Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/821 E. 2021/705 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/821 Esas
KARAR NO:2021/705

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:17/09/2018
KARAR TARİHİ:01/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 24.02.2018 günü Silivri’de meydana gelen trafik kazasında davalılardan …’e ait “…” plakalı kamyon kaza tarihinde mülkiyeti müvekkiline ait olan “…” plakalı kamyona çarparak aracın pert olmasına sebep olduğunu. … ilçe Jandarma Komutanlığının Trafik ekipleri tarafından düzenlenen tutanakta … plakalı aracın sürücüsü olan davalılardan …ın %100 kusurlu bulunduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle tacir olan müvekkiline ait … plakalı inşaat atığı taşıyan nakliye aracı (hafriyat kamyonunu) kullanılamaz hale getirdiğini, müvekkilinin kullanılamaz hale gelen aracının bedelinin ödenmesi için dava dışı kasko sigortacısı olan … Sigorta A.Ş’ de … numaralı hasar dosyası açtırdığını ve dava dışı … Sigorta A.Ş tarafından kaza tarihinden 60 gün sonra 24.04.2018 tarihinde müvekkiline pert olan aracının karşılığı olarak 199.969,00 TL ödeme yapıldığını, tacir olan müvekkilinin meydana gelen kaza nedeniyle pert olan … plakalı inşaat atığı taşıyan nakliye aracının (Hafriyat Kamyonun) 60 gün çalışmaması nedeniyle kazanç kaybı oluştuğunu Meydana gelen kazada pert olan aracın … tarafından tanzim edilen ve yine dilekçe ekinde sunmuş oldukları Hak Ediş İcmallerinden anlaşılacağı üzere günde 3 sefer yaparak her seferde 35.000- 36.000 KG/ 35-36 Ton arasında çöp suyu taşımakta olduğunu, … plakalı aracın kaydı ve her seferde ne kadar yük taşıdığı ekte sunmuş oldukları … tarafından tanzim edilmiş olan icmallerde de yer aldığını, müvekkilinin kaza tarihinden sonra araç eksikliği nedeniyle işlerini zamanında yetiştiremediğini, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin iştiraki olan … tarafından işleri yetiştirememesi nedeniyle 05.03.2018 tarihinde mail aracılığıyla uyarıldığını,.bu durumun müvekkilinin … nezdindeki ticari itibarını zedelediğini, ve müvekkilinin ekte sunmuş oldukları sözleşmeye istinaden ceza ödeme ve hak edişinden mahrum kalma riski ile karşı karşıya kaldığını, müvekkile … tarafından gönderilmiş olan e-mailde manevi tazminat taleplerinin haklılığına dayanak oluşturmakta olduğunu, aynı zamanda tacir olan müvekkilinin kaza nedeniyle pert olan aracının kullanamaması ve kazancından mahrum kalması nedeniyle, iş sahiplerine taahhüt ettiği edimlerini yerine getiremediğini, iş kaybettiği, maddi sıkıntı yaşadığını ve ödemelerini zamanında yapamadığını, bu nedenle sayın mahkemeden müvekkilinin bu süre zarfında yaşadığı sıkıntıların kısmen de olsa giderilmesi amacıyla, olayın meydana geliş şekli ile davalı araç sürücüsünün kazada “asli kusurlu olması sebebiyle müvekkil için paranın alım gücüne uygun düşecek olan 5.000. TL manevi tazminatında kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, kaza tarihinde müvekkiline ait olan … plakalı nakliye işi yapan ticari aracın, araç sürücüsü davalının sebep olduğu kaza nedeniyle pert olması ve müvekkilinin pert olan aracı için kasko sigortacısından 60 gün sonra araç bedelini alıp yeni bir araç alabilmiş olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 20.000 TL 60 günlük kazanç müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, alacaklarının teminat altına alınmasına, bu taleplerinin kabul görmemesi halinde ise yaklaşık ispat ölçüsü gerektiren geçici hukuki korunma yollarından bir diğeri olan ihtiyati haciz müessesesi gereğince, davalılarının menkul ve gayrimenkul malları ile birlikte, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kasko sigortacısından 60 gün sonra araç bedelini alıp yeni bir araç alabilmiş olması nedeniyle müvekkilinin 60 günlük kazanç kaybına karşılık şimdilik 20.000. TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline. müvekkil için paranın alım gücüne uygun düşecek olan 5.000.- TL manevi tazminatında kaza tarihinden itibaren işleyecek olan faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşıla tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekilinin 22.10.2018 tarihli dilekçesinde özetle; Davaya konu kaza ile ilgili olarak hazırlanan kaza tespit tutanağına itiraz ettiklerini, kaza tespit tutanağındaki tespitler hatalı olduğunu, müvekkile ait t … plaka sayılı aracın şoförünün oluşan kazada hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazada tamamen … plaka sayılı aracın şoförü kusurlu olduğunu, aracını dikkatsiz süren ve kazaya neden olan diğer sürücü iken kusur raporunun bu şekilde hazırlanması anlaşılamadığını, kaza tespit tutanağında ihlal edilen kural olarak 2918 sayılı yasanın 56/1-b maddesi gösterildiğini, kazanın olduğu yer de yokuş olmadığını, iki aracın geçmesine müsaade etmeyecek kadar dar bir yol olmadığını, dilekçe ekinde sunulan kamera görüntülerinin kazanın olduğu yerde çekilen görüntüler olduğunu, görüntülerden de görüleceği üzere yolun durumu ile kaza tespit tutanağı arasında çelişki bulunduğunu, kazanın olduğu yerde keşif yapılması gerektiğini, davacı tarafın uğradığı zararı ispat etmesi gerektiğini, davacının iddia ettiği zararının olması gerçeğe aykırı olduğunu, Davacı tarafın 60 günlük zararını müvekkilden istemesinin kabul edilemez olduğunu, bu kadar süre beklemesinin nedeninin müvekkil olmayıp sigorta şirketi olduğunu, davanın sigorta şirketine ihbarı ile davanın reddine karar verilmesini vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket tarafından 27/06/2019 tarihinde … Sigorta A.Ş’ye 36.000,00 TL rücu ödemesi yapılarak müvekkil şirketin sorumluluğu araç başına maddi tazminat limiti tükendiğinden sona erdiğini, söz konusu kaza nedeniyle başvuranın zararının kasko poliçesi kapsamında ödenmiş olup, araçtaki hasarın onarıldığını, meydana gelen kaza nedeniyle açılan ilgili hasar dosyası üzerinden yapılan ödeme nedeniyle müvekkil şirket nezdinde başkaca bir sorumluluk kalmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacı tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve kusur ile zarar arasındaki illiyet bağı bulunduğunu,ispat etmesi gerektiğini, davacının gerçek zarar miktarının bilirkişi incelemesi ile belirlemesi gerektiğini, müvekkil şirket zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi kapsamında dolaylı zararlardan sorumlu olmayacağını, , sadece doğrudan zararlardan sorumlu olabileceğini, davacının kazanç kaybı taleplerinden müvekkil şirket sorumlu olmadığından işbu haksız ve mesnetsiz taleplerin reddi gerektiğini, davacıların manevi tazminata ilişkin taleplerin Karayoları trafik kanunu ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı kalan hallerden olması nedeni ile işbu taleplerinin müvekkil şirket bakımından reddi gerektiğini, müvekkil şirkete ihbar dilekçesi sebebiyle atfedilen hukuki sorumluluğu kabul etmediklerini, emsal Yargıtay kararında belirtildiği üzere müvekkil şirketin işbu davada taraf olmadığından aleyhine bir hüküm tesis edilemeyeceğini, Karar ittihazında açıklamalarımızın da nazar-ı dikkate alınmasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan kazanç kaybı ve manevi tazminat davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyayı sunulan bilgi ve belgeler ile mahkememizce celp edilen deliller ve dosya kapsamında kusura ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir
Kusura ilişkin raporda özetle; kazaya neden olan taşıtların tekerleklerinin düz yolda ve dönüşlerde, virajlarda taradıkları alan birbirlerinden farklı olduğu, dönüş sırasında taşıtların daha fazla alana ihtiyaç duydukları, çekici, kamyon, otobüs gibi dingilleri arasındaki mesafelerin fazla olan araçların ise ihtiyaç duydukları mesafe küçük araçlara nazaran daha da fazla olduğu, davanın gerçekleştiği 8 metre genişlikteki, tehlikeli virajlı yolun, iki çekicini karşılıklı seyretmesi açısından yeterli genişlikte olmadığı, bu durumda, … plaka numaralı çekici sürücüsü …’ın, virajlı bir yolda seyretmekle olduğu ve idaresindeki aracın teknik özelliklerini dikkate alarak hızını düşürmesi, karşı dönden gelen ve yokuş yukarı çıkmakta olan davacı taraf aracının geçişini kolaylaştırmak için kendi gidiş istikametine göre yolun en sağına yanaşması, gerekiyorsa durarak aracın geçişini beklemesi gerekli olduğu, belirlenen hususlara riayet etmeyen davalı sürücü …’ın, tedbirsiz, dikkatsiz, özensiz, şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, geçiş kolaylığı sağlama kurallarına aykırı bu sevk ve idaresinin kazanım meydana gelmesinde birinci derecede etkili olduğu, dava dışı sürücü Haşan Karanlık’ın tepe üstüne doğru çıkış eğimiyle seyrettiği yolda, karşıdan gelen araçlara nazaran ilk geçiş hakkı bulunmakta olduğunu, bir tepe üstünde ve yolun tehlikeli virajlı kesiminde gerçekleşen kazada dava dışı sürücünün etkili hatalı bîr davranışı bulunmadığı gibi kazayı önleyebilmek açısından yeterli görüş mesafesine de sahip olmadığı bu nedenle kendisinin olayda kusursuz kabul edilmesinin uygun olacağı kanaatine varıldığı, sonuç olarak dava konusu olayda davalı sürücü …’ın hatalı sevk ve idaresinin birinci derecede tam ve %100 oranında etkili olduğu, dava dışı sürücü Hasan Karanlık’ın etkili herhangi bir kural ihlali bulunmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyaya sunulan bilgi belgeler ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılarak, davacı tarafın trafik kazası nedeniyle kazanç kaybı bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyetinin 06/06/2020 tarihli raporunda özetle; davacı tarafın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, dava konusu … plakalı aracın; Günlük Ortalama Sefer Sayısı ( 106/23 = ) 4,61 ve Günlük Ortalama Taşıma Ağırlığı (3.747.160/23=) 35.350,57 kg (35,35 ton) olarak hesaplandığı, davacı ve … arasında yapılan sözleşmeye göre Seymen Atık Bertaraf tesisi-Odayeri Sızıntı Suyu arıtma Tesisi (100 km -Tek yön) güzergâh için teklif edilen birim fiyat 22.- TL/ton olup, bu bedel içerisinde davacının zorunlu giderleri dahil olduğunu, kazanın 24.02.2018 tarihinde olduğunu, tazminat ödemesinin 24.04.2018 tarihinde yapıldığı, toplam gün sayısının 59 olduğu, Bu duruma göre 59 günlük ticari kazanç kaybının; yapılması gereken toplam sefer sayısı 59×4,61= 271,91 sefer olarak tespit edildiğini, aracın bir seferde taşıyabileceği maksimum ortalama ağırlığın paylaşılan değerlerine göre 35,35 Ton olarak hesaplandığı, toplamda taşınılması gerekecek ağırlık 271,91×35,35= 9,612,28 Ton olarak hesaplandığı, hak ediş rakamının ise 9.612,28 x 22- 211.470,16 TL olacağını, gelirin elde edilmesi için yapılması gereken zorunlu giderler belirtilmiş olup, İki şekilde hesaplama yapıldığı; Davacının araç kendi mülkiyetinde olması ve iş yapamamasına göre ; bu değer, zorunlu giderler de dahil olan gelir olup, yakıt tüketimi ve amortisman giderinin düşülmesi gerektiği, dava konusu aracın … marka … 36 tip çekici kamyon olduğu, tonajlı olarak 100 km’deki yakıt sarfiyatının 34 Lt olduğu, tonajsız olarak ise 100 km’deki yakıt sarfiyatının 27 Lt olduğu, davacının … ile yapmış olduğu sözleşmede dava konusu aracın yapacağı taşıma işi için 100 km-tek yön taşıma yapılacağı belirtildiği, bu durumda toplamda her bir sefer için dava konusu aracın 100 km’deki yakıt sarfiyatı 34+27=61 litre olarak hesaplandığı, toplamda 271,91 sefer yapılması hesaplanan 59 günlük kayıp için, toplamda 271,91×61= 16.586,70 lt yakıt tüketimi olacağı hesaplanabileceği, kaza tarihi 24.02.2018 tarihi itibariyle motorinin litre fiyatının 4,79 TL olduğu, 16.586,70×4,79= 79.450.27 TL tutarında yakıt tüketim bedeli hesaplandığı, Dava konusu … plakalı aracın davacı tarafından Mayıs/2015 yılında tescilinin yapıldığı, dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle 34 ay ve Nisan 2018’de satıldığından toplam 36 ay boyunca Davacı mülkiyetinde olduğu, aracın kasko değerinin 275.664.- TL olduğu, davacı tarafından satın alınan bedel olarak da bu değer üzerinden amortisman hesabı yapıldığı, eşit tutarlı amortisman yöntemine göre, ekonomik ömrü 10 yıl (Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 13.06.2014 tarihli Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliğine göre kullanım ömrü 10 yıldır) olarak tespit edilen dava konusu araç için KDV Hariç yıllık amortisman gideri: 224.905,32 / 10 =2.490,53 TL YIL 2018 yılındaki kaza sebebiyle ticari kazanç kaybı olarak hesaplanan 59 günlük süreye göre amortisman gideri 22.490,53x(59/365)= 3.635,46 TL olarak hesaplandığı, 2018 Asgari Ücretin İşverene Maliyetinin, bir işçinin işverene maliyetinin 2.384,66 TL olduğu, 1 gün için (2.384,66/30) 79,49 TL maliyeti olup, 59 gün içinşe (79,49×59-) 4.689,83 TL ilave ücret ödemesi yapılmadığı, yapılan tüm hesaplamalar doğrultusunda; dava konusu … plakalı aracın tüm gider ve amortisman payı düşüldükten sonra, sözleşmeye göre günlük ortalama net kazanca göre hesaplanan 59 günlük kazanç kaybı: 211.470,16- (3.635,46+79.450,27+4.689,83) = 123.694,60 TL olarak hesaplandığı, 2) davacının araç kiralama yöntemiyle işe devam etmesine göre yapılan hesaplamada; Davacının çalıştırdığı şoförlerin giderleri ile SGK prim masrafları hesaplanan tutar içerisinde yer almakta olup, ayrıca ilave hesaplama yapılmasına gerek duyulmadığı, davacı taraf Şubat 2018 ayında 24 kişi çalıştırdığı, kaza tutanağında adı geçen Hasan Karanlık 18 nci satırda sigortalı olarak 23 gün çalıştığı ve O1 (İstirahat) kodu ile eksik SGK bildirimi yapıldığı, Dava konusu … plakalı aracın tüm gider ve amortisman payı düşüldükten sonra, sözleşmeye göre ve günlük ortalama net kazanca göre hesaplanan 59 günlük kazanç kaybının 123.694,60 TL olduğu, Davacının aracının yerine aynı marka ve model bir aracı aylık 30.000,00 TL bedelle kiralık olarak temin etmesinin mümkün olduğu, dolayısıyla davacının toplam maddi zararı KDV dahil 60.000,00 TL’ olacağı, Davacının 59 gün boyunca kendi aracını kullanmaması nedeniyle sağladığı amortisman kazancı, aracı marka ve modeline göre 3.635,46 TL olarak hesaplandığı, buna göre davacının gerçek maddi zararının 60.000,00 — 3.635,46= 56.364,54 TL’ olacağı görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Bilirkişi raporuna tarafların itirazları nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi ek raporunda özetle; davacının kök rapora karşı itirazlarının değerlendirildiğini, kök raporda belirtildiği üzere davacının aracının yerine aynı marka ve model bir aracı aylık 30.000,00 TL bedelle kiralık olarak temin etmesi mümkün olduğunu, dolayısıyla davacının toplam maddi zararı KDV dahil 60.000,00 TL olduğunu, davacının 2 ay boyunca kendi aracını kullanmaması nedeniyle sağladığı amortisman kazancı, aracın marka ve modeline göre 3.635,46 TL olarak hesaplandığını, buna göre davacının gerçek maddi zararının 60.000,00 – 3.635,46 = 56.364,54 TL olduğunu, davacının dava dışı …’tan çöp sızıntı suyu taşıma ihalesini almadan önce, basiretli bir tacir gibi davranıp araçların çalışmaları sırasında arıza veya kaza yapabileceğini dikkate alarak bozulan araçların yerine derhal devreye girebilecek yedek araç bulundurması veya yedek araç kiralama anlaşmalarını yapmış olması gerektiğini, nitekim dosyaya sunulan şartnamede bu hususların açıkça belirtildiğini, davacı vekili her ne kadar kök raporda belirtilen aracın markasının… olduğunu, davacı aracının … marka olduğunu, bu nedenle …marka araç kiralayamayacağını ileri sürmüşse de, anılan dilekçe ekinde sunulan şartnamede araç markası zikredilmediğini, sadece taşıma özellikleri belirtilmekte olduğunu, bu nedenle davacının bozulan… marka aracı yerine… marka araç kiralamasında bir sakınca olmadığını, dolayısıyla kök raporda yapılan araç kiralama değerlendirmesi, bu tür ticari faaliyetlerde daima dikkate alınması gereken durumlardan olup davacının araç filosundaki araçlardan bir tanesinin arıza yapması nedeniyle tüm taşıma işinin durması mümkün olmadığını ve kabul edilemeyeceğini, bu nedenle kök raporda yapılan kiralama faaliyetinin, piyasa uygulamalarına gayet uygun ve kabul edilebilir nitelikte olduğunu, sonuç olarak davacı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği hususların kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranıp yedek araç veya kiralık araç bulundurması ve arıza veya kaza hallerinde bu yedek araçları devreye sokması gerektiğini,davacının 1 aracının arızalanması nedeniyle tüm faaliyetinin aksadığı iddialarının, piyasa uygulamalarına uygun düşmeyeceğini, mevcut dava dosyasında paylaşılan belgeler ve mailler ışığında, 2018 yılında gerçekleşen kaza sonrasında mahrum kalınan gelir Kaybının 128.384,43 TL olup Davacı’nın, Davalıdan 56.364,54 TL alacaklı olduğu görüş ve kanaatlerini bildiriilmiştir.
Mahkememizce, dosyada mevcut kusur raporu ve 03/06/2021 tarihli bilirkişi raporları denetime elverişli bulunarak benimsenmiştir.
Davacı vekilince bedel artırım dilekçesi sunulmuş, dava değerinin 20.000,00-TL dava değeri 56.364,54 TL’ye artırılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının trafik kazası nedeniyle davalından kazanç kaybı ve manevi tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı noktalarında toplanmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde; 24/02/2018 tarihinde meydan gelen trafik kazasında davalı araç sürücüsü …’ın, virajlı bir yolda seyretmekle olduğu ve idaresindeki aracın teknik özelliklerini dikkate alarak hızını düşürmesi, karşı dönden gelen ve yokuş yukarı çıkmakta olan davacı taraf aracının geçişini kolaylaştırmak için kendi gidiş istikametine göre yolun en sağına yanaşması, gerekiyorsa durarak aracın geçişini beklemesi gerekli olduğu halde bu hususlara riayet etmeden , tedbirsiz, dikkatsiz, özensiz, şerit izleme, gelen trafikle karşılaşma, geçiş kolaylığı sağlama kurallarına aykırı bu sevk ve idaresinin kazanım meydana gelmesinde birinci derecede %100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın sürücüsünün ise atfı kabil kusurunun bulunmadığı, davacıya ait aracın kullanılmaması nedeniyle, kazanç kaybının mevcut olduğunun ticari defter ve kayıtlarından tespit edilebildiği, dava konusu … plakalı aracın tüm gider ve amortisman payı düşüldükten sonra, davacının üstlendiği işe ait sözleşmeye göre ve günlük ortalama net kazanca göre hesaplanan 59 günlük kazanç kaybının, 123.694,60 TL olduğu, Davacının, işin devamını sağlaması gerektiği, bu sebeple aracının yerine aynı marka ve model bir aracı aylık 30.000,00 TL bedelle kiralık olarak temin etmesinin mümkün olduğu, dolayısıyla davacının toplam maddi zararı KDV dahil 60.000,00 TL’ olacağı, Davacının 59 gün boyunca kendi aracını kullanmaması nedeniyle sağladığı amortisman kazancı, aracı marka ve modeline göre 3.635,46 TL olduğu, buna göre davacının gerçek maddi zararının 60.000,00 — 3.635,46= 56.364,54 TL olacağı, davalı …’ in işleten sıfatıyla, diğer davalı …’ ında araç sürücüsü olması ve kazada tam kusurlu bulunması nedeniyle kazanç kaybı zararında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminatın oluşması için zarar ile fiil arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir, ancak manevi tazminatta öncelikle manevi zararın belirlenmesi gerekecektir. Dosya incelendiğinde, davacı şirketin kişilik haklarının (tüzel kişinin ticari itibarı, şeref, saygınlığı) kaza neticesinde zedelendiğine ilişkin bir kayıt, emare bulunmadığı, davacının manevi tazminat talebini maddi kazancında azalmaya dayandırdığı, dolayısıyla manevi zararının mevcut olmadığı, manevi tazminatın unsurlarının mevcut olmadığı anlaşıldığından talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce, davanın yapılan yargılaması sonunda, kısa gerekçede kazanç kaybı tazminatı yönünden “53.364,54 TL” üzerinden karar verilmiş ise de, mahkememizce kabul edilen kazanç kaybı tazminatının “56.364,54 TL” olduğu, rakamın sehven bu şekilde yazıldığı, yapılan rakam hatası için HMK 304.madde uyarınca, resen tahsis kararı verilerek ve gerekçeli karara ek yapılarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 53.364,54 TL kazanç kaybı alacağının 24/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
3-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 3.850,26 TL karar harcından peşin alınan 209,64 TL’nin mahsubu ile geri kalan 3.640,62 TL bakiye harcın davalılardan müştereken ve mütelsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yaptığı 41,10 ilk masraf, 2.938,50 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.979,60 TL red ve kabul oranına göre hesaplanan 2.736,82 TL yargılama gideri ve 209,64 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.946,46 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 8.127,39 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red olunan manevi tazminat yönünden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 5.000,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Tarafların zorunlu Arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALILARDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
10-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.01/12/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza