Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/752 E. 2019/261 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/752 Esas
KARAR NO : 2019/261
DAVA : Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/08/2018
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Finansal Kiralamadan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı arasında 23.06.2016 tarih, … sözleşme numaralı, … tescil numaralı, 31.08.2016 tarihli finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında 1 adet … MARKA, … MODEL TİPİ, … MODEL, … ŞASİ NOLU, … MOTOR SERİ NOLU, … PLAKA NOLU pamuk toplama makinesinin kiralanarak teslim edildiğini, davalı tarafın finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan borçlarını ödemeyerek temerrüde düştüğünü, bunun üzerine … Noterliğinden borçlarını 60 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde sözleşmenin feshedileceği hususunda ihtarname gönderildiğini, ihtarnamede aynı zamanda kiralanan malların müvekkili şirketin kanuni ikametgahından teslim etmek üzere hazır bulundurmalarının da ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnamenin 21.05.2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini, borçların 60 günlük süre içerisinde ödenmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini, açıklanan nedenlerle; finansal kiralama sözleşmesine konu mülkiyeti müvekkili şirkete ait bulunan malların teslimine, aynen tesliminde fiili imkansızlık olduğu takdirde, mal bedelinin borcun doğduğu tarihten itibaren sözleşmede belirlenmiş olan temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, finansal kiralama konusu malların rayiç değerlerinin tespiti ile tespit edilen değerin mahkemeye depo edilmesi suretiyle müvekkili lehine tasarruf yetkisi verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı malın iadesi davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davalı münkir olup, davacının FKS’ye dayalı olarak davalıdan talep edebileceği sözleşmeden kaynaklı kira alacağı ve ferilerine ilişkin alacağın olup olmadığı varsa davalı tarafın usulüne uygun ihtar edilip edilmediği, usulüne uygun ihtar varsa ödeme olup olmadığı, ödeme yoksa malların iadesinin olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
İncelenen dosyada şirket adına çıkartılan tebligatın ihtar tarihinin 17.05.2018 olmasına rağmen tebliğ şerhinde 21.03.2018 tebliğin evde olmaması sebebiyle aynı evde ikamet eden eşi …’ya tebliğ edildiği, sözleşmede kefil olarak yer alan şirket ortakları …’ya tebligatın aynı evde yakını …’ya tarihsiz olarak, diğer şirket ortak ve yetkilisi Yasin Kırboğa’ya 21.03.2018 tebliğ tarihli ve yakını …’ya tebliğ yapılmış olduğu, Tebligat Kanunu’na göre tüzel kişiye yapılması gereken tebligatın usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebliğ olduğu, usulsüz tebliğde ise öğrenme tarihinin dikkate alınacağı oysa yapılan tebligatlarda bir öğrenme tarihinin tespit edilemediği, karşı bir beyanla bir öğrenme tebliğine ulaşılamadığı, mülkiyetin geçirilmesini sağlayan FKS’lerde kiranın ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilebilmesi ve iade davası açılabilmesi için gereken 60+3 günlük sürelerin bu haliyle tespitinin yapılamayacağı, ihtar tarihinin 17/05/2018 tarihi olarak yazılmış olmasına rağmen tebliğ şerhinin 21/03/2018 tarihi olduğu, buna göre de ihtarın tebliğden sonraki bir tarih içerdiği, keza tebliğin tüzel kişiye ilişkin olmasına rağmen usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebliğ halinde öğrenme tarihinin esas alınacağı ve bu tarih üzerinden ancak Finansal Kiralama Kanununda ön görülen 60+3 günlük sürelerin işletilebileceği, buna göre de bu şartları içermeyen, dolayısıyla da usulüne uygun ihtar ve bekleme sürelerini içermeden açılan davacının davasının dinlenebilir nitelikte olmadığına, bu nedenle de usulsüz tebligatlardan dolayı davalının temerrüdünden bahsedilemeyeceğine kanaat getirildiğinden davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının reddine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 5.140,33 TL’den düşümü ile geri kalan 5.095,93 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …