Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/725 E. 2021/720 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/725 Esas
KARAR NO:2021/720

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :09/08/2018
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında motorlu kurye hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkili tarafından davalıya haftanın altı günü ve günlük sekiz saat mesai ile bir saat mola olmak üzere toplamda haftalık 48 sat mesai esasına dayanan iki motorlu kurye hizmeti verildiğini, bu sözleşme imzalandıktan bir süre sonra taraflar arasında ikinci bir sözleşmenin imzalandığını ve motorlu kurye sayısının bire düşürüldüğünü, sonrasında davalı tarafça işlerinin iyi olmaması belirtilerek sözleşmenin feshinin talep edildiğini fakat müvekkili tarafından bu hususun kabul edilmediğini, davalı tarafça sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya ihtarname gönderildiğini ve sözleşme devam ederken feshi durumunda sözleşmenin 7.maddesi gereği cezai şartın ödenmesi gerektiğinin belirtildiğini, kesilen faturanın da ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, taraflar arasında yalnızca bir sözleşme imzalandığını, başkaca bir sözleşmenin bulunmadığını, ayrıca kuryelerin sözleşmeye uygun hareket etmeyerek sorunlar çıkardığını, alınan hizmetin kusurlu olduğunu, bu sorunlara ilişkin mail yazışmalarının bulunduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağı sebebiyle davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 11.934,63-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davacı … ile davalı … Gıda A.Ş. arasında 19.01.2017 tarihinde Motorlu Kurye Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme gereğince davacı şirket davalı şirkete haftanın altı günü günlük sekiz saat mesai ve bir saat mola olmak üzere toplamda haftalık 48 saat mesai esasına dayanarak iki adet motorlu kurye hizmeti sağlamakta olduğu, imzalanan bu sözleşmeden bir süre sonra 28.02.2017 tarihinde davacı şirket ile davalı Bunca Gıda A.Ş. arasında ikinci bir sözleşme imzalanmıştır. İmzalanan ilk sözleşme ile ikinci sözleşme arasındaki tek fark; ilk sözleşmede 2 olan motorlu kuryenin ikinci sözleşmede 1 olması olduğu, aradan geçen süre zarfında davalı … Gıda A.Ş., davacıyı arayarak; işler pek iyi olmadığı aradaki kurye hizmet sözleşmesini feshetmek istediğini bildirdiğini, bunun üzerine davacının motosikletleri bir yıllığına filo olarak kiraladık, sözleşmeyi feshedersek zarar edeceğini bildirdiğini, sözleşme gereği taahhüt edilen hizmet sağlanmakta ve davalı taraf sağlanan bu hizmetten yararlarımakta iken davalı taraf … 34. Noterliğinden 12.09.2017 tarihinde gönderdiği fesih ihtarnamesi He 19.01 2017 tarihinde imzalanan sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini bildirmiştir. Davalı … Gıda A.Ş., 12.09.2017 tarihinde fesih ihtarnamesi gönderdiği, davacının … 2. Noterliğinden 10.10.2017 tarihinde davalı tarafa cevap olarak bir ihtarname gönderdiği ve bu ihtarnamede, imzalanan ikinci bir sözleşmenin olduğunu, ikinci sözleşmenin hala yürürlükte olduğunu, eğer ikinci sözleşmeden caymak isteniyorsa sözleşmenin 7. maddesindeki cezai şartı ödemek zorunda olduklarını bildirdiklerini, bu cevap ihtarnamesinin üzerine davalı … Gıda A.Ş. … 34. Noterliğinden 16.10.2017 tarihinde bir İhtarname göndererek, aralarında “imzalanan başkaca bir sözleşme olmadığını başkaca bir sözleşme bulunsa dahi aranızdaki tüm ticari ilişkiler 13.09.2017 tarihinde son bulmuşdur,” şeklinde beyanda bulundukları, halbuki davalı … A.Ş. 17.09.2017 tarihine kadar sunuları hizmetten faydalardığı ihtarnamelerden sonra davacının 26.10.2017 tarihinde, sözleşmenin 7. Maddesi gereğince cezai şart olarak ödenmesi gereken miktarı faturalandırarak davalı şirkete gönderdiği fakat davalı şirket “biz bu parayı ödemeyiz” diyerek bahse konu faturayı geri göndermediğinden bahisle davalı aleyhine 8.334,34 TL ve 3.600,29 TL bedelli faturalar sebebiyle yapılan icra takibine davalının itirazının haksız olduğu ileri sürülerek işbu itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce tarafların iddia, savunmaları sunulan sözleşme ve deliller ile tarafların ticari ilişki dönemlerine ait defter ve kayıtları incelenmek suretiyle rapor tanzimi hususunda dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, sunulan 14/10/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;
“…VI. SONUÇ
Dava dosyası ve davacı/davalı şirket ticari defter ve kayıtlarının tetkiki sonucunda, her türlü ıııhai karar ve hukuki değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere;
Sözleşme Bakımından İnceleme,
Somut olayda hukuki sorunun itiraz edilen takibe konu iki adet faturadan kaynaklı alacağın var olup olmadı hususu olduğu, incelemenin yapılabilmesi için taraflar arasında bir adedi hakkında tartışma olduğu gözetilerek iki adet sözleşmenin, tarafların edimlerinin ifa edilip edilmediğinin, davalının fesih hakkının dayandığı nedenlerin, davalının hangi sözleşmeyi feshettiğinin ve son olarak fesih sonrası davacının iddia ettiği gibi çalışma söz konusu olup olmadığının belirlenmesi gerektiği,
26.10.2017 tarih ve A-… no lu ve 8.334,34 TL bedelli faturanın, varlığı, davalı tarafından reddedilen 28,2.2017 tarihli ikinci sözleşmeye ait olduğu, bu sözleşmede Selim Yalın isimli kişinin imzasının bulunmakta ve imzanın kaşe üzerine atılmamış olması eş deyişle kaşenin olmaması sebebiyle sözleşmenin şirket adına mı yoksa imza attığı iddia edilen kişi adına mı yapılmak istendiğinin belirlenemediği, dosya kapsamında bulunan … 24. Noterliği tarafından onaylanan (yazı silik şekildedir 24 olduğu düşünülmektedir), 19093 no’lu imza sirkülerinden, inkâr edilen ikinci sözleşmede imzası bulunan Semih Yalın’ın 31.8.2016 tarihinden itibaren yönetim kurulu üyesi olduğu ve münferiden merkeze özgü işlerde imza yetkilisi olduğunun görüldüğü, 19.1.2017 tarihli ilk sözleşmenin aksine 28.2.2017 tarihli sözleşmede şirket kaşesi bulunmadığı, kural olarak sözleşmede kaşenin bulunmamasının, geçerliğe etkili olmadığı, sözleşmenin davalı adına yapılıp yapılmadığı hususunun tartışılabileceği ancak sözleşmenin varlığının davalı tarafından inkar edildiği, sözleşmedeki imzanın atan kişiye ait olup olmadığına ilişkin bir tespitin dosya kapsamında bulunmadığı,
Faturanın, davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgeye dosya kapsamında rastlanılmadığı mali incelemede tespit edilmişse de, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında yer alan 10.11.2017 tarihli dilekçe İle faturalara itiraz edildiği ve bu faturanın davalının ticari defterlerine de işlenmediği, faturaya süresinde itiraz edilmiş olmasının somut olaya etkisini değerlendirebilmek için önce geçerli bir faturanın varlığının tespit edilmesi gerektiği, faturanın hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için taraflar arasında bir borç ilişkisinin bulunması gerektiği, faturanın dayandığı borç ilişkisinin varlığı konusunda taraflar arasında tartışma bulunduğu,
İnceleme konusu faturanın dayanağı alacağın varlığı inkar edilen ikinci sözleşmenin m. 7 hükmünde düzenlenen ceza koşuluna ilişkin olduğu, ceza koşulunun talep edilmesi için davalı tarafından davacının edimini gereği gibi ifa etmediğini ihtar etmesi, çözüm yollarının yetersiz kalması ve ciro kaybı yaşanması gerektiği, Taraflar arasındaki elektronik posta yazışmalarının 11 Ağustos 2017 ile II Eylül 2017 tarih aralığındaki bir aylık üreyi içerdiği, mailler içeriklerinden davacı tarafından gönderilen motor kuryelerin maaş ya da diğer bilinmeyen sebeplerle işleri aksattıkları ve bu nedenle davalının o günlerde paket servis satışlarının yapılamadığının anlatıldığı, 5.9.2017 ve 11.9.2017 tarihlerinde davacıdan davalıya gönderilen elektronik postalarda ise Ağustos ayında bazı aksaklıklar yaşandığı ve eksik çalışma günlerinin hesaplanmadığı, maaşının az olduğunu beyan eden kurye konusu ile ilgilenileceğinin ve kurye sayısının 3 olarak mı kalacağı veya 2’ye mi düşürüleceği ile ilgili cevap beklendiğinin belirtildiği, bu yazışmaların yazılı ihtar niteliği taşıyıp taşımadığı Sayın Mahkemenin takdirinde olup davalı tarafından giderilmesi talep edilen hususların giderilip giderilmediğinin belirlenemediği, davacı tarafından dosyaya sunulan çizelgede 3 motor kuryenin adı olduğu ancak … ve …plakalı iki adet motor bilgisi verildiğinin görüldüğü,
Bununla birlikte davalı tarafından böyle bir sözleşmenin bulunmadığı iddia edildiği gibi dosya kapsamında yer alan ve davalı tarafından davalıya gönderilen … 34. Noterliği tarafından düzenlenen 12.09.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile de 19.01.2017 tarihli Motorlu Kurye Hizmet Sözleşmesi’nin feshinin ihbar edildiği, inceleme konusu faturanın dayandığı ceza koşulunun, inkâr edilen ve bu nedenle de fesih beyanında bulunulmayan ikinci sözleşmede bulunduğu, davacının, ikinci sözleşmenin, kuryelerin çalışmak için gittiklerinde kabul edilmemeleri ile feshedildiğini ileri sürdüğü,
Sonuç olarak, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ışığında, 26.10.2017 tarih ve A-… no.lu ve 8.334,34 TL bedelli faturanın dayandığı ceza koşulunun düzenlendiği 27.2.2017 tarihli sözleşmenin, davacının inkarı nedeniyle taraflar arasında kurulup kurulmadığı hususunun belirsiz olduğu, varlığı inkar edilen sözleşmedeki ceza koşulunun şartlarının gerçekleşmesi için davacının borca aykırı davranışlarının varlığı ve bu davranışların giderilmesi için yazılı ihtarın arandığı ve bu ihtara rağmen “giderilmesi mümkün olan ihlallerin” giderilmemesi ve devam etmesi gerektiği ancak davalının varlığını inkar ettiği bu sözleşmeye yönelik bir fesih beyanında da bulunmadığı, bu sözleşme kapsamında hizmet verilip verilmediğinin tespit edilemediği, hizmet verildiği tespit edilmiş olsa bile sözleşmeye göre giderilmesi mümkün borca aykırılıkların giderilip giderilmedikleri hususunda dosya kapsamındaki bilgilerden bir sonuca ulaşılamadığı için anılan faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edilmesinin somut olaya etkisinin değerlendirilemediği, (TTK m. 21).
Sayın Mahkeme tarafından varlığı ve geçerliği tartışmalı olan 27.2.2017 tarihli ikinci sözleşmenin kurulduğu ve geçerli olduğunun kabul edilmesi halinde ise bu sözleşmeye dayalı ceza koşulunun düzenlendiği faturaya davalı tarafından süresinde itiraz edildiği (takip dosyasında) gözetildiğinde, fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tarafından ispat edilmesi gerektiği ve bu halde davacı tarafından edimlerinin sözleşmeye uygun ifa edildiğini veya borca aykırılıkların giderildiğini ispat etmesi gerektiği düşünülmektedir (TTK m. 21).
21.09.2017 tarih ve A-… seri-sıra no.lu 3.600,29 TL.’lık irsaliydi faturanın, 17 günlük Eylül ayı ile personelin mesai ücretleri ile gecikme zammından ibaret olduğu, faturaya …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında yer alan 10.11.2017 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği, bu faturanın davalının ticari defterlerine de işlenmediği, faturanın taraflar arasında varlığı tartışmalı olan 27.2.2017 tarihli sözleşmeye dayandığı, faturanın hüküm ve sonuçlarını doğurabılmesi için borç ilişkisinin varlığının zorunlu olduğu, bu konuda taraflar arasında tartışma bulunduğundan, davalının faturaya İtirazının sonuçları konusunda bir değerlendirme yapılamadığı, Sayın Mahkemenin, fatura alacağının dayandığı 27.2.2017 tarihli sözleşmenin kurulduğu ve geçerli olduğunu kabul etmesi ihtimalinde faturaya TTK m. 21 uyarınca süresinde itirazının sonuçlarına değinmek gerckeceği, TTK’nın 21/11 hükmü uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacirin, fatura içeriğini kabul ettiği ve faturayı gönderen tarafın, faturaya dayalı bu alacağının varlığını TTK’nın m. 84 ve 85 hükümleri (HMK m. 222) uyarınca ispatlamış sayıldığı, ancak somut olayda olduğu gibi borçlunun süresinde faturaya itiraz etmesi durumunda fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen tacirin ispat etmesi gerektiği, bu halde de somut olayda faturayı düzenleyen davacının söz konusu siirede davalıya hizmet verildiğini ispat etmesi gerektiğinin düşünüldüğü,
Mali İnceleme İle;
Taraflar arasında 2017 yılında kumlan sözleşme ile ticari ilişkinin kurulduğu,
Davacı şirketin 26.10.2017 takıp tarihi vc 09.08.2018 dava tanhi itibari ile davalı şirketten 11.934,63 TL alacaklı olduğu, davacının ticari defterleri ile takip ile istenilen ana para alacak tutarının uyumlu olduğu,
Alacağın kaynağı; davacı şirketten davalı şirkete düzenlenen 21.09.2017 tarih ve A-… seri-sıra no.lu 3.600,29 TL.’lik irsaliyeli fatura ile 26.10.2017 tarih ve A-… seri-sıra no.lu 8.334,34 TL’lik irsaliyeli faturanın oluşturduğu,
26.10.2017 tarih ve A-… no.lu ve 8.334,34 TL bedelli fatura içeriğinin “28.02.2017 tarihli sözleşme tazminat hedeir açıklaması ile düzenlendiği, davacı tarafından davalı şirkete keşide edilen … 2. Noterliği tarafından düzenlenen 10.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamede talep edilen tuların davalının 28.02.2017 tarihli sözleşmesinden caymak istemesi halinde sözleşmenin 7. Maddesine göre kira dönemi sonuna kadar tahakkuk eden ve ödenmeyen kira bedelinin 1/3 ü olan 7.063,00 TL bedel olduğunu belirtildiği, bedelin 18 Eylül 2017 tarihinden itibaren 5 ay 13 günlük süre için talep edildiğinin açıklandığı,
Bu durumda 7.063,00 TL bedel denetlendiğinde;
28.02.2017 tarihli sözleşme 28.02.2018 tarihinde sona ermektedir. 18.09.2017 tarihinde davacının hesaplamaya esas aldığı 18.09.2017 ile 28.02.2018 tarilı aralığındaki süre 5 ay 11 gün olmaktadır. Oysa talep 5 ay 13 gün için fazla olarak hesaplanmıştır. Ancak davalı yan sözleşmenin feshini … 34. Noterliği tarafından düzenlenen 12.09.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile fesih iradesinin davacıya tebliğ edildiği tarih olan 13.09.2017 olduğunu kabul etmektedir. Bu durumda 13.09.2017-28.02.2018 tarih aralığındaki süre 5 ay 15 gün olmaktadır. Bu tespitlerden sonra davalı lehine olan 5 ay 13 gün süre kabul edilecektir.
Aylık kiralama bedeli 3.900,00 TL + kdv.dir. Bu durumda 5 ay 13 güne isabet eden aylık kira bedeli
(3.900,00 TL x 5 ay) + (3.900,00 TL / 30 gün x 13 gün= 1.690,00 TL) = 21.190,00 TL olacaktır. Sözleşmenin 7. Maddesine göre erkcıı fesih halinde 21.190,00 TL tutarın ancak 1/3’ü talep edilebilmektedir.
Bu tutarda 21.190,00 TL / 3 – 7.063,00 TL yapmaktadır.
Bu hesaplamaya göre davacı tarafından düzenlenen 26.10.2017 tarih ve A-… no.lu fatura 7.063,00 TL + 1.271,34 TL kdv=8.334,34 TL olarak tanzim edilmiştir.
Tartışmaya konu 21.09.2017 tarih ve A-… sen-sıra no.lu 3.600,29 TL/lik irsaliyeli fatura ise 3.051,09 TL +549,20 TL kdv – 3.600,29 TL olarak düzenlenmiştir. Davacının davalıya kısmi olarak hizmet verdiği 17 günlük Eylül ayı ile personelin mesai ücretleri ile gecikme zammından İbaret olduğu anlaşılmaktadır. Fatura içeriğinde fazla mesai de olduğundan denetimi yapmak mümkün olmamıştır.
-Takibe ve davaya konu lıer iki fatura bedeli davacı tarafından davalıdan … 2. Noterliği tarafından düzenlenen 10.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile talep edilmişse de faturaların işbu ihtarname ile gönderilmediği, icra dosyasına sunulan irsaliydi fatura suretlerinde davalıya teslim edildiğine dair bir şerh ya da imza bulunmadığı, öte yandan faturalardan 8.334,34 TL bedelli faturanın 26,10.2017 tarihinde bu ihtarnameden 15 gün sonra düzenlendiği, davacının davalıya davaya konu faturaları teslim ettiğine dair herhangi bir belge ve de açıklamanın bulunmadığı,
Davalı şirketin gerek işbu davaya konu takip tarihi ve gerekse dava tarihi itibari ile davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı,
Takibe ve davaya konu edilen davacı şirketten davalı şirkete düzenlenen 21.09.2017 tarih ve A-… seri-sırano.lu 3.600,29 TL.’lik irsaliyeli fatura ile 26.10.2017 larih ve A-… seri-sıra ııo.lu 8.334,34 TL’lik irsaliyeli faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
Esas itibari ile davacı ile davalı şirket kayıtlarında takibe konu edilen iki fatura dışında tarafların uyumlu olduğu, iki fatura dışında davacı tarafından davalıya düzenlenen toplam 9 adet faturadan kaynaklı 93.519,87 TL bedelin davalı tarafından davacıya ödendiği, bu hususun taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmadığı,
Huzurdaki davada harca esas değerin takip talebindeki ana para alacağı olan 11.934,63 TL olduğu, takip tarihinden itibaren yasal faiz ile alacağın tahsilinin talep edildiği, takipte faiz oranı belirtilmediği, bu durumda Sayın Mahkeme tarafından davacının haklı görülmesi halinde dava tarihi itibari ile ana para ve faiz alacağının;
11.934,63 TL X 287 gün X 9 / 36500 -844,58 TL işlemiş faiz ile; 11.934,63 TL + 844,58 TL- 12.779,21 TL olacağı,
(26.10.2017-09.08 201S tarih aralığı gün sayısı 287 gün ve yasal faiz oranı % 9) tespit edilmiştir.” şeklinde tespit ve görüş bildirildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre mali incelemeler yönünden denetime elverişli bulunan bilirkişi heyet raporunda kaleme alındığı üzere yapılan mali inceleme sonucunda, takibe dayanak yapılan 21.09.2017 tarih vc A-… seri-sıra no.lu 3.600,29 TL.’lik irsaliydi faturanın 3.051,09 TL +549,20 TL kdv = 3.600,29 TL olarak düzenlendiği, davalıya kısmi olarak hizmet verildiği iddia edilen 17 günlük Eylül ayı ile personelin mesai ücretleri ile gecikme zammından ibaret olduğunun tespit edildiği, faturanın fazla mesaiyi de içerdiği içi denetiminin yapılamadığı, söz konusu faturanın, davalıya tebliğ edildiğine ilişkin bir belgeye dosya kapsamında bulunmadığı, takibe ve davaya konu her iki fatura bedeli davacı tarafından davalıdan … 2. Noterliği tarafından düzenlenen 10.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile talep edilmişse de faturaların işbu ihtarname ile gönderilmediği, icra dosyasına sunulan irsaliyeli fatura suretlerinde davalıya teslim edildiğine dair bir şerh ya da imza bulunmadığı, öte yandan faturalardan 8.334,34 TL bedelli faturanın 26,10.2017 tarihinde bu ihtarnameden 15 gün sonra düzenlendiği, davacının davalıya davaya konu faturaları teslim ettiğine dair herhangi bir belge ve de açıklamanın bulunmadığı, takibe ve davaya konu edilen davacı şirketten davalı şirkete düzenlenen 21.09.2017 tarih ve A-… seri-sırano.lu 3.600,29 TL.’lik irsaliyeli fatura ile 26.10.2017 larih ve A-… seri-sıra ııo.lu 8.334,34 TL’lik irsaliyeli faturanın davalı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davaya konu …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasında yer alan 10.11.2017 tarihli faturalara davalı tarafından itiraz edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşme bakımından mahkememizce yapılan değerlendirmede; bir faturanın hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için öncelikle geçerli bir için borç ilişkisinin varlığı gerektiği bu kapsamda davacı tarafından taraflarca akdedildiği iddia edilen 27/02/2017 tarihli ikinci sözleşme davalı tarafından inkar edilmiştir. Söz konusu sözleşmenin incelenmesinde sözleşmenin davacı ve davalı şirket yetkilisi olduğu dosya kapsamından sabit olan Selim Yalın tarafından imzalandığı sözleşme altındaki şirket yetkilisinin imzasının davalı şirket tarafından inkar edilmediği bu hali ile sözleşmenin taraflar arasında akdedildiği kanaatine varılmış ise de; dava konusu olan faturalar bakımından mahkememizce yapılan değerlendirmeler neticesinde TTK’mn 21/11 hükmü uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura içeriğini kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını TTK’mn m. 84 ve 85 hükümleri (HMK m. 222) uyarınca ispatlamış olur. Ancak somut olayda icra takibi ile faturalardan haberdar olunduğunun (daha evvel faturaların tebliğine dair dosyada belge bulunmaması sebebiyle) kabulüyle davalı tarafça süresinde faturalara itiraz edildiği bu sebeple fatura içeriğinin doğru olduğunu faturayı düzenleyen davacının ispat etmesi yani söz konusu hizmetin davalıya verildiğinin davacı tarafça ispat edilmesi gerekmektedir. Söz konusu faturaların davalı taraf defter ve kayıtlarında dahi işlenmemiş olduğu, davacı defter ve kayıtlarında da bulunmadığı gözetildiğinde davacı tarafça alacaklı olduğunun ispatlanamamış olması sebebiyle davanın reddine, davacının açıkça kötüniyetli olduğu hususunun da ispatlanamadığından şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin de reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 144,52-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 202,85-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/12/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)