Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/554 E. 2021/278 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/554 Esas
KARAR NO:2021/278

DAVA:Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :22/06/2018
KARAR TARİHİ:20/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … markasının tanınmış ve piyasada büyük paya sahip şirketlerden olduğunu, …başta olmak üzere müvekkili şirketin tanınmış birçok markasının bulunduğunu, müvekkili şirketin uzunca süredir “…” sloganını ürünlerinde kullandığını, müvekkili şirketin en son … markası için çekilen reklam filminde … sloganını kullandığını, davalı tarafın kötü niyetli hareket ederek müvekkili şirketin reklamlarında uzun süredir kullandığı sloganını kopyalayarak reklam filminde “… … …” şeklinde taklit ederek müvekkili şirketin ürünü ile tüketici nezdinde iltibas yaratacak ve karışıklığa sebebiyet verecek şekilde kullanmaya başladığını, reklam filmlerindeki ürünün aynı grup ürün olduğu da dikkate alındığında davalı tarafın kötü niyetli kullanımının tüketiciler nezdinde karışıklığa sebebiyet vereceği ve bu durumun haksız rekabet yaratacağının tespit edileceğini belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının tamamen hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, haksız rekabetin unsurlarının oluşmadığını, davacının dilekçesinde kulladığı sloganın üzerinde herhangi bir fikri veya sınai mülkiyete konu bir hakkı olduğunu ileri süremediğini, aynı şekilde bu slogan üzerinde kendisine tekel sağlayan bir hakka da sahip olmadıklarının anlaşıldığını, zira bu sloganın kaynağının davacı olmadığını, bu sloganın kullanımının davacının kullanımından çok daha eskiye dayalı olduğunu ve artık kamuya mal olduğunu, bu ifadenin kaynağının tam olarak tespit edilememekle birlikte zamanla herkes tarafından benimsenip çeşitli şekillerde kullanıldığının görüldüğünü belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, dava konusu reklam sloganını içeren her türlü reklam görselinin imhası, hükmün ilanı ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı vekili tarafından, davacı … markasının …başta olmak üzere müvekkili şirketin tanınmış birçok markasının bulunduğunu, müvekkili şirketin uzunca süredir “…” sloganını ürünlerinde kullandığını, müvekkili şirketin en son … markası için çekilen reklam filminde … sloganını kullandığını, davalı tarafın kötü niyetli hareket ederek müvekkili şirketin reklamlarında uzun süredir kullandığı sloganını kopyalayarak reklam filminde “… … …” şeklinde taklit ederek müvekkili şirketin ürünü ile tüketici nezdinde iltibas yaratacak ve karışıklığa sebebiyet verecek şekilde kullanmaya başladığından bahisle haksız rekabet eyleminin tespiti, önlenmesi, reklam sloganının yer aldığı görsellerin imhası, hükmün ilanı ve haksız rekabet teşkil eden reklam sloganının davalı şirket tarafından kullanılmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat isteminde bulunulmuştur.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında haksız rekabet unsurunun bulunup bulunmadığı, maddi zarar oluşup oluşmadığının tespiti için tarafların dava konusu edilen reklam sloganının kullanıldığı dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; gerek mali gerekse reklamcılık ve haksız rekabet yönünden dosyada bilgi belge ve delillerin yetersizliği sebebiyle uyuşmazlık konularına ilişkin sağlıklı bir değerlendirme yapılamadığı ifade edilmiş, bunun üzerine bilirkişi heyet raporunda işaret edilen eksiklikler giderilmek suretiyle alınan ek bilirkişi raporunda özetle;
1.Davaya konu olan “……….” ibaresinin, ürünün şeklindeki değişikliği ifade etmek üzere ilk kez davacı tarafından kullanıldığı, davalının, yaklaşık 6 ay sonra benzer bir ürün geliştirip reklam kampanyası için aynı ifade kalıbını (“……….”) değiştirerek kullanmış olmasının, iltibas yaratarak karışıklığa sebebiyet verdiği, ancak bu durumun davacı marka yararına çalıştığı ve maddi bir zarar oluşturmak yerine kazanç olarak sonuçlandığının anlaşıldığı,
2.Detaylı olarak yapılan hesaplamalar sonucunda, davalının 2018 yılının 4-5-6. aylarında yapmış olduğu benzer reklam çalışması nedeniyle, davacının maddi olarak ölçülebilir bir zararının olmadığı, tam tersine satışlarında bir artış olduğu tespit edildiği, davacının maddi tazminat talebinin dayanağının olmadığı,
3.Maddi tazminata dayanak olacak koşulların oluşmadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Haksız rekabet, TTK’nın 54. ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Haksız rekabetin amacı, TTK’nın 54/1. maddesinde “bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması” olarak ifade edilmiş, 2. fıkrada ise haksız rekabet tarif edilerek “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde belirtilmiştir. Haksız rekabet sayılan bazı durumlar TTK’nın 55. maddesinde sayılmıştır. TTK’nın 55/1. Maddesinde de, haksız rekabet hâllerinin başlıcaları olarak, dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek, (…) sayılmıştır.
TTK’nın 56. maddesinde ise; haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, meslekî itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimsenin, fiilin haksız olup olmadığının tespitini, haksız rekabetin önlenmesini, haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını, kusur varsa zararın tazminini, TBK’nın 58. maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebileceği belirtilmiştir.
Bu kapsamda, davalı şirket tarafından davacı şirket aleyhine haksız rekabet eyleminde bulunup bulunmadıkları ve haksız rekabet iddiası kapsamında maddi tazminat talebi de bulunduğundan davacı şirketin, davalı şirketin haksız rekabet oluşturan eylemi sonrasında kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı, haksız rekabetin davacı şirket nezdinde olumsuz bir durum meydana getirip getirmediği getirdiğinin tespiti halinde zararın miktarı ve/veya davalı şirketin ise haksız rekabet kapsamında nitelendirilebilecek eylemleri var ise bu eylemler sonucunda bu durumun davalı şirketin kazanç durumuna, davalı şirkete yararlı olarak yansıyıp yansımadığı ve yansıdığının tespiti halinde haksız rekabet sonucunda elde edilen kazanç miktarlarının ayrı ayrı tespiti gerekmekte olup; mahkememizce alınan ek raporda da haksız rekabet iddiasına yönelik tespitlerde bulunulmuş olmakla birlikte, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği, davalı tarafın haksız rekabet iddiasına konu slogana kullandığı reklamlar sonrasında ürünün satışında artış meydana gelip gelmediğinin bu haliyle değerlendirme ve inceleme konusu yapılmadığı anlaşılmakla davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ve taraf vekillerinin itirazları da değerlendirilmek suretiyle yeniden ayrıntılı ve gerekçeli ek rapor tanzimi hususunda daha önce dosyanın tevdi edildiği bilirkişi heyetine yeniden dosya tevdi edilmiş olup, sunulan 12/02/2021 tarihli 2. Ek raporda özetle; davalının ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacı ve davalı şirketin ticari kayıtlarının karşılaştırılması sonucunda;
1.Davaya konu olan “……….” ibaresinin, ürünün şeklindeki değişikliği ifade etmek üzere ilk kez davacı tarafından kullanıldığı, davalının, yaklaşık 6 ay sonra benzer bir ürün geliştirip reklam kampanyası için aynı ifade kalıbını (“……….”) değiştirerek kullanmış olmasının, iltibas yaratarak karışıklığa sebebiyet verdiği, ancak bu durumun davacı marka yararına çalıştığı ve maddi bir zarar oluşturmak yerine kazanç olarak sonuçlandığının anlaşıldığı,
2.Detaylı olarak yapılan hesaplamalar sonucunda, davalının 2018 yılının 4-5-6. aylarında yapmış olduğu benzer reklam çalışması nedeniyle, davacının maddi olarak ölçülebilir bir zararının olmadığı, tam tersine satışlarında bir artış olduğu tespit edildiği, sloganı iltibas eden davalının ise satışlarında düşmenin varlığının tespit edildiği, davalının bu reklam kampanyasından kazanç değil, zararının oluştuğu, oluşan bu zararın davacı için yoksun kaldığı bir kazanç olarak hesaplanamayacağı,
3.Maddi tazminata dayanak olacak koşulların oluşmadığı, yönünde görüş bildirilmiştir.
Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi Tazminat İstemi, Hükmün İlanı ve Her Türlü Görselin İçeriğin İmhası Talepleri Yönünden;
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan yasal mevzuat kapsamında somut olay, mahkememizce alınan bilirkişi kök ve iki ek rapor dosya içeriği ile birlikte değerlendirildiğinde; haksız rekabet eylemine dair tespitlerin yer aldığı 1. Ve 2. Ek rapor da dikkate alındığında ilk defa davacı şirket tarafından … ürünü için kullanılan reklam sloganının ( “…”) büyük oranda benzerinin (“… … …”) yaklaşık 6 ay sonra davalı şirket bünyesinde bulunan “…” … ürünü için de kullanıldığı aynı ürün gurubu için büyük oranda benzer reklam sloganının kullanılmasının iltibas yarattığı dolayısı ile davacı şirket aleyhine haksız rekabet oluştuğu kanaatine varılmış olmakla; davalının dava konusu reklam sloganını kullanması sebebiyle haksız rekabetin varlığının tespiti ile, bu haksız rekabet eyleminin men’ine, TTK 59. maddesine göre karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede ilanına, mali yönden yapılan inceleme ve ticari defter ve karşılaştırma sonucunda yapılan tespitleri içeren 2. Ek rapor denetime elverişli bulunmuş olup, davacı şirket nezdinde bir kazanç kaybı ve/veya davalı şirket nezdinde bir kazanç artışı olmadığı gözetilerek maddi tazminat şartlarının oluşmaması sebebiyle maddi tazminat talebinin ve TTK 56. Madde hükmü gözetilerek tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz olmaması sebebiyle her türlü görselin ve içeriğin imhası talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Manevi Tazminat Talebi Yönünden;
6102 sayılı TTK’nın 56/1-e maddesinin gönderme yaptığı 6098 sayılı TBK’nın 58. Maddesine göre kişilik hakkının zedelenmesinden zarar görene uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat olarak bir miktar para ödenmesine karar verilebilir. Hakim bu giderim yerine başka bir giderim biçimi kararlaştırabilir yahut para şeklinde öngörülen tazminata ekleme yapabilir yahut saldırının kınanmasına ve bu kararın yayınlanmasına karar verebilir. Kanun hükmüne göre hakime tanınan alternatif giderim verme yetkisi hakim tarafından manevi tazminat olarak bir miktar para takdiri şeklinde oluşmuş olup, manevi tazminatın yukarıda açıklandığı gibi uygun bir miktarda olması, manevi zarar anlayışının bir gereğidir.
Türk Borçlar Kanunu’ nun 58. maddesi hükmüne göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. (Yargıtay … HD. 2012/… E., 2014/… K.)
Mahkememizce yukarıda ifade edildiği üzere dava konusu reklam sloganının davalı tarafından kullanılmasının haksız rekabet niteliğinde olduğu kabul edilerek bu durumun tespit ve önlenmesine karar verilmiş, 6098 sayılı TBK’nın 58/2. maddesinde manevi tazminatın ödenmesi yerine hakim, saldırıyı kınayan bir karar verebileceği gibi bu kararın yayınlanmasına da alternatifli bir şekilde karar verebilir. Bu hüküm TTK 59/son hükmüyle birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda, tarafların ticari durumları, faaliyette bulundukları sektör, söz konusu sektörde faaliyet gösteren şirket sayısı, ticari gelirleri, haksız rekabet teşkil eden reklam sloganının kullanıldığı mecra ve süre sebebiyle haksız rekabet nedeniyle davacının uğradığı manevi zarar, ayrıca, TBK’nın 52/2 maddesine göre kararın yayınlanması da kamuoyunun bilgilendirilerek ticari itibarın düzeltilmesi yönünde manevi zararın bir giderim yolu olduğu gözetildiğinde davacı lehine 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; davalının dava konusu reklam sloganını kullanması sebebiyle haksız rekabetin varlığının tespiti ile, bu haksız rekabet eyleminin men’ine,
2-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede ilanına,
3-Maddi tazminat talebinin REDDİNE,
4-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
5-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
6-Alınması gereken 683,10-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.724,83 TL harçtan düşümü ile geriye kalan 1.041,73-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 41,10-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 3.151,00-TL olmak üzere toplam 3.192,10 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 316,04 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 1.724,83 TL’nin toplamı olan 2.040,87 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan maddi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
11-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan manevi tazminat talebi yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/04/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza