imza edilen herhangi bir kaza tutanağının bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi zararın tazmini amacıyla davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır. Davacı tarafından haksız fiilden kaynaklanan zarar sebebiyle 519,79 TL hasar bedeli, 21,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 541,45 TL üzerinden davalı aleyhine …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi yapıldığı, davalı tarafından 06/08/2018 tarihinde takibe itiraz edilmesi üzerine duran takibin devamı için işbu itirazın iptali davasının 19/10/2018 tarihinde, itirazın iptali davası için öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda mahkememizce 22.09.2020 tarihli celsesinde alınan ara kararda özetle; Tarafların iddia ve savunmaları ile davalı tarafın elektrik alt yapısına zarar verip vermediğinin zarar vermiş ise, davacının hesapladığı zarar miktarının meydana gelen olay ile uyumlu olup olmadığı ve zarar miktarının ne kadar olduğunun hesaplanması için dosyanın Elektrik Mühendisi bilirkişiye verilmesine karar verilmiştir. Dosya teknik inceleme için elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, sunulan raporda özetle; elektrik hatlarında meydana gelen arızalar elektrik sistemindeki koruma elemanları vasıtasıyla … görevlileri tarafından tespit edilebildiği gibi, 186 hattına da vatandaşlar tarafından bırakılan ihbarlar ile de tespit edilebilmektedir. Dosyaya konu olan anza 18.01.2018 tarihinde meydana gelmiş olup, 186 hattına yapılan ihbar ile tespit edilmiştir Hasar Tespit tutanağına göre hasarın nasıl ve saat kaçta meydana geldiği bilinmemektedir. Elektrik kesintilerinde aboneler kısa süre içinde 186 hattına elektrik olmadığı ihbarı yaptıklarına ve hasarın yüîlerce aboneyi besleyebilecek nitelikte kablo olduğuna göre, dosyaya konu olan hasarın 18.01.2018 günü meydana geldiği kabul edilmelidir. Ayrıca, kazı çalışmaları kazı ruhsatı ile yapılabilmektedir. Büyükşehir Belediyesinin de bu ve benzeri işlerde verdiği kazı ruhsatı süresi birkaç gün ile sınırlıdır. Dosyadaki bilgilerde …’nin ve/veya yüklenici firmanın 18.01/2018 günü veya birkaç gün öncesi için söz konusu sokakta kazı yapacağına ilişkin bir kazı ruhsatı yoktur, … ve Yüklenici şirket 18.01.2018 günü olay yerinde herhangi bir kazı çalışmalarının olmadığı beyanların …’ın iddiaları ile uyuşmadığı görülmektedir. Davacı tarafin dava dilekçesi ekine koyduğu 18.01.2018 tarihine ilişkin Hasar Tespit Tutanağı. Hasar Bedel Formu ve Tranşe İşlerine ait formlar Alçak Gerilim kablosunun onarımına ait olup bu formlarda hasarın … Genel Müdürlüğü ve yüklenici firmamtı yaptığı kazı çalışması sebebiyet verdiği belirtilmiş ise de, bu formlarda sadece … Genel Müdürlüğü’nün ismi geçmekte olup, … Genel Müdürlüğünü temsilen şantiye şefi, ekip şefi veya ekipten herhangi birinin ismi veya imzasının olmadığı görülmüştür. … Genel Müdürlüpü’nün 22.07.2019 tarihli yazısı dikkate alındığında, hasarın kim tarafından verildiği kesin olarak tespit edilemediğinden, … Genel Müdürlüğüne ve yüklenicisi Çelîksan İnşaat şirketine atfı kabil kusur verilemeyeceği görüşü bildirilmiştir.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayımıza bakıldığında; dosya kapsamında davacı tarafından sunulan belgeler dinlenen tanıklar ve bu itibarla, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı ve gerekçeli oluşa göre denetime elverişli olan bilirkişi raporu kapsamında haksız fiilin meydana geldiği bunun sonucunda oluşan hasar sebebiyle maddi zararın oluştuğu sabit ise de davalının haksız fiilden sorumlu olduğunun davacı tarafından ispat edilemediği kanaatine varılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90-TL peşin hacın mahsubu ile eksik 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraflar vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 541,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı Çeliksan İnşaat Tic. Ltd. Şti. Vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.12/01/2021

Katip …

Hakim …