Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/676 E. 2018/1213 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/676 Esas
KARAR NO : 2018/1213
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/07/2018
KARAR TARİHİ: 11/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … adresinde ve 20 yılı aşkın bir süredir “tekstil van sanayi ürünleri” alanında faaliyet gösteren ticari İtibarı yüksek prestijli bir firma olduğunu, bu adrese 24.10.2013 tarihinde Alacaklısı davalı …bank a.ş.; borçlusu…şti. olan İstanbul …İcra müdürlüğü’nün… e. sayılı dosyası ve Bakırköy …icra müdürlüğünüzün… tal. sayılı dosyası ile ve ayrıca ; alacaklısı Katar factoring; borçlusu yine aynı şirket olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. ve Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün… talimat sayılı dosyalarından hacze gelindiğini; “…” adresinde ve basım-yayım alanında faaliyet gösteren borçlu şirketin müvekkil şirket İle faaliyet konulan, faaliyet gösterdikleri yer, eski veya yeni şirket ortak ve yetkilileri, çalışanları tamamen farklı olup aralarında hiçbir hukuki, ticari veya organik bir bağ bulunmadığını; borçlulardan …’in müvekkili şirketin ortaklarından …’in eşi ve Müvekkili şirketin yetkilisi …’un damadı olması dışında hiç bir bağ bulunmadığının haciz dosyasına sunulan fatura örnekleri, ticaret sicil kayıtları, vergi levhası, kira kontratı, çalışan işçilere ait … kayıtları da sunularak ispat olunmasına rağmen müvekkil şirketin işletmesinde boçlu …’e ait bir adet kartvizit ve … ile, müvekkil şirket ortağı …’in fotoğrafı olması bahane edilerek haciz işlemi yapıldığını, müvekkil şirkete ait kasa açtırılarak içinde bulunan 90.000 TL ye el konulduğunu, müvekkil şirketin ödemelerini düzenli yapan, aksatmayan bu nedenle piyasada güvenilen bir müessese olduğundan haciz tarihi olan 24.10.2013 Perşembe günüde kasasında ciddi miktarda nakit bulundurmasının sebebinin ertesi gün yapmak zorunda olduğu vadesi gelmiş ödemeler olduğunu, ticari teamüllere göre de şirketlerin ödeme günlerinin genellikle Cuma günü olduğunu, yapması gereken ödemeler için ayrılmış olan parayı icra kasasına alınmasını istemeyen müvekkil şirket yetkilisinin alacaklı vekiline durumunu izah ederek hakkaniyetli davranmasını, kendisinin borçlularla hiçbir bağı olmamasına rağmen yapılacak olan bu haciz işleminin kendisini iflasa kadar dahi götürebileceğini izah ettiğini, yaşanan bu itibar sarsıcı olay esnasında müvekkilinin 2 kez bayılma noktasına geldiğin ve alacaklı vekiline adeta yalvardığını, ancak müvekkilinin bu zor durumu alacaklı vekilinde meslek onuru ile bağdaşmayacak bir iştah uyandırmış ve müvekkilin bu durumundan faydalanarak müvekkil şirket kasasında ki paranın haczedilmemesı için belli bir meblâğın kendisine haricen ödenmesini talep ettiğini, paranın tamamının icra kasasına alınması halinde telafisi mümkün olamayan bir zarara uğrayacak olan şirket yetkilisinin bu teklifi kabul ederek alacaklı vekiline 36.000,00 TL lik ödeme yapıp karşılığında da geri kalan meblağın muhafaza altına alınmamasının sağlandığını; müvekkilin iki kez bayılma noktasına geldiği, alacaklı vekilinin, dilediği her türlü belgeyi imzalaması için müvekkile baskı yaptığı, müvekkilin alacaklı vekiline bu 90.000 TL.sını almaması için diz çöküp önünde yalvardığı hususlarına icra memuru, polis memuru ve iş yerinde çalışan pek çok işçinin tanık olduğunu; Alacaklı vekilinin müvekkilin zor durumundan faydalanarak almış olduğu 36.000,00 TL karşılığında makbuz düzenlemiş ve ‘bunun tek kelimesinde bile değiştirmek istersen 90.000,00 TL yi alırım kasaya, batarsın” gibi meslek onuruna yakışmayacak bir tehditle ve tavırla müvekkil şirket yetkilisine anılan makbuzu ve altına yazmış olduğu “taraflar birbirine her ne ad altında olursa olsun herhangi bir istirdat, menfi tespit vs. davası açmayacaklarını kabul ve beyan ederler” İbaresinin altını imzalattığını; Müvekkilinin bu tutanağın altına atmış olduğu imzaların cebri icra tehdidi altında atılmış olup hata ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğunu; yine kasada bulunan 90.000,00 TL’nin ihtiyati haciz kararında hükmedilen meblağ olan 81.169,94 TL lik borcu fazlasıyla kapatacağı da gözönünde bulundurulduğunda İcra kasasına alınarak dosyanın kapanması mümkünken müvekkilinin borçlular ile arasında hiçbir bağ olmadığının bu nedenle icra kasasına alındığı takdirde istihkak davası ile geri alınabileceğinin bilinci ve ne koparsam kârdır mantığı ile 90.000,00 TL den vazgeçilerek haricen 36.000 TL ye razı olunmasının dahi davalı yanın kötüniyetini ispat ettiğini; Ayrıca davalının ihtiyati haciz kararı alıp icra takibini başlattıktan sonra esas borçlu olan şahısların veya borçlu şirketin bilinen adreslerine gitmek yerine ilk olarak ve sadece müvekkil şirketin iş yerine gelmelerinin dahi kötü niyetlerini fazlasıyla ortaya koyduğundan müvekkilin borçlu olmadığı 36.000,00 TL yi cebri icra baskısı altında ödemiş olduğu için İİK 72. Maddesine göre de iadesinin gerektiğini bildirerek Cebri icra baskısı altında ödeme yapan müvekkilin vermiş olduğu 36.000,00 TL’nin 24.10.2013 tarihinden tahsiline kadar geçecek sürede işleyecek ticari faizi ile birlikte iadesine ve % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini; Hacız zaptından da görüleceği üzere, borçlu Mega Promosyon ve sahibi…’e ait kartvizit görülmesi, davacının başka bir isim ve ünvan altında faaliyetlerine muvazaalı olarak devam etmesi, borçlu mega promosyon’un eski ortağı ve aynı zamanda dosya diğer borçlusu olan …’in istihkak İddia eden Be-sa Düğme’nin ortağı …’in eşi, …’in aynı zamanda istihkak iddia eden Be-sa düğmenin ortağı …’un kızı olması; başka bir müvekkilin dosyası olan İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasından 24.10.2013 tarihinde, alınan talimatla, aynı borçluya yönelik aynı adreste haciz esnasında mahaldeki menkullerin borçluya ait olmadığı beyan edilerek istihkak iddiasında bulunulması üzerine İstanbul …cra Mahkemesince … -…E.K. Sayılı karan ile istihkak iddiası reddedilerek takibin devamına yönelik karar verilmesi üzerine davacı tarafça İcra Müdürlüğünün vermiş olduğu İİK. nun. 97. Maddesine yönelik kararın ortadan kaldırılarak İİK. Nun. 99. Maddesine yönelik karar verilmesi için davacının şikayetinin de İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin… -… E.K. Sayılı karan ile reddedilmesi; davacının ihtirazi kayıt ileri sürmeden parayı ödemiş olmasından ötürü dava açma hakkı bulunmadığı gibi borçlu Mega Promosyon adına ödeme yapan karşı taraf ile aralarında karşılıklı olarak “hiçbir şekilde ne ad adında olursa Menfî Tespit ve İstirdat v.s. gibi dava açılmayacağına” dair …’un ıslak imzalı belge bulunması nedenleriyle davacının borçlu şirket ile hiçbir alakalannın bulunmadığına ve bu yüzden borçlu bulunmadığına yönelik iddialarının inandırıcılıktan son derece uzak olduğundan davanın reddini ve tazminata hükmedilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, dava dışı … Şti.’nin borçlu olduğu takip dosyasına 3. Kişi konumunda olan davacının yapmış olduğu ödemelerin alacaklı olan davacıdan istirdadı istemine ilişkindir.
Davanın niteliğine göre; 3.kişi olan davacı tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerekir. Takip konusu borç 3.kişi tarafından, yani davacı tarafından ödenmiş olsa bile; davacı sıfatı asıl borçluya aittir. Borcu ödemiş olan 3.kişi ise takip alacaklısına karşı istirdat davası açamaz. Yargıtay … Hukuk Dairesinin… Esas,… Karar sayılı ve… Esas,…Karar sayılı ilamları da bu yönde olup, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :
1-Davanın, davacının aktif dava ehliyeti yokluğundan REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 6143,80-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 578,90-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 4.310,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren onbeş günlük kesin süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR