Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/514 E. 2021/426 K. 29.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/514 Esas
KARAR NO:2021/426

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/06/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile … San. Ve Tic. A.Ş arasında 04/10/2012 tarihli … Faktoring sözleşmesi akdedildiğini, taraflar arasında akdedilen … Faktoring Sözleşmesinden kaynaklı borç ödenmeyince dosya borçlusu aleyhine icra takibi başlatıldığını, sözleşme borçlusu …ve Tic. A.Ş takip tarihinde iflas ertelemede olduğundan takibin yalnızca müteselsil kefil olan … aleyhine başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya gönderildiğini, borçlunun takibe ve borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilinin alacağının likit olduğunu davalı borçluların borçtan haberdar olduklarını ve borçtan sorumlu olduklarını belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tebliğinin usule aykırı olduğunu, TBK 583. Maddesi gereğince müvekkilinin müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu ileri süren davacının delil olarak sunduğu faktoring sözleşmesi incelendiğinde görüleceği üzere müvekkili tarafından el yazısı ile yazılmış hiç bir ifadenin bulunmadığını, ayrıca kefilin sorumlu olacağı miktar ve kefalet tarihinin de belirtilmemiş olduğunu, kefalet sözleşmesinin kanun emredici hükümlerine aykırı olduğundan kesin hükümsüz olduğunu, dolayısıyla müvekkiline sorumluluk atfedilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin müvekkili lehine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava dışı asıl borçlu …ve Ticaret A.Ş. ile davacı arasında akdedilen faktoring sözleşmesinden kaynaklanan borç sebebiyle davacı tarafından davalı müteselsil kefil aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; alacak nedeniyle yapılan takibe itirazın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 202.428,69 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 26/03/2021 tarihli ara karar ile; davaya konu harca esas değerin 202.428,69 TL olduğu, ancak davacı vekili tarafından 35,90 TL maktu harç yatırıldığı anlaşılmakla, 202.428,69 TL üzerinden hesap edilen 3.456,97 TL harçtan peşin yatan 35,90 TL harcın mahsubu ile 3.421,07 TL eksik harcın ikmali hususunda davacı vekiline iki haftalık kesin süre verilmesine, eksik harcın verilen kesin süre içerisinde ikmal edilmemesi halinde Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağının ve üç aylık yenileme süresi içerisinde eksik harcın ikmali ile birlikte yenileme dilekçesinin sunulmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun davacı vekiline ihtarına, (ihtarın tebliğ ile yapılmış ve kesin sürenin de tebliğden itibaren başlamış sayılmasına), ara kararın davacı vekiline tebliğine yönelik karar verildiği, ara karar gereğince davacı vekili tarafından 31/03/2021 tarihinde eksik harcın ikmal edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile dava konusu icra takibine dayanak faktoring sözleşmesinde davalıya atfen yazılan yazıların inkar edilmiş olması sebebiyle mahkememiz dosyasının 16/03/2021 tarihli celsesinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, 25/03/2021 tarihli ara karar ile de dosyanın dava konusu olan faktoring sözleşmesinde kefil sıfatıyla atılmış imza ve yazının davalı …’a ait olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Fizik İnceleme İhtisas Dairesi Belge İnceleme uzmanı bilirkişi …’a tevdiine karar verildiği sunulan raporda özetle; 1-
Tetkik konusu … A.Ş. ile …A.Ş. arasında düzenlenmiş, kefili … olan 3.000.000TL.bedelli … Faktonng Sözleşmesinin 9. Sayfasında bulunan kefil … kefaletine ilişkin “Adı soyadı, adresi” bölümündeki yazılar ve kefile atfen atılmış imzanın …’ın eli ürünü olduğu,
2-Söz konusu … Faktoring Sözleşmesinin 9. Sayfasında bulunan kefil … kefaletine ilişkin “Kefil olunan miktar”, “Kefalet Tarihi”,”Kefalet Türü” bölümlerindeki yazı ve rakamların, mevcut mukayese yazı ve rakamlarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı görüşünün bildirildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda; davacı … ile dava dışı … .A.Ş. arasında 3.000.000TL. bedelli … Faktonng Sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin davalı … tarafından müteselsil kefil sıfatı ile imzalandığı davalı aleyhine söz konusu kefalet sebebiyle icra takibi yapıldığı, davalı tarafından sözleşmede kendisine atfen yazılan yazıların kendisine ait olmadığından bahisle yazı inkarı yapıldığı anlaşılmıştır.
Kefaletin şartları TBK m. 583’te düzenlenmiş olup, buna göre; kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması, kefalet sorumluluk miktarı, kefil olunan borcun geçerli bir borç olması, kefilin fiil ehliyetinin bulunması, kefaletin türü, tarihi ve limitinin kefilin el yazısı ile yazılması ve TBK m.584 uyarınca kefil evli ise kefalete ilişkin eş rızasının bulunması gerekmektedir. Bu yönden yapılan değerlendirmede; kefaletin türü, tarihi ve limitinin kefilin el yazısı ile yazılmadığının bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olması sebebiyle kefalet sözleşmesinin yukarıda açıklanan şekil şartlarına uygun olmadığı dolayısı ile kefaletin yasal koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından icra takibine itirazın iptali talepli davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 23,40 TL nispi harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 22.620,01 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/06/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza