Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/574 E. 2018/660 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/574 Esas
KARAR NO : 2018/660
DAVA : Menfi Tespit (Kira İlişkisinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kira İlişkisinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davaya konu taşınmazı 15/04/2015 tarihinde imzalanan 01/05/2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalılardan kiraladığını, müvekkilinin kira sözleşmesinin 17.maddesi uyarınca davalılara teminat karşılığında lehdarı müvekkili olan, davalı…adına yazılı,… Şubesine ait,… çek nolu vadesiz çeki “işbu çek teminat çeki olup ciro edilemez” ibaresiyle davalıya verdiğini, sonrasında müvekkili tarafından kira sözleşmesinin feshedilerek davalılara noter kanalıyla ihtarnameler gönderildiğini, geçen zaman içerisinde taşınmaza ait anahtarların davalılar tarafından teslim alınmadığını ve müvekkilinin oyalatıldığını ve sonunda yeni kiracı … Şti.’ne taşınmazın eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, bu işlemlere rağmen davalılarca teminat çekinin müvekkiline teslim edilmediğini, çekin iadesi için gönderilen ihtarnameye cevap verilmediğini, çekin bankaya ibrazı ya da takibe konulması tehditinin mevcut olduğunu, çekin kambiyo senedi vasfını taşımadığını belirterek davanın kabulü ile müvekkilinin dava konusu çek yönünden borçlu olmadığının tespitine ve çekin müvekkiline iadesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin 17. Maddesi kapsamında davalıya teminat olarak verildiği belirtilen çek nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan 15/04/2015 tarihli kira sözleşmesi incelenmiş olup; sözleşmenin 17. Maddesinin “Kiracı teminat olarak 3 aylık kira karşılığı olan çeki verecektir. Çek tutarı 292.050 TL olacak ve kira karşılığı verilen çeklerin herhangi birinin karşılıksız çıkması durumunda, kiracı tarafından vadesi yazılmadan verilen teminat çeki, kiraya veren tarafından vadesi atılmak suretiyle bankaya ibraz edilecektir. Kiracı, kira çeklerinin ödenmemesi durumunda kiraya verenin vadesi yazılmadan aldığı teminat çekine (292.050 TL), istediği vade tarihini atacağını kabul eder.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Dava dilekçesi ekinde sunulan çek örneğinin yapılan incelemesinde; …Şubesine ait, keşidecisi…A.Ş., lehdarı…A.Ş. olan … numaralı, 292.050,00 TL bedelli, vadesiz ve üzerinde “işbu çek teminat çeki olup ciro edilemez” kaydının yazılı olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 4.maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş ve 4/1-a maddesinde ise kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin… Esas,… Karar sayılı ilamında “…Dava, taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava konusu kambiyo senetlerinden dolayı menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de, her iki taraf da bu senetlerin kira sözleşmelerinin teminatı olarak verildiğini kabul etmektedirler. Hal böyle olunca somut olayda uyuşmazlık TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden değil, taraflar arasındaki kira sözleşmelerinde yer alan hükümler çerçevesinde tarafların birbirlerine karşı olan edimlerini yerine getirip getirmedikleri konusunda toplanmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir…”
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesinin … Esas, … Karar sayılı ilamında “…Dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddia değerlendirildiğinde, davanın kira sözleşmesi gereğince verilen çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın esasının kira ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Görev kamu düzenine ilişkin olup bu hususun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Dava 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığından mahkemece asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek verilen görevsizlik kararı usul ve yasaya uygun değildir. Nitekim Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 20/04/2015 tarih ve… Esas, …Karar sayılı, 08/04/2014 tarih ve… Esas, 2014/4530 Karar sayılı ilamlarında da benzer mahiyette açılan davalarda uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu vurgulanmıştır…”
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin… Esas,… Karar sayılı ilamında “…HMK.nun 2/1 maddesinde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığna ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmü yer almaktadır. HMK.nun 4/1-a maddesinde ise, kiralanan taşınmazların, 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu olan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacılar ile davalılar arasında araç kiralama sözleşmesi yapıldığı, sözleşmeyi davacılardan…’ün imzaladığı ve kiralanan araçla kaza yaptığı, davalının aldığı senetlere dayanarak kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığı, C.Savcılığında alınan beyanlardan diğer davacılar da senetleri imzaladıkları anlaşılmaktadır. Davacılar, icra takibine konu senetlerin sonradan doldurulduğu ve bono bedellerinin gerçek dışı fahiş bedeller olması nedenine dayanılarak da menfi tespit yoluyla senetlerin ve takibin iptaline karar verilmesi istemiyle dava açmışlardır. Bu durumda; davanın, araç kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünde araç kira sözleşmesi hükümlerinin uygulanacağı anlaşıldığından, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinin kabulü ile aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” kararları gereğince temel ilişkinin kira ilişkisi olması halinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1 maddesinde ise her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı düzenlenmiştir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, dosyamız kapsamında ihtilafa konu temel ilişkinin taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi ve bu sözleşmenin 17. Maddesi gereğince teminat olarak verilen çek olduğu, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yüksek yargı kararları gereğince HMK 4 maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;
1-HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK’nın 20. maddesi gereğince karara karşı kanun yoluna başvurmaması halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dosyanın görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
(e-imza)
Hakim …
(e-imza)
BU EVRAK 5070 SAYILI KANUN GEREĞİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞTIR