Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/616 E. 2018/1177 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/498 Esas
KARAR NO : 2018/1205
DAVA : Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
DAVA TARİHİ: 05/06/2018
KARAR TARİHİ: 10/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Müvekkil Banka Yönetim Kurulu, 10.05.2018 tarih ve … nolu kararıyla, … Şubesi’nde görev yapmak üzere Uzman statüsünde bir personelini imza yetkilisi olarak tayin ettiğini, Bankacılık Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca da anılan imza yetkilisi tayin kararının tescili için davalı…Müdürlüğü’ne müracaat edildiğini, ancak…Müdürlüğü, 30.05.2018 tarihli yazısıyla, müvekkil Bankanın tescil talep ettiği Yönetim Kurulu kararının elektronik imza (e-imza) ile imzalandığını gerekçe göstererek tescil edilmeyeceğini bildirdiğini, red bildirimi incelendiğinde…Müdürlüğü’nün, tescili talep edilen Yönetim Kurulu kararının, üyelerce elektronik imza ile imzalanmış olmasını kabul etmediği; ıslak imzalı bir karar metni sunulmasını istediğinin anlaşıldığını, Yönetim Kurulu kararı altındaki imzaların, Elektronik İmza Kanunu’nda düzenlenmiş bulunan güvenli elektronik imza ile atılmış ve Yönetim Kurulu karar defterine işlendiğini, ayrıca anılan kararın …Noterliği tarafından da 22 Mayıs 2018 tarih ve… yevmiye no.su ile tasdik edildiğini, tasdik evrakı incelendiğinde Beyoğlu 19. Noterliğinin; bu Yönetim Kurulu Kararının, e-imza ile imzalanmış olduğu ve http://ebys.kuveytturk.com.tr/enVision.Sorgula/BelgeDogrulama.aspx internet sitesinden de e-imza doğrulamasının yapıldığını teyit ettiği açıkça görüldüğünü, Elektronik İmza Kanunu md 5 hükmü uyarınca hukukumuzda elektronik imza, elle atılan imza ile (ıslak imzayla) aynı hukuki sonuçları doğurduğunu, Türk Borçlar Kanunu md 15 hükmü uyarınca da, güvenli elektronik imza da, el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğurduğunu, Yönetim Kurulu toplantı ve kararlarını düzenleyen Türk Ticaret Kanunu’nun 390. Maddesinde de, bu kararların mutlaka elle imzalanması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığı gibi, aksine elektronik ortamda da kararların imzalanabileceği, toplantı ve karar nisaplarına uymak suretiyle alınan kararların, imzalanıp, karar defterine geçirilmesinin, geçerlilik için gerekli olduğu hususlarının düzenlendiğini, konuya ilişkin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) Düzenleme Dairesi Başkanlığı da, tüm bankalara gönderilmek üzere gönderdiği 27/01/2017 tarih, …sayı ve Elektronik imza hk. Konulu yazısında, banka yönetim kurulu kararlarının ilgili yönetim kurulu karar defterine usulünce işlenmesi halinde, güvenli elektronik imza ile imzalanmasında TTK ve Bankacılık Kanunu açısından herhangi bir hukuka aykırılık olmayacağı görüşünün ifade edildiğini, Ticaret Sicil Yönetmeliği hükümlerine göre de…Müdürlüğü’nün, tescil talebini red gerekçelerinin haklı ve hukuki olmadığının görüldüğünü, itiraza konu yönetim kurulu kararının, güvenli elektronik imza ile imzalanmasının, hem Türk Borçlar Kanununa, hem Türk Ticaret Kanununa ve hem de 5070 sayılı Elektronik İmza Kanununa uygun olduğunu belirterek, müvekkili Bankanın 10.05.2018 tarih,… no.lu ve Bağcılar Şubesi imza yetkililerine ilişkin Yönetim Kurulu kararının tescili talebinin reddi kararı hukuka aykırı olduğundan, işbu tescilin reddi kararına itirazlarımızın kabul edilerek, anılan kararın tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
Mahkememizde açılan dava, ticaret sicil müdürlüğünün 6102 sayılı yasanın 27. maddesinde öngörülen tescile ilişkin davacı talebinin reddi üzerine açılan 6102 sayılı yasanın 34. maddesi uyarınca itiraz davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı münkir olup, davacının davalıdan sicile tescilini talep ettiği bağcılar şubesine imza yetkilisi olarak tayin edilen uzmana ilişkin yönetim kurulu kararının elektronik olarak imzalanmış olmasının tescile engel olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi, sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiş, Davacının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı tarafça her ne kadar açılan davaya cevap verilmemişse de davacının 6102 sayılı yasanın 390. maddesine dayalı yönetim kurulu toplantısında alınan kararın 6102 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca tescili için yapılan başvurusunda sadece yönetim kurulu kararının ıslak imzalı olmaması, e-imzalı olması nedeniyle reddi içerdiği, …Sicil Müdürlüğünün tescile ilişkin yönetmeliğin 34. Maddesinde sayılan diğer hususlarda bir gerekçesinin olmadığı, buna göre de sadece ıslak imzalı olmaması, elektronik imzalı olması nedeniyle tescil talebinin reddedildiği, bu redde karşılık davacı tarafça 6102 sayılı TTK’nun 34. maddesi gereğince red kararının tebliğinden itibaren 8 gün içinde açılması gerektiği şartına ilişkin olarak ticaret sicil memurluğunun 29.05.2018 tarihinde talebin reddine karar verildiği ve davacı tarafça da bu red kararı üzerine 05.06.2018 tarihinde yani süresi içerisinde davasını açmış olduğu görülmüştür.
Davacının talebinin yönetim kurulunun 10.05.2018 tarih 1714 no’lu tescili talep edilen Bağcılar şubesi için atanan uzmana ilişkin alınan kararda ıslak imzanın değil elektronik imzanın bulunduğu, 6098 sayılı B.K’nun 15. maddesinde açıkça “…güvenli elektronik imza da, el yazısı ile atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğrurur.” hükmü ile 5070 sayılı elektronik imza kanununun 5. maddesindeki “…güvenli elektronik imza, elle atılan imza ile aynı hukuki sonucu doğrurur.” şeklindeki hükmü dikkate alındığında elektronik imzanın ıslak imza hükmü gibi hüküm doğurduğu ve 5070 sayılı yasanın 5/2. fıkrasındaki “kanunların resmi şekle veya özel bir merasime tabi tuttuğu hukuki işlemler ile banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri, güvenli elektronik imza ile gerçekleştirilemez.” şeklindeki elektronik imza ile imzalanamayacak olan istisnanın da talep edilen konu yönünden bulunmadığı, yine 6102 sayılı TTK’nun 1526. maddesindeki 3. Fıkrasında “..ticaret şirketleri ile gerçek ve tüzel kişi diğer tacirlere ilişkin olarak, bu kanunun zorunlu tuttuğu bütün işlemler elektronik ortamda güvenli elektronik imza ile de yapılabilir. Bu işlemlerin dayanağı olan belgeler de aynı usulle elektronik ortamda düzenlenebilir.” şeklindeki hükmü ile yine aynı maddenin 4. Fıkrasındaki “…şirket adına imza yetkisine haiz kişiler, şirket namına kendi adlarına üretilen güvenli elektronik imza ile imza atabilirler. Bu durumda, kullanılacak nitelikli elektronik sertifikalarda, sertifika sahibi alanı içerisine, sertifika sahibinin ismiyle birlikte temsil ettiği tüzel kişinin de ismi yazılır. Bu husus tescil ve ilan edilir.” şeklindeki düzenlemesi de dikkate alındığında davacının yönetim kurulu toplantısını yapanları tutmakla zorunlu olduğu karar defterlerini elektronik imza ile imzalayabilecekleri, yine davacının banka olması nedeniyle 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun karar defteri başlıklı 28. Maddesinde “yönetim kurulu… Kararları aralarında açıklık bırakılmamak ve satır aralığında çıkıntı olmamak şartıyla tarih ve numara sırasıyla 6762 sayılı TTK’nun (yeni 6102 sayılı TTK) defterlerle ilgili hükümler gereğince onaylanmış müteselsil sayfa numaralı ayrı birer deftere metnin doğruluğundan hiçbir şekilde şüpheyi davet etmeyecek şekilde günü gününe kaydedilir ve her kararın altı üyeler tarafından karar tarihinden itibaren en geç 1 ay içinde imza olunur.” şeklindeki düzenleme uyarınca da davacı tarafın karar defterinin bu yasa hükümlerine aykırı olmayacak şekilde imzalandığı, yine imzalanan konunun 6102 sayılı TTK’nun 1526. Maddesinin 1 ve 2. Fıkrasında sayılan istisnalarla da ilgili bulunmadığı anlaşılmıştır.
Elektronik ortamda kurullar başlıklı 6102 sayılı TTK’nun 1527. Maddesinde “…şirket sözleşmesinde veya esas sözleşmede düzenlenmiş olması şartıyla, sermaye şirketlerinde yönetim kurulu ve müdürler kurulu tamamen elektronik ortamda yapılabileceği gibi, bazı üyelerin fiziken mevcut bulundukları bir toplantıya bir kısım üyelerin elektronik ortamda katılması yoluyla da icra edilebilir. Bu hallerde kanunda veya şirket sözleşmesinde ve esas sözleşmede öngörülen toplantı ile karar nisaplarına ilişkin hükümler aynen uygulanır.” hükmü uyarınca davacı tarafça dosyaya sunulan şirket ana sözleşmesinde bu yasa hükmüne uygun olarak 09.04.2013 tarihli 8296 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen davacıya ait ana sözleşmenin tadiline ilişkin hükümlerini içeren 37. maddesinde toplantının 6102 sayılı yasanın 1527. Maddesine uygun olarak elektronik ortamda yapılabileceğine ilişkin değişikliğe gidildiği, yine 10.04.2015 tarihli 8798 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen ana sözleşmenin değişikliğine ilişkin tadili içerir 37. Maddede 6102 sayılı yasanın 1527. Maddesine uygun olarak yönetim kurulu toplantılarının elektronik ortamda yapılabileceğinin kararlaştırıldığı, yine 31.03.2017 tarih 9296 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilen davacının ana sözleşmesinin 6102 sayılı yasanınb 1527. Maddesine uygun olarak yönetim kurulu toplantılarının elektronik ortamda yapılabileceğine ilişkin tadillerini de yapmış olduğu ve buna göre de 1527. Maddeye atıfen sözleşmesinde bulunan yetkiye istinaden elektronik ortamda yönetim kurulu toplantısının yapıldığı, güvenli elektronik imza ile yönetim kurulu üyelerinin şirket ana sözleşmesine uygun yasanın aradığı şekliyle kararını almış olmasına rağmen ve yasak bir halde bulunmamasına binaen, kaldı ki bu hususun EPDK tarafınca da bankalara davacı tarafça dosyaya sunulan 27.01.2017 tarihli elektronik imza hakkında dağıtım yerlerine ilişkin duyuruda da konunun değerlendirilerek muhatapları olan ve BDDK denetiminde olan bankalara duyurusunun da yapıldığı ve bu duyuruya istinaden de davacı tarafın ana sözleşme tadillerini de yapmış olarak hem sözleşmesine hem yasalara uygun yönetim kurulunun elektronik ortamda yaptığı ve elektronik ortamda ilgili yönetim kurulunca imzalanan kararın 6102 sayılı yasanın 27. Maddesi uyarınca tescili gerekirken, tescili yapmayan davalı taraf kararının yasaya aykırı olduğu, buna göre de… Memurluğunun 250489 sicil numarasında kayıtlı davacı Kuveyttürk katılım bankasının 10.05.2018 tarihli 1714 no’lu yönetim kurulu kararının davalı ticaret sicil memurluğunca 30.05.2018 tarihli tescilin reddine ilişkin karara itirazın kabulü ile yönetim kurulunun kararının sicile tesciline dair davanın kabulü yönünden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulüne,
2-… Memurluğunun …sicil numarasında kayıtlı davacı Kuveyttürk katılım bankasının 10.05.2018 tarihli 1714 no’lu yönetim kurulu kararının, davalı ticaret sicil memurluğunca 30.05.2018 tarihli tescilin reddine ilişkin karara itirazın kabulü ile yönetim kurulunun kararının sicile tesciline,
3-Harç peşin alındığından yeniden belirlenmesine yer olmadığına,
4-Davacının yaptığı 112,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 2.180,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından peşin yatırılan, harcanmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip
YARGILAMA GİDERİ /
77,00 TL İlk masraf
35,00 TL Posta gideri /
112,00 TL