Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/838 E. 2019/42 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/838 Esas
KARAR NO : 2019/42
DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 24/12/2010
BİRLEŞEN İSTANBUL 39. ATM’NİN 2011/341 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : TEMİNAT MEKTUBUNUN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ VE İPTALİ
DAVA TARİHİ: 02/08/2011
Mahkememizden verilen 03/03/2016 tarih ve… Esas 2016/119 sayılı kararı Yargıtay, 1. Hukuk Dairesi’nin 08/05/2018 tarih ve 2017/2645 Esas 2018/2546 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelenerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVADA İDDİA: Davacı vekili 24/12/2010 günlü dilekçesi ile müvekkil şirketin dağıtıcı firma olan davalı …nin 1986-2010 tarihleri arasında … İlçesinde Akaryakıt İstasyonu olarak faaliyet gösterdiğini, bayilik sözleşmesinin 1.maddesi uyarınca akaryakıt bayisi müvekkil şirketin davalı firmaya işletme sözleşmesinden ve taahhütnamelerden doğan borçların vadesinde ödenmesini teminen … seri numaralı 5 adet meblağ bölümü boş çek verdiğini, bayilik ilişkisinin 16/08/2010 tarihinde … Noterliği’nin… yevmiye nolu ihtarı ile bitirildiğini, herhangi bir borcun olmadığını, çeklerin kendisine iade edilmediğini açıklayarak çeklerin bedelsizliğine ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili, davacı ile müvekkil arasındaki ticari ilişkinin müddeti boyunca davacının müvekkil şirket nezdinde oluşan alacakların ödenmediği için alacak borç ilişkisinin sona erdiğini, ticari ilişki müddeti boyunca davacının müvekkil şirket nezdinde oluşan alacakları ödenmediği için alacak borç ilişkisinin sona ermediğini, davacı tarafından açılan davanın haksız olduğunu, yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkacağını vurgulayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN DAVADA İDDİA: Davacı vekili 02/08/2011 günlü dilekçesi ile taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesi gereği, bayilik sözleşmesinden doğan borçların teminatını teşkil etmek üzere 5 adet çek yanında …bank …Şubesince düzenlenen davalı şirkete 50.000 TL miktarlı banka teminat mektubu verildiğini açıklayarak teminat mektubunun hükümsüzlüğüne ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Tensiple birlikte karar verildiğinden herhangi bir yanıt verilmemiştir.
KANITLAR VE DEĞERLENDİRİLMESİ:
Taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesinin içeriği ve borçların teminatı olarak verilen 5 adet boş çek yaprağı ile teminat mektubunun verildiği uyuşmazlık konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacının asıl davada verilen çeklerden dolayı borçlu olup olmadığı ve ayrıca birleşen davada da teminat mektubunun iptali gerekip gerekmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Mahkememizin …esas sayılı dosyası üzerinden yapılan yargılamada; taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi rekabet kurulunun kararı gereği 16/08/2010 tarihinde sona ermiş olup; mahkememizce incelenerek içeriği uygun bulunan 28/05/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava tarihi itibari ile davacının davalı tarafa borcunun bulunmadığı dolayısı ile davacı tarafça davalı tarafa verilen dava konusu beş adet çek nedeniyle davacı tarafın davalı tarafa borcu bulunmadığı, yine davalı tarafa verilen teminat senedinin bu nedenle iadesi gerektiği; dava tarihinden sonra düzenlenen faturalar nedeniyle ek bilirkişi raporu ile belirlenen davalı tarafça ileri sürülen alacak iddiasının görülmekte olan davada ileri sürülemeyeceği, zaten ayrı bir davanın konusu olduğu anlaşılmakla, asıl davada davacı tarafın açtığı menfi tespit davasının kabulüne, dava konusu çeklerin karşılıksız kalmaları nedeniyle bedelsiz olduklarının tespitine; birleşen dava bakımından asıl davada davacının borçlu olmadığı tespit edilmiş olmakla davalı şirkete verilen teminat mektubunun hükümsüz olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce verilen bu karar temyiz üzerine Yargıtay, 19. Hukuk Dairesi’nin 08/05/2018 tarih ve 2017/2645 Esas 2018/2546 Karar sayılı ilamı ile “Asıl ve birleşen davalar beş adet çek ve bir adet teminat mektubu nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Yerel mahkemenin 19/03/2013 gün ve 2011/311-2013/65 E.-K. sayılı hükmü ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 29/04/2014 gün ve 2013/10620-2014/8060 sayılı ilamı ile; “Davacı vekili asıl davasında dava dilekçesinde, “… davalıda bulunan …bank…şubesine ait … seri numaralı 5 adet çeklerin bedelsizliğinin ve borçlu olmadığının tespitine” karar verilmesini istemiştir. 21.11.2011 hakim havale tarihli “dava dilekçesi ve delil isteminin tavzihine ilişkin “dilekçesinde ise; “Dava dilekçesinde ve delil listemizde, davalıya teminat amaçlı olarak verilen, tedbiren ödeme yasağı olduğumuz 5 adet çekin seri numaraları maddi hata sonucunda yanlış yazılmış olup, ödeme yasağı konulmasını ve bedelsizliğini talep etmiş olduğumuz çeklerin seri numaraları, …’dir. Davaya konu çeklerin seri numaralarının maddi hata sonucu sehven tarafımızca yanlış yazılmış olduğu aşikardır. Zira, davalı yanın delil isteminin 3 nolu maddemizde de davalı yanın müvekkili şirketten 23.01.2008 tarihli anlaşma kapsamında, … numaralı çekleri aldığı davalının kabulünde olup, davalının haksız yere elinde bulunduğu ve müvekkiline teslim etmediği çekler bu çeklerdir. … Dava dilekçemizde ve delil listesinde yapmış olduğumuz maddi hataya ilişkin düzeltmenin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.” Davacının 21.11.2011 tarihli bu dilekçesi, delil listesi ile davalı vekiline 09.01.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, 27.01.2012 tarihli celsede, davacı vekilinin bu dilekçesinden bahsedilmiştir. Yargılama sonucunda, asıl dava yönünden dava kabul edilerek, dava dilekçesinde bedelsizliği istenen … nolu çeklerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, davacı vekilinin 21.11.2011 tarihli tavzih dilekçesindeki çeklerle ilgili talep gözetilmeden dava dilekçesine göre hüküm kurulması doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamına aykırı olarak yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine dosya işbu esasas kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur. Mahkememizin … esas … karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonrasında, Yargıtay 19 HD nin 29/04/2014 gün ve … sayılı ilamında da belirtildiği üzere;… nolu çeklere ilişkin davalı tarafın tavzih dilekçesi incelenmiş, çeklerin seri numaralarının,… olarak bildirildiği anlaşılmıştır.
Netice olarak son bozma ilamı doğrultusunda dosya incelenerek dosyanın geçirdiği safahat aşamaları, tüm dosya kapsamı, Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususların açıklığa kavuşturulduğu, ilamda belirtilen hususların dikkate alınarak; uygun bulunan 28/05/2012 tarihli bilirkişi raporuna göre; dava tarihi itibari ile davacının davalı tarafa borcunun bulunmadığı dolayısı ile davacı tarafça davalı tarafa verilen dava konusu beş adet çek nedeniyle davacı tarafın davalı tarafa borcu bulunmadığı, yine davalı tarafa verilen teminat senedinin bu nedenle iadesi gerektiği; dava tarihinden sonra düzenlenen faturalar nedeniyle ek bilirkişi raporu ile belirlenen davalı tarafça ileri sürülen alacak iddiasının görülmekte olan davada ileri sürülemeyeceği, zaten ayrı bir davanın konusu olduğu anlaşılmakla, asıl davada davacı tarafın açtığı menfi tespit davasının kabulüne, dava konusu çeklerin karşılıksız kalmaları nedeniyle bedelsiz olduklarının tespitine; birleşen dava bakımından asıl davada davacının borçlu olmadığı tespit edilmiş olmakla davalı şirkete verilen teminat mektubunun hükümsüz olduğunun tespitine dair aşağıdaki gibi karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1- Asıl davada;
Davanın KABULÜ ile dava konusu yapılan 5 adet …bank… Şubesine ait…ve … nolu çeklerin karşılıksız kalması nedeniyle BEDELSİZLİKLERİNE ve bunlardan dolayı davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Birleşen davada;
Davanın KABULÜ ile, dava konusu yapılan …bank… Şubesince düzenlenen ve davalı şirkete verilen 25.01.2008 tarih, seri no:…, … muhaberat nolu, muhatabı …ve … Şirketi olan, 50.000 TL tutarlı banka teminat mektubunun HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
3-Asıl Dava Yönünden
a-Alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 148,50 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 534,60 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 168,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 220,00 TL ve bilirkişi ücreti 900,00 TL olmak üzere toplam 1.288,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
d-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Birleşen Dava Yönünden
a-Alınması gerekli 3.415,50 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 742,50 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 2.673,00 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan toplam harçtan oluşan 763,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸