Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/68 E. 2018/295 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/68 Esas
KARAR NO : 2018/295
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 13/12/2011
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP:
Davacı vekili 09/12/2011 tarihli dava dilekçesinde, davalının müvekkil şirketten farklı tarihlerde fatura karşılığında çeşitli malzemeler satın aldığını, davalı tarafından alınan malzemelere karşılık dönem dönem kısmi ödemeler yapıldığını, yapılan ödemelerden sonra davalının icra takip tarihi itibariyle müvekkil şirket nezdinde cari hesap borcunun 44.243,64 TL olduğunu, davalı tarafından bu takibe ödeme emri ile talep edilen tutar ile uyuşmayan bir cari hesap ilişkisinin mevcudiyeti gerekçesiyle itiraz edildiğini, oysaki müvekkil şirket tarafından davalı şirket adına düzenlenen faturalar ve karşılığı teslim edilen mallara ilişkin tüm kayıtların mevcut olduğu, bu durumunda tarafların ticari defter, belge ve kayıtlar incelendiğinde de açıkça ortaya çıkacağını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili 27/02/2012 tarihli cevap dilekçesi ile, davacının açmış olduğu davası bir yıllık hak düşürücü süreye tabi olmakla birlikte iş bu dava kanundaki bir yıllık süre içerisinde ikame edilmemiş ise reddine karar verilmesi gerektiği, davaya konu edilen fatura ve sevk irsaliyeleri orjinallerinin HMK 216 ve devamı maddeleri uyarınca davacı tarafça dosyaya ibrazının talep edildiği, Yargıtay 11. ve 15. Hukuk Dairelerinin mustakar içtihatları uyarnıca faturaya dayalı alacak iddialarında faturanın muhataba gönderilmiş teslim edilmiş ya da muhatabın ticari defterlerine kayıtlı olması dahi herhangi bir önem taşımamakta olup, hukuki ilişkinin yazılı sözleşme ile ispatı gerektiğini, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine aykırı olarak davacı tarafça henüz cari hesap ilişkisi sona erdirilmeksizin takibe geçildiği anlaşılmakla henüz borçlu sıfatı bulunmayan müvekkili açısından icra takibinin geçerliliğinin bulunmadığı ve icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini belirterek haksız ve yersiz davanın reddi ile muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında öncelikle; Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile 44.243,64 TL nin tahsili için cari hesap bakiyesine ve 3.10.2010 vade tarihli faturaya dayanılmak suretiyle takip yapıldığı, takibe gerek yetki, gerekse esas yönünden itiraz edildiği, bunun üzerine dosyanın Beyoğlu 3. İcra Müdürlüğüne geldiği, 2010/48749 esası aldığı ve süresinde buna da itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin İİK.nun 66. Maddesine göre durduğu ve aynı yasanın 67. Maddesine göre de bir yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında mal alımı olduğu ve bu şekilde ticari ilişkiye girildiği tartışma konusu değildir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık alınan mal bedellerinin ödenip ödenmediği ve davacı yanın alacaklı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Öncelikle davacı yan kayıtlarının Ankara’da olması nedeniyle Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak rapor alınmış ve alınan raporda davacı şirketin davalı şirketten 44.243,64 TL alacaklı olduğu açıklanmıştır.
Bu kez de davalı kayıtlarının incelenmesi için bilirkişiye yetki verilerek inceleme sağlanmış ve davalı kayıtlarına göre de 37.118,93 TL borç olduğu açıklanmıştır.
Mahkememizin … Esas … karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacı yan defterlerinde belirlenen alacağın 44.243,64 TL olduğu, her iki kayıtlar arasında farklılıklar bulunduğu, yapılan incelemede davalı yanın defter kayıtlarını sunmadığı ve ancak cari hesap dökümü neticesi alacağın 37.118,93 TL olduğu göz önüne alındığında davacı defterlerinin usule uygun bulunduğu ve davacı yan defterlerine göre karar verilmesinin daha uygun bulunduğu, bunun yanında 7 adet fatura farklılığı ile ilgili malların kargo aracılığıyla gönderilmesi karşısında davacı defterlerinin doğru olduğu sonuç ve kanısına varılmakla Beyoğlu 3. İcra Müdürlüğünün 2010/48749 sayılı takibine yaptığı itirazın 44.243,64 TL üzerinden iptaline ve takibin devamına karar verilmesi ayrıca alacak belirli ve likit olduğundan da İİK.nun 67/2. Maddesi gereğince takdiren %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Verilen bu karar Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas … karar sayılı ilamı ile “davalıya kargo ile teslim edildiği kabul edilen bir kısım malzemenin bedeline de hükmedilmiş ise de kargo paketleri içinde dava konusu malzemelerin bulunduğuna dair bilgi ve belgeye dosyada rastlanılmadığından ve davalı tarafça sunulan cari hesap belgesinde davalının borçlu olduğu saptanan 37.118,93 TL’ye hükmedilmekle yetinilmesi gerekirken içinde ne olduğu kanıtlanamayan kargo paketleri ile ilgili malzemenin de teslim edilmiş gibi kabulüyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma üzerine mahkememizce dosya işbu esasa alınmış. Bozma ilamına uyulmuş ve bozma ilanımda da belirtildiği üzere 37.118,93 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarda açıklandığı şekilde;
1-Davanın kısmen kabulü ile Beyoğlu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 37.118,93 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacak olan 37.118,93 TL nin %40 ı oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 2.535,59 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 657,05 TL harcın mahsubu ile kalan 1.878,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye aktarılmasına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 319,00 TL, bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.569,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 83,89) 1.316,23 TL yargılama gideri ve 657,05 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.973,28 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
-Davalı gider avansından kullanılan 48,00 TL yargılama giderinden davanın red oranına göre (% 16,11) 7,73 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinden, davalıdan tahsiline karar verilenden hariç kalan miktarın kısmen kabul- kısmen red dolayısıyla davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 4.433,08 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır