Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/526 E. 2021/239 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/526 Esas
KARAR NO:2021/239

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2018
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın 27/03/2018 tarihinde kızını okuldan almak için yaya olarak seyir halinde iken davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın sağa dönülmez tabelasına rağmen sağa dönmesi sonucu müvekkiline sol taraftan çarptığını, müvekkilinin kızının kaza nedeniyle yaralanmadığını fakat müvekkili …’ın çarpma neticesinde yere düştüğünü ve aracın müvekkilinin bacağının üzerinden geçtiğini, sürücünün kaza sonrasında durduğunu ve geri gelerek tekrar bacağını ezdiğini, yapılan tedavi neticesinde müvekkilinin bacağına platin takıldığını, davacı …’ın kazazedenin eşi olduğunu ve yaşanan kaza nedeniyle yıprandığını ve eşinin ölümüne ilişkin korku yaşadığını, kazada davalı sürücünün kusurlu olduğunu, aracın ruhsat sahibinin diğer davalı … olduğunu, aracın işleticisinin ise davalı ……Ltd.Şti. olduğunu ve aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, bu nedenle yaşanan kazadan doğan zararlardan tüm davalıların sorumlu olduğunu belirterek davanın kabulü ile müvekili … için iş gücü kaybı için 1.000,00-TL, maluliyet için 1.000,00-TL olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminat ile 100.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline; müvekkili … için 15.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yaşanan kazada her iki tarafın da kusurlu olduğunu ve davacının yayaların uyması gereken kurallara uymadığını, müvekkilinin küçük esnaf olduğunu ve geliri ile kendini geçindirdiğini, davacının 3.800,00-TL hastane masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartının yerine getirilmediğini, davaya konu aracın müvekkiline sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kusur incelemesi yapılması gerektiğini, ayrıca davacının zararına ilişkin ATK incelemesi yapılması ve aktüer raporu alınması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; yaşanan kazanın sağa dönülmesinin yasak olduğu bir yerde gerçekleşmediğini, davacının yanlış intiba uyandırdığını, yayanın kusurlu olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından davacı ile ilgilenildiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan zarar sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçeleri ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacılar tarafından, 27/03/2018 tarihinde davacılardan …’ın karşıdan karşıya geçmesi esnasında davalılardan … sevk ve idaresindeki, diğer davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın davacı yaya …’a çarpması sonucunda yaralanması sebebiyle davacı yaya … için maddi ve manevi tazminat, diğer davacı eş için manevi tazminat istemlerinde bulunulmuştur.
MADDİ TAZMİNAT TALEBİ YÖNÜNDEN;
Dava kapsamında öncelikle meydana gelen trafik kazası sonucunda davacının maluliyet durum ve oranının tespiti hususunda dosya Adli Tıp Kurumuna tevdi edilmiş olup, 24.02.2020 tarih 2287 sayı 2811 karar numaralı T.C. Adalet Bakanlığı- Adli Tıp Kurumu- …. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda; 12.08.1983 doğumlu …’ ın 27.03.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının; 30.03.2013 tarih ve …. Sayılı Resmi Gazete de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 2(yüzde iki) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğine oy birliği ile mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
Tarafların trafik kazasında kusur durum ve oranları ile davacı …’ın maluliyet oranlarının dikkate alınmak suretiyle tazminat kalem ve miktarlarının tespiti hususunda dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişi heyet raporunda özetle; … plakalı davalı minibüs sürücüsü …’ın davacı mağdur yaya … …’ın yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 80 (yüzde seksek) oranında asli derecede kusurlu olduğu, Davacı mağdur yaya … …’ın kendi yaralanması ile neticelenen dava konusu trafik kazasında % 20 (yüzde yirmi) oranında tali derecede kusurlu olduğu, Davacı …’ ın 27.03.2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza sonucu; 9 ay/ 270 gün geçici iş göremezlik zararının 14.428,08 TL olduğu, kazanın oluşumunda %20. kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalılardan talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 11.542,46 TL olabileceği, Sürekli iş göremezlik- efor kaybının % 2 maluliyet oranı dahilinde 21.296,78.TL olduğu, kazanın oluşumunda %.20 kusurunun bulunduğunun kabulü durumunda, davalılardan talep edebileceği sürekli iş göremezlik / efor kaybı zararının 17.037,42 TL olabileceği, Davalı … A.Ş. tarafından düzenlenen ZMMS sigortası teminat limiti (360.000,00TL) dahilinde bulunduğu, SGK tarafından rücu ya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı görüşlerinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Söz konusu bilirkişi raporu dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunmuş olup, rapor ile tespit edilen maddi tazminat kalem ve miktarları üzerinden davacılar vekilinin bedel artırım dilekçesi de gözetilerek davanın kabulüne, tespit edilen toplam 28.579,88 TL tazminat tutarına dava açılmasından sonra sigorta şirketine başvuru yapıldığı ve aracın hususi araç statüsünde olduğu gözetilerek davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ YÖNÜNDEN;
6098 TBK’nun 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir. ” Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira MK’nın 4.maddesindeki hak ve nesafet kuralları, kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hak ve nesafete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir. Belirtilen bu hususlar ve özellikle davacı yayanın %20 kusur oranı, kaza nedeniyle meydana gelen maluliyet oranı dikkate alındığında adı geçen davacı için takdiren 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak sözü geçen davacıya verilmesine,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/2 maddesinde; “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı …’in eşi davacı … için de manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davacı yaya …’in yaralanması ile ilgili sürekli iş göremezlik oranının % 2 geçici iş göremezlik süresinin ise 9 ay olarak belirlendiği bu hali ile zararın ağır bedensel zarar olarak nitelendirilmesinin mümkün olduğu kanaati ile söz konusu davacı eş için de takdiren 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla manevi tazminat talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A)-Maddi tazminat talebi yönünden;
-11.542,46-TL geçici iş göremezlik ile 17.037,42-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 28.579,88-TL’nin davalılar (…, … Tic. Ltd. Şti.yönünden kaza tarihi olan 27/03/2018 tarihinden itibaren, davalı … AŞ’den dava tarihi olan 13/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) tahsili ile davacı …’a verilmesine,
B)Manevi tazminat talebi yönünden;
-Davacı … yönünden manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
-Davacı … yönünden manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 27/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, … Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacı …’a verilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 3.523,42-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.998,07-TL harç ile 454,00-TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 1.071,35-TL eksik harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına (Davalı … AŞ’nin bu miktarın 593,63-TL’sinden muaf tutulmasına),
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 41,10-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 2.092,50-TL olmak üzere toplam 2.133,60-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 766,48-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 1.998,07-TL ile 454,00-TL ıslah harcı toplamı olan 3.218,55-TL yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına (Davalı … AŞ’nin bu miktarın 1.783,39-TL’sinden muaf tutulmasına),
4-Davalı taraflarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Arta kalan gider avansı bulunması halinde karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraflar vekille temsil olunduğundan maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.286,98-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacılara verilmesine,
7-Davacı taraflar vekille temsil olunduğundan manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, … Tic. Ltd. Şti.den alınıp davacılara verilmesine,
8-Davalılar …, … Tic. Ltd. Şti. vekille temsil olunduklarından manevi tazminat yönünden reddedilen miktar üzerinden hesap olunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 12.690,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp bu davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2021

Katip …

Hakim …