Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/916 E. 2018/931 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/365 Esas
KARAR NO : 2018/897
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 04/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …Ş ile davacı arasında …Projesi D Blok, 217 nolu bağımsız bölümün satışı konusunda anlaşma sağlandığını ve davacı tarafından satış mutabakat formu ile ödemeler yönünden senetler imzalandığını, davacı tarafça bu kapsamda bir kısım ödemelerin yapıldığını, ancak taşınmazın davacıya devredilmediğini ve davalı …Ş.’nin iflas etmiş olması sebebiyle tapu devrinin imkansız hale geldiğini, davacı tarafından verilen senetlerin iade edilmediğini ve davalı bankadan çekilen kredi nedeniyle teminat olarak verildiğini, davalı bankanın iflas durumunda olan davalı şirkete yüklü miktarda kredi vermesi ve davacı tarafından verilen senetlerin teminat olarak kabul edilmesi sebebiyle özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını belirterek sözleşme kapsamında davalı …Ş.’ye verilen ve bu davalı …tarafından da çekilen kredilerin teminatı olarak davalı …Ş.’ye verilen 28/04/2018 vade tarihli 125.000,00 TL bedelli senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Bank vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile diğer davalı arasında kredi ilişkisi kurulduğunu ve Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sonrasında davalı tarafça müvekkiline olan borcun ödenmesi için muhtelif müşteri evraklarını krediden mahsup edilmesi amacıyla müvekkiline devir ve teslim ettiğini, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, davaya konu senedin davacı tarafından diğer davalıya teminat amacıyla verildiğinden müvekkilinin haberinin olmadığını, bu kapsamda davacının müvekkilinden herhangi bir talepde bulunamayacağını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı tarafından davalı … şirketinden satın alınan mesken niteliğindeki taşınmaz nedeniyle verilen bono uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu iş, tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3. maddesine göre ise tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. Aynı yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 Sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engelleyemeyeceği işaret edilmiştir. Bu kapsamda dosya değerlendirildiğinde; davacı ile davalı …Ş. arasında imzalanan konut satış vaadi sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, 6502 Sayılı Yasa’nın 4. maddesinde taksitli satışlar nedeniyle düzenlenecek kambiyo senetlerine ilişkin emredici nitelikte düzenleme ile yukarıda belirtilen kanun hükümleri dikkate alındığında davanın tüketici mahkemesinin görev alanına girdiği, Mahkememizin görevli olmadığı belirlenmiş olup, görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-HMK 114/1c ve 115/2 maddeleri uyarınca Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın istanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde Mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR