Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/587 E. 2018/1171 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/587 Esas
KARAR NO: 2018/1171

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 02/07/2018

BİRLEŞEN İST 9 ATM 2018/694 ESAS

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/06/2016
KARAR TARİHİ: 29/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dosyada sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …vekili tarafından İşe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy …İş Mahkemesi’nin… Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde … K. sayısı ile davalı … adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nîn 2015/20141 E. , 2015/29345 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, ilam gereğince vekalet ücreti ve yargılama giderinin tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 2.106,18 TL, 03/03/2016 tarihinde ödendiğini, söz konusu bu davaların ve icra takiplerinin açılmasına davalı şirketin dava dışı işçileri işe başlatmaması neden olduğu gibi davalı şirket tarafından anılan takiplere borcu da yatırılmadığını, bu nedenle söz konusu meblağın, müvekkil şirket tarafından yatırılmak zorunda kalındığını, bununla birlikte davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen Posta Gönderilerinin 1063 İşçi Personelle Dağıtım İşi Hizmetlerinin yaptırılması işine dayalı sözleşmenin 24. i.maddesi ; ‘İdare , yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.’ 28. ¡.maddesi; “Üçüncü şahıslarca yüklenici ve işçilerin kusuru nedeniyle idare aleyhine açılan her türlü dava, zara ve ziyan taleplerine karşı yüklenici sorumludur. İdare bu kabil dava, şikayet ve benzeri konulara hiçbir şeklide taraf ve muhatap değildir. İdarenin bu taleplere muhatap olması durumunda veya aleyhine bir hüküm tesis edilmesi hallerinde idarenin uğrayacağı zorcalar yüklenici tarafından karşılanacaktır. ” Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … ve … Esas sayılı dosyasındaki karara istinaden müvekkil idareden tahsil olunan toplam 4.671,10 TL ’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu açıklanan tüm nedenlerle ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin…esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; dava dışı …vekili tarafından İşe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy …İş Mahkemesi’nin … Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde 2015/60 K. sayısı ile davalı … adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 0.Hukuk Dairesi’nîn 2015/20141 E. , 2015/29345 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, Bakırköy … İş Mahkemesi’nin… E. -… K. ve 07/04/2015 tarihli karar gereğince dava dışı işçiyi işvereni olan davalı firmanın işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken ücret ve tazminat alacağının tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 12.494,60 TL, 26/05/2016 tarihinde ödendiğini, dava dışı … vekili tarafından işe iade istemli olarak davalı şirket ile müvekkil şirket aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesi’nin… Esasına kayden açılan dava 07/04/2015 tarihinde 2015/61 K. sayısı ile davalı … adlı firmadaki işine iadesine şeklinde karara çıkmış olup anılan karar Yargıtay 9.Hukuk Dairesi’nin 2015/20140 Esas 2015/29344 K. sayısı ile 21/10/2015 tarihinde onandığını, Bakırköy …İş Mahkemesi’nin …E. -… K. ve 07/04/2015 tarihli karar gereğince dava dışı işçiyi işvereni olan davalı firmanın işe başlatmaması halinde ödenmesi gereken ücret ve tazminat alacağının tahsili hususunda müvekkil şirket ile davalı şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosaya üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığını, anılan icra dosyasına müvekkil şirket tarafından 12.494,60 TL’nin 26/05/2016 tarihinde ödendiğini, söz konusu bu davaların ve icra takiplerinin açılmasına davalı şirketin dava dışı işçileri işe başlatmaması neden olduğu gibi davalı şirket tarafından anılan takiplere borcu da yatırılmadığını, bu nedenle söz konusu meblağın, müvekkil şirket tarafından yatırılmak zorunda kalındığını, bununla birlikte davalı şirket ile müvekkil şirket arasında akdedilen Posta Gönderilerinin 1063 İşçi Personelle Dağıtım İşi Hizmetlerinin yaptırılması işine dayalı sözleşmenin 24. i.maddesi ; ‘İdare , yüklenicinin çalıştıracağı işçinin işvereni, muhatabı ve sorumlusu değildir Yüklenicinin kendisi veya çalıştıracağı işçi ile ilgili İş Kanunu ve diğer mevzuattan doğan sorumlulukları yükleniciye aittir.’ 28. ¡.maddesi; “Üçüncü şahıslarca yüklenici ve işçilerin kusuru nedeniyle idare aleyhine açılan her türlü dava, zara ve ziyan taleplerine karşı yüklenici sorumludur. İdare bu kabil dava, şikayet ve benzeri konulara hiçbir şeklide taraf ve muhatap değildir. İdarenin bu taleplere muhatap olması durumunda veya aleyhine bir hüküm tesis edilmesi hallerinde idarenin uğrayacağı zorcalar yüklenici tarafından karşılanacaktır. ” Bakırköy … İş Mahkemesi’nin … ve… Esas sayılı dosyasındaki karara istinaden müvekkil idareden tahsil olunan toplam 24.989,20 TL ’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili için iş bu davayı açma zorunluluğu hasıl olduğunu açıklanan tüm nedenlerle, öncelikli olarak mahkemenizde açılan iş bu davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas Sayılı dosyası ile birleştirilmesine ve fazlaya ilişkin haklarımız saldı kalmak kaydıyla 24.989,20-TL’ııin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile masraf ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DEĞERLENDİRME:
Dava işçilik alacakları davası dolayısıyla açılmış olan Bakırköy … İş Mahkemesi dosyalarında verilen hüküm gereği başlatılan icra takiplerine davacı tarafça ödenen icra borcunun davalı şirketten rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında teminat mektubu olduğu, davalı tarafından davacı tarafa verilmiş olduğu her iki tarafında kabulünde olup, teminat mektuplarının paraya çevrilerek dava konusu edilen miktarların davacı tarafça paraya çevrilip davanın konusuz kaydığı hususu da her iki tarafın kabulündedir, bu sebeple davanın konusuz kalması sebebiyle ası ve birleşen davalar yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 12/09/2017 tarihli karar istinafa götürülmüş İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas … karar sayılı ilamı ile “Esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderine nasıl hükmedilmesi gerektiğini düzenleyen HMK.nun 331/1. Maddesi, Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder, hükmünü içermektedir. Tarafların haklılık durumunun belirlenmesi bir sorun olup, davanın (asıl talebin) konusuz kaldığını tespit eden mahkemenin, bunun üzerine yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (bu arada vekalet ücretine de) mahkum etmesi gerekir. (Prof.Dr…. & Prof. Dr. … & Prof. Dr. … – Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Yetkin-2011, 22.Baskı, age.Sh.471) Bu hususun yani tarafların hangisinin haklı olduğun tespiti, gerekli araştırma yapılarak, kanıtların toplanması ve değerlendirilmesi ile mümkündür. Mahkemece yargılamaya devam edilerek tarafların dayandıkları deliller değerlendirilmek suretiyle dava açıldığı tarihte tarafların haklılık durumu tespit edilip (gerekirse bu konuda bilirkişi raporu alınmak suretiyle) sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15/02/2016 Tarih ve 2014/10716 E. 2016/2446 K.sayılı kararı da bu yöndedir. Zira davacının teminat mektuplarını bir yargı kararına ihtiyaç duymadan paraya çevirmesi durumunda davalı yan tarafından yapılan işlemin haksızlığı iddiasıyla açılacak bir dava ile karşı karşıya kalması her zaman mümkündür. Bu nedenle davacının teminat mektuplarını paraya çevirmeyerek dava açmak yoluna gitmesi onun haksızlığına bir gerekçe olarak kabul edilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak tarafların hangisinin haklı olduğu hususunun tespiti için gerekli araştırma yapılarak, kanıtların toplanması ve (gerek duyulursa bir bilirkişi raporu alınmak suretiyle) değerlendirilmesi için dosyanın iadesine, davacı vekilinin istinaf taleplerinin açıklanan gerekçelerle kabulüne karar vermek gerekmektedir” gerekçeleriyle mahkememiz kararı kaldırılmış, mahkememizce 2018/587 esas sayılı dosya sayısına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
İstinaf kararı üzerine tarafların davadaki haklılık durumları yeniden değerlendirilmiştir.
Teminat mektubu, bir malın teslimi, bir işin yapılması gibi konularda banka tarafından verilen ve söz konusu işin zamanında ve eksiksiz yapılmasını taahhüt eden, yapılmadığı taktirde taahhüdü üstlenen tarafın ödemesi gereken tutarı bankanın kayıtsız şartsız ödeyeceğine dair düzenlenen mektuptur. Teminat mektubu, davacı şirketin elinde nakdi bir teminat olmayıp, alacağın mektubu düzenleyen bankadan tahsilini gerektirme olup, teminat mektubu varken dava açılamayacak olması halinde, teminat mektubunun kaynağını oluşturan asıl sorumlu olan borçlunun borçtan kurtulması sonucunu doğuracaktır. Teminat mektubunun ibraz edilmiş olması, yalnızca teminat mektubu verilen iş kapsamında borçlunun borcunu yerine getirmemesi rizikosuna karşı bankanın borçlunun borcunu garanti etmesi niteliğinde olup, davacı tarafın alacağını asıl borçludan tahsil etmesine hiçbir suretle engel teşkil edemeyecektir. Teminat mektubu verilmiş olmakla rizikonun banka tarafından üstlenilmiş olup, alacaklının alacağını asıl borçludan tahsil hakkı olduğu gibi, borçluya hiç başvurmaksızın doğrudan bankadan teminat mektubunun nakde çevrilmesi suretiyle tahsili yoluna da gidebilecektir. Ayrıca İstinaf kararında da belirtildiği üzere davacının teminat mektuplarını bir yargı kararına ihtiyaç duymadan paraya çevirmesi durumunda davalı yan tarafından yapılan işlemin haksızlığı iddiasıyla açılacak bir dava ile karşı karşıya kalması her zaman mümkündür. Netice olarak yapılan bütün açıklamalar ışığında, alacağın tahsili için öncelikle asıl borçluya başvurulmasının daha uygun olduğu, borçludan karşılanamaması halinde teminat mektubunun paraya çevrilmesi suretiyle ilgili bankadan alacağın tahsil edilmesi hakkaniyete daha uygun olacağı gerekçeleriyle, davacı tarafın asıl ve birleşen davaların açıldığı tarih itibari ile haklı olduğu anlaşıldığından davacı lehine asıl ve birleşen dosyalar için vekalet ücretine hükmolunmuş ve yargılama giderleri davalı tarafa yüklenmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davalar konusuz kaldığından, ayrı ayrı karar verilmesine yer olmadığına,
2-Asıl dava yönünden
a-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 79,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınmış olan 43,88 TL nin karar kesinleştikten sonra istek halinde davacı tarafa iadesine,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 69,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 212,00 TL olmak üzere toplam 281,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
ç- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
3-Birleşen dava yönünden
a-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 426,76 TL harçtan mahsubu ile fazla alınmış olan 390,86 TL nin karar kesinleştikten sonra istek halinde davacı tarafa iadesine,
b-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 69,40 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 22,00 TL olmak üzere toplam 91,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.998,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
ç- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip

Hakim
¸