Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2021/370 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/606 Esas
KARAR NO:2021/370

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/07/2018
KARAR TARİHİ:08/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/07/2016 tarihinde davalı tarafça yapılan kazı çalışmaları sırasında müvekkiline ait mallarda zarar meydana geldiğini, zarar bedelinin 1.685,91-TL olduğunu belirterek davanın kabulü ile zarar bedelinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının belirttiği adreste müvekkiline ait ya da müvekkili tarafından kullanılan herhangi bir taşınmazın bulunmadığını, yapılan kazı çalışmasının kendileri tarafından yapılmadığını ve bilgilerinin bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiilden kaynaklanan zarar sebebiyle hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili tarafından 22.07.2016 tarihinde … ilçesi … mahallesi … yolu üzeri adresinde … santraline ait … kablosunun, … A.Ş. tarafından otopark yapımı kazı çalışmaları esnasında kırılmak ve koparılmak suretiyle hasara uğratılması nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1685.91 TL hasar bedelinin tahsili talep edilmiştir.
Bu kapsamda mahkememizce 21/11/2019 tarihli 5 nolu celse 1 nolu ara karar ile; davaya konu hasarın meydana geldiği yerin mahkememizce tespiti için harita mühendisi refakatinde keşfen inceleme yapılmasına karar verildiği sunulan raporda özetle;
Tüm bu bilgiler ışığında hasarın meydana geldiği yerin … ili … ilçesi … mahallesi 1381 nolu parsel olduğu tarafımdan tespit edilmiş, dava konusu … mahallesi … nolu parselin tapu kaydı … Tapu Müdürlüğünden alınarak rapora eklenmiştir. Tapu kaydına göre 1381 nolu parsel, 6480.00 m2 ve tarla vasfı ile … : … oğlu adına kayıtlı olduğu tespitine yer verilmiştir.
Bu hali ile mahkememizce icra edilen keşif sonucunda hasara konu alanın taşınmaz bilgileri tespit edilmiş ve keşif sonucu sunulan rapor ile söz konusu taşınmaz bilgilerinin ait olduğu tapu kaydının incelenmesinde hasara konu alanın mülkiyetinin davalı şirkete ait olmadığı dava dışı gerçek kişiye ait olduğunun bildirildiği, ilgili tapu kaydının rapora eklendiği anlaşılmıştır.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olayımıza bakıldığında; dosya kapsamında davacı tarafından sunulan belgeler dinlenen tanıklar ve bu itibarla, dosya kapsamına uygun, keşfen alınan bilirkişi raporu kapsamında haksız fiilin meydana geldiği bunun sonucunda oluşan hasar sebebiyle maddi zararın oluştuğu sabit ise de; davaya konu hasar konu alanın bulunduğu taşınmazın davacı iddiası aksine davalı adına kayıtlı olmadığı dava dışı gerçek kişi adına kayıtlı olduğu hususu haksız fiil sorumluluğunun yukarıda izah edilen yasal şartları ile birlikte değerlendirildiğinde, davalının haksız fiilden sorumlu olduğunun davacı tarafındanispat edilememiş olması sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile eksik 23,40-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 1.685,91-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza