Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/902 E. 2020/667 K. 14.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/902 Esas
KARAR NO:2020/667

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2018
KARAR TARİHİ:14/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili banka tarafından … İnş…Ltd.Şti lehine şirket yetkilisi …’in müşterek borçlu ve müteselsil kefaleti ile Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden krediler tesis edilerek kullandırıldığını, söz konusu kredilerin ödenmemesi üzerine kredi hesaplarınnı kat edildiğini, borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarname tebliğine rağmen verilen süre içinde borcun ödenmediği için borçlular hakkında takip ve tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ….İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, asıl borçlu … İnşaat…Ltd.Şti’nin sehven iş bu takibe dahil edildiğini, asıl borçlu tarafından yapılan itirazın bu aşamada kabul edildiğini, asıl borçlu şirket hakkında takip ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla….İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasına borçlular tarafından itiraz edildiğini, takibin durduğunu belirterek, öncelikle mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında 518.802,76 TL üzerinden davalı borçul … hakkında menkul ve gayrimenkul malları ile ücüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı hakkında %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekiline usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak dosyaya bir cevap sunulmadığı, ancak mahkememizin ön inceleme duruşmasında müvekkilinin kefil konumunda olduğu ve davanın reddini talep ettiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davacı tarafça Genel Kredi Sözleşmesi ve ipotekli takibe ilişkin belgelerin sunulduğu, ipotek akit tablosunda sadece dava dışı asıl borçlu … İnş…Ltd.Şti’nin borcuna teminat olmak üzere 2 adet taşınmaz ipoteğinin verildiği görülmüştür.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; taraflar arasında davalının kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 529.848,76-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Celse arasında davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiği, ancak İİK 261/1 maddesi uyarınca 10 günlük sürede infazı sağlanmadığından tedbir kararının kendiliğinden kalktığı görülmüştür.
Mahkememizce, davacının davalıdan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı alacağı olup olmadığı, varsa takip ve dava tarihi itibariyle ferileriyle birlikte miktarına ilişkin inceleme yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 10/12/2019 tarihli raporunda özetle;
” 1-Davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı …. LTD.ŞTİ. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından BCH-Borçlu cari kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı/kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 925.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 499.502,82 TL’sının kefalet limitlerinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin hesaplanan borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünütebilineceği (lütfen bkz: TBK 589 m. mülga B.K 490.mAnın sayın yargı makamınca değerlendirilebilineceği)
3-Davacı bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan alacakları;
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak (anapara) 518.802,76 499.502,82 499.502,82 j
İşlemiş faiz 10.520,00 71.800,91 10.520,00
%5BSMV 526,00 3.590,05 526,00
TOPLAMALACAK 529.848,76 574.893,78 510.548,82
4-Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 19.299.94 TL (529.848,76 -510.548,82=) reddi durumunda. Takip tarihinden başlamak üzere 499.502,82 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %27,38 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
5-dava tarihinden (05.10.2018) sonra olmak üzere, ipotekli taşınmaz satışı nedeniyle 05.12.2018 tarihinde yapılan 350.000,00 TL’lık tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tarafların bilirkişi raporuna karşı beyan ve itirazları doğrultusunda dosya ek rapor alınmak üzere bilirkişiye tekrar tevdi edilmiştir. Bilirkişi 07/02/2020 tarihli ek raporunda özetle;
“1-Davacı banka ile dava dışı kredi lehtarı …. LTD.ŞTİ. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, bahse konu işbu sözleşmeyi davalı/kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından BCH-Borçlu cari kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalı/kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Kefalet Limiti ve Davalı Kefilin Sorumluluğu: Davalı kefilin sözleşmede gösterilen kefalet limitlerinin 925.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 499.502,82 TL’sının kefalet limitlerinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin hesaplanan borcun tamamından müteselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği,
takdiri sayın mahkemeye ait olmak üzere 2 seçenekli hesaplama sonuçları aşağıda arz edilmiştir.
Davacı bankanın TAKİP TARİHİ itibariyle hesaplanan alacakları;
A)Kök Raporda Yapılan Hesaplama Sonuçları
(Temerrüt faizinin akdi faiz oranına göre belirlenmesi)
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak (anapara) 518.802,76 499.502,82 499.502,82
İşlemiş faiz 10.520,00 71.800,91 10.520,00
%5 BSMV 526,00 3.590,05 526,00
TOPLAM ALACAK 529.848,76 574.893,78 510.548,82
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 19.299,94 TL (529.848.76 -510.548.82=) reddi durumunda. TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 499.502,82 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %27,38 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
B)YENİ Yapılan Hesaplama Sonuçları
(Temerrüt faizinin TCMB bildirilen faiz oranına göre belirlenmesi)
Alacak kalemleri Talep edilen Hesaplanan Talep edilmesi gereken
Asıl alacak (anapara) 518.802,76 499.502,82 499.502,82
İşlemiş faiz 10.520,00 125.874,50 10.520,00
%5BSMV 526,00 6.293,74 526,00
TOPLAM ALACAK 529.848,76 631.671,06 510.548,82
Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 19.299,94 TL (529.848,76 -510.548.82=) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN başlamak üzere 499.502,82 TL asıl alacak tutarı tamamen ödeninceye kadar yıllık %48 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği
Yukarıda (A) ve (B) bentleri altında tespit edilen hesaplama sonuçları davacının talep edebileceği alacak miktarı bakımından aynıdır. Yani temerrüt faizinin %27,38 ya da %48 oranında uygulanması davacının talep edebileceği alacak miktarını değiştirmemiştir. Bunun temel sebebi şudur; davacı icra takibini açarken temerrüt tarihi ile takip tarihi aralığında işleyen faizi anaparaya dahil etmiştir. Yani davacı banka bileşik faiz uygulamak suretiyle anaparayı olması gereken miktarın üzerine çıkarmıştır. Daha sonra mükerrer olarak tekrar aynı döneme 2.kez faiz uygulanmak suretiyle icra takibi açılmıştır. Davacı banka takip prosedürüne uymadığı için işlemiş faizi hem anapara içinde ve hem de ayrıca mükerrer olarak talep etmiştir. Dolayısıyla taleple bağlılık ilkesi gözönüne alındığında terditli hesaplama sonuçları itibariyle davacının talep edebileceği alacak miktarı değişmemiştir.
C) DAVA TARİHİNDEN (05.10.2018) SONRA OLMAK ÜZERE, ipotekli taşınmaz satışı nedeniyle 05.12.2018 tarihinde yapılan 350.000,00 TL’lık tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği, hususlarında ek görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında kredi sözleşmesinin mevcut olduğu, dava dışı şirkete kredi kullandırıldığı, davalının da ticari nitelikeki bu kredinin müşterek müteselsil kefili olduğu, dava dışı kredi asıl borçlusu ve davalı kefil tarafından davacı tarafa ödemede bulunulmadığı, bunun üzerine hesabın kat edildiği, akabinde …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalının yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği, ipotek dosyasında taşınmazın 350.000,00 TL bedelle satıldığı, dava konusu olan takip dosyasında ise takip miktarının daha fazla olduğu, ipotekli taşınmaz bedelinin dava konusu takip borcunu karşılamaktan uzak olduğu, ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalının itirazında 499.502,82 TL asıl alacak, (takip talep miktarı gözetilerek) 10.520,00 TL işlemiş faiz, 526,00 TL BSMV olmak üzere toplam 510.548,82 TL lik kısım yönünden haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin bu miktarlar dikkate alınarak devamı ile itirazın kısmen iptaline karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalı, mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava tarihinden (05.10.2018) sonra olmak üzere, ipotekli taşınmaz satışı nedeniyle 05.12.2018 tarihinde yapılan 350.000,00 TL’lık tahsilatın dosyanın kesin infazı sırasında dikkate alınmasına dair hüküm fıkrası düzenlenmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 499.502,82 TL asıl alacak, (takip talep miktarı gözetilerek) 10.520,00 TL işlemiş faiz, 526,00 TL BSMV olmak üzere toplam 510.548,82 TL üzerinden devamına,
2-499.502,82 TL asıl alacağa, takip tarihinden itibaren yıllık % 48 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 i oranında BSMV uygulanmasına,
3-Kabul edilen toplam alacak tutarı olan 510.548,82 TL’nin % 20 si oranındaki 102.109,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazla talebin reddine,
5-İpotek takibi dosyasında yapılan tahsilatın, dava konusu icra dosyasının infazında dikkate alınmasına,
6-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 34.875,59 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 6.399,26 TL harcın mahsubu ile kalan 28.476,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
7-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 78,50 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 878,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 96,35) 846,43 TL yargılama gideri ve 6.399,26 TL peşin harç olmak üzere toplam 7.245,69 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 42.577,44 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
10- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.14/12/2020

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza