Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/701 E. 2023/348 K. 25.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/701 Esas
KARAR NO:2023/348

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/08/2018
KARAR TARİHİ:25/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkil şirket arasında müvekkil şirkete ait … yazılımı kullanıcı lisansı, danışmanlık hizmetleri ve/veya bakım destek hizmetlerine ilişkin olarak 15.11.2017 tarihli sözleşme akdedildiğini, davalı şirketin 15.11.2017 tarihli … yazılımı kullanıcı lisansı. Danışmanlık hizmetleri ve/veya bakım destek hizmetleri sözleşmesinden doğan vadesi geçmiş ödenmemiş faturalarının bulunduğunu, söz konusu vadesi geçmiş açık bakiyenin ödenmesi için, müvekkil şirket yetkilileri tarafından defaten gerek e-posta gerekse telefon ile davalı şirket ile iletişime geçildiğini, ödemeye davet edildiğini, en son gönderilen uyarı mektubunda ise ödeme alınamaması durumunda, danışmanlık ve bakım hizmetlerinin durdurulmak zorunda kalınacağının bildirildiğini, tüm bu girişimlere rağmen henüz açık olan bakiyenin kapatılmadığını, takibe konu alacağın ödenmemesi üzerine ….İcra Müdürlüğü’nün … nolu dosyası ile takibe geçildiğini, davalılar tarafından haksız olarak itiraz edilerek takibin durdurulması üzerine işbu davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığını, dava konusu Sözleşmesinin Genel Hükümler baslıklı N maddesinin 10.5 hükmü; “Bu sözleşme ile ilgili ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri yetkilidir.” şeklinde açık düzenleme içerdiğini, sözleşmenin yetkiye ilişkin maddesi gereği davalının yetki itirazının kötüniyetli olduğunu, davalı tarafın borcun esasına ilişkin itirazının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, hesap ekstresinden görüleceği üzere davalı şirketten 28.543,12-TI. tutarında fatura alacaklarının bulunmadığını, ilgili mevzuat ve sözleşme hükümleri gereğince davalı taraf icra takibine konu borcu ödemekle yükümlü olduğunu, Mahkemece yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacaklarının doğrulanacağını, açıklanan sebeplerle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve yasal dayanaktan yoksun kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa usulüne uygun duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, davalı tarafça davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacının davalıdan cari ilişkisine ilişkin faturalar nedeniyle alacaklı olup olmadığı,varsa alacak miktarının ne olduğu, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarının incelenmesinde davalı aleyhine toplam 28.543,12 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamı, sunulan belgeler, ticari defter ve kayıtlar incelenerek rapor alınmasına karar verilmiş, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmek üzere … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, talimat mahkemesince alınan raporda özetle;
… 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sırasına kaydı yapılan dosyada mahkememiz talimatı doğrultusunda gerekli bilirkişi incelemesi için davalıya defter ibrazı için açıklamalı tebligat çıkarıldığı ve davalı vekilinin 14.01.2020 tarihli dilekçesi ile ilgili müvekkili firmanın halen kayyum idaresinde olup … Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/… soruşturma numaralı dosyası ile yürütülmüş olduğu bir soruşturma neticesinde tüm ticari defter ve kayıtları el konulduğunu ve defterlerin … Cumhuriyet Başsavcılığında olduğunu bildirdiği gerekçesiyle talimatımızın bila ikmal iade edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Asliye Ticaret Mah0kemesine talimat yazılmış, talimata verilen cevapta davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını … CBS’ nin 2017/… soruşturma nolu dosyası içerisinde olduğu, soruşturma dosyasında gizlilik kararı olması nedeniyle ticari defter ve kayıtların incelenemediği bildirilerek talimatımız bila ikmal iade edilmiş, mahkememizce … CBS’nin 2017/… soruşturma dosyasına müzekkere yazılmış, davalı şirkete ait olan bilirkişi incelemesine esas olmak üzere ticari defterler ve kayıtların gönderilmesinin istenilmesine, ticari defter ve kayıtların gönderilmesi olanaklı değil ise … Asliye Ticaret Mahkemesinden seçilecek bir SMM tarafından dava konusu uyuşmazlığa esas olmak üzere incelenmesine onay verilmesinin istenilmesine karar verilmiş ise de … CBS tarafından yazılan müzekkerede adli emanette davalı şirkete ait 2017-2018 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defterlerinin mevcut olmadığının bildirildiği, mahkememizce davalı tarafa ihtaratlı tebligat çıkartılarak 29/04/2022 tarih saat 14:00’da 2017-2018 yıllarına ait yevmiye defteri, defteri kebir, envanter defterlerini, bunlara ait açılış kapanış kayıt ve belgelerini sunması, inceleme gününde defter ve kayıtların sunulmaması halinde bunları ibrazdan kaçınmış sayılacağı ve davada davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceği ihtar edilmiş ise de davalı tarafça belirlenen inceleme gün ve saatinde ticari defter ve kayıtlar sunulmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamı, sunulan belgeler, davacı taraf ticari defter ve kayıtlar incelenerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; dava dosyası, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkemece celp edilen bilgi ve belgeleri, takip dosyası ve davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde; Davacının davalıdan 20.04.2018 takip tarihi ve 01.08.2018 dava tarihi itibariyle 28.543,12 -TL ana para alacağı olduğunu, huzurdaki davada taraflar arasında yapılmış 15.11.2017 tarihli sözleşme olduğunun görülmekte olduğunu, tarafların mahkeme masrafları, vekâleti ücreti, icra -inkâr tazminatları ve benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
19/10/2022 tarihli duruşma ara kararı doğrultusunda ilgili vergi dairelerinden taraflara ait BA-BS kayıtları celp edilerek ek rapor aldırılmasına kanaat getirilmiş olup, bilirkişiye tevdi edilen dosyada bilirkişi tarafından düzenlenen ek raporda özetle; dava dosyasına ibraz edilen bilgi ve belgelerin incelenmesi ve değerlendirilmesi sonucunda kök raporda ifade edilen görüş ve tespitleri üzerinde herhangi bir değişiklik olmadığı kök raporda ifade edilen görüş ve kanaatlerin aynen devam ettiği kanaati bildirilmiştir.
‘İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.’ … BAM 5. HD 2022/588E 2022/1020 K
Somut olayda tarafların arasında akdedilen hizmet sözleşmesinden kaynaklı davacının davalıdan alacaklı olduğunun iddia edildiği, davacı tarafın ticari defterlerinin incelenmesinde davacının davalıdan alacaklı olduğu, davalının ihtaratlı süre verilmesine rağmen ticari defterlerini sunmaktan kaçındığı, davalının aralarında sözleşme ilişkisini inkar etmediği gibi hizmetin ifa edilmediğine dair beyanda da bulunmadığı, davacının sözleşme gereği edimini yerine getirmesine rağmen davalı tarafın ödeme yapmadığı, davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davalı tarafından yapılan itirazın haksız olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne ve dava konusu alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.949,78 -TL karar ve ilam harcından 344,73-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.605,05-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 385,83 TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan 2.334,00 TL masraf olmak üzere toplam 2.719,83 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/04/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır