Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/72 E. 2019/1127 K. 27.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/72 Esas
KARAR NO : 2019/1127

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlular…A.Ş, … ve …’un… abone numarası ile müvekkili şirket abonesi olduklarını, davalıların işyerine sağlanan enerji bedeline karşılık olan 14.06.2012 ve 27.09.2013 son ödeme tarihli faturalarının bedellerini ödemediklerini, bu nedenle fatura bedellerinin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçluların 11.12.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini, açıklanan nedenlerle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe yönelik davalı borçlunun haksız ve yersiz itirazının iptali ile asıl alacağa uygulanacak %16,80 yıllık, 6183 sayılı yasa gereği değişecek oranlar üzerinden gecikme zammı, iş bu gecikme faizi tutarına işleyecek %18 KDV ile birlikte takibin devamına, davalının %20’den az olmamak üğzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, müvekkili şirketin adresi olarak gösterdiği adresin, müvekkilinin eskiden kiracı olarak bir adres olma ihtimali bulunduğunu, davacı tarafından icra takibine yahut müvekkili şirkete iş bu dava ile husumet yöneltilmesini sağlayacak bir belge sunulmadığını, halihazırda bu hususun iddiayı ortaya atan davacı yanca ispat edilmemiş olduğu sabit olduğundan müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilleri … ve …’un roma plastik san. tic. a.ş.’nin eski ortakları olduğunu, müvekkili şirketin halihazırda tek pay sahipli durumda olduğunu ve müvekkili şirketin tek pay sahibi romaınvest yatırım ve ticaret a.ş. olduğunu, bu dava ile husumet yöneltilen diğer müvekkilleri … ve …’un ise şirkette ortaklıklarının bulunmadığını, öncelikle bu sebeple müvekkillerinin üçüncü kişi konumunda oldukları şüpheye mahal bırakmayacak şekilde sabit olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin şirket merkezinin gebze ilçesi, kocaeli ili olduğu gözetilerek mahkeme’nin yetkisizliğine karar verilmesi gerektiğini, . zamanaşımı yönünden de davanın reddinin gerektiğini, 14.06.2012 ve 27.09.2013 son ödeme tarihli faturaların tahsilinin müvekkili şirketten talep edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkil şirketin, İstanbul ilinde mukim adresinden 1999 yılı itibariyle taşındığını, müvekkil şirketin … ilinde mukim şekilde kenar bant üretimi yapmakta olduğunu, başka bir ilde şubesi yahut üretim tesisi olmadığını, İstanbul’da sarfolunduğu iddia olunan elektrik enerjisinin tüketmesinin mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; öncelikle ilk itirazlar değerlendirilerek huzurdaki davanın husumet, yetki ve zamanaşımı yönünden incelenmesine, her halde davacının haksız davasının reddine, davacının kötüniyetli olarak sermaye şirketinin eski ortağı konumundaki müvekkilleriine husumet yönelttiği, 18 yılı aşkın süre önce akdedilmiş olma ihtimali bulunan abonelik sözleşmesine istinaden takip başlattığı dikkate alınarak %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE /
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 8.749,13-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilaf; abonelik sözleşmesine konu borcun ödenmemesi sebebiyle başlatılan takibe, davalı tarafça yapılan itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda özetle; davalının, iş yeri için 29/06/1999 tarihinde ticarethane tipi abonelik sözleşmesi yaptığı, davalının şirket aboneliğini sonlandırdığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davalı şirkete tanzim edilen faturalarda ki tesisat numarası ile sözleşmedeki tesisat numarasının aynı olduğunu, davacı şirketin 06/01/2000 tarihli ilk okuma, 06/06/2012 tarihli son okuma tarihli 4.889,95-TL bedelli 2012/06 dönem faturası ve 2013/09 dönemi 20,89-TL bedelli 2 adet fatura tanzim ettiği, davalının borçlu olmadığına ilişkin her hangi bir belge sunmadığı, aboneliği sonlandırmaması nedeniyle tüketilen elektrik bedelinden sorumlu olduğu, elektrik enerjisi tüketimine ilişkin ödemelerin son ödeme tarihine kadar yapılmaması durumunda tedarikçi tarafından tüketiciye yazılı olarak en az 5 iş günü süreyi içeren ikinci bildirimde bulunulacağı, ödemelerin ikinci bildirimde belirtilen süre içerisinde de yapılmaması halinde, bildirim tarihinden itibaren en geç 5 iş günü içinde elektriği kesileceği, faturaların son ödeme tarihlerinden itibaren en geç 30 gün içinde elektriğin kesilmesi gerektiği, faturaların tahsil edilememesinde, gecikme zammı ve KDV nedeniyle davalının borcunun aşırı derecede artmasında davacının müterafik kusurunun bulunduğu, 2012/06 fatura dönemine ilişkin olarak 4.889,95-TL fatura bedeli, 57,22-TL gecikme zammı, 10,30-TL gecikme zammı KDV’ si olmak üzere toplam 4.957,47-TL, 2013/09 fatura dönemine ilişkin 20,89-TL fatura bedeli, 0,24-TL gecikme zammı, 0,04-TL gecikme zammı KDV’ si olmak üzere toplam 21,18-TL davacının alacaklı durumda olduğu yönünde rapor sunulmuştur. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında 29/06/1999 tarihinde abonelik sözleşmesi imzalandığı, ancak davalının 2012/06 ve 2013/09 dönemine ait faturaları ödemediği, son fatura tarihinin 2013/09 olduğu, icra takibin 27/11/2017 tarihinde, davanın ise 23/01/2018 tarihinde açıldığı anlaşıldığından, davalının zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, takibin ve davanın şirket ortaklarının dahil edilmesi ile davanın şirkete yöneltilmiş sayılarak, husumet itirazları yerinde görülmemiş, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereği, davalının abonelik sözleşmesini sonlandırması gerektiği halde bu işlemi yapmamış olduğundan elektrik kullanım bedelinden sorumlu olduğu, davacı şirketin ise iki adet faturanın ödenmemesine rağmen elektriği kesmemiş olması sebebiyle müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılmıştır. Davacının müterafik kusuru nedeniyle, davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davalının elektriği kesmemesinin müterafik kusur teşkil edeceği ve bununda ancak davacı için gecikme zammı ve faizden muafiyetini sağlayacağı dikkate alındığında, 2 ayrı fatura dönemi için 30 günlük elektrik kesme süresi içerisinde gecikme zammı ve gecikme zammının KDV’ si hesaplanarak, ancak bu kısmın davacı tarafça talep edilebileceği bu bedeller üzerinden takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının itirazında haksız olduğu ve alacağın likit olduğu dikkate alınarak asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile davalıların İstanbul… İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki 4.910,84 TL fatura asıl alacağı, 57,47 TL gecikme zammı, 10,34 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 4.978,65 TL’ye ilişkin itirazlarının iptali ile takibin 4.910,84 TL’ye takip tarihinden itibaren %16.80 faiz ve işleyecek faize %18 KDV uygulanmak sureti ile devamına,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden taktiren %20 oranında hesaplanan 995,73 TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Şartlar oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 340,10 TL karar harcından peşin alınan 179,45 TL’nin mahsubu ile geri kalan 160,65 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yaptığı 907,30.-TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 429,88.-TL nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıldan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.725,00 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

HARÇ BEYANI / YARGILAMA GİDERİ /
340,10 TL İ.H 176,80 TL İlk masraf
179,45 TL P.H / 500,00 TL Bilirkişi ücreti
160,65 TL Bakiye harç 230,50 TL Tebligat gideri /
907,30 TL