Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/555 E. 2019/264 K. 25.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/555 Esas
KARAR NO : 2019/264
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 22/06/2018
KARAR TARİHİ: 25/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin Marmaraereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyası üzerinden hizmet süresinin tespiti ve … kayıtlarının düzeltilmesi davası açtığını, İş Mahkemesinin muhtıra göndererek tasfiye olduğu anlaşılan şirket için ihya davası açılmak üzere mehil verdiğini, davanın devamı için şirketin tasfiye haline dönüşmesi ve tüzel kişiliğin TTK.224 ve 445.maddesi gereği ihyasının gerektiğini, davalı şirketin 31.07.2013 tarihinde ticaret sicilinden resen terkin edildiğini, fakat bu hususun …Ticaret Sicil Gazetesi’nde yayımlanmadığını, bu sebeple tasfiye memurunun kimliğinin tespit edilemediğini, açıklanan nedenlerle; … … … siicilinde kayıtlı …A.Ş unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderlerinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili …nün resen terkin işleminin, 6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” kapsamında olduğunu, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, şirketin aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması“ gerekçesiyle resen terkin kapsamına alındığını, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31.07.2013 tarihinde yukarıda belirtilen gerekçeye istinaden sicil kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkili …nün, mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi/kooperatifi tekrar sicile tescil yükümlülüğünün bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, arz ve izah edilen nedenlerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirkete ve şirket yetkilisine usulüne uygun tebligatın yapıldığı, ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Mahkememizce ihyası istenen dava konusu şirkete ait ilgili Ticaret Sicil dosyası örneği ve Marmara Ereğlisi Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası celp edilip dosyamız içerisine konulmuştur.
Dava niteliği itibari ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesine dayalı olarak sicilden terkin edilen ve dosyamızda aynı zamanda davalı kılınan …A.Ş’nin davacının açmış olduğu Marmara Ereğlisi İş Mahkemesi… esas sayılı dosyasında temsilinin sağlanmasına dönük ihya davasıdır.
6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi ile yasa koyucu kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 2 yıl içerisinde geçici 7. maddenin 1. fıkrasının a maddesinde öngörülen sermayelerin 24.06.1995 tarihli ve 559 sayılı kanun hükmünde kararname ile TTK’da değişiklik öngören hükümleri uyarınca kararlaştırılan sermaye değerine yükseltmemiş olmaları, b fıkrasına göre münfesih olan anonim ve limited şirketler, c fıkrasına göre kooperatifler kanununa göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler, d fıkrasına göre sebebi ne olursa olsun son 5 yıla ait aralıksız olağan genel kurul toplantısı yapmamış olan anonim şirketler ile kooperatifler ve e fıkrasına göre kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları ve son katı bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatiflere ilişkin olarak kısa tasfiye yolu olarak da tabir edilen yasa koyucu tarafından yine tabelaları bulunan ancak faal olmayan veya yasaya uygun hale getirilmeyen şirketler ve kooperatifler için sicilden terkin imkanı getirilmiş ve buna göre de ticaret sicil memurluklarında bu yasa maddesi işletilerek şirketlerin ticaret sicilden terkinlerine karar verilmiştir.
Aynı maddenin 2. fıkrasında açıkça “davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz” açık hükmü dikkate alındığında leh ve aleyhlerine yargılaması bulunan şirket ve kooperatifler yönünden geçici 7.maddenin uygulanamayacağı belirtilmiş olup, mahkememizde açılan davada davacının davacısı olduğu ve iş akdinden kaynaklı olduğu bir kısım haklarına ilişkin Marmara Ereğlisi İş Mahkemesi 2013/166 esas sayılı dosyasında görülmekte olan şirkete ilişkin davası olmasına rağmen aynı zamanda davalı gösterilen… A.Ş’nin sicil müdürlüğü tarafından 31.07.2013 tarihinde geçici 7. Maddeye dayalı olarak sicilden terkin edildiği, bu haliyle terkin hususunun usulsüz olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasadan önce bu yasada düzenlenmiş olan anonim şirketler için 547.maddesi ve yine 6102 sayılı yasanın 643. maddesi yollamasıyla anonim şirketler için uygulama alanı bulunan 547.maddenin tasfiyesi yapılmış olmasına rağmen tasfiye sonrasında ek tasfiye yapılması gerektiği anlaşılan hususlar için getirilmiş olan bu düzenleme ve 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesi yok iken 6762 sayılı eTK yürürlükte olduğu dönemde yargı içtihatlarıyla ihya hususu ve ek tasfiye hususları kabul edilmiş olup, buna göre uygulamalar gelişmiş olmasına rağmen yasa koyucu bu boşluğu doldurmak babında 6102 sayılı yasa ile eksik tasfiye olması halinde 547.maddeyi, bazı diğer eksiklik hallerinde ise 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesini düzenlemekle yargı kararlarıyla doldurulmak istenilen yasal boşluğu ortadan kaldırmıştır.
6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesine dayalı olarak yapılacak olan ihya taleplerinde yasanın 15.fıkrasında “ticaret sicilden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirket ve kooperatifin ihyasını isteyebilir” şeklindeki düzenleme uyarınca dosyamız davacısı gibi menfaati bulunanların yasada öngörülen 5 yıllık hak düşürücü sürede bu şekilde ihya davası açabilecekleri öngörülmüş olup, dosyadaki sicil kaydına göre davalı şirketin 31.07.2013 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, mahkememizde açılan davada ise henüz 5 yıllık süre dolmadan 22.06.2018 tarihinde davanın açılmış olduğu, bu haliyle davanın süresinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
İhya davalarında husumet eğer şirket tasfiye olmuş ise tasfiye memuruna ve sicile karşı yöneltilmesi gerekir. Mahkememizde açılan davada davacı tarafça her ne kadar … davalı gösterilmiş ise de, davalı gösterilmesine gerek bulunmayan ve sicilden de terkin edilmiş olması nedeniyle dava açılamayacak olan, ihyası istenilen … A.Ş’ni de davalı kılmış ise de bu şekildeki …A.Ş’ne karşı olan davasını …A.Ş’nin davalı kılınamayacak olması nedeniyle pasif husumet yokluğundan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
İhya davasının dinlenebilmesi için yasa koyucunun aradığı şart olan hukuki menfaatinin bulunması şartının dosyamız davacısı yönünden gerçekleşmiş olduğu, zira davacı tarafça bir kısım işçilik haklarından kaynaklanan haklarına kavuşabilmesi için Marmara Ereğlisi İş Mahkemesinde açmış olduğu hizmet tespit davasında; davanın görülebilmesi için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması gerektiği ve bu nedenle de davalı kılınmak istenilen nezdinde hizmeti olduğu iddia edilen 6102 sayılı yasanın geçici 7.maddesince……nce sicilden terkin edilen … A.Ş’nin ihyasında davacının hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının İş Mahkemesinde görülen davasında temsil edilebilmesi için şirketin ihyasının gerektiği ancak tasfiye olunmaksızın şirketten tescil edilmiş olması nedeniyle ek tasfiyesinin gerekmediği, bu nedenle de tasfiye memuru da atanmasına gerek bulunmadığı anlaşılmakla, davacının diğer davalı …ne karşı açmış olduğu … A.Ş’nin ihyası talebinin kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM-Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı kılınan …A.Ş ve … yönünden davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine,
2-Davacının diğer …’ne olan davasının kabulü ile … …’nün…numarasında kayıtlı… Şirketi’nin Marmaraereğlisi İş Mahkemesi … esas sayılı dosyasına hasreten ihyasına,
3-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil’de tescil ve ilanına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile geri kalan 8,50 TL bakiye harcın davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı taraftan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 77,00 TL ilk yargılama gideri ve 90,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 167,50 TL yargılama giderinin davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olmasına rağmen davalı …’nün yasal hasım olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Peşin yatırılan gider avansından harcanmayan bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip