Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/491 E. 2019/993 K. 23.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/491 Esas
KARAR NO: 2019/993

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:17/03/2016
KARAR TARİHİ: 23/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili T…Kooperatifi’nin uzun dönem yöneticisiz kaldığını ve bu sebeple kooperatife ilişkin işlemlerin yapılamadığını, yıllarca süren yargılama sonrası İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22.10.2010 tarih ve … esas, … karar sayılı ilamı ile müvekkili kooperatife tasfiye memurlarının atandığını, tasfiye memurları tarafından 22.05.2011 tarihinde ortakların davet edilerek 2010 yılı olağan genel kurul toplantısı yapıldığını ve genel kurula sunulmak üzere tasfiye bütçesi hazırlandığını, yapılan toplantıda alınan 4-B maddesinde kooperatifin kapanışının yapılabilmesi için var olan borçları ödeyebilmek amacıyla daire tiplerine göre aidat ödenmesinin kararlaştırıldığını, ilgili madde incelendiğinde kooperatif gider bütçesinin büyük bir kısmının geçmiş dönem kurum borçları ve kooperatif aleyhine başlatılmış ve kesinleşmiş icra borçları olduğunu, aidat ödenmesine ilişkin kararın … Müdürlüğü’nde tescil ve ilan ettirildiğini, ortaklara da taahhütlü mektupla bu hususun bildirildiğini, ancak müvekkili kooperatife atanan tasfiye memurlarının da bir süre sonra görevi bıraktıklarını, en son 2014 yılı Aralık ayında yapılan genel kurulda müvekkili Kooperatif Tasfiye Yönetim Kurulu’na Hamiyet …, … ve …’ün atandığını, müvekkili kooperatifin ortaklara tasfiye ve terkin edilmeden kontlarını teslim ederek tapu kaydını devrettiklerini, kooperatifin tasfiyesinde kesin ve muaccel borçlarının yanı sıra vadesi gelmemiş ve ihtilafları borçların da göz önüne alınarak paylarının ayrılmasının zorunlu olduğunu, bu işlemler tamamlanmadan kooperatiflerin tasfiyesine karar verilemeyeceğini, davalı borçlunun da kooperatif ortağı olduğunu, buna göre genel kurullarda kararlaştırılan aidatları ödemek zorunda olduğunu, bu işlemlere binaen davalı tarafından ödenmeyen kooperatif aidat borçlarına ilişkin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, itiraz üzerine İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, aynı şekilde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, Eylül 2017 tarihli bilirkişi raporu ile davalı borçlunun müvekkili kooperatifin ortağı olduğu ve aidat borçları nedeniyle faizi ile birlikte sorumlu olduğunun tespit edildiğini, davalının itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra inkar tazminatı şartlarının oluştuğunu, açıklanan nedenlerle; davanın kabulüne, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhinde takip konusu alacağın ve faizinin %20’sinden az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Alacaklı olduğunu iddia eden davacı kooperatifin 22.05.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar gereği müvekkili hakkında ödenmeyen kooperatif aidat borçlarına ilişkin İstanbul… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, söz konusu takibe konu iddia edilen aidat boçlarına ilişkin ne genel kurul kararı ne de herhangi bir belgenin takibe eklenmediğini, ayrıca söz konusu takip yapılmadan önce alındığı ileri sürülen genel kurul kararının müvekkiline tebliğ edilmediğini, müvekkilinin herhangi bir şekilde borçtan haberdar edilmediğini, bu şekilde yapılan icra takibinin kötü niyetli olduğunu, davacı kooperatifin, kooperatif adına kayıtlı bulunan taşınmazın mülkiyetini müvekkiline devrettiğini, müvekkilinin davacı kooperatife tüm ödemelerini yaptığını ve tapusunu devraldığını, zira davacı kooperatife müvekkilinin borcu bulunmakta iken taşınmazı devretmesinin hayatın olağan akışına ters düştüğünü, ayrıca zamanaşımı itirazlarının olduğunu, açıklanan nedenlerle; haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67 maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dava konusu ihtilaf; kooperatif aidatının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Dosyamıza getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.494,03-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67 maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı doğrultusunda davacının davalıdan alacağı olup olmadığı var ise miktarının belirlenmesi için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
Davacı vekili 09/10/2019 tarihli dilekçesi ile dava konusu taleplerinden karşı tarafla anlaşmış olduklarından dolayı feragat ettiklerini, protokol örneğini dilekçesinin ekinde sunduğunu, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili ise 07/10/2019 tarihli dilekçesi ile tarafların dava konusu hukuki ihtilaf üzerinde anlaştıklarını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 25/04/2017 tarih, … yevmiye nolu, …Noterliğinden verilen vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Feragat davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 307 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
HMK.nın 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen vaya tamamen vazgeçmesi olarak tarif edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragata yetkisinin olduğu anlaşılmıştır.
Buna göre; açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Yukarıda yazılı gerekçe doğrultusunda;

HÜKÜM :
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam harcının peşin alınan 55,87 TL’den düşümü ile geri kalan 11,47 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza