Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/497 E. 2021/168 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/497 Esas
KARAR NO:2021/168

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/06/2018
KARAR TARİHİ:01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Ç…(…) kurulduğu …’den beri Bakanlıkla işbirliği halinde Türkiye’de geri kazanım sisteminin kurulmasına çalıştığını, …’nun 2005’te Bakanlık tarafından ambalaj atıklarının geri kazanımı konusunda yetkilendirilmiş kuruluş olarak ilan edilmesinden sonra vakfın iktisadi işletmesi, kendisine yükümlülük devretmekte olan 1.000’in üzerinde piyasaya sürenin, on binlerce piyasaya süren firmanın henüz sisteme katılmamasının yarattığı fiili duruma karşın, yükümlülüğünü yönetmelik hükümleri doğrultusunda yerine getirdiğini, müvekkili şirketin Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak, üstlendiği yükümlülüklerin yerine getirilmesinde … Bakanlığının lisans verdiği toplama-ayırma tesisleriyle çalıştığını, 2005 yılından itibaren lisanslı firmalar tarafından düzenlenen ve geri kazanılan miktarlan gösteren yönetmelikte belirlenmiş belgelerin birer kopyasını almakta; daha sonra, belgelendirme bildirimlerini yönetmelikte belirtilen zamanda Bakanlığa yaptığını, …Müdürlüğü’nün 05.03.2018 tarih ve … sayılı yazısında; sözleşme yapan lisanslı işletmelerden olan Davalı … … Ltd. Şti. unvanlı işletmenin, Maliye Bakanlığı Vergi Müfettişlerince inceleme talep ettiğini, vergi incelemesi raporuna göre de davalı şirketin;
a-2012-2013 yıllarına ait düzenlediği bazı faturaların SAHTE olduğunu,
b-Bu sebeple belediyelerce kullanılan bazı belgelerin İPTAL EDİLDİĞİ,
c-Belge iptali sebebi ile … işlemini gerçekleştirememiş sayılan piyasaya sürenler adına yetkilendirilmiş kuruluş olan müvekkilin İPTAL EDİLEN 50.749.520 Kg ambalaj atığına ilişkin eksik kalan yükümlülüğün giderilmesini teminen yeniden belgelendirme yapmasını talep edildiği,
İdarece sahte olduğu için iptal edilen belgelerin bedeli müvekkilce davalılara ödenmiş yani davalılarca tahsil edilmiş olup, davalılar geçersiz bu belgeler sebebi İle haksız kazanç sağladıklarını, Davalı … ile akdedilen hizmet sözleşmesinin 4.8 maddesindeki açık düzenleme kapsamında belgelerin hukuka uygun şekilde düzenlenmemesinden Yüklenici sıfatı ile … sorumlu olup her türlü mali, hukuki ve cezai sorumluluk tamamen davalı şirkete ait olduğunu, davalı olarak husumet yöneltilen … ve …’in 2012 ve 2013 yıllarında şirketin müdürü ve tek yetkili imza hakkına haiz yetkilileri olarak görev ifa ettikleri, her bir davalının yaptığı kusurlu işlem sebebi ile kişisel olarak da sorumlu olduklarını, dava değerinin yüksek olması sebebi ile davalıların yargılama sürecinde mal kaçırma girişiminde bulunmaları kuvvetle muhtemel olduğundan tüm davalıların mal varlıkları ve 3. kişilerdeki alacakları üzerine dava kesinleşinceye kadar tedbir konulmasını talep ettiklerini belirterek, Davalı firma ile müvekkil arasında akdedilen Lisanslı Toplama Ayırma Firma Hizmet Sözleşmesi kapsamında bedeli ödenen hizmetin sözleşme şartlarına uygun yerine getirilmediği nedenle … … tarafından iptal edilmiş olmakla, fazlaya ilişkin her türlü dava hakları saklı kalmak kaydı ile davalılara ödenen 50.749.520 kg belgeye ilişkin bedelin ödenme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini, duruşma günü beklenmeksizin ihtivati tedbir kararının verilmesini her türlü dava gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davalı münkır olup, Davacı şirket ile olan sözleşmeye aykırı olarak sahte belgelerle tahsilat yapıp yapmadığı, yapılmış ise bunun iadesinin gerekip gerekip gerekmediği, iadesi gerekiyor ise bunun miktarı, diğer davalılar şirket müdürleri olan; davacı nezdinde doğan zarardan sorumlu olup olmadğı sorumluluklarının dayanağı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davalının ticaret sicil dosyası ve tüm delil ve dayanaklar dosyaya celp edilmiştir.
Ticaret sicil kayıtlarına göre davalı … şirketinde; davalılardan …’ın 06.10.2011-12.04.2012 tarihleri arasında ve 18.02.2013 tarihinden sonra; diğer davalı …’in ise, 12.04.2012-28.06.2012 tarihleri arasında ve 18.02.2013 tarihinden sonra davalı şirketi temsil ve ilzama münferit yetki ile yetkili kılındıkları görülmüştür.
Davalı taraflar davaya cevap vermemişler, mahkememizce 3 nolu celse ara kararı ile davalı şirkete ihtarlı TK.35.maddeye göre yine diğer gerçek kişiler davalılara da aynı şekilde ihtarlı tebligat çıkartılarak davalı şirketin 2012-2013 yıllarına ilişkin ihtilaf dönemini kapsar defter ve eki belgeleri tebliğten itibaren 1 aylık sürede mahkememize sunmaları için tebligat çıkartılmasına, yerinde inceleme yetkisi talep edilecekse aynı süre içinde beyanda bulunmalarına, aksi halde defter ve eki belgeleri sunmaktan kaçınmış sayılacaklarının ihtarına karar verildiği ve bu doğrultuda davalılara tebligatlar çıkarıldığı, buna rağmen davalılarca bilirkişi incelemesine yönelik hiçbir beyanda bulunulmadığı anlaşıldı.
Taraflar arasındaki sözleşme, taraf defterleri , tüm dosya ekleri incelenerek davacının davalıdan talep edebileceği bir alacağının olup olmadığı var ise alacağın miktarına ilişkin bilirkişilerden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları 29/06/2020 tarihli raporda özetle,
1- Hukuki Açıdan Değerlendirme:
Davalı şirket ile davalı gerçek kişilerin müsnet suçu işlemiş oldukları kabulüne binaen; davacı iîe davalı şirkel arasındaki sözleşmelerin davalı şirket taralından ihlal edilmiş olduğu, davalı gerçek kişi müdürlerin aleyhine davacının ancak doğrudan bir zararının olduğu halde işbu davayı açabileceği, yoksa TTK m. 556 hükmü uyarınca davalı şirketin iflasının dolaylı zararların tazmini için önşart olduğu, davacının zararının doğrudan zarar olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hususunun hassaten Mahkemenin takdirinde olduğu,
2- Mali Açıdan Değerlendirme:
Davacının 2012 yılına ait yukarıda listelenen licari deflerlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları anlaşılmakla, delil kabiliyetlerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, 2013 vılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin ise, TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla (yevmiye defteri kapanış tasdiki yapılmaması sebebiyle), davanmn ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Savın Mahkeme’ce yapılan tebliğlere rağmen; davalı taraf kendi iktidarında bulunan kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlemek, münhasıran Sayın Mahkememizin takdirinde bulunduğu,
Davacı ve davalı arasındaki ticari İlişkinin; atık toplamaya yelkıli davalı şirket tarafından ambalaj atıklarının toplandığı ve geri dönüşüme verildiği, bu … miktarının ve muhteviyatının belgelendirildiği ve bu belgelerin davacı … ile yapılan sözleşme gereği davacıya ibraz edildiği, davalı … tarafından davacıya bu belgeler çerçevesinde fatura kesildiği, davacı … tarafından da bu Fatura bedellerinin ödendiği, … Bakanlığına da davacı tarafından bildirimde bulunulduğu, bu şekilde sistemin yürütüldüğü,
Maliye nezdınde davalı … hakkında tanzim edilen;
11.10.2017 Tarihli “Vergi Tekniği Raporuna” göre; davalı … şirketinin 2012-2013 yıllarında kayıtlarında bulunan “gider pusulalarının” Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesinde belirtilen “sahte belge” niteliğinde olduğu ve gerçeği yansıtmamakla beraber söz konusu emtia girişlerinin belediyelerle yaptığı sözleşmelere istinaden toplanan hurda ambalaj atıklarına istinaden katlanılan giderler açısından gerçek olduğu kanaatine varıldığı,
07.09.2018 tarihli, Vergi Suçu Raporuna göre; 2012-2013 yıllarında davalı … şirketinin hesap ve işlemlerinin sahte belge düzenlemesi yönünden incelenmesi ile davalılar; … ın 06.10.2011-12.04.2012 tarihleri arasında ve 18.02.2013 tarihinden itibaren ve …in 12.04.2012-28.06.20l2 tarihleri arasında ve 18.02.2013 tarihinden itibaren kanuni temsilci olduklarının tespit edildiği,
Davacı … …Ticari Defterleri Kayıtlarının İncelenmesi ile; Davacının, 31.12.2013 tarihli … no.lu yevmiye kapanış maddesinde tespit edildiği üzere davacının davalıya 14.003,15 TL borçlu olarak 2014 yılına devir ettiği, davacının incelemeye sunduğu banka dekontuna göre; 14.003,15 TL davalıya borcunu 14.02.2014 tarihinde; davalının … no.lu banka hesabına ödendiği,
Davalı tarafından davacıya kesilen yukarıdaki ayrıntılı fatura listesi muhteviyattanndan yola çıkılarak;
Dava konusu edilen 2012 ve 2013 yıllarında muhtelif 67,216.821 Kg atık ambalaja istinaden, ortalama birim fiyatlar ile, 3.346.558,80 TL + 602.380,58 TL % 18 KDV olmak üz,ere 3.948.939,38 TL fatura kesildiği tespit edildiği, davacının aynca davalıya 2012 ve 2013 yıllarında; dava konusu 12.10.2012 tarihleri ile 13.12.2013 tarihleri arasındaki 16 adet 3.876.552,29 TL banka yoluyla ödemeler yaptığı,
_Davacının Alacak İddiasının Savın Mahkemece Kabul Edilmesi Halinde; aşağıdaki hesaplamanın yapılması gerektiği:
Yukarıdaki davalının davacıya kestiği faturalardan yola çıkılarak bulunan “Ortalama Birim Fiyatlara” göre; … tarafından 05,03.2018 tarihli, … sayılı, “Sahte Relge Niteliğindeki Faturaların İptalinin Sağlanması (…)” konutu yazının 2. sf.sında ve son paragrafında belirtilen 50.749.520 Kg atık ambalaj malzemelerin değerlenmesi ile;
Açıklama Miktar/KG B. Fiyatı/ Ortalama Tutar
CAM AMBALAJ ATIĞI 21.129.140 0,0356 752.299,73
PE AMB.ATIĞI 8.854.940 0,0552 488.617,51
PET AMB ATIĞI 9.082.450 0,0548 497.743,58
PP AMB.ATIĞI 9.682.990 0,0555 537.864.19
PS AMB. ATIĞI 1.500.000 0,0645 96.750,00
PVC AMB. ATIĞI 500.000 0,0700 35.000,00
TOPLAM 50.749.520 2.408.275,02
KDV % 18 433.489,50
G.TOPLAM 2.841.764,52
Davacının 2.408.275,02 TL + 433.489,50 TL % 18 KDV olmak üzere 2.841.764,52 TL alacaklı olabileceğinin hesaplandığı,
Seçimlik hak Sayın Mahkemenize ait olmak üzere;
i. İşleyecek Faiz Olmaması Halinin Kabulü Durumunda
Davacı taraf 3.130.000,00 TL asıl alacaklı olduğu iddiası ile, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini talep ettiği,
Ancak dosya içeriğinde davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noler ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmadığı, bu halde davacının işlemiş faiz talebinin takdiri Savın Mahkeme nize ait olduğu,
ii. işleyecek Faiz Olması Halinin Kabulü Durumunda;
Taraflar arasında akdi faiz vönünden herhangi bir sözleşme bulunmadığına göre uyuşmazlığın 3095 sayılı Yasa hükümlerine göre çözülmesi gerektiği,
3095 sayılı Yasanın 4489 sayılı Yasa ile değişik 2/2 maddesinde ticari işlemde temerrüt faizinin ‘avans’ oranında hesaplanacağı belirtildiği,
Sayın Mahkeme nin takdirinde olmak üzere, davacının davalıya 2.841.764,52 TL olan ödemelerin ödeme tarihlerinden 05.06.2018 dava tarihine kadar olan sürede; 1.577.507,14 TL işlemiş faiz hesaplanmakla birlikte davacının işlemiş faiz talebinin takdiri Savın Mahkeme nize ait olduğu,
TCMB verilerinden 05.06.2018 dava tarihi itibariyle avans faizi oraru %9,75 olduğu görüldüğünden, davacının belirlenen 2.841.764,52 TL asıl alacağına dava tarihinden itibaren %9,75 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği hususları görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirme sonucunda, davalının duruşmalara katılmayıp cevap dilekçesi de sunmadığı, defterlerin sunulması veya yerinde inceleme talebi var ise bildirilmesi için çıkarılan ihtaratlı tebligatlara karşı da beyanda bulunulmadığı, bu yönde beyanda da bulunulmadığından ayrıca talimat ta yazılmamış olduğu, yapılan bilirkişi incelemesinde borçlu olduğunun da belirlendiği ve mahkememizce aldırılan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup, dosya içeriğine göre hazırlanıp, hükme esas alınmaya elverişli olduğu, davalının davacıya kestiği faturalardan yola çıkılarak bulunan “Ortalama Birim Fiyatlara” göre; … tarafından 05,03.2018 tarihli, … sayılı, “Sahte Relge Niteliğindeki Faturaların İptalinin Sağlanması (…)” konutu yazının 2. sf.sında ve son paragrafında belirtilen 50.749.520 Kg atık ambalaj malzemelerin değerlenmesi il davacının 2.408.275,02 TL + 433.489,50 TL % 18 KDV olmak üzere 2.841.764,52 TL alacaklı olduğu ve davacının taleplerinde bu miktar kadar haklı olduğu, bu miktar dışında kalan davacı tarafın dava dilekçesindeki taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır
Alacaklıların, doğrudan doğruya uğradıkları zararlar bakımından dava hakları TTK m.553/I’de düzenlenmiş olup, “Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan veya esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, (…) şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludur” şeklinde hüküm bulunmaktadır. Maddede geçen “verdikleri zarardan” ibaresi doğrudan zararları ifade etmektedir. TTK m.553’te sayılan kişilerin fiillerinden dolayı şirket alacaklılarının da zarara uğramaları mümkündür. Alacalıların uğradığı bu zarar doğrudan zarardır ve alacaklılar bahsi geçen kişilere karşı açacakları sorumluluk davasıyla doğrudan zararlarının tazminini talep edebileceklerdir. Bu bağlamda davacının dava konusu edilen zararını davalılardan talep edebilceği kanaati oluşmuştur.
Dosya içeriğinde davalının dava tarihinden önce temerrüde düşürüldüğüne ilişkin bir noler ihtarı ve/veya benzeri bir temerrüt ihtarı bulunmadığı, bu halde davacının ödeme tarihinden itibaren işlemiş faiz talebi kabul edilmemiş ve dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile, 2.841.764,52 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Fazla talebin reddine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 194.120,94 TL karar harcından peşin alınan 53.452,58 TL’nin mahsubu ile geri kalan 140.668,36 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 565,65 TL, bilirkişi ücreti 3.000,00 TL olmak üzere toplam 3.565,65 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre 3.237,30 TL yargılama gideri ve 53.452,58 TL peşin harç olmak üzere toplam 56.589,88 TL nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 114.976,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/03/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza