Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/780 E. 2020/84 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/780 Esas
KARAR NO : 2020/84

DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 13/01/2014 tarihinde GKS imzalandığını, bu sözleşme uyarında davalı bankanın müvekkilinden 15.000.000,00 TL limitli olmak üzere mutabık kalınan koşullara uygun olarak kredi kullandırılacağının belirlendiğini, yıllık %20,50 faiziyle kredinin türünün değiştiğini ,davalının haksız olarak yüksek faiz yada farklı adlar altında haksız kesinti yapıldığını, müvekkili tarafından 03/08/2018 tarihli dilekçe ile davalı bankadan imzalı GKS ve onalı hesap cetveli örneğinin teslim alındığını, bu sözleşmede imzası bulunmayan müvekkilinin hükümlerin ve bu hükümlerden dolayı davalı bankaca yapılan haksız kesintileri kabul etmediklerini, ve kesintilerin müvekkili şirkete iade edilmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verlilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız olduğunu iddia ettiği kesintilerin yasa ve mevzuata uygun olduğunu, taraflar arasıda imzalanan Kredi Çerçeve Sözleşmesinin 2.9 numaralı maddesinde mevcut olduğunu, davacı tarafın tacir olduğunu yaptığ ıişleminde tüketici değil ticari olduğunu, kesilen tüm tutarların sözleşmede yazdığını davacının bu sözleşmeyi bu şartlar altında imzaladığını, davanın reddine karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Görülmekte olan dava; Genel Kredi Sözleşmesi sebebiyle davalının davacıdan haksız kestiği tutarların olup olmadığı var ise bu tutarların iadesine yönelik alacak davasıdır.
Taraflar arasında imzalanan GKS sebebiyle davalının davacıya kullandırdığı ticari kredi dolayısıyla davacıdan tahsis ettiği bir takım kesintilerin haklı olup olmadığı, yasaya ve mevzuata uygun olup almadığı, davacının davalıdan alabileceği haksız kesinti miktarının olup olmadığı var ise tahsilinin talep edildiği bankacılık işlemlerinden kaynaklanın alacak davasıdır.
İlgili GKS ve banka kayıtları dosyaya alınmış dosya mahkemece resen belirlenen bilirkişiye verilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi raporunda “Davalı banka ile davacı arasında “Ticari Nitelikli Kredi Çerçevesi Sözleşmesi” akdedilmiştir. Anılan “sözleşme” kapsamında davacıya ” ticari rotatif kredi ” kullandırılmıştır. Dava konusu masraf, komisyon ve ücret ile bunların gider vergisi (BSMV) tahsilinin sözleşme koşullarına uygun olarak tahsil edildiği kanaati edinilmiştir. Öte yandan tahsil edilen komisyon ve ücretin emsal bankalara göre abartılı derecede yüksek olmadığı, bazılarıyla aynı seviyede ve bir kısmından daha düşük seviyede kaldığı bile söylenebilir. Dolayısıyla tahsil edilen ücret ve komisyon davacıdan gizlenmemiş bilakis çeşitli kanallardan bildirilmiştir (dekont verilmesi, hesap ekstresi ve hesap cüzdanı yazdırma vesaire gibi) Bunun yanı sıra, davalı bankanın tahsil ettiği komisyon ve ücretin -takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere…- başta sözleşme, TTK, BK, Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine uygun olduğu, dolayısıyla bu yönden de, davalı bankanın tahsil ettiği masraf, ücret ve komisyonun İADE KOŞULLARININ OLUŞMAMIŞ OLDUĞU hususunun mütalaa edilebileceği görüşüne ulaşılmıştır.” şeklinde raporunu sunmuştur.
Taraflarca yapılan itiraz ve beyanlar neticesinde dosya bilirkişiye verilerek ek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişi ek raporunda “Dosya içeriğine ve davacının açık beyanlarına göre davacıya ROTATİF kredi kullandırılmıştır. İşbu kredinin temel özelliği değişken faizlidir. Herhangi bir vade kısıtlaması sözkonusu değildir. Yani vadesiz bir kredidir. Gün içinde bile bu kredinin açılıp kapatılması mümkündür. Rotatif krediye akdi faiz dışında ayrıca kredinin teminatına çek, senet ve poliçe alındığı için yıllık %2 oranında komisyon uygulanmaktadır. Bahse konu krediye uygulanan akdi faiz günün koşullarına göre değişkendir. Yani sabit faizli bir kredi değildir. Örnek vermek gerekirse, kredi ilk açıldığı gün %20,50 faiz oranı ile kullandırılmış ise 10 gün sonra bu oran %19’da inebilir. Tam tersi %22’ye de çıkabilir. Davacıya kullandırılan rotatif kredinin özelliği nedeniyle erken kapatma ücreti sözkonusu değildir. Erken kapatma ücreti/komisyonu taksitli krediler için geçerli olan bir uygulamadır. Bu bakımdan rotatif krediye düşük ya da yüksek faiz uygulandığı yönündeki iddianın kullandırılan kredinin türü ve özelliği karşısında tartışılmasının kanımca sonuca bir etkisinin olmayacağı değerlendirilmektedir. Çünkü, davacı kullandığı kredinin özelliğini basiretli bir tacir sıfatıyla bilebilecek durumdadır. Sözkonusu rotatif kredi sabit faizli bir taksitli kredi değildir. Dolayısıyla değişken faiz oranına tabi bir kredi türüdür. Bu bakımdan rotatif krediye uygulanan akdi faiz son derece esnektir. Yani para piyasalarındaki dalgalanmalar ile kredinin o günkü maliyetine göre faiz oranı sürekli değişkenlik arz etmektedir.davalı bankanın tahsil ettiği ücret, komisyon ve masraflar karşılaştırıldığında, davalı bankanın tahsil ettiği nispi ve maktu komisyonların emsal bankalara göre abartılı ölçüde yüksek olmadığı bir kısım bankalardan düşük, bir kısım bankalarla aynı düzeyde ve bir kısım bankalardan bir miktar yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı banka uygulamasının diğer bankalara göre abartılı sayılabilecek bir düzeyde bulunmadığı Sayın Mahkemenin takdirlerine muntazırdır.Davacının beyan ve itirazları yukarıda bir kez daha etraflıca irdelenmiş olup, mevcut delil durumuna göre kök raporda herhangi bir revizyon yapılamamıştır. Dolayısıyla kök rapordaki görüş ve kanaatimle aynen bağlı bulunmaktayım.” şeklinde ek raporunu sunmuştur.
Netice olarak, davalı banka tarafından alınan masrafların taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmelerine göre alınmış olması, davacı tarafın tacir olup kredi uygulamalarının içinde olması, krediler dolayısıyla bankalar tarafından bu tür masraf ve kesintilerin alınıyor olduğunun basiretli tacir olmanın gerekleri karşısında biliyor olduğu ve bilmesi gerektiği, buna rağmen bu kesintilerin yapılıp masrafların alınacağını bilemeyeceğinin ileri sürülemeyeceği, davalı bankanın kredi sözleşmeleri yapılmasında davacıyı zorlama gibi bir durumunun olmadığı, davacının hür iradesi ile ve basiretli tacir sıfatıyla masraf ve kesintileri bile bile kredileri kullandığı aşikar olup, alınan masrafların sözleşme, TTK, BK, Bankacılık K., T.C. Merkez Bankası’nın 2006/1 sayılı Tebliği ve bankacılık teamüllerine (raporda emsal olarak değerlendirilen diğer banka uygulama ve oranlarına) uygun olduğu bu sebeple davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 54,40 TL olup, peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile eksik olan 18,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye aktarılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı hüküm altına alınan miktar itibariyle istinaf yolu kapalı olup, kesin olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸