Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/66 E. 2019/900 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/66 Esas
KARAR NO: 2019/900

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 22/01/2018
KARAR TARİHİ: 08/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalıya nakliye hizmeti verildiğini, verilen hizmet karşılığı olan 70.800,00-TL’nin davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından takip başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu borcun farklı tarihlerde makbuzlar karşılığında davacıya ödendiğini belirterek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 70.800,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf, verilen hizmete karşılık düzenlenen fatura bedellerinin ödenmediğini iddia etmekte olup, davalı taraf ise ödemelerin makbuz mukabilinde yapıldığını belirtmektedir. Dava konusu ihtilaf, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı tarafından verilen hizmete karşılık düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenip ödenmediği, davacının alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Düzenlenen raporda; davalıya ait ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davalının dava konusu 11/12/2014 tarih ve 8.522,00 TL bedelli, 14/12/2014 tarih ve 16.586,00 TL bedelli, 21/12/2014 tarih ve 14.160,00 TL bedelli, 28/12/2014 tarih ve 17.856,00 TL bedelli, 31/12/2014 tarih ve 13.676,00 TL bedelli 5 adet fatura karşılığında 70.800,00 TL tutarında nakliye hizmeti aldığı, faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, faturalara karşılık davalı tarafından 11/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 4.522,00 TL, 15/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.372,00 TL, 18/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 3.798,00 TL, 20/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 5.267,00 TL, 22/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.899,00 TL, 24/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.347,00 TL, 25/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.498,00 TL, 26/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.868,00 TL, 27/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.955,00 TL, 29/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.651,00 TL, 31/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.623,00 TL olmak üzere toplam 70.800,00 TL ödeme yapıldığı belirlenmiş, davacı tarafça defter ve kayıt sunulmadığından raporun davalı defterleri incelenmek suretiyle düzenlendiği anlaşılmıştır. tir. Dosya kapsamı değerlendirildiğinde; taraflar arasında nakliye hizmeti nedeniyle ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafından 5 adet fatura bedeli olan toplam 70.800,00 TL’nin ödenmediği iddiası ile takip başlatıldığı, davalı tarafından 11/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 4.522,00 TL, 15/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.372,00 TL, 18/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 3.798,00 TL, 20/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 5.267,00 TL, 22/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.899,00 TL, 24/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.347,00 TL, 25/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.498,00 TL, 26/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.868,00 TL, 27/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.955,00 TL, 29/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 7.651,00 TL, 31/12/2014 tarihli tahsilat makbuzu ile 6.623,00 TL olmak üzere toplam 70.800,00 TL ödeme yapıldığı, makbuz karşılığı yapılan ödemelerin davaya konu faturalara ilişkin olduğunun yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edildiği ve davalı tarafça sunulan ödeme makbuzlarına ilişkin davacının imza itirazının bulunmadığı, davacı tarafça yapılan ödemelerin başka bir alacağa ilişkin olduğunun iddia edilmediği ayrıca bilirkişi incelemesi için defter kayıtların ise davacı tarafça ibraz edilmediği ve yerinde inceleme için hazır edilmediği, davacı iddiasının yapılan ödemelerin VUK hükümlerine uygun olmadığına ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bilirkişi incelemesi neticesinde davalı tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olduğu ve davacının bakiye alacağının bulunmadığı belirlenmiş olmakla, davacı tarafından ödemelerin VUK hükümlerine göre yapılmadığı iddiasının ise Mahkememizce çözümü gereken bir ihtilaf olmayıp idari yönden değerlendirilmesi gereken bir konu olduğu da dikkate alınarak, davalı tarafça ödeme yapılmış olmasına rağmen başlatılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olduğu kanaatine varıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu dikkate alınarak alacak miktarının %20’sine tekabül den kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın REDDİNE,
2-Takip konusu alacak miktarı olan 70.800,00 TL’nin %20 oranında hesap edilen 14.160,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 855,09-TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 810,69-TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
7-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 8.138,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR