Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/938 E. 2019/1226 K. 24.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/938 Esas
KARAR NO : 2019/1226

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 15/10/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından sigorta ettirilen… inşaat alanında meydana gelen hırsızlık olayı meydana geldiğini, davalının bu projenin güvenlik ve koruma hizmetini yürüttüğünü, davalının görevinde yaptığı aksaklık nedeni ile meydana gelen hırsızlık nedeniyle müvekkili kurumun proje sahibi firmaya sigorta sebebiyle 27/11/2017 tarihinde 4.113,37 USD ödeme yaptığnıı, yapılan bu ödemeyi davalı yana rücu ederek tahsiliamacı ile huzurdaki davayı açarak yapılan ödemenin ödeme tarihi itibariyle işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, davalı şirket nakdi ve gayrinakdi mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu hırsızlık olayında müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını, bu sebeplede davacının talep ettiği miktardan sorumlu olmayacağını, olayın meydana gelişine ilişkin tam ve aydınlatıcı ifadelerin ve belgelerin bulunmadığını, olayın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve müvekkilişinin kusuru sonucu meydana geldiğinin davacı tarafça ispat edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin işveren firma ile yaptığı güvenlik sözleşmesine göre edimini tam ve eksiksiz olarak ifa ettiğini, bu sebeplerle davanın reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının sigortalısının sigorta yaptırdığı inşaat alanındaki hırsızlık olayı nedeniyle sigortalısına yaptığı ödemeyi, davalıya rücu talebinde haklı olup olmadğı ve ödenecek tutarın davalıdan tahsili talepli sigorta ödemesine dayanan tazminat rücu ödemesi davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının davalının kusuru sebebiyle uğramış olduğu zararını, aralarında bulunan sigorta sözleşmesi gereği karşılaması sonrasında halefiyet gereği yapılan ödemenin davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı, davalı tarafın kusurunun olup olmadığı, davalının tazminattan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya mahkememizce resen belirlenen bilirkişiye tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda ” Davalı …Sti. Yönünden: Sözleşmeye dayalı olarak, … A.Ş.’ye aiı “… Mevkiinde) bulunan şantiyesinde şantiye alanının korunması amacıyla 5188 sayılı Yasa Kapsamında, işveren ile özel güvenlik hizmeti içeriği taşıyan sözleşme yaparak, güvenlik hizmeti sağlamayı taahhüt ettiği, şantiye alanı ile ilgili görevin risk teşkil ettiği yönü ile hırsızlık olayı önocsinde gerek personel sayısının eksikliği (sözleşmede personel sayısı yok), gerekse şantiye alanının korunmasında teknik açıdan kameraların kurulması, depoların ve depo kapılarının fiziki yapısı yönünde Sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden. 4.TERÖR – İSYAN – KAVGA HİRSİZLİK OLAYLARI SENARYOSU VE ALİNACAK TEDBİRLER RAPORUNU, hazırlayarak MAL SAHİBİ’ne sunacaktır. Hazırlanacak raporlar kapsamımla alınması lüzumlu tedbirler karara bağlanarak uygulamaya konulacaktır. Söz konusıı raporlarda meydana gelen ya da yapılması gereken değişiklikler/önlemler derhal MAL SAHİBİ ile paylaşılacaktır.” Maddesini ihlal ederek, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili alınması gereken tedbirler ile ilgili Risk Analizi Raporu düzenleyerek MAL SAHİBİ’ne sunmadığı yönü ile hırsızlık olavırıa sebebiyet verilcbileceğinden’verildiğinden dolayı taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere %25 ORANINDA KUSURLU OLDUĞU kanaatine varılmıştır. Dava Dışı … A.S. Yönünden: Şantiye’nin varlıklarının korunması ve çalışanlarının can ve mal güvenliklerinin sağlanması amacıyla, 5188 Sayılı Kanuna uygun olarak Davalı … (…Şti.’nden özel güvenlik hizmeti satın aldığı, şantiye alanının fiziki yapısının da değerlendirilmesi üzerine şantiye alanında şantiyenin fiziki yönden risk teşkil eden yönlerini değerlendirip denetim yapmadığı/yaptırmadığı, şantiyede çalışan onlarca insanın can ve mal güvenliği ile birlikte şantiye alanındaki ve depolarındaki malzemelerin yalnızca şantiye giriş çıkışındaki kapılarda bekleyen güvenlik görevlilerince sağlanması yönünde mallarının korunmasında basiretli bir tüccar gibi davranmadığı yönü ile şantiye alanında meydana gelen hırsızlık olayında taktiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere %75 ORANINDA KUSURLU olduğu kanaatine varılmıştır. Çalman Emtiaların Değer Tespiti Acısından: ekspcrtiz Raporunda belirtilen birim fiyatların faturalarda belirtilen alış fiyatları olması nedeniyle olay tarihi itibariyle hırsızlık sonucu çalındığı belirlenen emtiaların kıymetinin karşılığı olduğu düşünülmüştür. Dosya münderccatında yer alan Ekspertiz Raporundaki belgeler ve açıklamalar doğrultusunda ve tarafımızca yapılan emtia alış fiyatı kontrolleri sonucunda, listelenen emtiaların Toplam Hasar Bedelinin olduğu kanaatine varılmıştır.4. Sigorta Poliçesi Teminatı Acısından: Davacının, poliçe teminatı kapsamında bulunan zararı sigortalısına ödediği ve 1472. Madde kapsamında zarardan sorumluluğu bulunan davalıya karşı rtlcuen tazminat talep ve dava hakkı bulunduğu, /arann muafiyet tenzili ve koasürans oranlan uygulandığında davacının ödediği ve rücu hakkı bulunacağı zarar bedelinin 4.113.37 – USD. olduğu vc davacı tarafından 27.11.2017 tarihinde sigortalısına ödendiği, takdiri Sayın Mahkemenize ait olmak üzere %25 kusur oranında davalının zarar sorumluluğu kabulü halinde konu zarar bedelinin 1.028,34 – USD. olacağı ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiz talep hakkı bulunacağı kanaatine varılmaktadır.” şeklinde raporunu sunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1481/1 maddesine göre “Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.”
Bilirkişilerce davacı sigortalısına “şantiye alanının fiziki yapısının da değerlendirilmesi üzerine şantiye alanında şantiyenin fiziki yönden risk teşkil eden yönlerini değerlendirip denetim yapmadığı/yaptırmadığı, şantiyede çalışan onlarca insanın can ve mal güvenliği ile birlikte şantiye alanındaki ve depolarındaki malzemelerin yalnızca şantiye giriş çıkışındaki kapılarda bekleyen güvenlik görevlilerince sağlanması yönünde mallarının korunmasında basiretli bir tüccar gibi davranmadığı yönü ile” kusur atfedilmiş olup,
Bilirkişilerce davalı güvenlik şirketine de “güvenlik hizmeti sağlamayı taahhüt ettiği, şantiye alanı ile ilgili görevin risk teşkil ettiği yönü ile hırsızlık olayı önocsinde gerek personel sayısının eksikliği (sözleşmede personel sayısı yok), gerekse şantiye alanının korunmasında teknik açıdan kameraların kurulması, depoların ve depo kapılarının fiziki yapısı yönünde Sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden. 4.TERÖR – İSYAN – KAVGA HİRSİZLİK OLAYLARI SENARYOSU VE ALİNACAK TEDBİRLER RAPORUNU, hazırlayarak MAL SAHİBİ’ne sunacaktır. Hazırlanacak raporlar kapsamımla alınması lüzumlu tedbirler karara bağlanarak uygulamaya konulacaktır. Söz konusıı raporlarda meydana gelen ya da yapılması gereken değişiklikler/önlemler derhal MAL SAHİBİ ile paylaşılacaktır.” Maddesini ihlal ederek, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili alınması gereken tedbirler ile ilgili Risk Analizi Raporu düzenleyerek MAL SAHİBİ’ne sunmadığı yönü ile hırsızlık olavırıa sebebiyet verilcbileceğinden’verildiğinden dolayı” kusur atfedilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının proje alanı sigorta sözleşmesi gereği, sigorta koruması kapsamına aldığı, davalı tarafın kusurlu davranışı sebebiyle davacı sigortalısının inşaat alanındaki depo meydana gelen hırsızlık nedeniyle çalınan mal dolayısıyla zarara uğradığı, bu zararın davacı tarafından karşılandığı ve davacının Türk Ticaret Kanununun 1481/1 maddesi gereği dava dışı sigortalısının haklarına, halefiyet kuralı gereği halef olduğu, bunun üzerine işbu dava ile rücuen tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar bilirkişilerce davacının %75 oranında, davalının %25 oranında kusurlu olduklarına dair değerlendirme yapılmış ise de, mahkememizce bu değerlendirmelerde esas alınan kusur sebepleri değerlendirildiğinde davacı sigortalısına yüklenilecek bur kusur olmadığı kanaatine varılmıştır. Zira; davacı sigortalısı olan şantiye sahibi olan şirket güvenlik hizmeti almak amacı ile davalı şirket ile güvenlik sözleşmesini imzalamıştır. Bilirkişiler dava dışı sigortalının şantiye alanının fiziki yapısının da değerlendirilmesi üzerine şantiye alanında şantiyenin fiziki yönden risk teşkil eden yönlerini değerlendirip denetim yapmadığı/yaptırmadığı, gerekçesine dayanmışlar ise de, risk teşkil eden durumların değerlendirilmesi yükümlülüğü dava dışı sigortalıya at olmayıp, raporda davalının sorumluluk gerekçeleri de olarak gösterildiği üzere sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden terör – isyan – kavga hirsizlik olayları senaryosu ve alinacak tedbirler raporunu, hazırlayarak davacı sigortalısına sunması gereken davalıya aittir. Yani riskli durumları alınması gereken tedbirleri davalı güvenlik hizmeti şirketi belirleyecek ve yapılmamı gerekenleri şantiye sahibine bildirecek ve gerekli önlemlerin alınmasını sağlayacaktır. Ortada bir güvenlik hizmet sözleşmesi varken davacı taraftan bütün riskleri kendisinin tespit edip alınacak önlemleri belirlemesinin gerektiğinin düşünülmesi dosya kapsamına uygun görülmemiş, davalının sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden terör – isyan – kavga hirsizlik olayları senaryosu ve alinacak tedbirler raporunu, hazırlayarak davacı sigortalısına sunması ve bu doğrultuda yapılması gerekenlerin yapılmasını sağlaması gerekirken, sözleşmenin bu madde hükmüne uygunu işlemler yapmamasının davalının kusurunu oluşturduğu ve davalının tam kusurlu olduğu ve açıklanan gerekçelerle, bu işlemler davalı tarafça yapılmadığı sürece davacı sigortalısına kusur atfedilemeyeceği kanaatiyle, bilirkişi raporundaki hesaplamaya yönelik kısımlar da dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM/Gerekçesi açıklandığı üzere;
1- Davanın kabulü ile 4,113,37 USD’nin 27/11/2017 ödeme tarihinden itibaren USD para birimi cinsinden mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.664,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 416,12 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.248,34 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 457,22 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 77,00 TL ve bilirkişi ücreti 1.950,00 TL olmak üzere toplam 2.484,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸